X
    Kategoriler: Featured

Bir mindfulness pratiği: Bugünkü hava durumunuzu kontrol ettiniz mi?

“Farkındalık, basitçe ifade etmek gerekirse, açık ve sevgi dolu bir tutumla yaşadığımız anın içinde neler olduğunu bilinçli bir şekilde anlama halidir. Yargılamadan, olup biteni reddetmeden, kendini gündelik hayatın hızına kaptırmadan burada, bu anın içinde olmaktır.” 
Eline Snel

“Bilinçli farkındalık” olarak Türkçe’ye çevrilen mindfulness için Zümra Atalay, “Mevcut anı bilinçli bir akıl; açık, sevgi ve şefkat dolu bir kalple algılamaktır” der. Bunu deneyimleyebilmek için ise en önemli mindfulness uygulamalarından birisi meditasyon yapmaktır. Meditasyonun amacı, sanıldığı gibi “zihni boşaltmak” değil, aksine düşüncelerimizi de kapsayacak şekilde zihnimizde anbean neyin meydana geldiğini farkına varmaya çalışmaktır. Onları düşünceler olarak gözlemlemek ve var olmalarına izin vererek onlara alan açmaya çalışmaktır. Bunu meditasyon esnasında dikkati bedene veya nefese yönlendirerek sağlarız. Dikkatimizi bedenimize veya nefesimize yönlendirdiğimizde dikkatimizi o ana vermiş oluruz.

Meditasyon pratiklerine yeni başlayanların fark ettiği ilk şeylerden birisi, yaptıkları her şeye ne kadar çok düşüncenin eşlik ettiği olur. Meditasyon esnasında düşüncelere kapılmadan düşüncelere bakmayı kolaylaştırmak için, kimi zaman çeşitli görüntü benzetmeleri (düşünce treni, gökyüzü ve bulutlar, sinema perdesi…) kullanılır. Benzetmeler arasından benim en sevdiğim gökyüzü ve bulutlar olmuştur. Ayrıca bu benzetmeleri gündelik hayatın içine katarak kullanmak mümkündür. Nasıl olduğuna gelin birlikte bakalım.

Eğer zihnimiz bizim gökyüzümüz olsaydı duygu ve düşüncelerimiz, gökyüzünden gelip geçen bulutlar olurdu. Örneğin; hoş duyguları yoğun hissettiğimizde açık, rahatsız edici duyguları yoğun hissettiğimizde kapalı, hem hoş hem hoş olmayan duyguları birlikte hissettiğimizde ise parçalı bulutlu gibi değişen bir içsel hava durumuna sahip olduğumuzu varsayalım. Bazen güne güneşli başlarız, sonra iş yerinde bir aksilik yaşarız ve patronumuza öfkelenebiliriz, o anda zihnimizde kara bulutlar dolaşıyor olabilir; fakat onlar da kalıcı değildir. İş çıkışı sevdiğimiz bir arkadaşımızla oturup bir kahve içtiğimizde keyfimiz tekrar yerine gelir ve bir bakarız ki gökyüzündeki bulutlar dağılmaya başlamıştır. Tıpkı hava durumunun değişkenliği gibi, duygu ve düşüncelerimiz de sürekli değişir.

Bu sürekli değişimi fark edebilmek için ise genellikle durmamız gerekir. Durmak ve gözlemlemek… Bir hava durumu gözlemcisi gibi bizler de dikkatimizi kendi gökyüzümüze çevirirsek değişen duygu ve düşüncelerimizi o an için fark edebiliriz. Örneğin; güne başlarken, gün ortasında, stresli bir işi bitirmeye çalışırken, rahatsız edici duygular hissettiğimiz birisiyle iletişim kurarken, sevinçli bir haber aldığımızda veya beklenmedik bir olayla karşılaştığımızda nasıl hissettiğimizi anbean fark edebiliriz.

Gün içerisinde kendimize “Şu anda ne hissediyorum?” sorusunu sormak andaki duygu durumumuzu fark etmemizi kolaylaştırır. Duygu durumumuzu fark etmek ise alıştığımız davranış kalıplarından daha kolay çıkmamızı sağlar. Ayrıca, bir tepki vermeden önce neler hissettiğimizi, ne düşündüğümüzü fark etmemizi ve ona göre davranmamızı sağlar. İşte bu pratik; tam olarak bir “mindfulness”ı gündelik hayatta uygulama pratiğidir. Yani en yalın haliyle söylersek, anda olma pratiğidir.

Şimdi hazırsanız bir deneme yapalım. Yazıyı okuduktan sonra gözlerinizi birkaç dakikalığına kapatın ve kendinize sorun: “Şu anda ne hissediyorum?” ve ekleyin: “Tam şu anda aklımdan hangi düşünceler geçiyor?” Bu soruları sorduktan sonra kendinize biraz zaman verin. Cevap vermek için acele etmeyin ve iyice gözlemleyin. Kendinize merakla ve şefkatle yaklaşın, bunu denerken nefesinize odaklanabilirsiniz. Cevap hiç beklemediğiniz gibi de gelebilir, buna şaşırmayın. Çünkü aslında şu an, tam olarak farkında olmadığınız duygu ve düşüncelerinizin size kendini gösterme zamanıdır. Pratiğin tadını çıkarın. Pratik sonrası okumanız için sizlerle aşağıda bir şiir paylaşıyorum.

Yeterli
Yeterli. Bu birkaç söz yeterli.
Bu kelimeler değilse, bu nefes.
Bu nefes değilse, bu burada oturuş.
Bu açılıştır hayata, tekrar tekrar reddettiğimiz
Şimdiye dek.
Şimdiye dek.
David Whyte (1990)

Sevgiyle kalın…

Dilara Güner: 2015 yılında Özyeğin Üniversitesi Psikoloji Bölümü'nden onur derecesi ile mezun oldum. Çocuk psikolojisi ve ebeveynlik davranışlarına karşı lise yıllarından beri süren ilgim beni çeşitli projelerde gönüllü çalışmaya ve stajlar yapmaya sevk etti. Davranış Bilimleri Enstitüsü'nün Çocuk ve Ergen Bölümü'nde yaptığım staj sırasında çocuklarla çalışırken aileyi göz ardı etmemenin ne derece önemli olduğunu fark ettim. Böylece, Aile Terapisi alanında ilerlemeye karar vererek, 2015’te Satir İnsan Gelişimi ve Aile Terapisi Enstitüsü’nde başladığım Çift ve Aile Terapisi Eğitim Programı’nı 2018’de tamamladım. Aynı zamanda, Enstitü’nün kurucusu Uzm. Lisanslı Evlilik/Aile Terapisti Sibel Erenel'in eğitim asistanlığını yürüttüm. Bir yandan meslek hayatıma okul psikoloğu olarak başladım ve BÜMED Merak Eden Çocuk Okulları, Ütopya Okulları ve İMİ Koleji gibi özel okullarda çalışmaya devam ettim. 2017 yılında Mindfulness (Bilinçli Farkındalık) ile tanışmamla birlikte hayata bakışımda ve yaşayışımda büyük değişimler ve farkındalıklar oldu. Bununla birlikte, öğrencilerimle yürüttüğüm çalışmalarda meditasyon ve farkındalık öğretilerinden de yararlanmaya başladım. 2019 yılında ise İstanbul’un yoğunluğu ve kalabalığından kaçarak hayalim olan; denize, ormana, doğal ve sade bir hayata daha yakın olabileceğim Ege’ye göçmeye karar verdim ve Milas’a yerleştim. Şu anda online ve yüz yüze olarak bireylere, çift ve ailelere danışmanlık vermekteyim. Bodrum Kadın Dayanışma Derneği, Çift ve Aile Terapileri Derneği, Türkiye Vegan Derneği ve Türk Psikologlar Derneği üyesiyim. Doğayı, hayvanları, seyahat etmeyi, yoga ve meditasyon yapmayı, bol bol okumayı ve yazmayı severim.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale