X

Yılın o zamanı geliyor: Bir Christmas ruhu bağımlısının itirafları

Yılın o zamanı geldi! Her yerde kırmızı ve yeşil ışıltılı süslemeler var. Mağaza vitrinlerinde, restoranlarda, belki sokaklarda. Bazıları daha çok tüketmeye teşvik etse de ben onun fanı değilim aslında. Ben sıcak kurabiyelerin, çikolataların, sıcak içeceklerin, aile ve arkadaşlarla yapılan sohbetlerin ve tüm bunları çerçeveleyen loş ışıkların bağımlısıyım.

Ülkemde yılbaşını kutluyor olsam da hep filmlerde gördüğüm Christmas ruhunu ilk kez Hamburg’da Erasmus eğitim dönemim esnasında deneyimledim. Ordayken, Aralık ayı sonuna yaklaştığımızda Avrupalı tüm öğrenciler Christmas öncesi ailelerinin yanında dönmüşlerdi. Biz de Türk ve bazı uzak kıtalardan gelen bir avuç arkadaşımla Hamburg’da kalmıştık.

Hamburg’da geçirdiğim dönemimde okula ve çevreye adaptasyonuma yardımcı olmak adına okul tarafından atanan Alman arkadaşım Christmas’ın ertesi gününden itibaren beni ailesinin evine Berlin’e davet etmişti. Anne, baba, büyük anne ve büyük baba, çocuklar, köpekler ve kedilerle birlikte benim için unutamayacağım birkaç gün geçirmiştik birlikte. Evde sürekli bir şeyler pişiyor ve güzel yemek kokuları geliyordu. Bir yandan yemek masasında uzun uzun oturulur ve bir süre o dağınık masa etrafında sohbet etmeye devam edilirdi. Aralarda da kutu oyunları oynanırdı, sıcak şarap içilirdi.

O 2-3 günlük dönem Christmas’ı kutlayanlar için bir içe dönüş hali gibi gelmişti bana. Dikkat dışarıdansa evde, ailede, kendinde olurdu ve ne kadar uzakta yaşasalar da Christmas zamanı sanki o uzaklığı kapatma amacıyla birkaç günü beraber geçirirlerdi. Herkes büyüklüğü önemli olmayan hediyeler alırdı. Bu sırf tüketim çılgınlığından değil de; birbirini hatırlamak, karşındaki kişiye seni hatırlatacak bir hatıra vermek gibi olduğu için (en azından benim deneyimimde) bana çok tatlı gelmişti.

Bir de dilimize Christmas Takvimi diye çevrilen bir takvimleri bulunuyor. Üzerinde içi farklı malzemelerle dolu 24 tane haznesi olan karton bir takvim olarak düşünebilirsiniz. 1 Aralık’tan itibaren Christmas’a (25 Aralık’a) kadar 24 gün boyunca o takvimde ilgili günün haznesi açılır ve içinden minik sürprizler çıkar. En çok satılanı minik çikolatalı olan takvimlerken; bazılarında oyuncak, takı, kozmetik malzeme gibi ürünler bulunabilir. Ben de çikolatalı olanlara özenip almıştım ve her bir güne keyifle başlamak, yeni yılı beklemek bana göre o heyecanı artıran keyifli bir aktivite olmuştu.

Christmas ambiyansını biraz Hygge’ye benzetiyorum. Sanırım ortak özelliklerinden dolayı ikisi de hoşuma giden konseptler. Hygge de Christmas’ta yapılanların birçoğunu barındıran Danimarka’lıların yaşam felsefesi. (Hygge felsefesi: Küçük şeylerden mutlu olmak) Bir arada olma, uzun ve güzel sohbetler, birlikte yemek yapma ve onu keyifle yeme, sıcak bir ortam, yumuşak kıyafetler ve Kuzeylilerin kışın mahrum olduğu karanlığa hoş bir hava getirmek için bol bol yakılan mumlar.

Tüm bunları, dini inanıştan bağımsız, bana verdiği keyif ve yeni yıla hazırlanma coşkusundan dolayı o gün bu gündür uyguluyorum. Yılbaşına kadar en az bir ay boyunca bu ruhu evimde yaşatıyorum. Bu Aralık’ta da yılbaşı ağacım, Christmas şarkı listem, Christmas takvimim, pişireceğim tarçınlı kurabiyelerim, sıcak şarabım, ailem ve arkadaşlarımla bu bağımlılığı devam ettirmek için heyecanlıyım. Ben Sibel Okan, bir Christmas ruhu bağımlısıyım!

Aralık ayında yapacağım küçük rutinlerimi görmek, ilham alarak belki denemek istersen bana Instagram’dan katılabilirsin. Her şeye rağmen kendimizi mutlu edecek anlar yaratabilmek ve yeni yıla umutla bakabilmek dileğimle…

İlginizi çekebilir: Hygge felsefesi: Küçük şeylerden mutlu olmak

Sibel Okan - moment by Sibel: Merhaba ben Sibel. Boğaziçi Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümü mezunuyum. Daha önce özel sektörde pazarlama alanında çalıştım. Mühendislik eğitiminin bana katmış olduğu analitik düşünce yapısı ve süreç yönetimi bilgisinin yanı sıra, Hamburg'da 5 ay boyunca yaşama fırsatı bulduğum Erasmus programı ve yelkencilik deneyimi okulumun bana verdiği en keyifli hediyeler. Üniversite hayatından özel sektördeki iş hayatına geçtiğim ilk yıllarda, mutluluğu arama yolunda tanıştığım enerji dengeleme deneyimi, farkındalığımın artmasına ve içimdeki yaratma gücünü daha derinden tanımama vesile oldu. Çıktığım bu yoldaki tüm deneyimlerimde ortak öğreti "anda yaşamak" oldu. Daha mutlu bir Sibel'e dönüşmek için anda yaşamanın yollarını keşfederken edindiğim bilgileri olabildiğince çok kişiyle paylaşarak herkesin kendi yaşamına uygulayabileceğini göstermek ve ilham olmak isteğiyle farklı bir yolda ilerlemeye karar verdim. Mindfulness temelli yoga ve meditasyon eğitmeni, mindfulness koçu olarak; tüm servislerimi tek bir çatı altında topladığım moment by Sibel markamla anda yaşamak için farklı yollar keşfetmenize alan açıyorum!

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale