X

Bırakabilme sanatı: Gereksiz yüklerden özgürleşebilmek

Adamın biri, karanlık bir akşam üzeri ormanda yürüyormuş.
Ayağı büyükçe bir taşa takılmış ve “Eyvah!” demiş, “Uçurumdan aşağıya yuvarlanıyorum!”
Tam o esnada eli bir dala çarpmış ve sımsıkı tutunmuş.
Uçurumdan düşmekten kurtulduğuna sevinirken bir yandan da dalı sımsıkı tutmanın acısı bedenini yavaş yavaş sarmaya başlamış.
Acıdan kıvranırken bir yandan da havanın aydınlanmasını ve kurtulacağı anı beklemeye koyulmuş.
Hava aydınlanınca ne görsün? Uçurum sandığı yer aslında bir tepeymiş.
Dalı bırakarak kalkıp üstünü başını silkelemiş ve usulca yoluna devam etmiş.

Hayatta sıkı sıkı tutunduğun şeyleri bırakmakta güçlük çekersen, bu satırları hatırlamanı isterim. 

Bırakabilmek ile neyi kast ediyorum?

Bırakamadıkların kimi zaman yitip giden talihsiz bir çocukluk yaşantısıyken kimi zaman sana kendini değersiz hissettiren romantik bir ilişki olarak yaşamına yansır. Bazen sana kendini yargılandığını hissettiren bir terapi süreciyken bırakamadığın bazen de içine şüphe tohumları ekilmiş bir arkadaşlık ilişkisi olabilir. Kabul görmediğini içten içe hissettiğin bir iş yeri ya da yaşanması mümkünken yaşayamadıkların olabilir. Yarım bırakmayı kendine yakıştıramadığın bir kitap ya da sırf başladın diye sürdürmekte ısrarcı olduğun bir film… Bırakamadığın her neyse önce kendi korkularını ve engelleyici düşüncelerinin farkına varmalı ve bunlarla yüzleşebilme cesaretini alabilmelisin. Çünkü başlamak dediğin şey de zihnindeki ağırlıklardan kurtulmak ve yenilenebilme yolculuğundan ibarettir.

Bu tanıdık hissi eskimiş ama avuç içinde sımsıkı tutulan bir anahtara benzetiyorum. Elinde tuttuğun, belki bir daha açmayacağın bir kapının anahtarı. Kapıyı kapattığını bilsen de o anahtarı atmak istemiyor, atmaya kıyamıyorsun. Çünkü olur da ya geri dönmek istersen? Bu, eskiye olan bağımlılığın ve yeniye güvenememenin yüzeye yansıyan yalnızca bir simgesidir. Yeni bir başlangıç yapmak, zorlayıcı olabilir. Fakat inanıyorum ki bırakabilmek kimi zaman yeni bir şeye başlamaktan çok daha zordur. Çünkü tanıdık olanla vedalaşmak, belirsizlik ve kayıpla baş etmeyi de beraberinde getirir.

Yukarıda yer alan satırlarda “’İnsan neleri ardında bırakmakta güçlük yaşar?” sorusuna yanıt aradık. Şimdi de “İnsan neden bırakamaz?” sorusuna yanıt arayalım…

Geçmiş deneyimlerin ağırlığı

Geçmişte yaşanmış olumsuz deneyimler bugün karanlık bir iklim yaratarak yeni başlangıçlardan kaçınmaya sebep olabilir. Olumsuz deneyimlerin etkisi, insanı tekrar aynı şeyleri yaşamaktan korkmaya iter. İnsan bırakamadığı her an, farkında olmadan yük taşıdığı bir sırt çantasıyla yaşamına devam eder. Sırt çantandaki fazla eşyaları çıkarabilirsen üzerindeki duygusal yükleri de ancak o zaman azaltabilirsin. Bırakmak; gereksiz yüklerden arınıp, daha hafif bir yola çıkmaktır.

Geçmişe yapılan yatırımlar

Emek ve zaman harcanan herhangi bir şeyden vazgeçmek, bu yatırımdan bir nevi “zarar” edildiği düşüncesini doğurur. Bu düşünce tohumu, harcanan emeğin veya zamanın boşa gideceği korkusuyla insanı eskiye bağımlı kılar. Geçmişi değiştiremeyiz ama yola devam etmeyi tercih edebiliriz. Başlamak da yarı yolda bırakmak da, tutmak da bırakamamak da birer seçimdir. Peki, senin seçimlerinin ardında yatan gerçekler neler?

Rutinlerin konforu

Bırakmak, alışkanlıkları değiştirmek ve yeni bir düzene geçmek anlamına gelir. Değişim ise hayattaki tek sabit gerçektir ve ona uyum sağlamak, esneklik ve cesaret ister. Değişimi bir tehdit olarak değil, bir fırsat olarak gördüğümüzde, kendimizi geliştirebileceğimiz yeni olanaklara ve deneyimlere açılabiliriz. Tanıdık alışkanlıklar ve rutinler, insana güven ve konfor sunar. Yeni bir başlangıç, kişinin bu alışkanlıklardan çıkmasını ve konfor alanından ayrılmasını gerektirir, bu da çoğu zaman yüzleşmemek için kaçınmayı beraberinde getirir.

Bağlanma ve güvenlik ihtiyacı 

İnsan zihni, güvende hissettiği, tanıdık olana bağlı kalma eğilimindedir. Bir ilişki, iş ya da düşünce bizi mutsuz etse bile, onun sağladığı güvenlik hissinden vazgeçmek kolay değildir. Bunun yanı sıra geçmişte yaşanan olumlu anılar, insana kendisini güvende hissetmesine yardımcı olabilir. Nostalji, geçmişteki mutlulukları ve güzel anıları hatırlatarak o küçük anlara bağlayabilir. Bu durum, geçmişi bırakmayı zorlaştırır çünkü eski anılar, kişiye ait bir parça gibi hissettirir.

Babita Spinelli der ki; “Kalp bir şeye derinden bağlandığında, onu bırakmak çok zor olabilir. O şeyin senin için doğru olmadığını bilsen bile, bağın derinliği çok güçlü olduğu için yine de ona tutunursun.”

Peki, ne yapabilirsin? 

Bırakmak ve devam etmek konusunda karar verme aşamasında kararsız kaldıysan, bırakman için geçerli olan nedenlerin bir listesini hazırla. Devam etmenin ve bırakmanın yaşamına etkileri neler olacak derinlemesine düşün.

Son olarak, kötü deneyimleri kendi içine hapsetmek yerine duygularına alan açmayı deneyebilirsin. Geride bırakmak istediğin şey sana acı veren duygularınsa, bunun hakkında konuşabilmek en önemli adım olacaktır. Sevildiğini hissettiğin yakınlarınla vakit geçirerek içinde biriktirdiklerini anlatmayı deneyebilirsin. Eğer kırılgan yanlarını yakın çevrene açmak seni zorluyorsa, bir uzmandan destek almaktan çekinme. 

Sevgiler!

İletişim; Instagram: psikologhazalaslan

İlginizi çekebilir: Ya bir yol bulacağım ya bir yol yapacağım

Hazal Aslan: Hazal Aslan, İstanbul Bilim Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümünden 2017 yılında mezun olmuştur. Akabinde uzun dönem yurt dışında bulunarak dil eğitimini tamamlamıştır. Türkiye'ye geri dönmesinin ardından çeşitli özel kurumlarda psikolog olarak görev yapmıştır. 2020 yılında İstanbul Aydın Üniversitesi Klinik Psikoloji Yüksek Lisans Programına kabul edilmiştir. Yüksek Lisans eğitimi esnasında almış olduğu psikoterapi eğitimleri doğrultusunda süpervizyon eşliğinde danışan görmüştür. ''Doğuma Psikanalitik Bakış'' Projesi ile mezun olmuş ve uzmanlığını tamamlamıştır. Gönülden bağlı olduğu Saadet Öğretmen Çocuk İhmal ve İstismarını Önleme Derneği ile pek çok eğitim kurumunda seminerlerde konuşmacı olarak yer almıştır. UCİM ( Uluslararası Çocuk İhmal ve İstismarı Önleme Derneği ) Eğitim Koordinatörü olarak görev almaktadır. Temel olarak eğitimini alarak yararlandığı yaklaşımlar; Şema Terapi, Bilişsel Davranışçı Terapi, Deneyimsel Oyun Terapisi, Pozitif Psikolojidir. Pek çok farklı modelin eğitim ve süpervizyon sürecinden geçmiştir, eğitim serüveni devam etmektedir. ‘’Her insanın anavatanı çocukluğudur. İns’an, çocukluğunda yaşadığı anları unutsa bile o anların yarattığı hisleri her daim hatırlar. ‘’ ilkesi ile mesleki çalışmalarına özel bir klinikte devam eden Psikolog Hazal Aslan; çocuk, genç yetişkin, yetişkinlerle yüz yüze ve online seans kabulünü gerçekleştirmektedir. Yaşamdan ilham alarak, ins’anın var oluş haline dair fikirlerini yazdığı, Instagram hesabı: psikologhazalaslan

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale