Enflamasyon (inflammation) ya da diğer yaygın adıyla iltihaplanma, vücudun savunma mekanizmalarından biri ve genellikle enfeksiyon, yaralanma, stres faktörleri gibi çeşitli faktörler tarafından tetikleniyor. Ancak, ilginç olan ve bilimsel araştırmaların dikkatini çeken bir değişken daha var ki, o da cinsiyet. Evet, araştırmalara göre enflamasyon, kadınlarda daha yaygın ve etkileri daha şiddetli. Dahası, bu durumun kadınlarda depresyon riskini artırdığını gösteren araştırmalar da mevcut. Üstelik, genç yaştaki kadınlar için durum daha da riskli. Peki ama bu durum neden oluşuyor? Neden enflamasyon kadınlarda daha yaygın ve kadınlar bu durumla nasıl baş edebilir? İşte size bu konuda rehberlik edebilecek ipuçları:
Kadınlar neden inflamatuar tetikleyicilere karşı erkeklerden daha duyarlı?
Big Bold Health’in kurucusu Dr. Jeffrey Bland, “Bir kadının bağışıklık sistemi, tümü bağışıklık aktivasyonunu ve iltihaplanmayı etkileyen östrojen, progesteron ve testosterondaki değişikliklere karşı çok daha reaktiftir.” diyor. Bunun nedeninin kadınların bağışıklık sistemlerinin hamilelik sırasında yeni yaşamı destekleyebilecek kapasitede olması gerektiği olarak açıklıyor. Yani, kadınların bağışıklık sistemi fetüsün annenin vücudu tarafından kabul edilmesine yardımcı olmak gibi erkeklerdeki sistemden farklı bir görevle ilişkilendirildiği için kadınların bağışıklık sisteminin inflamasyon tepkileri daha fazla.
Dolayısıyla, kadınlar erkeklere göre maruz kaldıkları şeylere karşı çok daha duyarlı. Bunlar kimyasallar, çevresel uyaranlar, enfeksiyonlar, kronik hastalıklar, yaralanmalar gibi pek çok değişken olabilir ve her biri kadınların bağışıklık sistemindeki alarmı tetikleyerek enflamasyona yol açabilir.
Peki, enflamasyonun belirtileri nelerdir? Öncelikle iki tür enflamasyon olduğunu hatırlamakta fayda var: Akut ve kronik. Akut inflamasyon vücutta ani hasara tepki olarak ortaya çıkan bir durum. Örneğin, baş ağrısı, boğaz ağrısı, mide rahatsızlıkları gibi. Kronik inflamasyonda ise anlık bir hasar yoktur, ancak vücudun inflamatuar tepkisi haftalar, aylar, hatta yıllar boyunca sürebilir ve kronik enflamasyon ne yazık ki birçok kronik hastalığın temelinde yer alabilir, örneğin sedef hastalığı, astım, kronik yorgunluk, romatoid artrit, irritabl bağırsak sendromu gibi.
Ancak vücudunuzda aşırı iltihaplanma olması için kronik, teşhis edilmiş bir rahatsızlığınızın olması gerekmez, farkına varmasanız bile enflamasyon yaşadığınızı gösterebilecek pek çok semptom var.
- Düzensiz adet dönemleri
- Menopoza geçişte zorlayıcı zamanlar
- Sık sık tekrar eden baş ağrısı
- Depresyon veya depresif duygular
- Olumsuz ruh hali
- Endişe
- Eklem ağrısı
- Uyku bozuklukları
- Deri döküntüleri
- Huzursuz bağırsak sendromu
- Klinik olarak sarkopeni olarak adlandırılan yaşa bağlı kas kaybı gibi belirtilere sahip bir kadınsanız enflamasyonla farkında olmadan savaşıyor olabilirsiniz.
Enflamasyonu önlemenin etkili yolları
Enflamasyonu önlemek ve semptomların şiddetini azaltmak için sağlıklı bir yaşam tarzını benimsemek; bunun için de doğru alışkanlıklar edinmek en önemlisi. En başta da doğru beslenme.
