X

Bilmeyenler için erkek modası ne anlatıyor?

Paris’te, Milano’da ya da  Londra’da bile olsanız moda haftasında konuşulan dil dışarıdakiler için anlaşılmaz bir şekildedir. Gündelik terimler bile insanların yaklaşımıyla yeni bir hale bürünürler.

Editörler tasarımcılarla birlikte zıt akımların mevsimsel birleşmesiyle ilgili konuşmalar yaparken, biz sıradan insanlar sadece kafa sallayıp gülümsemekle yetiniyoruz.

Eğer kendinizi bir moda sözlüğü ile geliştirirseniz, moda ile ilgili en belirsiz tartışmalara bile katılabilirsiniz

Modada çok fazla söylendiği gibi görünüş her şeydir. Eğer kendinizi bir moda sözlüğü ile geliştirirseniz, moda ile ilgili en belirsiz tartışmalara bile katılabilir ve kendinizi görüşlerinizi destekleyici moda hakkında konuşmalar yapabilirsiniz.

Size bir sır verelim; eğer konuşulanlar hakkında bir fikriniz yoksa ya da ne konuşulduğunu anlamıyorsanız, ki birçok insan bu sözcükleri anlamıyor, sessiz kalıp dinlemeyi tercih edin.

Difüzyon Hattı

Teknik laboratuar sınavı ile karıştırılmamalıdır ki, difüzyon hattı üst katman markaların uygun fiyatlı zeytin dalı olarak nitelendirilir. Bazı markalar ulaştıkları kitleyi genişletmek için bazı ürünlerini daha düşük fiyattan satışa sunarlar ve talep kitleyi artırmaya çalışırlar. Alexander Wang, Versace ve Alexander McQueen gibi markalar birçok insan için hayal gibi gözükse de bu markalar difüzyon hattı ile ‘T by Alexander Wang, Versus for Versace ve McQ by Alexander McQueen’ gibi yeni formlarıyla difüzyon hattı oluşturuyorlar ve bu durum insanlar için kaliteyi ucuza almak için bir fırsat haline geliyor.

Uygun fiyat etiketli bu difüzyon hattı ürünleri markalar ve tasarımcıların birleşmesiyle oluşuyor ve daha satın alınabilir hale geliyor. Bu sayede insanlar cep dostu fiyatlarla bu koleksiyonlardan ürün alabiliyorlar.

Difüzyon Hattı

Resortwear

Bu moda akımı, sadece Frank Amca’nın küçük bir tekne turuna dahil olmak değil, bu tarz giyimi bütün bir yıl boyunca kendine tarz edinebilmektir. Eskiden sadece tatil bölgesi olan yerler şu an birçok zengin için sürekli yaşama merkezleri haline gelmiştir. Bu koleksiyonun şortlardan sandaletlere, mayolardan elbiselere, ceketlerden abiyelere kadar geniş bir yelpazesi vardır.

İlgili yazı:  Erkekleri jilet gibi gösterecek 4 stil tüyosu

Bu tip koleksiyonlar genelde koleksiyoncuların ara sezon koleksiyonları olarak gözükse de satışlarının %80’ini bu koleksiyonlar sayesinde sağlıyorlar. Aslında sezon arası koleksiyonlar en popüler koleksiyonlardandır.

Resortwear

Capsule Collection

Her tarzdan ünlü isimlerin üzerinde bıktırıncaya kadar gördüğümüz kapsül koleksiyonu, bu tarzı sorgusuz kabullenmemizi kolaylaştırdı. Peki bu ‘Kapsül Koleksiyonu’ tam olarak nedir? Kapsül koleksiyonu; modası geçmeyen etek, gömlek, pantolon gibi bazı ürünlerle yeni moda, sezonluk parçaları birleştirip yeni bir tarz ortaya koymak demektir.

Kağıt üzerinde bu zamansız bir yatırım gibi gözükse de, aslında inanılmaz geniş bir uygulanılabilirliği vardır; çünkü bu koleksiyonda leopar desenli ceketlere ya da uzun kesim tişörtlere yer yok. Aslında bu koleksiyon, her yıl birkaç sezonluk parçalar ekleyerek oluşturabileceğiniz, daha az maliyetli ve daha çok kullanışlı geniş bir koleksiyondur.

Capsule Collection

Trompe L’oeil

Modadan anlamayan bir insana modayı anlatmak, toplu taşıma araçlarında diğer yolculuların göreceği şekilde Sartre okuyan bir çocuğun garipsenmemesi kadar zor ve anlamsızdır.

Ancak Trompe L’oeil, bu kadar karmaşık bir şeyi anlatmak için oldukça yakışır bir etikettir. Bu ifade, perspektif bir bakış açısıyla yanılsama derinliği oluşturan sanat eleştirilerinden çıkma gibidir.

Moda haftasında gerçekçi bir fotoğraf alınır ve fotoğrafçının kullandığı yöntemlerle bir kombinin parçası olarak iki boyutlu bu fotoğraf üç boyutluymuş gibi sunulur.

Temelde, bu olay karmaşık terzicilik işlerini göstermeden dokunun ve yapının güzelliğini ortaya koyar; ancak bu aslında göz aldatmacasından başka bir şey değildir. Bu da erkek giyimin hoş bir yüzden daha önemli olabileceğinin kanıtı niteliğindedir.

Trompe L’oeil

Deadstock

Daha sonra tekrar satışa sunulmak üzere orijinal kutusunda ve etiketiyle saklanmış modası geçmiş ya da az kullanılmış ürünlerdir. Japon ‘vintage’ markette Levi’s’ın 1950’lerden kalan kotlarından orijinal fiyat etiketli ABD’den savaş öncesi hapishanelerinden alınmış kotlarına ve şimdiye kadar hiç yıpranmamış Koenji raflarına kadar her şeyi keşfedebilirsiniz.

Son zamanlarda bu girişim internette de yaygın hale geldi (herkes için moda). Özel işbirlikçileri (tasarımcılar ve markalar gibi) internet aracılığıyla da koleksiyonlarını satışa sunmaya başladılar.

Ölü stok parçaları özellikle özelliğini yitirmemiş, çok fazla eskimemiş ürünler için kullanılır. Ayrıca bu durum geri dönüştürülebilir ürünlerin tekrar kullanılması, yaratıcı fikirlerle tekrar birleştirilmesi açısından da daha az maliyetli olur ve modayı insanlara bu sayede daha ucuza sunarlar.

Deadstock

Zeitgeist

Çağın ruhu olarak adlandırılan ve moda terimlerinin arasında çok kullanılan “zeitgeist” sezona kapsamlı bir genel bakıştır. Bu da moda terimleri arasında kullanılan soyut kelimelerdendir. Modada kullanılan soyut kelimeler her zaman daha ilgi çekicidir; çünkü birçok insan ne anlama geldiğini gerçekten bilmez.

Kısaca söylemek gerekirse, çağın ruhu bütün koleksiyonların bir dizi halinde birbirlerine nasıl bağlı olduklarını gösterir. Peki bunun faydası nedir? Biz bu tek renkten oluşan görselin karışımlarını gördük mü? Markası ne olursa olsun, genel olarak çağın ruhu öne çıkarılır ve bu ön sıradaki gazeteciler tarafından ‘geleceğin yeni trendi’ olarak sunulur.

Zeitgeist

 

Kaynak:

fashionbeans.com

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale