X

Bir bütün olarak “ben” olmak: Her halimizin farkına varıp kabul edebiliriz

Hepimiz ve her şey farklı parçaların bir araya gelmesiyle oluşuruz. Kollarımız, bacaklarımız organlarımız birleşerek bizi bir insan haline getirir. Bir gardırop, çekmece, raf ve kapakların birleşimiyle ortaya çıkar. Bir bilgisayar, ekran kartı, işletim sistemi, klavye gibi pek çok parçanın birleşimiyle bilgisayar haline gelir. Yani aslında pek çok şey parçaların bütünüdür.

Bütüncül bakış açısına göre bütün, kendisini oluşturan parçaların birlikte ve birbirleriyle iş birliği içinde çalışmasıyla oluşur. Perls’e göre insanı anlayabilmek ancak onu bir bütün olarak görmekle mümkündür. Bu nedenle insan sağlığından söz ederken bedensel, duygusal ve zihinsel yaşantılar birbirinden ayrılamaz ve herhangi birinde meydana gelen bir değişiklik diğerlerini de etkiler ve dolayısıyla tüm organizma etkilenir (Daş, 2012: 14). Mesela çok stresli bir gün geçirdiysek başımızın ağrıması, uzun saatler zihnimizi yoracak bir işte çalıştığımızda hareketimizin azalması ya da depresyonda olan birinin bütün gün yatmak istemesi gibi durumlar da organizmanın birbirinden etkilendiğini göstermektedir. Bu nedenledir ki özellikle şeker, tansiyon gibi kronik hastalığı olan insanların duygusal durumlarının mümkün olduğunca dengede tutulması istenir.

Bu bütüncül yaklaşım hayatımızın hemen hemen her noktasına hâkimdir. Özellikle nesneleri birbirinden bağımsız olarak algılamayız. Çatal, bıçak, tabak gördüğümüzde bir yemek hazırlığı olduğunu algılarız. Yarısı çizilmiş bir resim gördüğümüzde olmayan kısmı zihnimize tamamlayarak ne olduğunu tahmin etmeye çalışırız. Yahut bazen evde yerde bir parça gördüğümüzde nereye ait olabileceğini düşünürüz. Çünkü insanlar eksik olan şeyleri tamamlama eğilimindedirler.

Bu zihnimizde çok otomatik ve hızlı bir şekilde gerçekleşir. Resmin tamamını merak etmek, yarım kalanı tamamlamak, eksik parçaları bulmak yani “bütün olma” bütüncül bakış açısından gelmektedir.

Bir psikoterapi yaklaşımı olan Gestalt Terapi’de bütünleşmekten ve bütüncül yaklaşımla birlikte özellikle tamamlanmamış işlerden bahsedilir. Bu yaklaşıma göre kişi ihtiyaçlarından yeterli doyumu alamazsa yarım kalır ve tamamlanamaz.

Tamamlanmamış işlerin sayısı arttıkça insanlar kendilerini gergin, yorgun ve tükenmiş hissetmeye başlarlar. Önem verdiğimiz insanlarla yaşadığımız çatışmalar üzüntü, kırgınlık, suçluluk, nefret, kin, utanç gibi duygulara neden olabilir. Bu gibi durumlarda karşılanması gereken ihtiyaç bu duyguların ifade edilmesi, paylaşılması ve çatışmanın çözülmesidir (Daş, 2012: 93).

Eğer bu tamamlanmamış işleri tamamlamazsak en kısa zamanda aynı çatışmaları tekrar tekrar yaşamamıza neden olabileceği bilinmektedir. Dolayısıyla bu durum yeni yaşantılara odaklanmamızı da bedenimizi de etkileyecektir. Örneğin, gece uyuyamadıysak ertesi gün gergin hissedebilir ve bu durumu etrafımızdakilere yansıtabiliriz. Bir konuya çok takıldığımız, sürekli o şeyi düşündüğümüz zamanlarda bize bir şeyler anlatan insanlara odaklanamayabiliriz. Bu gibi durumlarda orada tamamlanmamış ihtiyacımızı düşünüp onu fark etmek, nasıl karşılamaya çalıştığımızı görmek, yaşadıklarımızla bütünleştirmek gerekir. Ancak bu bütünleşme sağlandığında yeni ihtiyaçlarımıza odaklanabilir ve/veya onları karşılamak için farklı yollar bulabiliriz.

Bütüncül bakış açısının başka bir avantajı ise bizi dengede tutmasıdır. Bir ağaçta asılı kaldığımızı ve tek bir dala sıkı sıkı tutunduğumuzu düşünelim. O dal kırıldığında biz de yere çakılırız. Fakat ağaçtaki diğer dallarla da bağ kurmak, diğer dallara da tutunmak böyle durumlarda bizi hayatta tutar ve yaşadığımız zorlukların üstesinden gelmemiz için destek olur. Yani hayatımızda birçok yaşantı, deneyim, ilişki vs. varken tek bir şeye çok yoğun şekilde odaklanırsak ve o şeyi kaybedersek yıkılmamız kaçınılmaz olur.

Bizi biz yapan değerlerimiz, özelliklerimiz, yapmaktan zevk aldığımız şeyler, ilişkilerimizle bir bütünüzdür. Bir kalemiz hasar gördüğünde diğerleri o kaleyi onarmamız için bizi ayakta tutan şeyler olacaktır. Bu nedenle bir insanı tek bir şeyle ifade etmek çok sığ kalır. Hepimiz bazen sakin bazen sabırsız, bazen soğuk bazen konuşkanızdır. Hepimiz hem olumlu hem olumsuz özelliklere sahibizdir. Yani aslında hepimiz pek çok farklı özelliğe sahibizdir. Bazı özelliklerimizi ön plana çıkarırken, oradan sağlanan ihtiyaç tamamlandığında başka bir özelliğimizi ön plana koyarız. Karşılaştığımız durumlara, yaşantılara, deneyimlere göre uygun parçamızı ortaya koyarız.

Değişir, değişiriz, değişirler…

Kendi bütününüzü görebildiğiniz, pek çok özelliğinizin farkına vardığınız günler dilerim.

Kaynak:
Daş, Ceylan. (2012). Gestalt Terapi Yaklaşımının Gelişimi ve Temelleri. Gestalt Terapi. 4. Baskı. HYB Basın Yayın. Ankara. 2012. ss: 3-34.
Daş, Ceylan. (2012). Tamamlanmamış İşler. Gestalt Terapi. 4. Baskı. HYB Basın Yayın. Ankara. 2012. ss: 91-103.

İlginizi çekebilir: İyi hissetmek zorunda değiliz: Duyguların işlevini fark etmek

Merve İnaç: Merhaba ben Merve İnaç. Klinik psikolog ve psikoterapistim. 2012 yılında Atılım Üniversitesi Psikoloji Bölümünden mezun oldum. Hemen sonrasında Hasan Kalyoncu Üniversitesi Klinik Psikoloji Yüksek Lisans Programı’nı tamamlayarak uzmanlığımı aldım. Kariyerimin uzun dönemini Unhcr ve Unicef’in farklı projelerinde sığınmacı ve göçmenlerle çalışarak geçirdim. Bu süreç içerisinde Bilişsel Davranışçı Terapi ve Transaksiyonel Analiz Terapi eğitim ve süpervizyonlarımı tamamladım. Son yıllarda Mindfullness, Aile Dizimi ve Sanat Terapi ve varoluşçu yaklaşımlar üzerine eğitimlerimi tamamlamaktayım. Psikolojinin farklı bakış açılarından aldığım bu eğitimleri benimsediğim bütüncül bakış açısıyla birleştirerek danışanlarımın ihtiyaçlarına göre eklektik çalışmayı tercih ediyorum. Bana merveinac@hotmail.com e-posta adresimden ulaşabilirsiniz.

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale