X

Bir Cuma ritüeli: Biraz adaçayı, biraz kahve, bolca olumlama ve Komorebi

Sevgili Vega, “ Bu sabahların bir anlamı var. ” mı bilemiyorum ama “ Cuma günlerinin kesinlikle olmalı…” Cuma bir renk olsa mavi, bir şarkı olsa “ I Feel Good ” olurdu benim için. Sanki bütün gün arka fonda çalıyormuş gibi… Cuma sabahının motivasyonu diğer tüm günlerden çok başka! Okurken de, çalışırken de, hem okuyup hem çalışırken de bu durum hiç değişmedi benim için. Daha perşembe akşamından içimi saran huzur, Cumartesi sabahına kadar devam ediyor. Benim gibi Cumalara sevdalı çok insan olduğundan eminim. Cumartesiler öyle değil mesela, aynı hissettirmiyor; belki pazarın yaklaşıyor olmasındandır.

Çok uzun süredir bana iyi geldiğini keşfettiğim ve kesinlikle özel hayatımda olumlu etkilerini fazlasıyla gördüğüm bir cuma ritüelini paylaşmak istiyorum. Aksatmadan her cuma sabahı ilk işim, adaçayı yakıp evin tüm odalarında gezdirmek, öyle az bir tutam da değil; gerçekten hem evin hem ruhumun her yerine sindiğinden emin olana kadar… Bunu yaparken de atlanmaması gereken bir detay: Belki duymaktan, okumaktan sıkıldığınız, çoğu yerde karşımıza çıkan; olumlamalar. Şu an öyle olup olmadığından bağımsız olarak gerçekte olmasını istediğiniz şeyi zaten varmış, öyleymiş gibi sunmak. Beyni kandırmak bu noktada çok kolay. 😊  Bir elimde tütsü gezdirme çanağı, arka fonda benim en sevdiklerimden bir pozitif enerji mantrası ve dilimde olumlamalar. İnsan kendisi iyi olursa, etrafı da iyi olur. Ben daha kötü hissettiğim bir gün, evin iyi halde olduğunu görmedim. Adaçayı olmasa da sevdiğiniz, kokusunu beğendiğiniz, enerjisine inandığınız bir tütsü de size bu konuda yardımcı olabilir.

Evin tütsülenmesi bittikten sonraki bir diğer işim her cuma evden bir eşyayı çıkarmak. Minimalizm, hayatımın uzun süredir bir parçası. Evdeki eşya sayısı muhtemelen ortalama bir evli çiftin sahip olduklarından yarı yarıya azdır, buna rağmen hala her cuma eksiltecek bir şey bulabiliyorum. Atmak değil kesinlikle yaptığım, ihtiyacı olan ya da benden daha çok kullanabileceğini, seveceğini düşündüğüm biri için hediye etmek veya bağışlamak. Bu konuda çevremdeki insanların yardımı da büyük tabii, doğru yerlere, kişilere ulaşabilmek önemli. Bazen bitirdiğim bir kitap, bazen neden alındığı hatırlanmayan bir biblo, bazen de uzun süredir giymediğim için artık durmasına gerek olmayan bir kıyafet…

Ev mis gibi adaçayı koktu, artık bana iyi gelmeyen bir eşya çıkarıldı, şimdi ise kahve zamanı. Diğer günlerde kahve ilk sırada olurken, Cumaların ayrıcalığından dolayı kahveye de özel bir ilgi gösteriyorum. Normalde hızlıca demleyip bitirdiğim kahvenin Cumaları daha bir keyfini sürüyorum. İzliyorum, kokluyorum, düşlüyorum, tam anlamıyla tadını çıkarıyorum…

Şimdi sırada Komorebi: “Güneş ışınlarının ağaçlar arasından süzülüp yarattığı alacalı ışık.” anlamına gelen, Japonca bir kelime. Yaz mevsimine aşık bir insan olarak bir tutam güneş ışığı görmek bile modumu anında yükseltiyor. Evin içinde güneşi yakalamaca benimki. Birkaç dakika da olsa görüp hissetmek, günün yoğunluğuna dalmadan önce tam bir terapi etkisi yaratıyor. Ve şükretmek!

Thetahealing eğitimi almış bir danışmanın atölyesine katıldığımda şükür defterinden bahsetmişti. Uygulamak için duyduktan çok sonra harekete geçmiştim ama başta ihtimal vermediğim sonrasında ise yazdıklarım arasından gerçek olmayanların bile kısa zamanda gerçeğe dönüştüğünü görünce ‘Geç bile kalmışım!’ dedim. Her gün yapılması gerektiğinden bahsedilse de, belki de bana iyi gelmesinden veya yüksek enerjisinden dolayı ben sadece Cuma günleri bir şeyler yazıyorum. Bunu diğer günlerde de yapmak için zaman ayırmak, yapılacaklar listemde şimdilik. Tüm kişisel gelişim okumalarım, katıldığım seminerler, aldığım eğitimler hep aklımın bir  köşesinde rafa kaldırılsa da, uygulayıp etkilerini deneyimledikçe fark ediyor insan düşüncenin gücünü,  pozitif enerjinin etkilerini, çekim yasasını… Adına ne derseniz deyin ama özünde iyi düşünün, iyi olsun! Amacım cumanın bu pozitif yönünü, iyilik, güzellik dolu havasını haftanın diğer günlerine de aktarıp hep aynı enerjide hissetmek. Sonuçta bunu bugün yaratabiliyorsam neden kalan zamanlarda da yapamayayım?

Enerjiyi yakalamak, her ana yaymak ve ruhun doyduğunu hissetmek mümkün…

İlginizi çekebilir: Yaz bitmeden mutlaka yaşamanız gereken 45 ilham verici deneyim

Ecem Şenyurd Efecan: Selam, ben Ecem! Boğaziçi Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra çeşitli özel kurumlarda çalışıp akademi özlemiyle soluğu yine üniversitede aldım, daha öğrenilecek çok şey vardı! Mindfulness üzerine tez yazıp 'an'da kalmayı hala başaramayan biri olarak insana iyi gelen ne varsa bulmaya, uygulamaya, hayatımın bir parçası haline getirmeye çalışıyorum. Tam bir kahve severim, günlük sınırsız doz alımıyla hayatımın olmazsa olmazı. Üretmeye bayılıyorum! :)

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale