X

Bir kupa kahve ve ertelenmiş mutlulukların anatomisi

Üniversite zamanlarımda yurtta kalırken odada bir kahve kupam vardı ama kupa demek tam karşılığı olmaz, çorba kasesinden hallice… Kahveyi de onunla içerdim, mısır gevreğini de onunla yerdim; porselen, kocaman kulplu, kase ile bardak karışımı bir kupaydı. O kadar çok kullanırdım ki benim bir parçam gibiydi. Hatta yurtta kaldığım zamanlardaki fotoğraflarıma bakarken gördüm ki özellikle masada ders falan çalışıyorsam hemen hemen her karede o kupam da boy gösteriyor. Yıllarca kullandım, sonra da kim bilir ne oldu, gitti…

Birkaç gün önce aynı onun gibi bir kupaya denk geldim ve görür görmez aklımdan neredeyse bütün üniversite yıllarım geçmeye başladı. Kaçırır mıyım tabii, hemen aldım getirdim eve. Gelir gelmez de yıkayıp, kurulayıp, ilk kahvesini koydum. Küçük bir nostaljik yolculuğa çıktım, kahvenin ilk tüten dumanı ile elimde kocaman kupamı tutarken… Sonra da şaşırdım kendime; insan aynı anda kaç duyguyu birden hissedebilir ki diye. Bir yandan o yılların heyecanını yeniden duyarken, bir yandan da ne kadar stresli geçtiğini, iki bölümü bir arada götürmenin benden neler ‘götürdüğünü’ hatırladım. Hem özlüyor gibiydim o koşuşturmayı hem de geride kalmış olmasına seviniyordum onca stresli zamanın -sanki şimdi yenileri yokmuş gibi…-

Bambaşka bir şehre gelmiş olmanın verdiği özgürlüğün, keşif merakının, geleceğe dair kurulan hayallerin, hepsi harika duygulardı. Dersler bittikten sonra kampüste kalmaya devam etmenin, ders arası boşlukları kalabalık arkadaş gruplarıyla geçirmenin, aralıksız süren muhabbetlerin, hep bir arada olmanın, okuldan, yakın arkadaşlarından, alıştığın çevreden kopmadan 7’24 okulla iç içe olmanın, hiçbir plan yapmadığında bile ‘hadi Bebek’e inelim’ diyerek gelişen spontan anların… Her şeyin tadı, dokusu, duygusu bambaşkaydı. Bir yandan da çakışan dersler, tersleyen hocalar, arka arkaya gelen sınavlar, stajlar gibi dertler de vardı tabii. İlk çok hasta olduğum zamanı hatırlıyorum mesela, asla iyileşemeyeceğimi falan düşünmüştüm anne çorbası olmadan. Çok karın yağdığı bir kış günü ailemin yanına gidebilme planım iptal olunca ne kadar ağlamıştım… Bu ve bunun gibi pek çok şey daha. Şimdi çok büyük görünmeyen ama o zamanlar çok üzen daha pek çok şey… Uzun lafı kısası, iyi-kötü tüm yaşanmışlıklar bir fincan ile gözlerimin önünden film şeridi gibi geçiyordu. Asıl fark ettiğim ise ‘ertelenmiş mutluluk’ sendromuna o zamanlar yakalandığımdı. Yani; o zamanlar da hep ‘Final haftası bitsin, sömestr gelsin, şu dersi bir geçeyim, tatile gidip geleyim, stajlarımı bitireyim, diplomayı bir alayım… o zaman çok mutlu olacağım.’ gibi söylemlerle geçiyordu yaşamım, ‘şimdi’nin de bir farkı yok.

Mutluluğun bir gelecek hedefi olmadığını ne zaman anlayacağız?

O zamandan bugüne fiziki olarak pek çok şey değişse de hayatımda, duygusal ve psikolojik olarak hala aynı benmişim meğer. Hala aynı cümleleri kuran, hala mutluluğu bir sonraki bahara erteleyen, hala ‘başka’ bir şey olduğunda ‘çok’ mutlu olacağına inanan ve hala mutluluğu ‘an’da bulamayan. Sonra düşündüm, aslında ne kadar ortak bir duygu bu. Hemen hemen hepimiz böyle hissetmiyor muyuz, hepimiz ‘şu hafta bir bitsin, şu işleri bir toparlayayım, şu tatil bir gelsin…’ gibi cümleler kurup devamına da ‘işte o zaman her şey harika olacak, çok mutlu olacağım…’ eklemeleri yapmıyor muyuz? Bence evet. Peki, mutluluğun bir gelecek hedefi olmadığını ne zaman anlayacağız? Ne zaman şu anda, bugünde bulmayı öğreneceğiz onu? Ne zaman kovalamayı bırakıp zaten burada olduğunu fark edeceğiz?

Hepimiz, büyük-küçük hedeflerin peşindeyiz. Daha başarılı, daha zengin, daha fit, daha sağlıklı olmak… İstediğimiz tatile çıkmak, hayalini kurduğumuz eve-arabaya sahip olmak, evlenmek, belki de terfi etmek. Kısacası, hayatımızı ‘iyileştirecek’ bir şeylerin, büyük hedeflerin peşinden koşuyoruz. Başarımızı, prestijimizi artırmak, kendimizi geliştirmeye devam etmek, hayallerimizi elde etmek için çalışmak, elbette ki yaşam yolculuğunun bir parçası, ancak fark etmemiz gereken şu ki ‘mutluluk’ o gelecek hedeflerinden biri değil. Çünkü, biz çoğu zaman farkına varamasak da mutluluk, yaşadığımız her anın içinde. Öyleyse; mutluluğu neden hiç gelmeyen ileri bir tarihte arıyoruz?

Şu kadar para kazansam, arabamı değiştirsem, istediğim evde yaşasam… gibi düşüncelerle geleceğe odaklanırken şunu kaçırıyoruz; mutluluk dış koşullardan kaynaklanmıyor. Daha fazla hedef koymak, daha fazlasını istemek, daha çok çalışmak, daha çok kazanmak, çoğu zaman bizi tatmin etmeyen sonsuz bir döngünün içine hapsediyor.

Bir durup düşünün, siz de mutluluğunuzu geleceğe mi erteliyorsunuz? ‘O gün’ geldiğinde mutlu olacağım, cümlesi hep aklınızdan geçiyor mu? Öyleyse siz de anın büyüsünü ve güzelliğini kaçırıyor olabilirsiniz -benim gibi-. Belki de artık hepimiz mutluluğun dışarıda aranacak bir şey olmadığını, içimizde ve anda var olduğunu kabullenmeli, gelecek odaklı değil, yaşam yolculuğunun tadını çıkararak yaşamayı öğrenmeliyiz.

Mutluluk, şimdi ve burada başlar.

İlginizi çekebilir: Geçmişin ışığında: Nostalji, bugünümüze nasıl hizmet edebilir?

Ecem Şenyurd Efecan: Selam, ben Ecem! Boğaziçi Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra çeşitli özel kurumlarda çalışıp akademi özlemiyle soluğu yine üniversitede aldım, daha öğrenilecek çok şey vardı! Mindfulness üzerine tez yazıp 'an'da kalmayı hala başaramayan biri olarak insana iyi gelen ne varsa bulmaya, uygulamaya, hayatımın bir parçası haline getirmeye çalışıyorum. Tam bir kahve severim, günlük sınırsız doz alımıyla hayatımın olmazsa olmazı. Üretmeye bayılıyorum! :)

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale