Bir dargın, bir barışık aşıklardan mısınız: Bitemeyen ilişkilerin perde arkası
Sevgilinizden ya da eşinizden ayrıldınız diyelim. Bu ilişki sizin için tamamen bitti mi, yoksa geri dönüşü var mı? Eğer siz de barışanlardan, umut etmeye, karşı tarafı ya da kendinizi ilişkinin sürekliliği için değiştirmeye çalışanlardansanız bu yazı tam size göre.
Ayrılığınızdan bir süre sonra değiştiğinizi düşünerek ya da partnerinizin değişmiş olma ihtimaliyle, ilişkinize bir şans daha vermek veya karşı tarafı sadece çok özlediğinizden ve eski güzel günler burnunuzda tüttüğünden partnerinize dönmek isteyebilirsiniz. Bilin ki yalnız değilsiniz. Yapılan araştırmalar ayrılan çiftlerin yarısının yeniden barıştığını, barışmayı tercih etmeyen çiftlerin yarısının ise bir şekilde cinsel birlikteliği sürdürme eğiliminde olduklarını gösteriyor; ancak bu oranlar evli çiftlerde biraz düşüş gösteriyor. Buna ek olarak, beraber yaşarken ayrılan çiftler birlikte yaşamayanlara kıyasla ayrılık sonrası cinselliği daha fazla yaşıyorlar.
İlişki sırasında yaşanan olumlu tarafların ağır basması ve çiftlerin kendilerini partnerlerine açarak yakınlık kurmuş olmaları o ilişkinin yeniden başlama olasılığını artırıyor. Ancak; barışma süresi ne kadar uzarsa ilişki içindeki tatmin, bağlılık ve tutku o denli azalıyor; ilişkiye dair duyulan yoğun belirsizlik partnere karşı hissedilen öfkeyi çoğaltıyor.
Taraflar bir araya geldiklerinde ise yeniden tartışmaya başlayıp niye ayrıldıklarını hatırlıyorlar; ancak bir yandan da ilişkiyi kurtarmak adına duygu ve düşüncelerini daha fazla ortaya koyarak aralarındaki bağı kuvvetlendirmeye çalışıyorlar. Bu durum dinamiklerin tekrar kopmasını engelliyor ve çiftleri kendi içlerinde çatışma yaşamaya sürüklüyor.
Literatüre göre ayrılıkların sadece %20’si ortak kararla alınıyor. Yani, taraflardan bir tanesi ilişkinin bitmesini istemiyor. Durum böyle olunca ayrılmayı istemeyen taraf bir süre sonra ilişkiyi yeniden canlandırmak için bir adım atıyor ve “bir dargın bir barışık” olarak tabir ettiğimiz ilişki türü ortaya çıkmış oluyor.
Ayrılık kişinin üzerinde başlı başına stres yaratan bir durumken aynı ilişkinin içinde birkaç defa ayrılık yaşanması tarafların sahip olduğu stres seviyesini artırıyor ve ilişkiyi zedeliyor. Özellikle, ilişkide bağlılık, tatmin ve yakınlık varsa kişiler bu süreçte daha fazla yıpranıyorlar. Buna ek olarak, partnerler ayrılıp barıştıkça ilişkiye dair olumsuz yaşantıları (iletişim problemleri, belirsizlik, güvensizlik vb.) daha fazla hatırlamaya başlıyorlar ve ilişki tatminleri giderek düşüyor.
Uzun lafın kısası, her iki tarafta da sevgi/bağlılık/özlem bitmeden ilişki tam anlamıyla bitmiyor, taraflar birbirlerinden kopamıyorlar. İlişki eski dinamiklere göre yaşandığında ise iletişim giderek daha kötü hale geliyor ve yaşanan tatmin iyice düşüyor. İlişkinizi sağlıklı bir temele oturtmak istiyorsanız siz siz olun partnerinizle açık iletişim kurun ve gerekli olduğunu düşünüyorsanız bir çift terapistinden yardım alın.
İlginizi çekebilir: O büyük soru: Eski sevgiliyle arkadaş olmak mümkün mü?