X

Bilim açıklıyor: Zaman neden biz yaşlandıkça daha hızlı akar?

Size de yaşınız ilerledikçe zaman daha hızlı akıyor gibi geliyor mu? Sanırız hayatın en büyük oyunlarından biri bu. Ve siz de kendini bu oyunun içinde hissedenlerdenseniz, kesinlikle yalnız değilsiniz. Çünkü anlaşılan o ki, bu durum, birçok insan tarafından yaşanan algısal bir fenomen.

Zamanın daha hızlı akması gibi bir durum tabi ki söz konusu değil, yelkovan ve akrep tik taklarını daha hızlı bir şekilde sürdürdüğünü de söyleyemeyiz. Kaldı ki zamanın akıyor olması da bir algı sorunu; ve Discover Magazine isimli bilim dergisinin haberine göre zamanın hızı da algıyla ilgili olduğu için artabilir.

Yukarıda biraz karmaşık şekilde yer verdiğimiz durumu şu şekilde açıklayabiliriz aslında: Beyinlerimiz zamanı, bir noktaya kadar yaşadığımız zaman üzerinden hesaplıyor. Mesela 2 yaşında bir çocuk için bir yıllık bir zaman ömrünün yarısını ifade ediyor. Fakat yaş ilerledikçe, her bir yıl, hayatınızın toplam yüzdesinde daha küçük bir orana tekabül ediyor.

Beyinlerimiz zamanı, o ana kadar yaşadığımız zaman üzerinden hesaplıyor.

Bu durumda 10 yaşındaki haliniz için bir yıl, hayatınızın onda biri anlamına gelirken; aynı zaman dilimi siz 20 yaşına geldiğinizde hayatınızın yüzde 5’ini ifade ediyor. Bu açıdan baktığımızda, 10 ve 20 yaşlar arasındaki 10 yıllık süreç, 5 ile 10 yaş arasında geçen 5 yıllık süreç kadar hızlı geçmiş gibi geliyor. Ve yaşınız ilerledikçe bu durum daha da ilginçleşiyor: Öyle ki 40 ile 80 yaş arasındaki 40 yıllık süreç, insana 5 yıllık bir zaman kadar kısa sürmüş gibi gelebiliyor.

İlginizi çekebilir: Stresin asıl kaynağı: Zamanınızın az olduğunu düşünmek

Biyolojik saat

Peki, beyniniz neden zamanı bu şekilde ‘zalimce’ ölçüyor? Durum sadece logaritmik bir ölçümden ibaret değil. Çünkü bedenlerimizin de saati var: Biyolojik saat. Ve bu saatin hızı, biz yaşlandıkça düşüyor. Örneğin; metabolizmamız yavaşlıyor ve bu kalp atışlarımızı ve nefes alışımızı yavaşlatıyor. Kalp ritmini ve nefesi bir saatin tik takları olarak düşünürsek, gençken bir dakikaya sığdırdığınız tik takların sayısının yaşlılığınızla aynı olmadığını söyleyebiliriz.

Bu etki, aynı zamanda, kısmen de olsa zamanın biz bir şeyler için çaba sarf ederken daha yavaş akıyor gibi görünmesini açıklayabilir. Aynı şekilde macera tutkunları da, yükselen adrenalin seviyeleri kalp atışlarını ve nefeslerini hızlandırdığında zamanın daha yavaş aktığını ifade ediyorlar. Ki bu, insanlar ölüme yaklaştığında tüm hayatlarının film şeridi gibi gözlerinin önünden akıp gitmesini de açıklıyor olabilir.

Öte yandan zaman algımızda rol oynama ihtimali olan başka bir durum daha var. Bu da, biz alışılmışın dışında deneyimler yaşarken beynimizde salgılanan dopamin. Gençlik yıllarında yaşadığımız deneyimlerin çoğu, bizim için alışılmışın dışındadır. Biraz daha geriye gittiğimizde, çocukken yaşadıklarımızın çoğunlukla bizim ilklerimiz olduğunu söylemek mümkün. Özgün deneyimler, beynin daha fazla enerji sarf etmesini sağlar ve işlenebilmek için daha fazla zaman gerektirir. Bu yüzden gençken, beyinlerimiz dünyayı anlamaya çalıştığı için daha hareketli ve daha detaycıdır. Ancak, belli bir noktada işlerin nasıl yürüdüğünü anladıktan sonra, dikkate alınacak detaylar azalır. Beyinlerimiz de yavaşlamaya başlayabilir. Ne var ki bu durumda zaman daha hızlı akar, çünkü önemli anların sayısı gittikçe azalır.

İlginizi çekebilir: Zihnin uyarıcıları algılama süreci: Hızlı ve yavaş düşünme sistemi

Gençlik pınarı

Tüm bunlar, zaman algımızdaki değişikliklere bir açıklama getirebiliyor. Peki zamanın hızlı akmasını engelleyebilecek bir çözüm var mıdır? Meraklı ve aktif kalmaya devam etmeniz ve özgün deneyimler arayışında olmanız durumunda, belki zamanı tıpkı gençliğinizdeki gibi yavaş yaşayabilirsiniz. Belki merak ve yeni deneyimler yaşamak, gençlik pınarı olarak adlandırdığımız şeyin ta kendisidir.

Her anı, son anınızmış gibi yaşamanız gerektiğini söyleyen sözü mutlaka duymuşsunuzdur. Fakat belki de sır, her anı ilk anınız gibi yaşamakta gizlidir.

İlginizi çekebilir: Dünyayı nasıl algıladığınızı biliyor musunuz?

Kaynak:

discovermagazine.com

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale