X

Bir spor aşığından: “Leylek kardeş, yolculuk nereye?” dedim, “J-Fest’e” dedi

“J-Fest’” Yolculuğu

Nisan başı gibi havada gördüğüm leyleklerin peşinden ayrılmadım yaz boyunca. Onlar nereye ben oraya… Yaz bitti, peki tatil bitti mi? Elbette bitmedi. Pazartesi öğlen saatlerinde benimle birlikte Antalya’dan gelen bavulum, birkaç saat içinde biraz daha kalınca kıyafetlerle Assos yollarına düşmeye hazır hale gelecek. Ah bu leylekler…

Assos’ta hangi hareketten bir diğerine koşacağımı henüz ben de bilmiyorum; önümüzdeki hafta hep beraber öğrenmiş olacağız. Şimdilik geçen hafta ilk 4 gününü anlattığım, bol aktiviteyle renklenen Antalya tatilimin kalan kısmına bir göz atalım isterseniz önce.

“J-Fest’” Yolculuğu

Motor eşliğinde, sonraki aktif günlerin hızına uygun bir giriş yaparak başlamıştık olaya.

Hiç aklıma gelmezdi tatilimi bir jonglörlük festivalinde geçireceğim. Ne iyi etmişim de gitmişim J-Fest’e. Tatilinizi sessiz, sakin bir yerde geçirmek ve o sakinliği hiç bozmadan aktiviteye doymak isterseniz seneye mutlaka Sundance ‘e uğramanızı öneririm. Kim bilir belki içinizdeki çocuk uyanır da top çevirmek, hula hoop döndürmek, ipte yürümek ya da akrobatik hareketler yapmak isteyiverir. Eğlence garanti, bir de en az şunun kadar harika bir manzara.

Dünyanın dört bir yanından gelen jonglörler ve sirk sanatçılarıyla doluydu festival. Bir hafta boyunca tükenmeyen bir enerjiyle çalıştılar, bildiklerini hiç bilmeyenlerle paylaştılar, kusursuz hale getirdiler ezberlerini. Bir bütün oldular sonunda ve Tekirova sokaklarındaki yürüyüşün ardından, halk gösterisindeki alkışlarla aldılar emeklerinin karşılığını. “Onlar” dememin nedeni, benim genelde izleyici konumunda bulunmamdan kaynaklanıyor. Hem kolum henüz tam olarak iyileşmediği hem de bol bol fotoğraf çekmek istediğimden pek çok aktiviteye katılamadım. Gelecek yıl çıkartacağım acısını.

Açık alanda sürekli birileri antrenman yaparken, kocaman çadırlar da boş kalmadı festival boyunca. Grup çalışmalarının biri bitip, diğeri başlıyordu. Dilerseniz artık, fazla lafı keselim de fotoğraflara geçelim.

Görünen o ki bazen bize çok kısaymış gibi gelen bir gösteri için bile günlerce çalışmak gerekiyormuş.

Günler geceler boyunca bıkmadan usanmadan tekrar edilen hünerler artık seyirciyle buluşmaya hazır.

Huzurlarınızda özenle süslenen gösteri aracı.

Ve sıra sokakları şenlendirmeye geldi.

Veee perde!

Kutlamalar gece de tam gaz devam etti.

Elbette sayılı gün çabuk geçti ve Antalya serüvenim yukarıdaki manzaraya karşı yaptığım 10 km’lik koşu ile bitti. “O kadar yorgunluğun üzerine koşmak nasıl?” diye soracak olursanız, “Cila gibi.” diye cevap verebilirim.

Hareketli günler diliyorum hepinize ve saatin gecenin 2’sini gösterdiği şu anda ben bavul hazırlama sporumu yapmaya başlıyorum: Doldur, boşalt, doldur, boşalt, sıkıştır, bastır, kapat, tekrar aç… Zaman kalmadı ne bulursan, tekrar tıkıştır ve çık evden. Bu kadar da basit aslında…

Haydi gittim ben, leylekleri kaçırmamalıyım.

 

Yazarın diğer yazıları için tıklayınız.

 

Kıvanç Ergun: Kıvanç Ergun bugün bisikletin tepesinde, yarın ormanda çamurun içinde… Harekete, iyilik peşinde koşmaya doyamıyor, başkalarına çılgınca gelen şeyleri yapmaktan inanılmaz keyif alıyor. İflah olmaz bir spor tutkunu olan Kıvanç, ‘yükseklerde’ yaşamanın, hayattan keyif almanın yolunu sporda bulmuş ve her gün yeni alanlara kayıp, kendini bilinmezlerde kaybetmekten hiç ama hiç çekinmiyor. Yaşını başını almış ama adrenalin söz konusu olunca kendini alamıyor, aktiviteye dalıyor. 2013 İstanbul Maratonu’nda ilk maratonunu (42 km), 2014'te Frig Vadileri'nde ilk Ultra Maraton’unu (60 km) koştu. Ulaşım aracı olarak bisikleti kullanıyor ve bisiklet kullananların sayısını kültürel gelişmeyle eşdeğer tutuyor. Yazdığı yazılarda sınırları nasıl zorladığından, deneyimlerinden bahsederken, bir yandan da hareket etmemek için yaratılan bahaneleri çürütmekten büyük keyif alıyor. Yardımseverlik koşusunun Türkiye'de tanınmasını sağlayan Adım Adım Yardımseverlik Platformu'nda Marka ve İletişim Koçluğu görevini yürütürken, aynı zamanda TOG'un AA içindeki STK Sorumlusu ve gönüllü koşucusu olarak da devam ediyor yaşamına... Fotoğraf konusunda fena değildir, takip etmek isterseniz: instagram/kiverg

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale