X

Bir arada yaşamak mümkün: Kabul etmek özgürlüktür ve bu sevmekle ilgili değildir

Geçtiğimiz gün Berkun Oya’nın yeni dizisi “Bir Başkadır”ı izledim. Dizi daha ilk bölümü ile toplumda bir farkındalık ve yüzleşme yaratmak için geldiğini belli etti. Bu yazımda diziden ilhamla sizinle paylaşmak istediklerim var. Yaşamınıza katkı olmasını dilerim.

Kabul etmek özgürlüktür.

Birinden nefret ettiğinde “nefret” nerede yaşar? Nefret eden her kimse onun bedeninde! Yani, aslında birinden nefret ettiğinde kalbini bu duyguyla doldurursun. Bir de inatçıysan nefreti bırakmamak için yıllarca tutarsın onu içeride. Ve bazen diğer kişinin bundan haberi bile olmaz.

Tüm duygular akışkandır ve akışkan kalmak ister.

Duygu İngilizce emotion kelimesinden gelir yani e-motion (energy in motion). Türkçesi “Hareket halindeki enerjidir.” Tüm duygular doğaları gereği hareket halinde olmak isterler. Gelmek, hissedilmek ve gitmek… Ancak biz onlara tutunduğumuzda katılaşmak zorunda kalırlar ve katılaştıkları hal ile bedene yerleşirler. Zaman içinde bu katılaşmış duygular rahatsızlıklara dönüşür. Duygular, öz halleri akışkan olduğundan hep yeniden akışkanlığa dönebilmek için özgürleşmeye çalışırlar. İşte katılaşmış bu halin çözülme çabasıdır tetiklenme. 

Nefreti de tüm diğer duygular gibi özgürleştirip akışına uğurlayabilir misin? Bunun için öncelikle kabulü anlamaya ihtiyacın olacak.

Kabul etmek için mutlaka sevmek mi gerekir?

Kabul etmek başka, sevmek başka şeylerdir. Kabul etmek çok basitçe birini olduğu haliyle görebilmek ve onu değiştirmeye çalışmadan var oluşunu izlemektir. Bazen “Aklım almıyor bir insan nasıl böyle düşünür? Nasıl böyle şeyler yapar?” deriz ya… O zamanlarda aslında tüm insanların eşsiz olduğunu unutuyor olabilir miyiz?

Hepimiz bambaşka varlıklarız ve doğduğumuz andan bugüne yaşadıklarımızla bambaşka karakterler geliştirdik. Güçlü ve zayıf yanlarımız, hassasiyetlerimiz var. Hayallerimiz ve gerçeklerimiz var. Karşılanmış ve karşılanmamış ihtiyaçlarımız… Görülmek, onaylanmak ve var olmak istiyoruz. Sevilmek için geliştirdiğimiz stratejiler var. Bunların bazıları bize, sevdiklerimize ve topluma zararlı. Ancak sevildiğimizi hissetme yolu olmuş bu stratejileri görmekte ve bırakmakta zorlanıyoruz ve çiçeğin suya ihtiyacı olduğu gibi sevgiye açız. 

Evet, birbirimizi sevmek zorunda değiliz elbet. Sevgi ve zorunda olmak kelimelerinin aynı cümlede geçmesi bile büsbütün bir çelişki. Ancak, eğer gerçekten ve samimiyetle daha iyi bir dünya hayalimiz varsa, bugün ve her koşulda “kabul etme”yi pratik etmeliyiz. Bir diğerini değiştirmeye çalışmak için eksiklerini arayarak değil, gerçekten olduğu haliyle onu görmek için bakmayı öğrenmeliyiz. 

Şu anda karşımda bütün iddiasıyla benim düşüncemin tam tersini haykıran bu insan nasıl biri? Onun iddialarına karşın kendi düşüncelerimin doğruluğunu haykırmak isteyen zihnim biraz geri çekilebilir mi? Kendi düşüncelerimin ve bildiklerimin dışına taşmak için bir fırsat olabilir mi bu insan? İnandıklarımın tam tersini doğru diye tanımış bu kişiyi yargısızca izleyebilmek özgürlüğe açacağım yeni bir kapı olabilir mi? Yaşam benim tanımlayabildiklerim kadar mıdır gerçekten? Yoksa artık onun kocaman bir bilinmezler bütünü olduğunu kabul ederek, içinde var olan her şeyin yaşamın bir parçası olduğunu görme olgunluğuna açabilir miyim kalbimi?

Ve bunu yaparken aynı kabulü kendime de sunabilir miyim? Bir başkasını yargıladığımı fark ettiğimde sadece içimde bunun var olduğunu görerek… Ve kendime inşa ettiğim sınırları genişletmek için kabul etme pratiğini hayatıma katarak… Kabul etmek zorunda olmadığımı hatırlayarak… Henüz yapamayabileceğimi bilerek, ancak her fırsatta deneyerek. 

Sadece pratik etmek bile kalbini genişletecek. En son kimin için doldu kalbin nefretle? Görmeye bile tahammül edemediğin o kişi kim? Şimdi kısacık kapatıp gözlerini sadece onu görmek için hayalinde bakabilir misin ona? Onun acılarını, bilincini, yaşamaya çalışan insan halini görmek için… Belki de ilk defa sadece tanımak için bakabilir misin ona?

Diğerini kabul etmek bir diğeri için midir? Yoksa senin için mi?

Bir diğerini kabul etme pratiği öncelikle senin içindir. Kendine koyduğun sınırlardan özgürleşme pratiğidir bu. Sen özgürleştikçe daha çok yaşamla ve huzurla dolar kalbin. 

“Ne yaparsam yapayım kabul edemiyorum…”

Kabul etmek bir hedef değil. Öncelikle kabul etmeye çalışmayı bırakmalısın. Kabul kendiliğinden gelen bir oluş halidir. Bir niyet sadece… Asıl pratik “olanı olduğu gibi görebilmek”tir ve bu pratik sana kabulü getirebilir. Her gün yapacağın bu küçük “olanı olduğu gibi görme” pratikleri minik minik, birbiri üzerine birikecek ve seni yepyeni bir bilince taşıyacak. Ve bir gün gelecek, insanlara baktığında artık sadece onların düşüncelerini ve söylediklerini değil, bunların ardındaki insanı göreceksin. O insanın acılarını ve karşılanmamış ihtiyaçlarını. Acı veren insanların, acı çeken insanlar olduğunu göreceksin.

Kolay değil ama değer. 

Evet “kabul etmek” zorlayıcı bir pratik hepimiz için. Ancak, muhteşem bir gelişim aracı!
Ve acı veren insanların acı çeken insanlar olduklarını görmeye başlamak, içinden geçmekte olduğumuz şiddet ve ayrım dolu bu devrin sona ermesinin tek yolu olabilir.
Bütün insanlar birbirlerini oldukları gibi kabul etseler, hayat nasıl bir yer olurdu?
Sen nasıl olurdun?
Ne dersin, sence de denemeye değmez mi?
Hakkımda daha detaylı bilgi, atölye ve ders duyurularım için www.digdemgirici.com adresini ziyaret edebilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Hangi tohumu suluyorsunuz: Yaşamınızı neyle doldurmak istiyorsanız o duyguyu besleyin

Diğdem Girici: İnanıyorum ki doğru bilgiye ulaşabilen ve bu bilgiyi hayatında doğru şekilde kullanmayı öğrenen her insan hayal ettiği yaşamı yaratabilir. İşte bu yüzden yazıyorum, yaşamımı hafifleten bu muhteşem bilgiler daha çok insana ulaşabilsin ve daha çok insan yaşamdan keyif alabilsin diye. Sorularınız veya paylaşımlarınız için bana giricidigdem@gmail.com adresimden veya @digdemgiriciyoga Instagram hesabımdan ulaşabilirsiniz. Sevgiler.

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale