Bir spor aşığının itirafları: “Destek şart!”
Her ne yapıyor, yaptığını ne kadar iyi biliyor olursa olsun insan, bazen yine de bir başka nefese daha ihtiyaç duyuyor, örnek almak, örnek olmak isteyebiliyor.
İşte tam da bu nedenle, aramızdaki bağ en güçlü halattan hallice iken, zaman içinde pamuk ipliğine dönmüş, sonra da yok olup gitmiş olsa bile; bir zamanlar koşmama, koşabileceğimi anlamama vesile olan arkadaşımı unutamam hiçbir zaman. Grubumuzun en hızlısıydı ve her zaman bizlerden dakikalar önce bitirirken o koskoca -o zamanlar öyle geliyordu bana- Belgrad Ormanı parkurunu, bir gün bana eşlik etmiş, finishe birlikte girmiştik. Sanki o gün, o yavaşlamamıştı da ben hızlanmıştım. Kendime olan güvenimde ani bir patlama yaşamış, pek çok şeyi kanıtlamayı başarmıştım; en azından kendime… Zincirler kırılmıştı artık; beni tutabilene aşk olsundu.
O koşunun hemen ardından yaptığım antrenmanlarda atladığım eşiği tekrar tekrar düşünmüş ve ben de elimden geldiğince istekli olanlara yardım edebileceğime karar vermiştim. Sanırım kararımı uygulamayı da başardım az, çok.
Hazır konu yardımlaşmaktan, destek olmaktan ve dahi koşudan açılmışken hayatın her alanında birbirlerine destek olan bir çiftten bahsetmek istiyorum sizlere: Bir yıl içerisinde TEMA adına tam 5 tane çölü aşan ve son olarak da Avustralya’da 520 km yol kat eden Alper Dalkılıç ile katıldığı hemen her ultramaraton ve arazi yarışında kucakladığı birinciliği uzun zamandır bırakmayan Elena Polyakova’yı hayranlıkla izliyorum bir süredir. Tamamladıkları her zorlu mücadeleden sonra sosyal medya aracılığıyla ve bizlerin tanıklığında birbirlerine teşekkür eden ve birlikte yaptıkları antrenmanların güçlerine güç kattığını söyleyen ikili, her seferinde yardımlaşmanın önemini tekrar tekrar vurguluyorlar.
Bir arkadaşınız spora başlamak istiyor, size özeniyor ve bunu sürekli söylemesine rağmen bir türlü harekete geçmiyor, yardım talep ediyor ama size eşlik etmiyor olabilir. Sıkılmayın, bıkmayın, bir gün onun da kırılacaktır zincirleri. Ama dikkat; teşvik etmeye çalışırken de sıkıcı, yıldırıcı olmamaya özen göstermelisiniz.
Koşulsuz, şartsız desteğin gücüne fazlasıyla ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde bir kez daha çevremize bakalım ve yardıma ihtiyacı olanlara elimizi uzatmaktan çekinmeyelim. İnanın ki çok iyi gelecek hem size hem de elinizi tutana, elini tuttuğunuza.
Yazarın diğer yazıları için tıklayın.