X

Bir spor aşığından: “Ve kazanan Johnny Walker”

Bir spor aşığından: Ve kazanan Johnny Walker

Yazarınız yıllık izninin bir kısmını kullanıyor olmasına rağmen yazmadan; yaptıklarını, gördüklerini paylaşmadan edemedi sevgili okuyucular. Ve işte huzurlarınızda hareket ve macerayla dolu geçeceğine inanılan 10 günlük tatilin ilk 4 günü. Bu demek oluyor ki macera to be continued (devam edecek).

Oldum olası sevemedim o senenin gözdesi, trendy tatil beldelerini; kalabalıkların arasına karışıp da tatil yapmayı. Tatil anlayışım kendine has özellikleri olan mekânlardan ibaret. Doğru zaman da okulların açılıp, kitleler halinde şehirlere dönülen zaman; yani Eylül sonu ya da bilemediniz Ekim başı elbette. Gittiğim yerde dış güçler tarafından aktivite bağımlısı haline getirilmemeli, ne zaman ne istersem onu yapabilmeliyim. Canım dağlarda koşmak, tarihi kalıntıları görmek için uzun uzun yürümek, denize girip çıkmamak, ilginçliklere dalmak, bazen de hiçbir şey yapmak istemeyebilir.

Bir spor aşığından: Ve kazanan Johnny Walker

Tüm bunlara uygun bir yer seçmeliydim kendime bu seneki tatilimi geçirmek üzere. Bir takım tesadüfler, hoş sürprizler ve hayatıma renk katan kişi sayesinde; ne zamandır adını duyup da bir türlü gitme fırsatı bulamadığım Sundance‘te buluverdim kendimi. Hayır, Fransa’daki değil; Antalya/Tekirova’daki Sundance.

Her gece kopmak; bardan bara akıp, eller havaya moduna girmek değilse niyetiniz ve doğayla bütünleşmekse istediğiniz, Sundance tam size göre olabilir. Dilerseniz çadır kurun; dilerseniz ağaç evde, dilerseniz de biraz daha konforlu bungalovlarda kalın. Nerede uyursanız uyuyun, burada ‘huzur’ garanti.

Hele bir de benim gibi dünyanın her köşesinden bir sürü jonglörün toplandığı J-fest’eJ-fest’ denk gelirseniz keyiflerden keyif beğenin.

Bir spor aşığından: Ve kazanan Johnny Walker

Geçen Cumartesi sabahı indim uçaktan ve sadece 1 gün hareketsiz kalabildim. Pazar sabahı hemen bir aktivite kollamak iyi gelecekti. Sevgilimle ne yapalım diye düşünürken, Redbull tarafından düzenlenen ve final etabının bulunduğumuz lokasyona çok yakın bir alandan başlayacağını duyduğumuz Sea to Sky’ıSea to Sky’ izlemeye karar verdik. Atladık motora, start alanına gittik. Başka bir araçla gitmek olmazdı; ne de olsa bir motocross yarışıydı yapılan.

 

Can alıcı renkler ve estetik görünümleri dışında motorlardan büyülenebilecek bir teknik bilgiye sahip değilim ama bu yaşıma kadar edindiğim diğer bilgiler ışığında, pilotların bir hayli yakışıklı olduğunu söyleyebilirim. Yarış sahilden başlayıp,  yayaların teleferikle 3 bin küsür metreye çıktığı Tahtalı Dağı’nın tepesinde bitecekti. 40 km’yi geçen bir mesafe. Start alanı çok eğlenceliydi. Motorlar 8’li, 10’lu gruplar halinde, klasmanlarına uygun sırada start aldılar.  Biz de arkalarından dağa yöneldik.

Tahtalı Dağı’nın girişinden teleferiğe kadar olan mesafe 8 km imiş. E o zaman ben koşarak çıkardım ki orayı. Sabahtan tedarikli çıkmıştım zaten yola. Şortum ve camel bag’im yanımda, yeni cicilerim ayağımdaydı. Sevgili motorla yukarı yönelirken, ben başladım koşmaya. Tahminimden uzun bir zamanda, bir hayli sıcakta tamamladım yolu. Başta ‘hayatta bitmez bu parkur’ diye düşünürken bir de baktım ki bitivermiş sayılı kilometre. Teleferik alanına ulaştığımda bir alkış kopuverdi. Turistler beni alkışlayıp, “Bravo” diye bağırıyorlardı. Koşmayı bitirdiğimde rakımın 700 metre olduğunu öğrendim; biraz tırmanmışım yani.

Sea to Sky’ın bitişine bakmak üzere teleferikle yukarı çıkıp çıkmamak konusunda kararsız kaldık bir an; çünkü ciddi bir para ödememiz gerekiyordu ve dağın etrafı sisle kaplıydı, yani manzara adına pek şansımız olamayacaktı. Vazgeçtik, döndük. Sonradan yarışı Johnny Walker’ın kazandığını öğrendik ve ben elbette inanmadım bir insanın adının o olabileceğine, ama doğruymuş.

Bugün Salı ve ben yine dağlardaydım. Bu sefer de kendi kendine yanan taşlara bakmak için Çıralı’daki Yanartaş‘a gittik. Likya Maratonu’na katılamamış olsam da Likya Yolu’nun bir kısmını görmüş, oradaki tepelere tırmanmış olmak iyi geldi bana.

Bir de J-fest’te yaşananları anlatmaya başlarsam bitmez bu yazı. İyisi mi o da haftaya kalsın. Şimdilik bir kaç fotoğrafla özet geçeyim.

Haydi, gittim ben. Biraz slackline antrenmanı yapmalıyım.

 

Yazarın diğer yazıları için tıklayınız.

 

Kıvanç Ergun: Kıvanç Ergun bugün bisikletin tepesinde, yarın ormanda çamurun içinde… Harekete, iyilik peşinde koşmaya doyamıyor, başkalarına çılgınca gelen şeyleri yapmaktan inanılmaz keyif alıyor. İflah olmaz bir spor tutkunu olan Kıvanç, ‘yükseklerde’ yaşamanın, hayattan keyif almanın yolunu sporda bulmuş ve her gün yeni alanlara kayıp, kendini bilinmezlerde kaybetmekten hiç ama hiç çekinmiyor. Yaşını başını almış ama adrenalin söz konusu olunca kendini alamıyor, aktiviteye dalıyor. 2013 İstanbul Maratonu’nda ilk maratonunu (42 km), 2014'te Frig Vadileri'nde ilk Ultra Maraton’unu (60 km) koştu. Ulaşım aracı olarak bisikleti kullanıyor ve bisiklet kullananların sayısını kültürel gelişmeyle eşdeğer tutuyor. Yazdığı yazılarda sınırları nasıl zorladığından, deneyimlerinden bahsederken, bir yandan da hareket etmemek için yaratılan bahaneleri çürütmekten büyük keyif alıyor. Yardımseverlik koşusunun Türkiye'de tanınmasını sağlayan Adım Adım Yardımseverlik Platformu'nda Marka ve İletişim Koçluğu görevini yürütürken, aynı zamanda TOG'un AA içindeki STK Sorumlusu ve gönüllü koşucusu olarak da devam ediyor yaşamına... Fotoğraf konusunda fena değildir, takip etmek isterseniz: instagram/kiverg

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale