Hastaysanız, bilinçaltınızda içsel bir çatışmanız olabilir. Günümüzde artık insanlar hastalıkların ardındaki duygusal, zihinsel sebepleri, hatta aile, ata soylarından gelen kadersel karmaları anlamaya ve çözümlemeye çalışıyor.
Biriken duygular, sıkışmış enerjiye dönüşür. Bu enerji, önce enerji bedeninizde maddeleşir, sonra fiziksel bedeninizde tatlı tatlı uyarılar başlar. Hafif ağrılar, kasılmalar, sıkışmalar, gerginlikler vb. pek çok hisle, gelmekte olan durum kendini belli eder. Bu hislerin farkında olup, sıkışmış duygularınızın izini sürerek kendinizi fiziksel, ruhsal ve duygusal olarak daha iyi hissedebilmek için yol alabilirsiniz. Ancak; bedeninizdeki hisleri yok sayar, görmezden gelir, duygularınıza hiç bakmazsanız ve sürekli içinize atarsanız duygusal enerjilerinizi bedeninizde sıkıştırırsınız.
Bu sebeple hastalıklara bakış açımızın değişmesi şart. Yaşamımızda kısır döngü halinde tekrar eden olaylara, sorunlarımıza başka bir bilinçle bakamamız gerekli. Ancak o zaman kalıcı iyileşme, iyi hissetme sağlayabiliriz. Bugün artık pek çok geleneksel tıp uzmanı, doktor, psikolog, aile konstelasyonları, recall healing, regresyon terapisi, meditasyon, nefes, eft gibi, bir manada enerji tıbbı olarak da algılanan yaklaşımları tanımaya çalışıyor. Hatta tedavi süreçlerinin bir parçası, destekleyicisi, tamamlayıcısı olarak görüyor.
Hepsinin ortak amacı, işlevi, iyi hissetmeyi desteklemek. İyi hissetmek, yani moral dediğimiz güçle hastalıklarımızın iyileşmesi daha kolay değil mi?
O halde bütünsel, holistik yaklaşıma ve bu sistemlere, eğer varsa direncimizi bırakabiliriz. Yeniye açık olabiliriz. Lütfen hatırlayın, bilinçaltı daima yeniye direnç gösterir. O, mevcudu koruyarak canlıyı yaşamda koruyabileceğini zanneder. O yüzden kişinin bilinçli bir farkındalık ile kendini yeniye, değişime, dönüşüme, gelişime açması çok kıymetlidir.
Bazılarınızla yüz yüze tanıştık. Bazılarınızla ise hiç görmesem bile Kadın Olmak, Aşk Ol, Farkındalık Hikayeleri kitaplarım, televizyon programlarım ve yazılarımla gönülden bir bağ kurduk. Yeri gelmişken sizlere minnettarlığımı belirtmek isterim. İşte bu bağ ve samimiyetle kendi hikayemden kısaca bahsetmek isterim. Dünyanın pek çok kadim toprağına gidip dişil enerji çalışmalarına katılan, rahim bilgeliği konusunda eğitimler alan biri olsam da kendi deneyimim, asıl öğretmenim oldu.
2017 yılında bir operasyon geçirdim. Tıbbi tedavi olurken aynı zamanda bu operasyona sebep olan duygularım ve düşüncelerim üzerine epey tefekkür ettim. Ve içsel bir çatışmam nedeniyle, sıkışmış duygularım olduğunu derinden fark ettim. Birkaç aile kuşağımın yaşadıklarının duygularını da miras aldığımı keşfettim. Kısacası, geçirdiğim sürece pek çok açıdan bakarak kendi şifam için yukarıda saydığım araçlarla da yolculuk yaptım. Rahatsızlığın bana ne söylediğini öğrenmek etkileyiciydi.
Ardından yaşadığım birkaç duygusal durumla iki yıl sonra 2019 yılında tekrar operasyon geçirdim.
Bu da daha derinlemesine dönüştürmem gereken duygularımı yüzeye çıkardı. Hepsi geldi ve geçti. Operasyonlar boyunca desteğini, sevgisini hissettiğim aileme, arkadaşlarıma ve elbette doktorlarıma şükran doluyum.
Şimdi tüm bunları sizlerle paylaşırken şu mesajı almanıza niyet ediyorum. Uyanmak için illa bedeninizde bir hastalık olması gerekmiyor. Bazı şeyleri değiştirmek için illa yaşamınızda bir sorun oluşması gerekmiyor. En kıymetli varlığımız kendimiz! Kendimize şefkati ve sevgiyi hissettirmeliyiz.
Daha derinden yaşamınıza, bedeninize, kendinize bakmak isterseniz 23-27 Eylül tarihlerinde “Yeniden doğmak” adlı kişisel gelişim ve dönüşüm kampım, Kazdağları’nda… Ve 27-31 Ekim Dişil Gücümüzle Kadın Olmak kampım Kaş’ta… Bilgilendirmeler handeakin.com web sitemde…
Kendinize “Ben zamanı” yaratmanızı diliyorum.
Sevgilerimle…
İlginizi çekebilir: Bir soyadı hikayesi: Kimin soyadını taşıdığımız neden önemlidir?