X

Biri var ve beni deli ediyor: Sinir olduğumuz kişiler aslında kendi yansımalarımız mı?

Birçok kişi için ne kadar klişe geldiğini biliyorum ama söylemeden yapamayacağım. Dış dünyanızın iç dünyanızdan farklı olduğuna inanıyorsanız yanılıyorsunuz.

Hadi bakalım güçlü sorularla yazıya devam edelim: Nasıl bir hayat yaşıyorsun? İlişkilerin ne durumda? Ekonomik anlamda (sözde) arzu ettiğin yerde misin? Sağlığın yerinde mi? Zihnin geçmiş ya da gelecekle mi meşgul?

İşleriniz ters gidiyorsa, sağlığınız bozuksa, mutsuzsanız, hayatınız yolunda gitmiyorsa başkalarıyla uğraşmayı ve onları değiştirmeyi bırakın. Bir seçim yapın ve değişime bakış açınızı değiştirerek başlayın. Sorun yaşamın kendisi değil. Sorun etrafınızdaki insanlar da değil. Asıl sorun tüm bunlar olurken, zihninizdeki düşüncelere, yaratıma bakmamanız ve “Ben ne yapabilirim ki?” deyip, sorumluluğunuzu almayıp kolay yolu seçmeniz. Oysaki hayat cesurları sever ve her zaman onların yanındadır.

Her şey iç dünyanın dışarıya yansımasıdır. Ve içimizde olan dışarıda olanı yaratacaktır.

Yaşamınız istemediğiniz şekilde gidiyorsa bunu değiştirebilecek kişinin yine ‘siz’ olduğunuzun farkına varın. Örnek vermek gerekirse, hayatınızda sizi deli eden, her gördüğünüzde tüylerinizi diken diken eden bir Fatma karakteri var. İş arkadaşınız olabilir, eşiniz, sevgiliniz, belki de dost olduğunu zannettiğiniz arkadaşınız. Ya sizin sinirinize dokunacak bir şey söylüyor, ya onaylamadığınız bir davranışta bulunuyor ya da sizi kırıyor, üzüyor…

Şimdi tüm bunların ‘yansımasına’ bakalım. Evrende çekim yasası denilen bir yasa vardır. Benzer benzeyeni çeker ve düşünceleriniz hayatla eşleşir. “Etrafınıza bir bakın, onu izleyin, yaşamın size göstermek istediklerine kulak verin.” Sizi rahatsız eden şey belki de değiştirmeniz gereken bir düşünce ya da davranış olabilir. Sürekli haksızlığa uğradığınızı düşünüyorsanız ya da kullanıldığınızı ya da sevilmediğinizi ya da fark edilmediğinizi tekrar ve tekrar bunları size yansıtan insanlarla karşılaşıyor olacaksınız. Ta ki düşüncenizi ve eylemlerinizi değiştirene kadar.

Bizler her şeyi o kadar çok dışarıda arıyoruz ki, yaşanılan her şeyin içimizden kaynaklı olduğunu unutuyoruz. Aslında yaşadığımız her şey iç dünyamızın bir ‘yansıması.’ Sorun, kendimizi bir bütün olarak görmememizden, sorumluluğumuzu alamamaktan ve olanı, karşı tarafı değiştirmeye çalışmaktan kaynaklanıyor.

Çok yakın bir arkadaşım bana her zaman “Kendi dönüşümün için seni sinir eden insanların yanında bol bol vakit geçir. Çünkü o sensin” derdi. Şu an onu çok iyi anlıyorum, canım arkadaşım.

Sizi rahatsız eden şeylere bakın, kendinizi görün, kendinizi tanıyın, keşfedin.

Dönüşümünüze izin verin. Dünya fark etmesen de zihninde oluşturduğun gibidir; bir yansımadır. Dışarıda dünyanı bulursun, kendi seçtiğin, düşlediğin dünyayı. Gidin ve kim olduğunuzu görün. Zaaflarınızı, karanlık yönlerinizi, inançlarınızı görün.

Artık yüzleşme, güçlenme ve aydınlanma zamanı gelmedi mi hala?

Kaçmak bir çözüm değildir

Sizi deli eden, rahatsız eden, varlığına bile tahammül edemediğiniz bir Ayşe’yi hayatınızdan çıkarabilirsiniz değil mi? Çok güzel, fakat o kişide sizi rahatsız eden şeyi fark etmeden ve kabul etmeden hayatınızdan bir Ayşe gidecektir ve yerine başka bir Ayşeler gelecektir. Sizi sinir eden, rahatsız eden bir olaydan, şehirden kaçabilirsiniz ama farkında olmazsanız veya kabul etmezseniz, o olayın farklı versiyonlarıyla başka şehirlerde karşılaşacaksınızdır.

Hayat bir seçim değil mi?
  1. seçim mutluluk: Sahanın içinde oyununuzu oynayacaksınız. Hayattan zevk alacak, yapmak istediklerinizi yapacak, her şeyin farkında olup, yaptığınız hataların, olumsuz gibi gözüken bütün olayların bir öğrenme süreci ve bir deneyim olduğunu kabul edeceksiniz. Ve sorumluluğunuzu alıp yaşayacaksınız mutluluğu tüm çıplaklığıyla.
  2. seçim ego: Biten bir maça sürekli yorum yapacak, sürekli haklı çıkmak, zaferi kazanmak için çabalayacak fakat skoru değiştiremeyeceksiniz. Siz ne kadar o maçı yok saysanız da gittiğiniz her yerde biten maç konuşuluyor ve yorumlar izleniliyor, dinleniliyor olacak. Hayatta sizi rahatsız eden hiçbir şeyden kaçamayacağınız gibi kendinizde de kabul edemediğiniz hiçbir yönünüzden kaçamazsınız. Kaçmaya çalıştıkça dışında kalacaksınız mutluluğun.

Zihninizin, duygularınızın yaşamınızı yönetmesine izin vermeyin. Fark edin. Sizi rahatsız eden şey ne? Dönüştürmem gereken düşünce ne? Ve tüm bunların değişmesi için ben ne yapabilirim?

 

İlginizi çekebilir: Kendinizin farkına varın: İnsanoğlunun yaptığı spiritüel hatalar

Tuba Kaytaş: Türkiye’nin ilk nefes koçlarından olan Tuba Kaytaş, Beden Eğitimi Spor Yüksek Okulu’ndan mezun oldu. İlk nefes eğitimini 2005 yılında Judith Kravitz’ten aldı. Nefesin hayatına ve kendisine yaptığı muazzam değişikliği fark edince deneyimlediği tüm güzellikleri insanlarla paylaşabilmek için yoluna nefes eğitmeni olarak devam etmeye karar verdi. 2009 yılında Ommira Kişisel Gelişim Merkezi’ni kurdu. Bu süreçte yaptığı çalışmaları ve deneyimlediklerini Özgür Kocaeli Gazetesi’nde kişisel gelişim konularında yazılar yazarak paylaştı. Yıllardır içinde bulunduğu nefes seminerlerinin ardından bilgi ve tecrübelerini 2012 yılında yayımlanan ilk kitabı Nefes’le Mucizelere Giden Yol adlı kitabında topladı. Araştırmacı ve yenilikçi bakış açısıyla, nefesle ilgili her konuyla ilgilenerek yoluna devam eden Kaytaş, Nefesimizin düşüncelerimizi etkilediğini fark edince kendi yöntemini geliştirip nefesi duygularla bütünledi. 8 yıllık çalışmaları ve eğitimleri sonucu geliştirdiği Nefs-i Terapi yöntemini aynı isimli kitapla paylaşmaya karar verdi. 3. Kitabı olan Bedenin Şifresi ile okuyucularına bedeni tanımanın ve şifanın yollarını sundu. 4. Kitabı olan 1 ile ilişkilere farklı bakış açısıyla bakabilmeye rehber oldu. Türkiye’nin İlk Transformal Nefes Koçları’ndan olup, daha sonra kendi sistemini kuran Kaytaş, nefesin en doğal halini Bütünsel Nefes’te birleştirdi. Şu anda Nefes Kampları düzenliyor, sorgulanabilir sertifikalı olan Profesyonel Nefes Uygulayıcılık Eğitimleri veriyor ve kendi sitesi olan www.nefesatolyesi.com da yazı yazmaya devam ediyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale