X

Birikim ve yatırım araçlarında yeni trendler: Yastık altından kripto paralara birikim ve yatırım yolculuğumuz

Mutlu, üretken ve tatmin edici bir hayat sürmenin yolu, kendi kendimize yetebilmekten geçiyor. Finansal anlamda özgür olmak ve birikim yapmak ise, daha güvenli ve rahat bir yaşam sürmenin en önemli anahtarları. Özellikle içinde bulunduğumuz ekonomik olarak istikrarsızlığın ve beraberinde getirdiği belirsizliğin odağımızda olduğu bu zor dönemde kenarda bir miktar paranızın bulunması, borç altına girme stresi yaşamamanız, belirsizlik atmosferinde gelecek endişesi taşımamanız ve yaşam standartlarınızı koruyabilmeniz için çok daha önemli hale geldi. Peki birikim ve tasarruf yapmanın daha iyi bir yaşam sürdürmeniz üzerindeki rolü ne? Birikim yapmak neden önemli? Eski nesil yatırım araçları hala geçerliliklerini koruyor mu? Birikim ve yatırım trendlerinde yaşanan değişimler ve dijital gelişmeler nereye gidiyor? Y jenerasyonunun yatırım alışkanlıkları nasıl değişti?

Tasarruf, birikim ve yatırım nedir?

Tasarruf ve birikim yapmanın özellikle gerekli olduğu bir dönemde nelere yatırım yapabileceğinizi ve nasıl yatırım yapmanız gerektiğini araştırmadan önce yatırımın ve birikimin ne olduğunu anlamanız oldukça önemli.

Birikimin tanımı kişiden kişiye farklılık gösterse de, en basit haliyle kazancınızdan harcamalarınızı çıkardığınızda cebinizde kalan ve henüz harcamadığınız bir miktar nakit para birikim olarak tanımlanabilir. Birikim yapabilmek için, kalan paranızı kısa vadede harcamak amacıyla kenarda tutmanın da ötesinde, uzun vadeli olarak o paraya dokunmamayı ve doğru yatırım araçlarıyla nasıl artıracağınız konusunda stratejik bir yatırım plan yapmayı hedeflemeniz gerekiyor.

Teknolojide yaşanan gelişmeler ve dijitalleşme yatırım, birikim ve tasarruf alışkanlıklarımızda da önemli değişimleri beraberinde getirdi. Eskinin yatırım anlayışı olan “yastık altı birikimleri” dijitalleşen dünya ve gelişen teknolojiyle birlikte yerini kripto paralara bıraktı. Yatırım denildiğinde hepimizin aklına ilk gelen şey ev, altın, araba ya da döviz gibi maddi değeri zaman içinde artan şeylerken, bilgiye erişimin kolaylaştığı ve dijital araçları çok daha iyi kullanabildiğimiz şu dönemde bitcoin gibi dijital paralar ve borsa yükselişte olan yatırım araçları.

Altın

Geçmişten günümüze hiç eskimeyen ve popülerliğini kaybetmeyen en büyük ve en güvenli yatırım araçlarından biri de altın. Sınırlı bir kaynak olan, madenciliğinden işlenmesine kadar oldukça zorlu ve meşakkatli bir süreçten geçmesi gereken altının değeri geçmişten günümüze sürekli yükselişte oldu, bundan sonra da yükselmeye devam edecek. Kısa vadeli yatırımlarda karşı bir birikim aracı olmasa da, uzun vadede risk-kazanç dengesi en tutarlı yatırım araçlarından biri olan altına yatırım yapabilirsiniz. Vadeli mevduat hesaplarında da değerlendirilebilen altını uzun vadede karlı bir birikime sahip olmak istiyorsanız yatırım amaçlı değerlendirebilirsiniz.

Gayrimenkul

Gayrimenkul hem bizden önceki jenerasyonun hem de günümüzün birikim amaçlı yapılan, karlı yatırımlarından biri. Özellikle ülkemizde sürekli olarak artan nüfusa, dolayısıyla talebe bağlı olarak yükselen gayrimenkul fiyatları, ev, ofis, arsa gibi taşınmaz malları yatırım için cazip hale getiriyor. Gayrimenkule yatırım yapmayı düşünüyorsanız gayrimenkul satın alacağınız bölgenin gelecekte nasıl bir yer olacağı, son on yılda ne kadar geliştiği, ev ve kira fiyatlarının bu bölgede yıllar içinde nasıl değişiklikler gösterdiği gibi detaylı bir araştırma yapmanız gerekiyor.

Hisse senetleri

Bilgiye erişmek artık eskisinden çok daha kolay ve hızlı olduğu için, hisse senediyle yatırım yapmak son yılların en yükselen  yatırım trendlerinin başında geliyor. Hisse senedine yaptığınız yatırımdan kar alde edebilmeniz için sıkı bir küresel ve yerel ekonomi takipçisi olmanız gerekiyor. Yatırım yaptığınız şirketlerin küçük bir ortağı olmanız mantığına dayanan hisse senedi yatırımlarında tıpkı bir iş insanı gibi ülkeler arası ilişkileri, sektörel gelişmeleri, iş piyasasındaki değişimleri çok iyi analiz etmeniz, güncel raporları devamlı olarak takip etmeniz ve olası senaryoları önden tahmin edebilmeniz gerekiyor. Hisse senedi almadan önce bu yatırım trendinin özellikle ekonomi dünyasının çalkantılı olduğu ve belirsizliklerin hakim olduğu şu dönemde risk taşıdığının altını çizmemiz gerekiyor. Bu nedenle hisse senedi alacağınız şirketin güvendiğiniz, tanıdığınız ve değerinin artacağını öngördüğünüz bir şirket olmasına özellikle dikkat etmelisiniz. Birikiminizin tamamını tek bir şirkete yatırmaktansa öne çıkan ve gelecek vaat eden sektörlerde birkaç şirket belirleyip bölüştürmenizde fayda olacaktır. İçinde bulunduğumuz istikrarsız dönemde riskli bir yatırım aracı olduğu için, yatırım dünyasına yabancıysanız birikiminizin çok küçük bir kısmını bu yatırım aracında değerlendirmenizi önerebiliriz.

Kripto paralar ve Bitcoin

Dijital paralar son dönemin en çok konuşulan konularının başında geliyor. Görece yeni olsalar da uzun bir süredir hayatımızda olan dijital paraların yolculuğu, bitcoinin hayatımıza girmesiyle başladı. Bitcoin hala listenin en popüler ismi olsa da Ethereum, Ripple, Litecoin, NEO, IOTA başta olmak üzere yaklaşık 7000 farklı kripto para türü bulunuyor.

Kripto paralar, bir ürün ya da hizmet satın alırken kullanılabildiği için paraya, arz talep dengesine göre değerinde değişimler yaşanabildiği için de hisse senedine benzer yatırım araçları.

Bitcoin gibi tüm kripto paralar sanal olarak alınıp satılan ya da kullanılan paralar. Aslında tüm süreç alışık olduğumuz dijital bankacılık sistemindeki gibi: İşvereninizin maaşınızı banka hesabınıza yatırdığını, sizin de dijital bankacılık sistemini kullanarak gelen paraya hiç dokunmadan bir kısmıyla faturalarınızı ödediğinizi, bir kısmını ev sahibinize havale yaptığınızı, bir kısmıyla kredi kartı borcunuzu ödediğinizi ve banka hesabınızda çekebileceğiniz bir para kalmaksızın tüm harcamalarınızı dijital olarak gerçekleştirdiğinizi düşünün. Kripto paralarda da aynı durum geçerli. Peki, hali hazırda var olan para birimlerini dijital bankacılık kullanarak sanal olarak yönetebileceğimiz bir sistem mevcutken, kripto paralar nasıl ve neden bu kadar popüler oldu?

Kriptopara evreninde bankaların fonksiyonu tamamen ortadan kalkmış durumda. Taraflar kendi aralarında, üçüncü bir tarafın onayına ihtiyaç durmaksızın güvenli şekilde işlem yapabiliyorlar. Bu nedenle de banka sisteminin hacklenmesi, bankanın batması, paranızı kullanması ya da kişisel verilerinizin başkalarının eline geçmesi gibi riskli durumlar tamamen ortadan kalkmış oluyor. Bitcoin ya da başka bir kripto para almak istediğinizde karşınızdaki kişiyle hesap numaranızı paylaşarak kripto paranızı bu hesaba yatırmasını istiyorsunuz. Harcamak istediğinizdeyse sadece kendinize özel bir şifreyle paranızı dilediğiniz şekilde harcayabiliyorsunuz.

Kripto paralar global para birimleri oldukları için her yerde kullanılabiliyor ve değerleri dünyanın her yerinde aynı. Bu nedenle de herhangi bir ülkede yaşanan enflasyondan ya da devalüasyondan etkilenmiyorlar. Piyasadaki toplam kripto para miktarı bulut sistemde, yani herkesin bilgisayarıyla takip edebildiği, oldukça güvenli bir ortamda yer alıyor. Bu nedenle de sistemdeki tüm hareketleri anlık olarak izleyebiliyorsunuz.

Kripto paralar görece çok yeni oldukları için, değerleri diğer para birimlerine göre çok hızlı yükselebiliyor. Örneğin, 1 Bitcoin’in değeri geçtiğimiz yıl 50.000 tl civarındayken tam bir sene sonraki güncel değeri 80.000 tl. Bu nedenle de kriptoparalar harcama yapmaktan çok uzun vadeli yatırım amaçlı kullanılıyor.

Bireysel Emeklilik

Bireysel emeklilik sistemi ülkemizde görece yeni bir sistem. İşvereninizin zorunlu olarak yaptığı emeklilik birikimine ek olarak yapabileceğiniz bireysel emeklilik yatırım sisteminin en avantajları yanlarından biri devlet katkısı. Yatırdığınız miktar üzerinden hem faiz kazanarak hem de devlet tarafından yatırılan ek paraya sahip olarak birikiminizi değerlendirebileceğiniz, harika bir sistem olan bireysel emeklilik, kısa vadede çok bir kazanç getirmese de uzun vadeli düşünülen yatırımlar için oldukça karlı bir yatırım aracı.

Y Jenarasyonu neden birikim ve yatırım yapmıyor?

Söz konusu birikim ve yatırım olduğunda, günümüzde aktif olarak iş hayatında yer alan 25-40 yaş arası bireylerin, yani Y Jenerasyonunun yatırım ve birikim yapma konusunda kendisinden önceki jenerasyonlara göre daha az istekli olduğunu, kazandığı parayı ‘şey’lere değil ‘deneyimlere’ harcadığını söylemek mümkün. Peki, Y jenerasyonu neden gelecek için birikim ve yatırım yapmak yerine kazancını deneyimlere harcama kararı aldı?

İngiliz araştırma şirketi YouGov’un Y jenerasyonu olarak adlandırılan, 1981-1996 yılları arasında doğmuş ve günümüzde çalışma hayatının içinde aktif olarak yer alan katılımcılarla yapılmış olduğu araştırmanın sonuçlarına göre Y jenerasyonunda yer alan bireyler harcadıkları emeğe, zamana ve enerjiye kıyasla kendilerinden bir önceki jenerasyon olan ebeveynlerinden %80 daha az maaş alıyor ve enflasyona bağlı olarak artan yaşam harcamaları (kira, ev giderleri, mutfak masrafı, kişisel harcamalar) çok daha yüksek olduğu için ekonomik olarak daha kaygan bir zeminde hareket etmek durumundalar.

Aynı araştırmanın sonuçlarına göre Y jenerasyonundan olan bireylerin büyük bir çoğunluğunun bir emeklilik planı yok. Ortalama şartlarda yaşayan bir X jenerasyonu üyesi için ev sahibi olmak zor da olsa mümkünken, Y jenerasyonu üyelerinin aylık kazancı ve harcama dengesi göz önünde bulundurulduğunda ev alabilmeleri bu şartlarda neredeyse mümkün değil. Bu nedenle de Y jenerasyonu üyeleri birikim ve yatırım yapmaktansa, daha düşük bütçelerle mutlu olabilecekleri seyahat, elektronik eşyalar ya da kişisel zevke yönelik harcamalar yapma eğiliminde.

Ekonomik rekabetin fazlasıyla yüksek olduğu, değişimlerle gelen belirsizliğin hakim olduğu ve her şeyin çok hızlı değiştiği bir çağda iş hayatına atılan bu nesil için ‘çalışmadan para kazanma’ olgusu pek gerçekçi değil. Özellikle Amerika’da çok daha yüksek rakamlarda olan geri ödemeli öğrenim ve burs kredileriyle iş yaşamına borçlu olarak ekside başlayan Y kuşağı için para biriktirmek ancak bu finansal yükten kurtulduktan sonra mümkün olabiliyor.

Dijitalleşmenin beraberinde getirdiği sektörel değişimler de Y kuşağının birikim ve yatırım yapmasının önündeki en büyük engellerden biri olarak görülüyor. Artık mezun olunan bölümün değil kişinin kendi edindiği beceri ve kazanımların değerli olduğu, kariyerde yükselmenin sürekli olarak gelişmeyi ve yeni şeyler öğrenmeyi gerektirdiği bir dünyada Y kuşağı bireyleri kazançlarını birikim yaparak değerlendirmektense kişisel ve profesyonel gelişimlerine katkıda bulunacağına inandıkları aktivitelere, eğitimlere ve deneyimlere harcamayı tercih ediyor.

Yatırım ve birikim yapma alışkanlığı kazanmak için öneriler

İçinde bulunduğumuz ekonomik koşullarda, birikim ve yatırım yapmayı bırakı, var olan yaşam standartlarınızı sürdürmekte bile zorluk yaşıyor olabilirsiniz. Tam da bu sebeple paranızı nasıl daha akıllıca kullanabileceğinizi, az da olsa biriktirdiğiniz parayı en iyi şekilde nasıl değerlendirebileceğinizi ve tasarruf alışkanlığını nasıl edinebileceğinizi öğrenmeniz, zorlu yaşam koşullarıyla baş etmenize yardımcı olacaktır.

İlginizi çekebilir: Kakeibo: Japon bütçe ve tasarruf sanatı

Küçük de olsa ilk adımı atmak için kendinizi cesaretlendirin

Para biriktirme ve yatırım alışkanlığı kazanmanın en pratik ve kolay yollarından biri, günlük, haftalık ve aylık olarak küçük birikimler yapmaktan geçiyor. Para biriktirmeye ve tasarruf ederek yaşamaya yeni başlayacaklar için küçük adımlarla ilerlemek ve biriktirilen paranın miktarını ve sıklığını zamanla, yavaş yavaş artırmaya çalışmak, biriktirme davranışını alışkanlık haline getirmenin en kolay yollarından biri.

Her gün kenara 5 lira ayırarak başlayacağınız birikim yolculuğunuzda, birinci ayın sonunda bu miktarı 10 tl’ye, ikinci ayın sonunda 20 tl’ye, üçüncü ayın sonunda ise 30 tl’ye çıkararak yavaş yavaş birikim miktarınızı artırabilirsiniz. Biriktirme alışkanlığı kazanmak ve para biriktirebildiğinizi görmek, sizi daha fazla birikim yapmak için cesaretlendirecektir. Küçük adımlardan sonra, kazancınıza uygun bir birikim meblağı belirleyip her ay maaşınızı alır almaz birikim hesabınıza bu miktarı aktarmayı da alışkanlık haline getirebilirsiniz.

Harcamalarınıza tasarruf önlemleri getirin

Faiz ödemekten kaçınmak için kredi kartı borcu ya da fatura gibi gecikme faizi eklenebilecek borçlarınızı zamanında ödemeye dikkat edin. İhtiyacınız olmadığında market alışverişine çıkmayın ve gerekli olmayan şeyleri satın almayın. Dışarıda yemek yerine evde pişirmeyi alışkanlık haline getirin. Mümkün olabildiğince nakit para kullanmaya çalışın ve zorunlu durumlar dışında kredi kartı kullanmayın. Kredi kartı harcamalarınızı kontrol etmek için tek bir kart kullanarak bu kartınızın limitini düşürebilir, böylelikle hem gerekli durumlarda kartınızı kullanabilir hem de kalan zamanlarda nakit kullanmak konusunda kendinizi teşvik edebilirsiniz.

Yeni nesil yatırım araçları, para biriktirme yöntemleri ve finans piyasalarının güncel durumuyla ilgili araştırmalar yapın

Yukarıda da bahsettiğimiz gibi bilgiye erişimin kolay olduğu ancak her şeyin hızla değiştiği bir dünyada yaşıyoruz. Finans ve ekonomi dünyası da dijitalleşmenin beraberinde getirdiği hızlı değişimden fazlasıyla etkileniyor. Dolaylı da olsa finansal durumunuzu etkileyebilecek durumlardan haberdar olmanız, o anki duruma en uygun seçimleri yapmanız ve finansal kararlarınız konusunda sağlıklı adım atabilmeniz için oldukça önemli. Youtube kanallarından, podcastlerden, haber kanallarından ve bloglardan ekonomiyle ilgili günlük gelişmeleri takip edin. Ekonomiyle ilgili araştırma yapmak ve yeni şeyler öğrenmek finansal okuryazarlığınızın gelişmesine de katkıda bulunacaktır.

İlginizi çekebilir: Finansal wellness nedir: Finansal durumunuzun hayatınız üzerindeki etkileri ve finansal wellness uygulamaları

 

Kaynaklar: Mashable, Practical Money Skills, Para Analiz, Coin Market Cap

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale