dummy

Bir spor aşığından: “Adım Adım iyilik peşinde koşmak”

iyilik peşinde koş
 "Adım Adım iyilik peşinde koşmak" "Adım Adım iyilik peşinde koşmak"
“Adım Adım iyilik peşinde koşmak”

Böyle şeyler söylenmemeli elbet. Ancak bu yazının içeriği gereği iyilik sever bir kişilik olduğumu, küçük yaşlarımdan beri hep birilerine yardım etmek için çabaladığımı, büyüdükçe kimi zaman maddi olarak, kimi zaman da emeğim ve zamanımla güzelleşeceğine inandığım şeylere değer katmaya çalıştığımı belirtmem gerekiyor öncelikle. Ve inanır mısınız, tüm bunları yaparken bir gün sadece koşarak birilerinin hayatına dokunabileceğim aklımın ucundan bile geçmemişti.

dummydummy

Evet, ben sadece sevdiğim, sağlığım için yararlı olduğuna inandığım şeyi yapıp koşuyorum ve bu sayede de yardıma ihtiyacı olanlara destek sağlıyorum. Elbette Adım Adım aracılığıyla…

Avrasya Maratonu

Nasıl başladım bu işlere, anlatayım: Koşmaktan ne kadar keyif aldığımı keşfetmemin üzerinden çok zaman geçmemişti ki bir topluluk olduğunu duydum. Bu topluluktaki kişiler kendi keyifleri için maratonlara katılırken bir yandan da çeşitli sivil toplum kuruluşları (STK’lar) adına yardım topluyorlardı. Peki ben niye yapmıyordum bunu? (Huzurlarınızda 10 puanlık uzman sorusu.)

Adım Adım’a gireyim diye düşündüm önce, sonra da yıllar içerisinde çeşitli dernek ve vakıflarda yaşadığım tatsızlıklar geldi aklıma. Bunları tek tek anlatmayacağım. Bu konuda yalnız olmadığımı biliyorum ya o bana yetiyor.

Kararsızlık yaşadığım süreç içerisinde Cumartesi ve Pazar günleri Adım Adım koşucularına rastlamaya başladım Belgrad Ormanı’nda… Meğer “Çaylaklar” adını verdikleri bir ekipleri varmış ve koşmaya yeni başlayanlar ya da koşup koşamayacağı konusunda kararsız kalanlar antrenman yapıyorlarmış o grupta.

Koşu sonrası kahvaltı ettiğimiz yerde de rastlamaya başladım gruba. Sunum yapıyor, neler yaptıklarını anlatıyorlardı aralarına yeni katılanlara. Duyduğum bir kaç cümle yetti bana ve bir gün eve dönünce Adım Adım’ın sitesine girerek bir kez daha okudum yazılanları. Ardından da üye oldum hemen. İlerleyen günlerde sadece koşmadıklarını, Suda Koşanlar adıyla yüzerek de yardım meleği olduklarını öğrendim.

2012 Avrasya Maratonu’nda TOFD (Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği), 2013 Runtalya Maratonu’nda da Koruncuk VakfıTOFD (Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği), 2013 Runtalya Maratonu’ için koştum. Yeni sandalyesine oturan minikle, bahar pikniğinde bir araya gelip,  birlikte oyunlar oynayıp eğlendiğimiz, bıcır bıcır Koruncuklu çocukları unutmam mümkün değil. Ben ve destekçilerim az da olsa bir katkıda bulunabilmiştik ya onlar için, ne mutluydu bize…

“Adım Adım iyilik peşinde koşmak”

Avrasya Maratonu’na 3.5 ay kaldı ve bu sefer başka bir sivil toplum kuruluşu için koşacağım. Neden onları seçtiğimi maratondan hemen önce yine bu sayfada okuyacağınız bağış mektubumda yazacağım.

Koşanlar ve koşmayı düşünenler; böylesine bir oluşumun içerisinde gerçekleştireceğiniz her koşu inanın ki alacağınız manevi hazzı kat be kat artıracak. Yurt dışından gelen ve 42 km boyunca tekerlekli sandalyesiyle taşınarak finishi gören, kas hastalığı nedeniyle hiç hareket edemeyen, gencecik Martin‘in ve annesinin yüzündeki mutluluk her şeyi anlatıyordu geçen sene. Fazla söze gerek yok. İşte Adım Adım böyle bir oluşum.

Dilerseniz koşmayı seven arkadaşlarınızla bir grup oluşturarak o grup adına da toplayabilirsiniz bağışlarınızı. Siz yeter ki niyet edin ve harekete geçin.

  • Adım Adım hakkında detaylı bilgi için tıklayın
  • Bağış toplayabileceğiniz, bireysel ya da kurumsal olarak destek verebileceğiniz STK’lar için tıklayın
  • Daha çok bahsedeceğim Adım Adım’dan. Aklınıza takılanlar varsa kivergu@gmail.com adresine mail atabilir ya da Adım Adım’ı Facebook ve Twitter üzerinden takip edebilirsiniz.

Haydi hep birlikte takılalım iyiliğin peşine…

 Runtalya (Fotoğraf “Adım Adım” Facebook sayfasından alınmıştır)

Yazarın diğer yazıları için tıklayın.

Kıvanç Ergun: Kıvanç Ergun bugün bisikletin tepesinde, yarın ormanda çamurun içinde… Harekete, iyilik peşinde koşmaya doyamıyor, başkalarına çılgınca gelen şeyleri yapmaktan inanılmaz keyif alıyor. İflah olmaz bir spor tutkunu olan Kıvanç, ‘yükseklerde’ yaşamanın, hayattan keyif almanın yolunu sporda bulmuş ve her gün yeni alanlara kayıp, kendini bilinmezlerde kaybetmekten hiç ama hiç çekinmiyor. Yaşını başını almış ama adrenalin söz konusu olunca kendini alamıyor, aktiviteye dalıyor. 2013 İstanbul Maratonu’nda ilk maratonunu (42 km), 2014'te Frig Vadileri'nde ilk Ultra Maraton’unu (60 km) koştu. Ulaşım aracı olarak bisikleti kullanıyor ve bisiklet kullananların sayısını kültürel gelişmeyle eşdeğer tutuyor. Yazdığı yazılarda sınırları nasıl zorladığından, deneyimlerinden bahsederken, bir yandan da hareket etmemek için yaratılan bahaneleri çürütmekten büyük keyif alıyor. Yardımseverlik koşusunun Türkiye'de tanınmasını sağlayan Adım Adım Yardımseverlik Platformu'nda Marka ve İletişim Koçluğu görevini yürütürken, aynı zamanda TOG'un AA içindeki STK Sorumlusu ve gönüllü koşucusu olarak da devam ediyor yaşamına... Fotoğraf konusunda fena değildir, takip etmek isterseniz: instagram/kiverg

Anne evi rahatlığında seçimler: Anneler Günü’ne özel içinizi ısıtacak hediye önerileri

“An-ne”; iki hecesine dünyaları sığdıran; güven, sıcaklık, huzur, sevgi ve daha nice güzel duyguyla bizleri kucaklayan, yorgun günlerin ilacı, mutlu anların ortağı, düştüğümüzde koştuğumuz, sevincimizi ilk paylaştığımız o eşsiz kahraman. İki hece ama içinde bir ömür saklayan… Anne demek bir evin kalbi demek, sevgiyle hazırlanmış sofralar, kahve fincanında biriken mutlu anılar, bir koltukta kurulan huzur, sıcak bir evin rahatlığı demek. Çünkü bir annenin dokunduğu her şey, dünyayı biraz daha yaşanır kılar. İşte bu yüzden Anneler Günü yaklaşırken bu yıl onlara sadece bir hediye değil, hissettirdikleri o tarifsiz sıcaklığı, huzuru, ‘anne evi rahatlığını’ hediye etmek gerek. Ne de olsa her şeyin en iyisini, güzelini, rahatını, konforlusunu hak eden onlar.



Geçmişten günümüze dönüşümler geçirmiş olsa da bu özel ve anlamlı günün değişmeyen en önemli özelliği, kalbimizde ayrı bir yeri olan annelerimizi onurlandırmak için bir fırsat sunuyor oluşu. Şüphesiz ki annelerimizin bize kattığı güzellikleri bir güne sığdırmak mümkün değil ama bu özel günde özenle seçeceğimiz küçük bir hediye, onların bizim için ne kadar değerli olduğunu hissettirmek için şahane bir fırsat olabilir. Önemli olan, seçtiğimiz hediyeye sevgimizi katmak; tıpkı onların her lokmaya, her bakışa kattığı sevgi gibi. İşte birkaç sıcak öneri:

‘Anne kucağı’ gibi: Konforu eve taşıyacak hediyeler

Anne kucağının o benzersiz sıcaklığı, en zor zamanların bile en güzel ilacı değil mi? Ve evet aslında hiçbir hediye tam anlamıyla o sıcaklığı vermeye yetmez ama yine de biraz da olsa yaklaşabilir. Film keyfi için sıcacık ve yumuşacık bir battaniye, polar bir sabahlık, rahat terlikler, evin her köşesini anne sıcaklığına büründürecek ev tekstili ürünleri, yastıklar, kırlentler ve çok daha fazlası ile annelerinize bu Anneler Günü’nde huzur ve konforu hediye edebilirsiniz.

‘Anne eli değmiş’ gibi: Kişisel bakım ürünleri

Annelerimizin dokunduğu her yeri güzelleştirdiği aşikar… ‘Anne eli değmiş gibi’ dendiğinde her ne kadar lezzetli yemekler akıllara gelse de, bir atkının düğümünde, bir buklenin düzeltilmesinde de aynı özen var. Bazen son bir anne dokunuşu her şeyi bambaşka yapabilir. Annenizin kendisine de en az başkalarına gösterdiği kadar şefkatle ve özenle yaklaşması için kişisel bakım ürünlerinden şahane hediyeler seçebilirsiniz. Parfümler, cilt bakım ürünleri, saç şekillendiriciler, makyaj setleri ve çok daha fazlası bu özel günde annenizin yüzünde güller açtırabilir.

‘Annemin tarzı’ gibi: Zamansız, şık ve özel parçalar

Bazı parçalar vardır, bize hep annemizi hatırlatır. Onun yıllardır severek taşıdığı bir fular, özel günlerde takındığı bir broş ya da gençliğinden kalma bir ceket… Şimdi, o hatıraların yanına çok daha özellerini eklemenin tam zamanı. Zarif elbiseler, şık altın takılar, birbirinden güzel aksesuarlar, rahat ayakkabılar, yazlık kombinlerini tamamlayacak parçalar ve çok daha fazlası Anneler Günü’nde harika hediyelere dönüşebilir.

‘Anne sofrasından fırlamış’ gibi: Sofralara renk ve lezzet katan detaylar

Anne sofrası; her tabakta ayrı bir hikaye, her kasede ayrı bir emek ama hepsinde aynı lezzet. Kimi zaman dört gözle beklenen bayram sofralarının, kimi zaman okuldan eve dönüşte karşılayan leziz yemeklerin yıldızı annelerin sofralarını daha da güzelleştirecek, mutfakta geçirdikleri zamanları kolaylaştıracak pratik ve şık ürünler harika hediyeler olmaz mı? Şık yemek takımları, renkli masa örtüleri, kahve makineleri, mutfak robotları, airfryer’lar ve çok daha fazlası tek bir tık uzağınızda.

Pazarama’da ‘anne evi rahatlığında’ alışveriş

Annenize hissettirmek istediğiniz tüm bu duygular, bir hediyeye sığabilir mi? Belki tam olarak değil, ama Pazarama’da, onun kalbine dokunacak seçenekler sizi bekliyor.

Pazarama, binlerce ürün seçeneği, avantajlı fiyatlar, çok kanallı erişim imkanı ve güvenli ödeme alternatifleriyle size anne evi rahatlığında bir alışveriş deneyimi sunuyor. Bir hediye seçin, içine sevginizi katın ve annenize onu ne kadar çok sevdiğinizi bir kez daha gösterin. Aradığınız her şey Pazarama’da.

Ayrıca Anneler Günü’ne özel şahane kampanyalar da sizi bekliyor. Pazarama üzerinden yapacağınız 750 TL ve üzeri alışverişlerde geçerli “HEDIYE125” kupon kodu ile 125 TL indirim fırsatı yakalayabilir, eğer Pazarama Plus üyesi iseniz aynı tutardaki alışverişleriniz için “PLUS200” kupon kodunu kullanarak 200 TL’lik özel indirimden faydalanabilirsiniz. Hepsi ve daha fazlası için hemen tıklayın, tam anneme göre’ diyeceğiniz hediyeleri kaçırmayın.  Her şeyin en iyisini hak eden anneler için, bu Anneler Günü’nde sadece bir hediye değil, bir “teşekkür” armağan edin.

*Bu yazı Pazarama katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale
whatsapp