X

Bir yanım bahar bahçe, bir yanım fırtına: Yolumuzu kaybettiğimizde bize ne yol gösterir?

Bu aralar yazın da gelmesiyle içim birazcık karışık. Bir yanımda kuşlar cıvıldarken, bir yanımda da gece yarısı aniden ortaya çıkan fırtınada hırçın dalgalarla boğuşan bir balıkçı teknesi çaresizliği var. Ama durun bir dakika, bu balıkçı teknesi yola koyulmadan bilmiyor muydu fırtınanın kopacağını? Sahi, neden bu hazırlıksız yakalanma hali? Nasıl başa çıkılır ki onca büyük dalgayla? Yılların balıkçıları bunu bilir de, bilmediği sulara ilk kez giren benim gibi çaylaklar ne yapacak?

Sakince fırtınanın durup dinmesini beklemek, her bir fırtına sonrası açacak güneşli gökyüzüne merhaba diyebilmek için sabretmek gerekmiş. Bunu ben, o boyumdan büyük dalgalarla boğuşurken çokça kez tecrübe ettim. Ve hatta, bazen fırtınanın olması kapkara bulutları dağıtmak için de iyiymiş, yaşadım, öğrendim. Ve öyle ki, fırtınanın kopmasına sevinecek kadar güzellikler de olasıymış. Hayat işte, olumsuzluklardan da öğrenecek onca şey var. Yeter ki doğru yorumlamayı bilelim.

Dedim ya bir yanımda kuşlar cıvıldarken, bir yanımda dalgalarla boğuşan emektar bir balıkçı var diye, peki ben neden ara ara kaybediyorum kuş seslerimi? Neden içimdeki karmaşadan duyamaz oluyorum? Oluyor işte bazen, insanız ve her duygu bizim için. Önce bunu kabulle başlamalıyız sanırım.

Peki, size de olur mu hiç, ara ara kaybolmuşluk hissi? Eminim oluyordur, hangimizin çıkmazı, hangimizin boğuştuğu dalga yok ki bu hayatta? Ve sanırım, hepimiz kendimizce bir çıkış yolu buluyoruz. Kimimiz daha hızlı çıkarken o fırtınalı sulardan, kimimizinki biraz zaman alıyor.

Ama tüm bunların sonucunda tecrübe ettiğimiz en büyük gerçeklik, fırtınanın da kara bulutların da bir gün bittiği, öyle değil mi? İşte ben; bu seferki iç döküş yazımda kendimi aramaya çıktım. Bir yandan içimdeki karmaşık iklimlere uyum sağlamaya çalışırken, bir yandan yeni keşfettiğim sokaklarda yürümenin tadını çıkarmaya çalışıyorum.

Fakat bazen, ne kadar cesur davranıp o yola girsem de, karşıma çıkacak her duruma hazır olamıyorum. Aslında galiba en güzeli hep hazırlıklı olmak değil mi?

Düşünüyorum da içimde ne çok keşfetmek istediğim ama sonu bilinmezliklerle dolu yollarım varmış. Bu aralar, ben biraz o bilinmez yollara girdim. Ara ara da çıkamadığım, kaybolduğum yollarım oldu. Ondan galiba hala kendimi aramalarım. Kaybolmuşluğumu sevdim de biraz, bana daha önce karşılaşmadığım yeni yeni sokaklar gösterdi. O sokaklarda bazen gölgede durup dinlenme şansım oldu, bazen de fazla karanlık geldi hızlı hızlı yürüdüm, daha aydınlık yeni sokaklara daldım. Tıpkı yeni bir şehri keşfetmeye giden bir turist gibi, sırt çantama, aniden yağacak yağmurda ıslanmamak için pratik bir yağmurluk koyuyorum şimdilerde, çantam her duruma uyum sağlamak için tedarikli. Böylece, her türlü durumda hazırlığım oluyor ve keşfe çıktığım şehirde gezmekten hiçbir şey beni alıkoymamış oluyor.

Ben kendimi iyi ki arıyorum; böylece içimde çıktığım bu turistik geziler sayesinde, her seferinde yenilenmiş, yeni yerler keşfetmenin heyecanıyla doluyor içim. Peki ya sen? Sen de kendini arayanlardan mısın? Keşif için destek istersen, uzanacak el olabilmek isterim. Böylece, şarkıda dediği gibi “tüm kaybolanlar, kaybolmuşlara rastlar zamanında birinde”, birbirine el uzatır keşif yolculuğunda. Belli mi olur?

İlginizi çekebilir: En kıymetli misafirinize iyi bakın: Kendini sevmek

Pınar Tümkaya: Selamlar, ben Pınar Tümkaya. 1984 senesinde sevimli bir Akdeniz kenti olan İskenderun’da doğdum. Çukurova Üniversitesi İktisat Bölümünden 2007 senesinde mezun olmadan hemen önce hep hayalini kurduğum İK alanında İşe Alım Uzmanı olarak çalışmaya başladım. Ama maalesef, kısa bir süre sonra rüzgar beni Mersin’e getirdi. Şuanda Mersin’de, uluslararası bir şirkette Finansal Kontrolör olarak görev almaktayım. Kendimi bildim bileli sıkıntımı, derdimi en çok yazarak anlatmayı sevdim. Ancak, yazar olmak hiç hayalim olmadı. Hayalim her zaman, insanlarla etkileşimde olarak, onların sorunlarına destek ve çözüm ortağı olmak oldu. Her ne kadar çalışmakta olduğum alan insanlardan çok rakamlarla ilgili olsa da kişisel gelişim aşkım hiç bitmedi. Geçtiğimiz Mart ayında bunu artık daha profesyonel bir hale getirmem gerektiğine karar vererek House of Human’dan Profesyonel Yaşam Koçluğu programını tamamlayarak Yaşam Koçu oldum. Bu platform sayesinde yaşayıp aştığım, her tökezlediğimde kendimce ürettiğim çarelerin başka insanların da çözümü olmasına vesile olmak, yazılarımla sesimi duyurabilmek en büyük mutluluğum olacaktır.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale