Bir şeyleri zorluyorsanız, orası sizin gelişiminize hizmet etmiyordur
‘If you have to force it, leave it. Relationships, Friendships, Yoga poses, Perfect pony tails. Just Leave it ‘
Eğer zorlamak zorunda kalıyorsan bırak! İlişkileri, arkadaşlığı, yoga pozlarını, mükemmel at kuyruğunu sadece bırak.
Hayatta hiçbir şeyi itip çekerek olduramayız! İttirerek ne yoga pozlarını, ne ilişkileri, ne de aklınıza gelebilecek hiçbir şeyi aslında yapabilme şansımız yok.
Tüm bunlarla birlikte gelişim, değişim bizi zorlar! Zorlanarak büyümeyi öğreniriz! Yürümeyi öğrenmek için sizce kaç kere düştük? Gelişmemiz için kelebeğin kozasından çıkması gibi sıkıştığımız yerden genişleyerek özgürleşmeyi öğreniriz.
Ve benim anladığım ayrımı yapmakta zorlanıyoruz!
Ne zaman gitmemiz, ne zaman sükûnet içinde sabırla o yolda, o ilişkide kalmamız gerekiyor? Ayrımı yapamadığımız için karışıyoruz!
Ayrım nerede biliyor musunuz?
BİR ŞEYLERİ ZORLUYORSANIZ, ORASI NE SİZİN GELİŞİMİNİZE HİZMET EDER, NE DE SİZE İYİ GELİR!
Yaşamı, kendimizi ittirmeye başladığımız yerler; nefesin ve kalbin sıkıştığı yerler… Kendimizi zorladığımız yoga pozları, alamadığınız ilgiyi almak için koşturmalarımız, sevmeye çalışıp sevemediğimiz işimiz, yanında huzurlu olmak için kendimizi zorladığımız ama beceremediğimiz sevgilimiz, arkadaşımız…
Sıkıştığımız yerler de yine aslında aynı! Nefesin ve kalbin sıkıştığı yerler ama olan duruma yaptığımız bir müdahale yok. Durumun kendisi belki ilişkimiz, sağlık sorunlarımız, işimiz bizim sıkışmamıza neden oluyor. Ve aslında sıkışmalar, taşların yeniden dağıtılıp, oyunun yeniden başladığı yer.
Ayrım için rehber; gerçekte olanı görmeye duyulan istek…
Geçen gün yoga uzmanlık eğitimini benden alan bir öğrencim ile konuşuyordum. Mezun olduktan sonra Goa Yoga’da (bizim stüdyomuzda) staj hocası olarak dersler verdi. Yeni dönemde yine olsun, istiyordum. Ama hayatındaki önceliklerinde yoga eğitmeni olmak yok, bir stüdyoda ders verip, orada eğitimler alıp, adanmak yok! Adanmak istediği şey yoga değil, dans!
Burası birlikte yürüdüğümüz yolun bittiği yer… Bunu görüp, hayır yoga eğitmeni olarak kariyer yapman lazım demeye başladığım an, onu ve onun hayatını ittiriyorum demek oluyor. Biliyorum, yol bir şekilde bazen yan yana, bazen bizi kilometrelerce çok uzaklara süreklese de kalp bağımız baki kalacak!
Ben böyle olmasını istiyorum dediğim olaylar, durumlar, ilişkiler yok mu? Var. Sadece gerçeği görmeyi niyet ediyorum ve çoğu zaman gerçek hoşuma gitmese de, nehrin nereye, nerelere akacağını bilmesem de ona güvenmeyi seçiyorum.
Ve yeniden buraya, bu ana, benden büyük olana güven duyma pratiğine geçiyorum. Sessizleşiyorum, bazen isyan ediyorum, sonra yeniden sessizleşiyorum. Kendi dış kaynaklarıma dönüyorum. İçimdeki vahşi çocuğu eninde sonunda her seferinde yeniden kucaklamayı öğreniyorum. Ve evet, tüm pratik boyunca ne kadar sürüyorsa, zorlanıyorum.
Sıkışmalar ne olursa olsun,
Gelişimimiz için…
Her sıkışmanda aslında bir yol bitmek üzere, tüm çalkanmaların bundan,
İşte buranın üstünü örtme,
İtip çekme, değişmemezlik yapma,
Ben burayı bırakmayacağım deme,
Tüm sıkışmalarının meyvesini almak üzeresin,
Sıkıştığın yerler, genişlediğin yerlere dönüşecek,
Üstünü örtme!
Kapıyı kapatmadan, başka kapıların varlığını göremeyeceksin!
Hayatta neye güveneceğini şaşırıp, iç görün bulanıklaştığında;
Geri çekil,
Aldığın ve verdiğin nefeslerin rehberliğinde yeniden bak bu ana,
Nefesinin sıkıştığı hangi yollar, hangi yüzler varsa, bu yolların süresi dolmaya başlamış olabilir. Ve bu kimsenin suçu değil,
Suç da değil!
En derin pratiğimiz:
Akmayan yolları aktırmaya çalışmadan,
Kendimiz için gürül gürül akan yolu bulmak…
Onu bulmanın ilk adımı, nefesin akmadığı yolları bırakabilmekten geçiyor.
Gelişimize katkı sağlamış ama vadesi dolan
Oldurmaya çalışırken yorgun düştüğümüz ne varsa
Hepimize kolaylıkla bırakabilme gücü diliyorum!
İnanıyorum ve en derinimde biliyorum ki, hepimize yol adım adım açılıyor, sadece istediğimiz gibi olmuyor.
Kalp bağından uzaklaşmadan, yolda yürümeye devam ederken, görmek istediğimizi değil de, gerçeği görme araştırmasında olmak; EN GERÇEK PUSULAMIZ.
Ve bunu en ileri yaşam pratiğimize dönüştürme niyetimiz oranında hayatımız, kolaylaşıyor.
Keyifli pratikler, dostlar!
İlginizi çekebilir: Kendin olma cesaretini gösterebilir misin?