X

Beykoz Kundura’ya yaz geldi: “Bir Yaz Gecesi Festivali” bugün başlıyor

İstanbulluları Beykoz Kundura’nın tarihi atmosferi ve Boğaz’ın kıyısında yıldızların altında karşılayan Bir Yaz Gecesi Festivali’nin altıncısı bugün başlıyor. 60’lardan restore klasikler ve canlı müzik eşliğinde sessiz film programının yanı sıra, alternatif sahnelerin özgün grupları Hedonutopia ve The Away Days’i ağırlayacağı müzik programıyla da heyecan uyandıran Bir Yaz Gecesi Festivali, şehrin karmaşasından kaçmak isteyenlere huzurlu ve keyifli bir üç hafta sonu sunuyor.

Film ve müziğin uyumlu birlikteliğinden ilhamla hazırlanan Restore Klasikler programı bu yıl, Oscar ve Grammy ödüllü müzisyen Henry Mancini’ye odaklanıyor ve usta bestecinin müziklerini yaptığı “The Pink Panther / Pembe Panter”, “A Shot in the Dark / Karanlıkta Bir Çığlık”, “Breakfast at Tiffany’s / Tiffany’de Kahvaltı” ve “The Party / Tatlı Budala”yı restore edilmiş kopyalarıyla Türkiye’de ilk kez seyirciyle buluşturuyor.

Festivalin canlı müzik eşliğinde sessiz film programında ise, İzlandalı elektronik ve deneysel pop grubu Múm, Türkçe saykedelik müziğin öncüleri BaBa ZuLa ve usta saksafoncu Korhan Futacı, sessiz film klasiklerine özel hazırladıkları müziklerle perdenin önünde olacaklar. 14 Ağustos’ta sona erecek festivalin kapanışını ise, alternatif sahnelerin özgün grupları Hedonutopia ve The Away Days konseri yapacak.

Festivale ulaşım için Beşiktaş rıhtımdan hareket edecek tekne servisi ve Beykoz İskelesi’nden kalkacak ring hizmeti ücretsiz sunulurken, özel araçlarıyla gelecek izleyiciler de ücretsiz otopark hizmetinden yararlanabilecek. Kundura Sinema ve Kundura Sahne’nin birlikteliğinde altıncısı düzenlenecek Bir Yaz Gecesi Festivali, 29 Temmuz-14 Ağustos tarihleri arasında Beykoz Kundura’da gerçekleşecek. Bir Yaz Gecesi Festivali’nden detaylar ve sınırlı sayıda biletler beykozkundura.com’da.

Clouseau ‘Pembe Panter’ elmasının peşinde

Tüm zamanların en büyük komedyenlerinden Peter Sellers’ın hayat verdiği iyi niyetli ve sakar Müfettiş Jacques Clouseau’nun maceralarını konu alan serinin ilk filmi “The Pink Panther / Pembe Panter”(1963), 29 Temmuz Cuma ve 31 Temmuz Pazar günleri seyirciyle buluşacak. Clouseau’nun Pembe Panter elmasını çalmaya niyetli ünlü hırsız Phantom’u yakalamaya çalışırken içine düştüğü komik olayları anlatan filmde, Peter Sellers’ın yanı sıra David Niven ve Claudia Cardinale başrolde yer alıyor. Blake Edwards’ın büyük bir başarı yakaladığı “Tiffany’de Kahvaltı”dan iki yıl sonra çektiği film, Henry Mancini’nin meşhur tema müziği ve jeneriğinde ilk kez karşımıza çıkan Pembe Panter çizgi karakteriyle de unutulmaz bir suç komedisi.

En sevilen Pembe Panter

Serinin ikinci filmi ve hayranlarınca en sevileni de olan “A Shot in the Dark / Karanlıkta Bir Çığlık” (1964) ise, 30 Temmuz Cumartesi akşamı gösterilecek. Clouseau’yu bu kez, Paris sosyetesinin önde gelen isimlerinden birinin öldürülmesi olayını araştırırken izleyeceğimiz “Karanlıkta Bir Çığlık”, serinin Pembe Panter adını kullanmayan ve jeneriğinde çizgi Pembe Panter’in görünmediği tek filmi de. Meşhur giriş sekansı başta olmak üzere pek çok klasik sahne barındıran bu komedi klasiği, Henry Mancini’nin uçarı müziğinden de destek alarak esprilerin ardı arkası kesilmeyen çılgın bir eğlence sunuyor.

Mancini müzikleri ile ‘Restore Klasikler’

Bir Yaz Gecesi Festivali’nin restore klasiklerden oluşan film programı bu yıl, unutulmaz birçok filmin müziklerini yaratmış, 4 Oscar ve 9 Grammy ödüllü Amerikalı besteci ve müzik yapımcısı Henry Mancini’ye odaklanıyor. 1994’te kaybettiğimiz usta müzisyenin bestelediği ve yönetmenliğini Blake Edwards’ın yaptığı dört klasik film, restore edilmiş kopyalarıyla gösterilecek. Sakar ve şaşkın Fransız polis müfettişi Jacques Clouseau’nun maceralarını konu alan meşhur “Pembe Panter” serisinin ilk iki filmi “The Pink Panther / Pembe Panter” (1963) ve “A Shot in the Dark / Karanlıkta Bir Çığlık” (1964) festivalin ilk haftasında gösterilirken; Audrey Hepburn’ün ikonik performansıyla da hafızalara kazınan 1961 yapımı romantik başyapıt “Breakfast at Tiffany’s / Tiffany’de Kahvaltı” ve 1968 yapımı çılgın komedi “The Party / Tatlı Budala” da festivalin son haftasında izlenebilecek.

Sessiz filmlere ses olacaklar

Festivalin sıkı takipçiler yaratmış canlı müzik eşliğinde sessiz film gösterimleri bu yıl da usta müzisyenleri perdenin önünde ağırlayacak. İzlandalı elektronik ve deneysel pop grubu Múm, 1930 Almanya yapımı klasik “People on Sunday / Pazar Günü İnsanları”na özel hazırladıkları müziklerle 5 Ağustos Cuma akşamı festival sahnesinde olurken; Türkiye’den BaBa ZuLa ve Korhan Futacı da, Oscar Wilde uyarlaması sessiz filmlere canlı müzikleri ile eşlik edecekler. Türkiye’nin önde gelen saksafoncularından, şarkıcı, söz yazarı ve prodüktör Korhan Futacı, 6 Ağustos Cumartesi akşamı Ernst Lubitsch’in “Lady Windermere’in Yelpazesi” adlı 1925 yapımı sofistike komedisine müzikleriyle hayat verecek.

7 Ağustos Pazar akşamı da Türkçe saykedelik müziğin öncü grubu BaBa ZuLa perdenin önünde olacak ve dönemin meşhur avangard dansçısı ve aynı zamanda sinema tarihinin ilk kadın yönetmenlerinden Alla Nazimova’nın 1922 yapımı filmi “Salomé / Salome”ye eşlik edecekler.

Kapanış konseri Hedonutopia ve The Away Days’den

Bir Yaz Gecesi Festivali kapanışını müzikle yapacak. 14 Ağustos Pazar akşamı gerçekleşecek konserde, elektronik ritimler ve melankolik melodilerle yüklü şarkılarıyla sadık bir dinleyici kitlesi yaratmış indie-electoronic ikilisi Hedonutopia ve başarıları ülke sınırlarını aşmış indie rock ve dream pop grubu The Away Days sahne alacak. Geceye ayrıca, başarılı şarkıcı, söz ve müzik yazarı Sedef Sebüktekin de konuk sanatçı olarak katılacak.

Gösterim öncesi Beykoz Kundura’yı yaşayın

Etkinliklerin saat 21:00’de başladığı, kapı açılışının ise saat 19:00’de olacağı festivalde, öncesinde randevu alarak Beykoz Kundura’nın yeme-içme alanlarında zaman geçirebilir, dilerseniz de “Kundura’nın Hafızası: Bir Fabrikaya Sığan Dünya” sergisini rehberler eşliğinde ücretsiz gezebilirsiniz. Osmanlı İmparatorluğu ve Cumhuriyet’i kapsayan zengin bir geçmişe sahip Sümerbank Deri ve Kundura Fabrikası’nın üretim tarihine başka bir perspektiften bakmaya davet eden sergi; fabrikadan kalan makineler, belgeler ve eski çalışanların ve ailelerinin bağışladığı nesnelerin yanı sıra, 2015’ten beri sürdürülen sözlü tarih görüşmelerini bir araya getirerek, büyüleyici yapıların hafızasını canlı tutuyor.

Gösterim ve konserlerin Beykoz Kundura’da gerçekleşeceği festivale özel aracıyla gelecek misafirler için otopark hizmeti ücretsiz sağlanıyor. Festival günleri ayrıca, randevu sistemiyle Beşiktaş’ta Bahçeşehir Üniversitesi önündeki rıhtımdan tekne servisi ve Beykoz İskelesi’nden hareket eden ring servisi ücretsiz sunuluyor.

Biletler sınırlı sayıda ve %20 indirimli

Kundura Sinema ile Kundura Sahne’nin birlikteliğinde ve Beykoz Kundura’nın Kültür ve Sanat Direktörü S. Buse Yıldırım’ın küratörlüğünde altı yıldır düzenlenen Bir Yaz Gecesi Festivali, 29 Temmuz-14 Ağustos tarihleri arasında Beykoz Kundura’da gerçekleşecek. Festivalin sınırlı sayıda satışa sunulan biletleri, film gösterimleri için 100 TL iken, canlı müzik eşliğinde film gösterimleri ve kapanış konseri için de 150 TL’den beykozkundura.com​ adresinden alabilir. Biletlerde ayrıca, iki ve daha fazla bilet alımlarında %20 indirimden yararlanabilirsiniz.

Ayrıntılı bilgi için: beykozkundura.com

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale