X

Birine bağlanmaya mecbur muyuz?

Bağlanmanın birincil faktörü olarak yakınlık arayışını gösterebiliriz. İnsanlar, özellikle de çocuklar, yaşamsal nedenler sebebiyle korunma ve birine bağlanma ihtiyacı hissederler. Bu bağı kuran çocuk çevresini rahatça keşfetmeye başlayabilir. Tehdit altında hissettiği ve korktuğu durumlar olduğunda ise bağlandığı kişinin güvenli ortamında kendini yatıştırır.

İnsanlar kırılgan, üzgün, hassas ve yardıma muhtaç oldukları zamanlarda sevdikleri kişiler tarafından destek görmeyi arzu ederler. Çünkü sahip olduğumuz bu ruh hali ile tek başımıza mücadele edebileceğimize inanmayız. Bu noktada birine bağlanmaya ve yakın bir ilişkiye her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyarız. Peki hissettiğimiz bu yakınlık ihtiyacının annemize duyduğumuz ihtiyaçla olan bağlantısı nedir? Kaç yaşımıza gelirsek gelelim korunmaya ihtiyaç mı duyuyoruz?

Her davranışımızda yanımızda olup bizi destekleyecek birine ihtiyaç duymamızın temelinde sosyal bir varlık olmamız yatıyor. Ne tür bağlanma tarzına sahip olduğumuz ise bu durumu değiştirmiyor. Peki ne tür bağlanma stillerine sahip olabiliriz ve bebeklikte kurduğumuz bağlanma stilimiz bizim gelecekteki ilişkilerimizi nasıl etkiliyor? Gelin birlikte araştıralım:

Güvenli bağlanma

Güvenli bağlanma gerçekleştirmiş yetişkinler bağlanmaktan korkmazlar ve karşı tarafa güvenip düşüncelerini rahatça belirtirler.

Güvenli bağlanan bebekler kendilerine bakım veren kişilerden ayrılma konusunda sıkıntı yaşamazlar; bağlandıkları kişinin olmadığı bir durumda tedirginlik yaşamadan ortama kolayca adapte olup etraflarını keşfetmeye başlarlar. Bağlandıkları kişi geri döndüğünde sevgi gösterirler.

Güvenli bağlanma gerçekleştirmiş yetişkinler, duygusal yakınlık kurmaktan ve başkalarının kendilerine yaklaşmasından tedirginlik duymazlar. Kendilerini “sevilmeye değer” görürler. Karşı tarafa güvenip duygu ve düşüncelerini rahatça belirtirler; terk edilme korkusu yaşamazlar.

İlgili yazı: İlişkilerde bağlanma ve kadının güçsüz kılınması sorunu

Kaygılı bağlanma

Kaygılı bağlanan bebekler kendilerine bakım veren kişiden ayrılmakta güçlük çekerler. O kişiden ayrıldıklarında tedirginlik yaşayıp ağlarlar. Dikkatlerini etrafa yöneltemez ve çevreyi keşfedemezler. Bağlandıkları kişi geri döndüğünde de o kişiyi cezalandırmak isterler.

Kaygılı bağlanan bebekler kendilerine bakım veren kişiden ayrılmakta güçlük çekerler.

Kaygılı bağlanmaya sahip olan yetişkinler karşılarındaki kişinin kendilerini yeterince sevmediğini düşür ve kaybetme korkusu yaşarlar. Bağlandıkları kişiye adeta yapışır ve ne kendilerine ne de karşı tarafa nefes aldırırlar.

Kaçınan bağlanma

Kaçınan bağlanma gerçekleştiren bebekler kendilerine bakım veren kişi yanlarındayken bile onla ilgilenmez, çevreye odaklanırlar. O kişinin yanlarında olup olmaması bebekleri ilgilendirmez. Bu tür bebekler kendilerine bakım veren kişi ile duygularını paylaşmazlar.

Kaçınan bağlanma kurmuş yetişkinler ise yakınlık kurmaktan rahatsız olurlar ve karşı tarafa kolay kolay güvenmezler.

Son altı senedir anaokullarında danışmanlık yapıyorum ve her sene istinasız olarak gözlemlediğim bir bulguyu sizlere aktarmak istiyorum: İlk dönem başladığında anneler çocuklarını okula bırakıyorlar ve çocukların okula adaptasyon süreci başlıyor ya da biz sadece çocukların adaptasyonuna odaklanıyoruz. Asıl bu sürece alışması gereken kişiler genellikle anneler oluyor. Çocuklar yeni sisteme daha kolay adapte olurken, pencereden bakmaya devam eden anneleri, her saat başı okulu arayıp çocuğunu soran anneleri ve hatta hiç gitmeyip okulun girişinde çocuktan ayrılamayan anneleri her okulda görmek mümkün. Hepimiz “tabula rasa” olarak dünyaya geliyoruz ve ebeveynlerimizin, özellikle annelerimizin kaygılarıyla şekillenmeye başlıyoruz. Bu süreçte güvenli bağlanma sağlayamazsak; ileride dikiş tutturamadığımız ilişkilerimiz veya değiştirmeye çalıştığımız ve varlığından mutsuz olduğumuz özelliklerimiz olmuş oluyor. 35 sene sonra bile geçmişin izlerini kurduğumuz yakın ilişkilerimizde, beklentilerimiz ve savunma mekanizmalarımızda bunu görmemiz mümkün. Bunu önlemek için ise ebeveynlerin çocuklarıyla nasıl bağlandıklarına dikkat etmeleri ve bu duruma bilinçli yaklaşmaları gerekiyor.

Uzman Psikolog B. Asena Soydaş: Ortaokul ve lise eğitimini Avusturya Lisesi’nde tamamladıktan sonra 2009 yılında Maltepe Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nden yüksek onur derecesi ile mezun olmuştur. Yüksek lisansını Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde Aile Psikolojisi üzerine yapmıştır. 2010 yılından bu yana çeşitli okullara psikolojik destek sağlamıştır. Halen anaokullarına danışmanlık vermekte ve Tanaltay Psikolojik Danışmanlık Merkezi'nde aileler ve çocuklarla psikoterapi seanslarını sürdürmektedir.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale