X

Bıldırcın yumurtasının besin değerleri ve faydaları

Bıldırcın yumurtasının tadı tavuk yumurtasına oldukça benzer ancak boyutları normal yumurtanın üçte biri kadardır. Kahverengi lekeli krem rengi kabuğu vardır ve sarısı da derin bir sarı rengindedir.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Her bireyin beslenme ihtiyaçları ve çeşitli besin gruplarına gösterdiği tolerans ve hassasiyet kendi metabolizma işleyişine göre farklılıklar gösterebilir. Olası risk durumlarına karşın sağlığınızı ilgilendiren her türlü konuda mutlaka uzman görüşüne başvurun.

Besin değerleri

Bıldırcın yumurtası küçük olduğundan ancak üç dört tanesi bir tavuk yumurtasının porsiyonu kadar eder.

Bir bıldırcın yumurtasının besin değerleri aşağı yukarı şöyledir:

  • Kalori: 14 kcal
  • Protein: 1 gram
  • Yağ: 1 gram
  • Karbonhidrat: 0 gram
  • Lif: 0 gram
  • Kolin: Günlük ihtiyacın %4’ü
  • Riboflavin: Günlük ihtiyacın %6’sı
  • Folat: Günlük ihtiyacın %2’si
  • Pantotenik asit: Günlük ihtiyacın %3’ü
  • A vitamini: Günlük ihtiyacın %2’si
  • B12 vitamini: Günlük ihtiyacın %6’sı
  • Demir: Günlük ihtiyacın %2’si
  • Fosfor: Günlük ihtiyacın %2’si
  • Selenyum: Günlük ihtiyacın %5’i

Küçük olmasına rağmen bu yumurtaların şaşırtıcı şekilde yüksek bir besin değeri vardır. Tek bir bıldırcın yumurtasında günlük B12, selenyum, riboflavin ve kolin ihtiyacının ciddi bir kısmı vardır ve aynı zamanda bir miktar demir de bulunur ve buna karşın sadece 14 kaloridir.

Selenyum ve riboflavin bedenin yenilen gıdaları parçalaması ve enerjiye dönüştürmesi için önemli besinlerdir. Selenyum aynı zamanda sağlıklı tiroid işlevleri için de gereklidir. B12 vitamini ve demir ise sağlıklı sinir sistemi için gerekli olduğu kadar alyuvar üretimindeki rolleri nedeniyle optimum enerji düzeylerinin korunumunu sağlar.

Bunlara ek olarak kolin, bedenin asetilkolin, yani sinir sisteminden kaslara işaret gönderen nörotransmiteri üretmesine yardımcı olur.

Faydaları

Bıldırcın yumurtası hem besinler hem de antioksidanlar bakımından zengindir ve bu nedenle hücre hasarını tersine çevirebilir ve alerji belirtilerini iyileştirebilir.

Alerjik rinit sahibi 77 kişiyle yapılan 7 günlük bir çalışmada, bıldırcın yumurtası antioksidanları ve çinko takviyesi aldıktan 1 saat sonra hapşırma, tıkanma ve burun akıntısı gibi belirtilerde azalma görülmüş. Ancak bundan yumurtadaki bileşenlerin mi sorumlu olduğu belli değil.

Ayrıca fareler ile yapılan bir çalışmada bıldırcın yumurtası sarısının gıda alerjilerinden kaynaklanan yoğun bir inflamatuar rahatsızlık olan eosinofilik esofajitis’in belirtilerini azalttığı görülmüş.

Bu bulgular umut verici olsalar da, insanlar üzerinde daha fazla çalışma gerekiyor.

Uyarılar

Bıldırcın yumurtası genelde pastörize edilmeden satılır ve bu nedenle kabuğunda zararlı bakteriler bulunabilirler.

Bu nedenle hamile kadınların ve bağışıklık sisteminde problem olanların bıldırcın yumurtasından kaçınmaları gerekiyor. Eğer tüketeceklerse tüketmeden önce tamamen kaynatarak yumuşak bir dokunun kalmadığından emin olmaları gerekir.

Buna ek olarak tavuk yumurtasına alerjiniz varsa, bıldırcın yumurtasına da alerjiniz olabilir. Eğer alerjiniz olup olmadığını test etmek isterseniz, bunu bir doktorun ofisinde denemeniz daha uygun olacaktır.

Tavuk yumurtasına alerjiniz olmasa bile bıldırcın yumurtasına ayrı olarak alerjiniz olabilir. Endişeniz varsa bundan doktorunuza bahsedin.

Tavuk yumurtası ile karşılaştırılması

Bıldırcın yumurtası tavuk yumurtasının üçte biri kadardır. Ancak boyutuna karşın sarısı oldukça büyüktür. Bu nedenle pek çok insan onun tavuk yumurtasından daha besleyici olduğunu düşünür. Yani ikisini de aynı ağırlıkta tüketince bıldırcın yumurtasının daha besleyici olduğu söylenir.

Pek çok besin bakımından çok az fark olsa da aynı ağırlıkta tüketildiği zaman bıldırcın yumurtasında riboflavin, B12 vitamini ve demir değerleri çok daha fazladır ancak kolin değerleri ise daha düşüktür. Bıldırcın yumurtasında ağırlık olarak daha fazla yağ ve protein vardır.

Bıldırcın yumurtasını bulmak da biraz daha zordur ve daha pahalıdır. Bu nedenle onu protein kaynağı olarak kullanacaksanız çok daha fazla miktarda almanız gerektiğini de hesaba katınca, maliyetli olabilir.

Bıldırcın yumurtası sağlıklıdır ancak besin değerleri bakımından tavuk yumurtasından çok daha iyi değildir. Hangisini seçeceğiniz size kalmış denilebilir.

Nasıl hazırlanır ve tüketilir?

Bıldırcın yumurtası tavuk yumurtası ile aynı şekilde hazırlanabilir ancak boyutlarından dolayı pişirme süreci daha kısa olur.

İlk seçenek doğrudan haşlamaktır. Haşlanmış hali doğrudan tüketilebilir, salatalara eklenebilir, atıştırmalıklara eklenebilir. 3-4 dakika haşlamak yeterli olacaktır. Haşlanmış bıldırcın yumurtası buzdolabında 3-5 gün saklanabilir.

Bıldırcın yumurtası tavuk yumurtası için beklenmedik bir alternatiftir. Küçüktür ancak vitaminler, mineraller ve antioksidanlar ile doludur.

Ancak tavuk yumurtasından daha pahalıdır. Ayrıca genelde pastörize edilmeden satıldığı için bağışıklık sisteminde problemler olanlar ve hamile kadınlar sadece iyi pişmiş şekilde tüketmeliler. Beslenmenize protein kaynakları eklemenin sağlıklı ve lezzetli bir yoludur.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Her bireyin beslenme ihtiyaçları ve çeşitli besin gruplarına gösterdiği tolerans ve hassasiyet kendi metabolizma işleyişine göre farklılıklar gösterebilir. Olası risk durumlarına karşın sağlığınızı ilgilendiren her türlü konuda mutlaka uzman görüşüne başvurun.

Kaynak: healthline

İlginizi çekebilir: Kahvaltıların yıldızı yumurtayı hazırlarken kullanabileceğiniz pişirme yöntemleri

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Orkid, “Sporla Güçlen” projesine verdiği destekle kız çocuklarının geleceğine ışık tutuyor

Bir kız çocuğu düşünün: Günün ilk ışıklarıyla birlikte koşuya çıkan, her sabah elinde topuyla antrenman yapan, büyük bir hevesle hem bedenini hem de zihnini beslemek için yıllarca gönül verdiği spor dalı uğruna çalışmaya devam eden ve uzun yıllar sonra gözlerinden ışıklar saçarak ilk kupasını milyonların önünde havaya kaldıran… Ne harika bir tablo, öyle değil mi?



Toplumun her köşesinde, binlerce kız çocuğu bu anı yaşamayı hak ediyor. Ancak, ne yazık ki birçoğu için spor; erişilmesi çok güç bir lüks, uzak bir hayal gibi kalıyor hayatları boyunca. Oysa spor, sağlığın, özgüvenin, azmin, başarının, kararlılığın, istikrarın temellerini atan, kız çocuklarının güçlü bireyler olarak yetişmesine katkı sağlayan en önemli araçlardan biri. Bu önemin farkında olan ve kız çocuklarını spor yoluyla güçlendirmek isteyen Orkid, Watsons iş birliği ile Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’nin (TMOK) Diyarbakır, Gaziantep ve Şanlıurfa’da yürüttüğü “Sporla Güçlen” projesine destek veriyor.

Geleceğe atılan adımlar: Kız çocukları, ‘sporla güçleniyor’

Türkiye’de kadınları ilk kez hijyenik pedle buluşturan P&G’nin kadın bakım markası Orkid, 45 yılı aşkın süredir dünyadaki tüm kadınların hayatını kolaylaştırmak, onları her alanda desteklemek için imza attığı çalışmalarına bir yenisini daha ekleyerek “Sporla Güçlen” projesiyle kız çocuklarının yanında oluyor.

Kız çocuklarına sporla yeni yollar açmayı ve kız çocuklarının geleceğini aydınlatmayı hedefleyen Orkid, yürüttüğü bu iş birliğiyle kız çocuklarının eğitim ve spor yaşamlarını desteklemeyi, onların fiziksel, zihinsel ve sosyal gelişimlerine katkı sağlamayı amaçlıyor. Kız çocuklarının hayatta karşılaşacakları tüm zorluklar karşısında çok daha güçlü durmalarını sağlayan, onların bütüncül gelişimini desteklerken duygusal dayanıklılık kazanmalarına da zemin hazırlayan sporun gücü, yadsınamayacak kadar fazla. Öyle ki; Orkid’in, İpsos ile Türkiye genelinde gerçekleştirdiği araştırmaya göre; ergenlik döneminde spor yapan kadınların %77’si, sporun bugün oldukları kişi olmalarına yardımcı olduğunu belirtiyor. Dahası, yapılan bu araştırmaya göre; ergenlik döneminde spor yapan kızlar, istedikleri kişi olmalarına yardımcı olabilecek özgüven ve becerileri sporla kazanıyor.

Buna rağmen genç kızların neredeyse yarısının düzenli spor yapmadığı sonucuna ulaşan Orkid, TMOK ve Watsons iş birliği ile kız çocuklarının sporla güçlenmesi için onların yanında yer alıyor. Kız çocuklarının hem eğitimlerine hem de spora devam etmelerine yönelik gerekli spor malzemelerinin temin edilmesini destekleyen Sporla Güçlen projesi ile Diyarbakır, Gaziantep ve Şanlıurfa’da bulunan okullardaki kız öğrenciler dönem boyunca badminton, basketbol ve voleybol dallarında eğitim alıyor.

Kadınların daha özgüvenli olmasını destekleyen ve spor ile olan bağlarını güçlendirmeye odaklanan bir marka olarak Orkid, hiçbir kız çocuğunun bu haklarından mahrum kalmaması için çalışıyor. Bu sayede geleceğin sağlıklı, özgüvenli, başarılı ve belki de milli sporcuları bugünden yetişmeye başlıyor. Gelecek nesillerin hayallerine ulaşmalarına yardımcı olmak için onların yanında olmaya ve onları cesaretlendirmeye devam eden Orkid, kız çocuklarına yeterli imkan sağlandıkça daha eşit ve aydınlık yarınların mümkün olduğuna inanıyor.



Kız çocuklarını genç yaşta sporla tanıştırarak onların kendi potansiyellerini keşfetmelerine olanak tanıyan bu projenin ve başta Orkid ile Watsons olmak üzere projenin tüm destekçilerinin ülkemize ve dünyaya ilham olması, kız çocuklarının ışıl ışıl bir geleceğe doğru çok daha emin adımlarla yürümesi hepimizin en büyük temennisi.

Güçlü kadınlar, güçlü yarınlar için, #SporlaGüçlen projesine destek veren Orkid ürünlerini Watsons’ta keşfetmek için tıklayın.

*Bu yazı Orkid katkılarıyla hazırlanmıştır.





Akbank’tan sürdürülebilirlik yolunda ilham veren bir rehber

Sürdürülebilirlik, günümüz dünyasında her zamankinden çok daha büyük bir öneme sahip. Çünkü, doğal kaynaklarımız hızla tükenirken yalnızca kendi geleceğimizden çalmakla kalmıyor, gelecek nesillerin sahip olabileceği yaşamdan da çalıyoruz. İklim değişikliği ve çevresel sorunlar bir yana, kişisel tercihlerimiz, hızla artan tüketim alışkanlıkları, teknolojik gelişmeler ve daha pek çok sebep, sürdürülebilirliğin ne kadar hayati bir gündem olduğunu defalarca gözler önüne seriyor. Artık yalnızca bugünü değil, yarınları da düşünerek doğal kaynaklarımızı korumak, geleceğimizi ve gelecek nesillerin geleceğini garanti altına almak, daha yaşanabilir bir dünya yaratmak için adımlar atmalı, değişimi geç kalmadan başlatmalıyız. Sürdürülebilirlik, artık bir tercih değil; kendimiz için, dünyamız için, geleceğimiz için benimsememiz gereken bir zorunluluk. Aksi halde yarınlar, hayalini kurduğumuz yarınlardan çok uzak olacak.



Bu bağlamda sürdürülebilirlik konusunu merkezine alan ve hem bireysel hem toplumsal farkındalığı artırmayı hedefleyen Akbank, sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek için “Sürdürülebilirlik insan için, #Hepimizİçin” diyor ve sürdürülebilirlik odaklı bloguyla bizleri buluşturuyor. Sürdürülebilirliği yalnızca çevresel boyutuyla ele almayan, sosyal ve ekonomik boyutunu da göz önünde bulunduran Akbank, bu önemli konuda liderlik ederek sürdürülebilirliğin her yönüyle ilgili bilgi ve farkındalık dolu içerikleri kaleme alıyor. Hem sürdürülebilirlik konusunda neler yapabileceğini merak eden herkese hem de bu konudaki bilgi birikimini artırmak isteyenlere geleceğimizi koruma yolunda ilham verici bir rehber oluyor. Peki, bu rehberde başka neler var, gelin yakından bakalım.

Akbank Sürdürülebilirlik Blog’da neler var?

Akbank, sürdürülebilirlik konusundaki farkındalığı artırmayı amaçladığı bu blogda, bireyleri harekete geçmeye teşvik edecek güncel bilgileri ve sürdürülebilir alışkanlıkları hayata dahil etmenin pratik yollarını aktarıyor. ‘Herkes için sürdürülebilirlik’ mesajını paylaşarak toplumun tüm kesimlerini kapsamayı ve bireysel olarak atılabilecek adımlar konusunda da ilham vermeyi amaçlıyor.

“Sürdürülebilirlik, çevrenin yanında insan için, toplumun gelişmesi için” anlayışını benimseyen Akbank, eğitimden gönüllülüğe, yatırımdan sanata her alanda toplumun kalkınması ve sürdürülebilir yarınlar için çalışıyor. Bu bağlamda Akbank’ın sürdürülebilirlik blogunda yer alan, farklı alanlara hitap eden başlıklardan bazıları ise şöyle:

Sürdürülebilir Kalkınma İçin: Toplumsal Cinsiyet Eşitliği

Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasının hem toplumsal bilincin artmasında hem de kalkınmanın sağlanmasında kritik bir öneme sahip olduğunu biliyor muydunuz? Akbank, blogunda yer verdiği Sürdürülebilir Kalkınma İçin: Toplumsal Cinsiyet Eşitliği yazısında bu konuyu detaylıca ele alıyor ve UN Women’ın verilerinden yola çıkarak toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasının getireceği faydaları, ekonomik, sosyal ve daha pek çok açıdan sürdürülebilirlik bağlamında değerlendiriyor.

Yeşil Bütçe Nasıl Oluşturulur?

Sürdürülebilir bir yaşam biçimi benimsemenin en önemli adımlarından biri de hiç şüphesiz bireysel olarak finansal sürdürülebilirliği sağlamaktan geçiyor, bunun da en etkili yolu bireysel yeşil bütçeler oluşturmak. Yeşil Bütçe Nasıl Oluşturulur? yazısında Akbank, çevreyi korumaya odaklanan harcamaların nasıl planlanacağından yeşil bütçe oluşturmanın pratik yollarına kadar pek çok kolay uygulanabilir yöntem paylaşıyor.

5 Adımda Minimalist Yaşama Geçiş



Günümüzde hızla yaygınlaşan tüketim çılgınlığının hem bütçeye hem doğaya verdiği zarar aşikar. Bu tüketim alışkanlıkları, doğal kaynakların bilinçsizce harcanmasından karbon ayak izinin artmasına, çevre kirliliğinden biyoçeşitlilik kaybına kadar gezegenin doğal dengesini bozan pek çok olumsuz sonucun ortaya çıkmasına zemin hazırlıyor. Karşılığında ise ‘az, çoktur’ anlayışını benimseyen minimalizm, bu gereksiz harcama alışkanlıklarına bir panzehir olma görevi üstleniyor. Akbank’ın sürdürülebilirlik blogunda yer alan 5 Adımda Minimalist Yaşama Geçiş yazı da modern dünyada minimalist alışkanlıklar benimsemenin yollarını aktarıyor.

Sanatta Sürdürülebilirlik

Sürdürülebilirliğin genellikle pek değinilmeyen ya da bağlantısı sorgulanmayan fakat aslında çokça göz önünde bulunan kısmı; sürdürülebilirlik ve sanat ilişkisi üzerine hiç düşündünüz mü? Sanat, yüzyıllardır toplumsal bilinci artırmada ve en zor görünen konuları bile daha anlaşılır kılmada güçlü bir iletişim aracı. Bu gücü onu sürdürülebilirlik konusunda da etkili bir özneye dönüştürüyor. Sanat eserlerinde kullanılan materyallerden sanatçıların toplumsal konulara farkındalık yaratmak amacıyla benimsedikleri yaklaşımlara kadar sanat ve sürdürülebilirlik bağını pek çok açıdan ele almak mümkün. Akbank Sürdürülebilirlik Blog’ta yer alan Sanatta Sürdürülebilirlik başlıklı paylaşım da bu bağın ne denli güçlü olduğuna dikkat çekiyor.

Sürdürülebilir Turizm, Karbon Nötr, Doğa Dostu Teknoloji ve dahası

Sürdürülebilirliği tüm yönleriyle ele alan Akbank, blogunda daha pek çok konuya dikkat çekiyor. Sürdürülebilir turizmden, karbon nötr kavramına, doğa dostu teknolojik gelişmelerden sürdürülebilirlik alanında öne çıkan yeni trendlere kadar yaşama, insana, dünyaya ve geleceğe dair her alanda sürdürülebilirliğin önemine ve etkisine değiniyor. Hayatın her alanına yayılan stratejilere ihtiyacımız olduğunun farkında olan Akbank, sürdürülebilirliğin kalbinde insan var diyor ve toplumsal dönüşüm için bütünsel bir yaklaşım benimsemenin gerekliliğini vurguluyor.

Siz de çok geçmeden bir adım atmak ve daha yaşanılabilir bir dünya için bugünden neleri değiştirebileceğinizi öğrenmek istiyorsanız Akbank’ın sürdürülebilirlik odaklı bu blogunu takip edebilir, hem kendiniz hem de gelecek nesiller için değişimi başlatabilirsiniz.

*Bu yazı, Akbank katkılarıyla hazırlanmıştır.





İlgili Makale