Eğer kronik hastalıkların riskini azaltmak, sağlıklı, uzun ve konforlu bir yaşam sürmek, yaşam kalitenizi artırmak, bağışıklık sisteminizi güçlendirmek ve sürekli yaşadığınız ama sebebini anlayamadığınız ağrılarınızdan kurtulmak, kısacası yaşam doyumunuzu artırmak istiyorsanız işte enflamasyonla baş etmenize yardımcı olacak öneriler:
- Anti-enflamatuar gıdaları beslenmenize ekleyin: Uzmanlar ve araştırmalar, enflamasyonu önlemenin en etkili yolunun doğru beslenme olduğu konusunda hem fikir. Balık, ceviz, badem, yeşil yapraklı sebzeler, somon, sardalya gibi omega-3 yağ asitleri açısından zengin gıdalar Anti-enflamatuar beslenmenin en önemli bileşenleri. Tüm bunları öğünlerinize ekleyerek ve şekerli, işlenmiş gıdalardan kaçınarak beslenmenizi iyileştirebilir, enflamasyonu önleyebilirsiniz.
İlginizi çekebilir: Anti-inflamatuar beslenme ve 7 günlük örnek beslenme planı
- Düzenli hareket edin: Egzersizi yaşamınızın ayrılmaz bir parçası haline getirin. Keyif aldığınız ve bedeninizin, zihninizin ihtiyaçlarına uyan bir egzersiz türünü deneyin. Yüzün, yürüyün, koşun ya da sevdiğiniz bir spor dalı ile ilgilenin. Düzenli hareket, enflamasyonu önlemenize, bedeninizi istediğiniz formda tutmaya, kilo kaybına/kontrolüne ve stres yönetimine katkı sağlayarak yaşam kalitenizi artırmaya destek olabilir.
- Stres yönetimini öğrenin: Stres, ne yazık ki günümüzün ayrılmaz bir parçası ve aynı zamanda pek çok hastalığın da kök sebeplerinden biri. Tüm stres faktörlerini ortadan kaldırmak mümkün olmadığı için stres yönetimini öğrenerek bedeninizi ve zihninizi kontrol altında tutmanız, enflamasyonla mücadelede önemli bir silah. Meditasyon, yoga, nefes teknikleri, mindfulness gibi pratiklerden faydalanabilir, size iyi gelen hobilere yönelebilirsiniz.
- Kötü alışkanlıklardan uzak durun: Alkol ve tütün ürünleri gibi zararlı maddeleri tüketmek, enflamasyon belirtilerini şiddetlendirebilir, bu nedenle sınırlandırmak ve mümkünse bırakmak hayat kalitenizi artırmak ve bütüncül sağlığınızı desteklemek için en iyi adımlardan biri olacaktır.
İlginizi çekebilir: Doğru beslenmeyle bedenimizdeki inflamasyonu azaltabilir miyiz?
- Kaliteli uyuyun: Uykusuzluk, vücudunuzu yöneten sistemlerin bozulmasına ve yaşam kalitenizin düşmesinin yanı sıra enflamasyon semptomların şiddetlenmesine de neden olabilir. Dolayısıyla yeterli ve kaliteli uyku uyumak için gerekli düzenlemeleri yapmanız önemlidir.
- Doktor kontrollerinizi aksatmayın: Herhangi bir sağlık sorununuz veya kronik hastalığınız varsa mutlaka doktor gözetiminde kontrollerinize devam etmeli, gereken tahlil ve testleri yaptırmalı, doktorunuzun yazdığı ilaçları düzenli kullanmalısınız. Eğer bilinen bir rahatsızlığınız yoksa yine de yılda 1-2 kez doktor kontrolünden geçmeli, her şeyin yolunda olduğundan emin olmalısınız.
Bu konuda daha farklı bakış açıları kazanmak ve farklı önerileri de değerlendirmek için daha önce kaleme aldığımız enflamasyon konulu yazılarımıza da göz atabilirsiniz: