X

Beyin sisiyle mücadele etmenin yolları

Zihinsel yorgunluk, odaklanmayı ve hatırlamayı zorlaştırabilir. Uzun bir iş gününün ortasında zihninizi yorgun hissediyor ve çevrenizde olup bitenleri algılamakta zorlanıyorsanız, beyin sisi yaşıyor olabilirsiniz. Bu gibi durumlarda motivasyon azalır, önemli bilgileri hatırlamak zorlaşır ve kafa karışıklığı görülebilir. Bu durumda, düşünme yeteneğinizi etkileyen bir dizi semptomu tanımlamak için kullanılan bir terim olan “beyin sisi” yaşıyor olabilirsiniz.

Johns Hopkins’te Psikiyatri ve Davranış Bilimleri Bölümü’nde doçent olan MD Dean MacKinnon, “Beyin sisi kendi başına bilimsel bir terim değil, daha çok birçok farklı koşulun neden olabileceği hafif bir bilişsel işlev bozukluğudur.” diyor. Beyin sisi, aşağıdakilerin yaygın bir belirtisidir:

  • Kronik stres
  • Hormonal değişiklikler
  • Depresyon
  • Susuz kalma
  • Kötü beslenme
  • Bazı ilaçlar (anksiyete ve depresyon için olanlar gibi)
  • Diğer sağlık durumları veya enfeksiyonlar

Aslında, 2021 tarihli bir araştırma, uzun mesafeli COVID-19’lu kişilerin yüzde 7’sinin beyin sisi bildirdiğini buldu. MacKinnon, beyin sisi ile ilgili pek çok farklı faktör olduğu için, onu tedavi etmenin tek bir yolunun olmadığını söylüyor.

Beyin sisiniz günlük rutininizi bozuyorsa veya günlük işlerinizi yapmanızı zorlaştırıyorsa, bir sağlık uzmanından randevu almalısınız. Ancak, yaşadığınız tek şey biraz bulanıklıksa, birkaç yaşam tarzı değişikliğini denemek durumu düzeltebilir.

Gerçek bir mola verin

Ne kadar uğraşırsanız uğraşın, bir şeye odaklanamadığınızı hiç hissettiniz mi? Araştırmalar, çözümün daha fazla çabalamak olmadığını gösteriyor. Bir an için bırakmak yani mola vermek en iyisi olabilir. 2016 yılında yapılan bir çalışma, bir görevden uzaklaşmanın ve ara vermenin performansınızı, odaklanmanızı ve özdenetim derecenizi önemli ölçüde artırabileceğini öne sürdü.

Beyninize daha verimli bir mola vermek için şunları deneyin:

  • Meditasyon; 2018 araştırmasına göre sadece birkaç dikkatli dakika konsantrasyonu artırabilir.
  • Bir arkadaşınızı veya sevdiğiniz birini aramak; 2020’de yapılan araştırmalar, sosyal bağlantının beyin işlevini iyileştirdiğini gösteriyor.
  • Kısa bir şekerleme yapmak; 2017 araştırması, uyku molalarının özellikle genç yetişkinler için hafıza tutmayı ve bilişi güçlendirebileceğini söylüyor.
  • Yaratıcı bir şeyler yapmak; bu; resim yapmayı, yazmayı, dans etmeyi, yemek yapmayı içerebilir.
  • Açık havada yürümek; çok sayıda araştırma, doğanın ruh sağlığının olumlu bir destekleyicisi olduğuna işaret ediyor.

İyi hissetmek için yiyin (ve için)

  • Şeker ve cips gibi ikramlar beyninizi anında mutlu edebilir, ancak dengeli bir diyete bağlı kalmak, gün boyunca daha tutarlı enerji performansı göstermenize yardımcı olur.
  • Hemen keskin değişiklikler yapmak zorunda değilsiniz. Düzenli olarak yediğiniz “sağlıksız” gıdaları hayatınızdan çıkarmak yerine öğünlerinize ve atıştırma zamanlarınıza besleyici eklemeler yaparak başlayın.
  • Yaban mersini, portakal ve fındık gibi antioksidan içeriği yüksek yiyecekler vücuttaki oksidatif stresi azaltmaya yardımcı olur, bu da beyin ve vücut üzerinde olumlu bir etkiye sahip olabilir.
  • Diğer besleyici beyin gıdaları arasında balık bulunur. Uzmanlara göre balık, daha düşük bilişsel gerileme oranlarıyla ilişkilendirilen omega-3 yağ asitlerinden yüksektir.
  • Su tüketimi miktarı önemlidir. Beynin yaklaşık yüzde 75’inin su olduğunu unutmayın! Aslında, 2021’de yapılan bir araştırma, susuzluğun hafızayı ve ruh halini etkileyebileceğini kanıtladı. Su tüketiminize dair iyi bir belirti, idrarınızın berrak veya açık sarı olması için yeterince sıvı içmektir.

Harekete geçin

İnsanların beyninizi bir bilgisayarla karşılaştırdığını duymuş olabilirsiniz, ancak gerçek bundan çok daha karmaşıktır. Beyniniz ve vücudunuz yakından bağlantılıdır. Yani, eğer zihnin kendini iyi hissetmiyorsa, harekete geçmen faydalı olabilir.

Bilim insanları, gelişmiş beyin fonksiyonu ile çok çeşitli egzersizleri ilişkilendirdiler. 2016 yılında yapılan bir çalışma, egzersizin beyindeki proteinlerin ifadesini desteklediğini ve beyin fonksiyonlarını geliştirdiğini ve kaygı ve depresyon vakalarını azalttığını kanıtladı.

2015 yılında yapılan araştırmalar, egzersizin kronik ağrı ve yorgunluğu azaltabileceğini göstermiştir. Ancak hepsi bu kadar değil; 2021’de yapılan bir araştırma, bunun aynı zamanda bizi rahatsız edici düşüncelerden uzaklaştırabileceğini öne sürüyor ve 2017’de yapılan bir araştırma, stresli bir olaydan sonra duygusal düzenlemeye yardımcı olabileceğini belirtiyor.

Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC) günde 30 dakika egzersiz yapmanızı önerirken, her türlü hareket önemlidir.

İşte deneyebileceğiniz birkaç aktivite:

  • Yürüme. 2018 araştırmasına göre 10 dakika bile ruh halinizi artırabilir.
  • Yoga. 2019’da İran’da yapılan araştırmalar, bunun stresi, kaygıyı ve depresyonu azaltabileceğini gösteriyor.
  • Yüksek yoğunluklu egzersiz. 2021 araştırma incelemesine göre bilişsel işlevi iyileştirdiği bulundu.
  • Esneme. 2019’da yapılan bir araştırma, uykusuzluğu iyileştirebileceğini bulmuştur.

Kafeinden ve alkolden uzaklaşın

Özellikle aşırıya kaçmadan kafein ve alkol tüketmenin sosyal olarak kabul edilebilir olduğu bir kültürde yaşıyoruz. Ancak bu iki madde söz konusu olduğunda, bizim “ılımlılık” anlayışımızla bilimin gerçekte söyledikleri arasındaki farkı dikkate almak önemlidir.

Kafein, özellikle kafeine duyarlılığınız varsa, titremelere, baş ağrılarına, uykusuzluğa, mide rahatsızlığına ve hızlı kalp atışlarına neden olabilir. Bu nedenle, günde en fazla 400 miligram veya 4 ile 5 fincan kahve önermektedir.

Farkında olmadan maksimum 4 ile 5 fincana ulaşmak çok kolaydır. Örneğin, popüler Starbucks zincirindeki bir grande kahve yaklaşık 2,5 fincandır.

Aynı şey alkol için de geçerli. Alkol, bilişsel işleyişi önemli ölçüde bozan hem uyarıcı hem de depresandır. Vücudunuzdaki alkol seviyeleri düştükten sonra, maddeyi bırakmak yorgunluğa, baş ağrısına, vertigoya, sersemliğe ve diğer beyin sisi semptomlarına neden olabilir. Ek olarak, 2021 araştırması, kronik alkol kullanımını beyinde ve vücutta artan iltihaplanma ile ilişkilendirmiştir ve 2019’da yapılan bir inceleme, bunun bilişsel bozukluklarda ve bunama gibi nörolojik bozukluklarda artışa yol açabileceğini belirtmiştir.

Aşırı içme, 2 saat içinde 4 veya daha fazla içki (kadınlar için) veya 5 veya daha fazla içki (erkekler için) içmek olarak tanımlanır. Ancak bir içki, bir “birim” alkole atıfta bulunur. Örnek olarak, 750 ml’lik bir şişe şarap 10 birim içerir.

Alkolü fazla tüketme konusunda kendinizi sınırlayamıyorsanız, bir sağlık uzmanına başvurun.

Uykuya öncelik verin

Hepimiz uyku ve yorgunluk arasında bağlantı kuruyoruz ama uykusuzluğun beyin ve vücut üzerindeki etkileri sandığımızdan çok daha fazla. Yetersiz uyku; karar verme, sorun çözme ve duygularınızı kontrol etme yeteneğinizi olumsuz etkiler. Dahası uzmanlar, uyku yoksunluğunun yüksek tansiyon, obezite ve kalp hastalığı gibi kronik sağlık sorunları riskinizi artırabileceğini söylüyor.

  • Bu basit yaşam tarzı değişiklikleriyle uykuya öncelik verin. Mümkünse hafta sonları bile her gün aynı saatte yatıp aynı saatte kalkın. Elektronik cihazlarınızı kapatarak yatmadan en az 1 saat önce rahatlayın. Uykuyu etkileyebilecek uyarıcılar olan nikotin ve kafeinden kaçının.
  • Gerekirse karartma perde gölgelikleri ile odanızı karanlık tutun. Sokak veya ev seslerini maskelemek için bir uyku ses makinesi çalıştırın veya sağlıklı kulak tıkaçları kullanın.
  • Beyin sisi, konsantre olmanızı, bilgileri hatırlamanızı veya tutmanızı ve görevleri tamamlamanızı zorlaştırabilen geçici bir durumdur.
  • Diyet ve uyku düzeninizi iyileştirerek, günlük yaşamınıza yaratıcılık katarak ve gün boyunca uygun (telefonsuz!) molalar vererek rahatlayabilirsiniz.

Çoğumuz için beyin sisi, yaşam tarzı veya geçici stres etkenleriyle ilgilidir. Ancak, zihin bulanıklığınıza başka semptomlar eşlik ediyorsa ve çalışma yeteneğinizi önemli ölçüde etkiliyorsa, altta yatan olası etkenleri ekarte etmek için bir sağlık uzmanıyla görüşmenizde fayda olacaktır.

İlginizi çekebilir: Kaygıyı azaltmanın 5 doğal yolu

Kaynak: Arricca Elin SanSone

Görkem Bakkaloğlu: Yüksek lisans eğitimi İnsan Kaynakları Yönetimi olup, 10 yıllık kurumsal iş hayatında uluslararası şirketlerde eğitim ve gelişim, strateji ve performans yönetimi, yetenek ve kariyer yönetimi konularında uzmanlaşarak, takımlara liderlik etti. Uluslararası Koçluk Federasyonu’nun Yetkilendirilmiş Koç Eğitim Programı mezunu profesyonel koçtur. 1000 saati aşkın koçluk seansı tecrübesi vardır. Türkiye’nin sürdürülebilirlik alanındaki ilk eğitimlerini tasarlayan eğitmenlerindendir. Türkiye’de sağlık ve futbol sektöründe motivasyon ve performans koçluğunu başlatan ve sistemler kuran ilk profesyonel koçtur. Motivasyon, performans ve sürdürülebilir sağlıklı yaşam temelli eğitim ve koçluk programları ile insanların hayatlarını dönüştürmelerine yardımcı olmaktadır.

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale