“Bilinçli ebeveynlik”, ebeveynlerin anbean farkındalığını çocuğu ile olan ilişkisine taşıması ya da “bilinçli farkındalıkla hareket etmesi” olarak tanımlanır. Bilinçli ebeveynler kendilerinin ve çocuklarının eylemlerinin farkındadır. Ebeveyn-çocuk ilişkisinde yüksek dozda ilişki tatmini, daha az stresli ilişki söz konusudur. İlişkide sağlıklı tutumlar kazanma becerisini kazandırır.
Büyüdükçe ve yaş aldıkça hayatın hep zorlaştığına dair bir inanç geliştirmişizdir. Yetişkin halimizin getirdiği sorumluluklar, stres, kaygı, depresyon ve birçok negatif duygular getirmiş gibidir. Yetişkin halimizle çocukluğumuza bilinçli olarak, farkındalıkla baktığımızda bazen ne kadar incinmiş ve üzgün bir çocuk olduğumuzu, bazen ne kadar kızgın ve öfkeli bir çocuk olduğumuzu, bazı zamanlarda da ne kadar mutlu bir çocuk olduğumuzu görebiliriz.
Çocukluğumuzla olan bağlantımız en çok da bir sorunla karşı karşıya kaldığımızda kendini belli ediyor. Zaman zaman ebeveynlerimizce engellenmiş olduğumuzu görebiliriz. Şimdi yetişkin halinizle çocukluğunuza bir bakın. Ne kadar doğal çocuk olabildiniz? Duygularınızı ve düşüncelerinizi baskıladınız mı? Yoksa rahatça duygunuzu yaşayabiliyor ve rahatça düşüncelerinizi dile getirebiliyor musunuz? Tüm bunlar gerçekleşmediğinde neler hissettiğinizi duyumsuyorsunuz?
Çocuklar da stresli, kaygılı ve kaçınma halinde olurlar. Bu, çocukluk boyunca birçok şeyi etkileyebiliyor, hatta yetişkin haliniz bile bu çocukluğu tekrardan deneyimleyebilir. Çünkü davranışta ilk gidilen arşiv çocukluğumuzdur.
Çocuklarda anksiyetenin çok daha yaygın olduğu bir zamanda yaşıyoruz. Ebeveyn olarak amacınız çocuğunuzun düşüncesine ve duygularına bilinçli uygulamalar inşa etmek olmalı. Sizin de kendi ebeveyninizi yansıttığınız gibi onlar da yetişkin olduklarında çoğu davranışı kendi yaptığını sanarken, aslında ebeveynlerini kopyalıyor olacaklar. Çocuklar çabasız ve doğal olarak farkındalığa ve bunun gerektirdiği kendini kabul etmeye meyillidir. Birisi ona bunu öğretmedikçe yargılayıcı ve eleştirel değildir. Çünkü çocuklar aslında geçmiş ve gelecekle ilgilenmekten ziyade, daha çok şimdiki zamanda yaşıyorlar. Eğer çocuğunuza bilinçli bir ebeveyn olarak, farkındalık alışkanlıkları kazanmasını sağlarsanız çocuk:
- İçinde bulunduğu ana ve yaptığı şeye odaklanır.
- Kendi düşünce ve duygularıyla barışık olur.
- Kendine ve başkalarına karşı nazikçe, şefkatle davranmayı öğrenir.
Bilinçli farkındalık, öğrenmeyi, duygusal zekayı, psikolojik dayanıklılığı, genel anlamda mutluluğu ve ruhsal olarak sağlıklı birer çocuk ve birer yetişkin olmayı destekliyor.
Bilinçli ebeveynlik tutumunu nasıl geliştirebilirim?
Kabul etme, yanında olma, anlayış
- Kabul etme davranışı, çocuğunuzu başkası gibi ya da olmasını beklediğiniz kişi gibi değil, onu olduğu gibi görmenizdir. Yaşanan anın bilincine varma durumudur. Beklentilerinize veya geçmişte olanlara göre hareket etmeyin. Önyargısızca kabul edin. Olan her neyse sadece şu anda olanlara göre değerlendirmelisiniz.
- Yanında olmanız demek sadece fiziksel olarak orada bulunmanız değildir. Tam anlamıyla şimdi, orada olmaktır. Açık, cömert, şefkatli ve yargılamadan. Önemli olan temastır. “Temas” illaki bir sevgi, öpme, sarılma ve kucaklama değildir. “Seni anlıyorum, seni biliyorum, farkındayım, senin farkındayım” diyebilmektir…
- Anlayış şimdi ve orada olmadığınız, sabrınızı kaybetmek üzere olduğunuz, çocuğunuz beklentilerinize uygun davranmadığı zamanlarda size yardımcı olacaktır. Çocuğunuza karşı daha esnek bir tavır geliştirmenizi destekler.
Farkındalık nefesle başlar
Nefesinizi hissederek pek çok şeyi gözlemleyebilirsiniz. Gergin mi, sakin mi, kaygılı mı? Nefesinizi gözlemlediğinizde içinde bulunduğunuz anı fark eder, bunun bilincine varırsınız. Nefes her zaman yanınızda ve size her zaman destek olacaktır.
Durumu çocuğunuzun gözünden görmeyi hayal edin
Her zaman yetişkinler tarafından baskı altına alınmak nasıl bir şey? Çocuğunuz belki de kendine göre saçma görünen yetişkinlerin istekleri konusunda ne hissediyordur? Kendi çocuğunuz olsaydınız ebeveynlerinizin size nasıl davranmasını isterdiniz?
Kendinizin ve çocuğunuzun duygusal olarak farkında olun, aynı zamanda düşüncelerinin de. Hangi duygunun size hakim olduğunun farkında olursanız nasıl davranacağınızı da bilinçli olarak seçmiş olursunuz.
Bilinçli ve dikkatle dinleyin
Çocuğunuzun sadece söylediği kelimeleri duymanız, onu dinlemeniz demek olmuyor. Konuşmaların içeriğine de dikkat etmeli, çocuğunuzun ses tonuna, beden diline, yüzündeki ifadelere de odaklanmalı, dikkatinizi vermelisiniz. Şimdiki ana odaklanarak, olan biteni sadece olduğu gibi… Siz şimdiki andayken çocuğunuzun ihtiyaçlarını gerektiği gibi karşılamanız için gerekli ipuçlarını görebilir, ne demek istediğini çok daha iyi anlayabilirsiniz.
Çocuğunuzun ve kendinizin davranışını gözlemleyin
Çocuklar zor duygularını konuşarak değil, zor davranışlar sergileyerek anlatır. Belki öfkeli, belki biraz kaygılı hissediyor olabilir. Belki dikkat çekmek için değil de gerçekten zorlandığı için ve ne yapacağını bilmediği için bazı davranışları sergiliyordur.
Çocuğunuzun söylediklerinizden çok yaptıklarınızdan öğrenmeleri için onlara imkan verin. Çocuklar söylediklerinizden çok yaptıklarınızdan öğrenirler. Bu yüzden çocuğunuzun davranışını gözlemlediğiniz gibi kendi davranışınızı da gözlemleyin. Yapmayı istediğiniz şeyi nasıl yapmak istediğinize bakabilirsiniz.
Kendinize ve çocuğunuza şefkat gösterin
Çocuk yetiştirmek gerektirdiği çaba ve verilmesi gereken emekler dikkate alındığında çok kolay bir şey değil. Sizin mükemmel bir ebeveyn olmayı arzulamanız kendinizi aynı zamanda sertçe eleştirmenize ve zaman zaman kendinizi suçlamanıza sebep olur. Kendi ebeveynliğinizle ilgili her türlü düşünceniz, ebeveynlik tarzınızı etkiliyor. Böylesi zor zamanlarda da çocuğunuzun ihtiyacını karşılayabilmelisiniz. Tam da o anlarda kendinize şefkat göstermek gereklidir. Sizin gibi birçok ebeveynin benzer sorunlarla karşı karşıya kaldığını kabul etmek size destek olacaktır.
Anlaşmazlık durumunda kendi duygunuzun farkında olun
Yoğun ve zor duygular içindeyseniz olanlara tepkisel olmadan önce kendinize durmak için bir alan yaratın. Tam da şu anda ve orada ne hissettiğinize bir bakın. Ebeveynlik stresinizin veya herhangi bir stresinizin, öfkenizin, kızgınlığınızın,a zalan sabrınızın… farkında olun. Bu size, çocuğunuzla olan ilişkinizde kendinizi kontrol etme becerisini kazandıracaktır. Davranışınızı süzgeçten geçirmiş, uygun olan davranışı seçmiş olursunuz.
“Şu an bana ne destek olur?” sorusunu kendinize sorabilirsiniz.
Sınır koyun
Sevgi ve disiplin arasında bir denge bulabilirsiniz. Çok esnekseniz çocuğunuz şımarabilir, ama çok sertseniz de çocuğunuz aşırı soğuk ve kapalı hale gelebilir. Koşulsuz bir sevgi ve cezalar vermek yerine, sınırlar koyun. Çocuğunuzun iyi davranışını ve tutumunu takdir edin, sadece hatalarını eleştirmeyin.