X

Bir regresyon seansı hikayesi: ‘Başımı öne eğdirme kızım’

Emel; 27 yaşında çok hoş genç bir kadın. Regresyon seansına ne için geldiğini bilmeden geldiğini söyledi ama kalbinin rehberliğine izin vermişti. Görünürde arkadaşının tavsiyesi ve yaptığımız seanslardan sonra arkadaşının değişimi onu etkilemişti, biraz da regresyonun ne olduğunu merak ediyordu.

‘Kitabınızı okudum.’ diye söze başladı.

Her seansın başında sorarım; ‘Neyi dönüştürmeye, şifalandırmaya niyet ediyorsun?’ diye; çünkü her şey kişinin niyetinin gücüyle başlar. Her birey kendi kendini şifalandırır.

‘Bilmiyorum’ dedi. Biraz sohbet etmeye başladık. ‘Bazen çok agresif oluyorum ve bu halimden hoşlanmıyorum. Her şeyim var, ailem hayatta ve sağlıklı, ben sağlıklıyım, çalışıyorum, para kazanıyorum çok şükür’ dedi. ‘Ama bunlara rağmen içimde çözemediğim bir gerginlik, sinirlilik hali var, huzursuzum’ diye ekledi. ‘Bayramda tatile gitmek istiyorum ama ailem izin vermiyor’ deyince, 27 yaşında yetişkin bir bireyin tatile gitmek için hala ailesinden izin almak zorunda olduğunu hissetmesi ve buna inanması biraz tuhaf geldi bana. Bilinçaltının etkisiyle davranıyordu. Aslında içindeki küçük kız çocuğu izin alması gerektiği hipnozundaydı. İçine hapsolduğu inanç kalıbının, duygu ve korkuların yaşamını nasıl etkilediğini fark etmesi için söyledikleri yeterliydi.

Regresyon seansı, Emel’in duygularını boşaltmasını ve kendini daha iyi hissetmesini sağladı.

‘İzin almak zorunda olmak sana hangi duyguyu veriyor?’ diye sorduğumda; ‘Kızıyorum’ dedi. Öncelikle çok sevdiği babasına kızıyordu. Bu kızgınlık duygusunu regresyonla boşaltmak ve iyi hissetmesini sağlamak üzere çalışmaya ve yıllar önce yaşadığı ancak bedeninde hala etkisinin olduğu asıl meseleye doğru yol almaya başladık.

Regresyon başlangıcında hissin yeri ve tarifi önemli

Bedenine odaklandığında midesinin üzerinde bir yumru hissettiğini belirtti. Hissin yeri, şiddeti ve tarifi regresyona başlamak için önemlidir. Midesinin üzerinde 7 şiddetinde hissettiği bu yumru hissine odaklanmasını isteyerek başladık çalışmaya. Hissi hissetmeye izin verdikçe 19 yaşlarında yaşadığı bir olay hatırına geldi. Daha doğrusu bilinçaltı, filmde flashback (geçmişi gösteren sahne) olur gibi kızgınlığını hissettiği olaya gitti.

İlgili yazı: Hiçbir şey göründüğü gibi değil!

Emel; sevgilisi ile MSN’de konuşuyordu ve onu görmek üzere Ankara’ya geleceğini yazıyordu. Bu yazışmayı babasının yakaladığını ve ona çok kızdığını, bağırmaya başladığını hatırladı. Geçmişteki bu anıyı canlı canlı yaşıyor ve ağlıyordu. Babasının baskıcı tutumuna karşı koyuyordu. Babası onu sevgilisinden ayrılmazsa hiçbir maddi desteği olmayacağına dair tehdit ediyordu.

Daha da önemlisi namus denen soyut kavramın kendi bilinçaltındaki virüslü programıyla; ‘Benim başımı öne eğdirirsen intihar et!’ diye kodlamıştı kızını.

O gün yoğun hissettiği öfke ve çaresizlik duygularına bir zaman sonra sevgilisinin onu terk edişi de eklenince erkeklere duyduğu öfke daha da artmıştı. Öncelikle eski sevgiliye duyduğu öfkeyi boşalttık. Söylemek isteyip de söyleyemediklerini söyledikçe boğaz çakrası rahatladı. Midesinin üzerindeki yumrunun şiddeti azalmaya başladı. Ama hala şiddetliydi çünkü esas kızgınlığı, hayatını kontrol ettiğini hissettiren babasınaydı. Emel, babasına olan duygularını da boşalttıkça rahatladı. Yumru hissi yok oldu. Sonra da babasına, tüm duygularını ifade eden bir mektup yazdı. ‘Akrabalarımıza karşı benim başımı eğdirme’ diyen babasına; akrabalarından birinin 10 yaşındayken ona tacizde bulunduğunu anlattı mektubunda. Çocukluk sırrını söylemek daha da rahatlattı Emel’i. Ebeveynlerinin kontrolcü, baskıcı tutumunun bir işe yaramadığını fark ediyordu.

Hipnozlardan kurtulmak için duyguların serbest kalması gerek

Emel; erkeklere karşı öfkesinin olduğunu gördü. Bu sebeple de uzak kaldığı ve yürümeyen ilişkilerinin kendinden kaynaklı olduğu bilincine vardı. Değişim için çok cesur bir adım attı ve sorumluluk aldı. Hipnozlarımız, ‘babamın başını eğdirmemem gerek’ inancı gibi çok güçlüdür. Hipnozlar duygularla yerleşir. Duygular serbest kalmayınca hipnozda yaşamaya devam edersiniz.

Dilerim yaşadıklarımızın ardında neler olduğuna dair uyanma vakti gelmiştir. Bu regresyon seansı vesilesiyle sizlerde de farkındalık ve şifa olmasını dilerim.

Emel’e gelince; namus kavramından özgürleşti. Bayram için tatil programını çoktan yaptı. Daha önemlisi 8 yıl aradan sonra kalbini yeniden sevmeye ve sevilmeye açtı. Bundan daha güzel ne olabilir ki 🙂

Hande Akın: 5 Şubat 1977 İstanbul doğumluyum. Şişli Terakki Lisesi’nde okudum. Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo-TV Sinema Bölümü’nden mezun oldum. 15 yıl reklam sektöründe prodüksiyon ve müşteri ilişkileri yöneticilikleri yaptım. 28 yaşlarında başlayan sorgulama, kendimi keşfetme, tanıma, anlama maceramda 33. yaşım milat oldu. Reklamcılıkla vedalaştım. Aldığım ve almakta olduğum sayısını artık hatırlamadığım pek çok eğitim, seminer oldu. Kişisel gelişim alanında yaşam koçluğu yapmaya başladım yıl 2010... “Ben zamanı”nın kurucusuyum, Bu slogandan hareketle; EFT (Duygulardan Özgürleşme Tekniği), REGRESYON, Ezoterik şifa teknikleriyle harmanladığım kalbimin rehberliğinde özgün bireysel seanslarımın yanı sıra kişisel gelişime dair eğitimler, seminerler veriyorum. Kadın Olmak ve AŞK’a gel özellikle dişil enerji üzerine çalıştığım workshoplarım. İlham veren, motive eden, umudu yeniden yeşerten kitlelere özel konuşmalar yapıyorum. Kitabım “Kadın Olmak” 2014’te çıktı. 2015 ve 2016 yıllarında televizyon programı hazırlayıp, sundum. Akışta kalma deyimini içselleştirerek yapabildiğimce teslimiyetle gelişmek ve geliştirmek bana keyif veriyor. Birbirimizden öğrenerek, birbirimize destek vererek geliştiğimize, hepimizin birbirinden ilham aldığına ve her bireyin kendini şifalandırabileceğine inanıyorum.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale