X

Bırak, dağınık kalsın: Hayatta neleri toparlamak zorunda hissediyorsun?

Bugün dışarı çıkmak için niyetlenmiştim oysa ki… Pencereden baktığımda o kadar yağmur yağıyordu ki evde kalmaya karar verdim. Cesaret edemedim.

O gün sırtında yük taşıyan kadını gördüğüm ilk gündü! Bu kadın sokaktaki diğer kadınlardan biraz daha farklıydı çünkü o hiç başını kaldırmadan yere atılan çöpleri topluyordu. Yükü fazlaydı. Etrafını görecek, insanlarla iletişim kuracak hiç fırsatı yoktu. Bu kısmı kesinlikle korkunç görünüyordu. Çok zor bir iş yapıyordu. Tozlu kutuları, boş şişeleri, çöplerdeki kıyafetleri alıp kendi sırtındaki kirli çuvala koyduğunda sanki evini toplamış gibi bir his beliriyordu bedeninde. Sırtında dünyanın bütün yükünü taşıyordu. Bu kötü ve pis yeri seviyordu.

Bir anda aşağıya inip yardım etmek istedim fakat eminim ki yardımımı kabul etmezdi… Ah ne yapayım! Ben de burada kalıp onu her geldiğinde izlemeye devam ettim.

Onu tepeden tırnağa süzüyordum. Başını kaldırsa da yüzünü ve yaşanmışlıklarını görebilseydim keşke. Sonra aklıma bir fikir geldi. Acaba ben de aşağıya çöp atsam başını kaldırıp bakar mıydı? Çöp derken hafif bir kutu ya da giyilebilecek, tutulabilecek bir şeyler. Arkasını döner miydi acaba? Bu fikri sevmiştim.

Arkasını döner, bakar mı acaba? Baksa yükü hafifleyecekti.

Benim için heyecanlı bir sabahtı. Kızımı okula geçirdikten sonra pencerede çöpleri toplayan kirli örtülü kadını bekliyordum. Yoldaki hiç kimse onun gibi değildi. Onda farklı olan bir şeyler vardı. İşte geliyor, gördüm! Yine aynı kıyafetler, aynı kirli hasır sırt çantası ve elindeki pazar arabasına benzeyen küçük bir araba. Doğru zamanı bekliyordum çöplerimi atmak için. Sokaktaki çöpleri topladıktan sonra parktaki defne ağacının dibine gitti ve secdede oturur gibi durdu. Çok yorulmuştu, her halinden belliydi. Yüklerimi atmak için biraz daha beklemeye karar verdim.

Renkli bir evimiz vardı. Bu evde kızım ve kuzenimle birlikte yaşıyordum. Kızım her sabah okula giderken heyecanla edindiği arkadaşlarını anlatıyordu. Okulda çığlık atmaya bayıldıklarını ve daha önce yapmadıkları şeyleri denediklerini büyük bir mutlulukla anlatıyordu. Onu konuşurken durdurmak çok zordu, anlatırken yerinde duramıyordu. Kıkır kıkır gülüyordu.

Birden, evimizin kapısı çaldı. Apartman görevlisi gelmişti. Evdeki çöpleri almaya gelmişti. Atılacak bir şey olmadığını söyleyerek kapıyı kapattım. Dantel örtülü zengin kahvaltı masasına geri döndüm ve kızımla konuşmaya devam ettim. Tam o anda kızım bana birden bire;

“Çocuk büyütmek çok mu zor anne?”
“Hmm, neden zor olduğunu düşünüyorsun peki?”
“Senin yüzün hep üzgün bakıyor. O yüzden merak ettim. Seni üzgün görünce korktuğum şeyleri anlatamıyorum, üzülme diye.

Bir anda gözümün önüne yük taşıyan kadın geldi, ben de onun yüzünü bir türlü göremiyordum. Bu da benim kamburum muydu? Tesadüf müydü? O an akşam okuduğum şiirde zihnimin karanlık odaları aydınlanıyordu.

“Benim doğduğum köylerde
İnsanlar gülmesini bilmezdi,
Ben bu yüzden böyle naçar kalmışım
Gül biraz!”

Bir de ben hazırladığım bütün yüklerimi aşağı atacaktım. Yukarıdan baktığımda sorunlarımı, isteklerimi anlatmak istediğimde anlatmak istemiyorken bunu nasıl yapacaktım ki?

Çöpleri toplayan kadın da artık el arabasını bıraksa, rahatlasa, çöpler dağınık kalsın, toplamak zorunda olmadığını fark etse hayatında neler değişirdi acaba?

İlginizi çekebilir: Neye ihtiyacımız var: Bir çocuğun korkularından kendi korkularımıza

Fatma Nur Bilgin: Fatma Nur Bilgin, beden rehabilitasyonunu kişisel dönüşümün adımı olarak görüyor ve bir bütün olarak beden-zihin-ruh dengesini hedefliyor. Beden rehabilitasyonunda Pilates, Dorn-Breuss terapisi ve KranyoSakral terapi tekniklerini kullanıyor ve 2007'den beri bu alanda aktif olarak çalışıyor. Kas-iskelet sistemi ve bağ dokusu rehabilitasyonu olarak ele aldığı Pilatesi hamilelerden engellilere, spor ve dans sakatlanmalarından çocuklara geniş bir yelpazede geliştirdiği İyileştirici ve Dönüştürücü Egzersiz Metodu®'nun temeli olarak uyguluyor. Bireysel seanslarında Bilinçaltı blokajlarının çözülmesinde Regresyon Terapisi pratiklerini, travmalar sonucu sinir sisteminde biriken gerilimlerin çözülmesinde Somatik Deneyimleme pratiklerini kullanıyor. Ayrıca Dengeye Dönüş® adında grup çalışmaları düzenlemektedir. Eğitim fakültesi mezunudur. Pek çok sosyal sorumluluk projesinde aktif rol almaya devam ediyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale