X

Beyin sağlığını iyileştirmenin en keyifli yolu: Seyahat etmek

Beyin sağlığı söz konusu olduğunda hemen hemen hepimizin aklına ilk olarak gelen kavram şüphesiz ki ‘iyi yaşam alışkanlıkları.’ Kaliteli uyku, düzenli egzersiz, sağlıklı ve dengeli beslenme… Evet, tümü beyin sağlığını desteklemek için oldukça önemli. Ancak, dahası ve en keyiflisi ‘seyahat etmek’. Elbette ki seyahat etmek için ekstra bir sebebe, bahaneye ihtiyacımız yok, çünkü başlı başlına hem ruha hem zihne iyi gelen hem de kültür birikimine katkı sağlayan çok az eylem var, ama beyin sağlığını destekliyor olması da seyahat etmeyi daha bir cazip kılıyor. Peki nasıl bunu yapıyor? Sihirli kelime ‘nöroplastisite’.

Beyin plastisitesi, bilişsel esneklik veya nöroplastisite, beynin yaşam deneyimlerine göre uyum sağlama kapasitesi olarak tanımlanıyor ve öğrenmemizi, pratik yaparak daha fazla deneyim ve yetenek kazanmamıza yardımcı oluyor. Ayrıca, moleküler değişiklikler yoluyla beyindeki mevcut nöronların ve sinapsların işlevsel özelliklerini düzenleyerek yeni bağlantılar kurulmasını da sağlıyor. Bu sayede nöronlar arasındaki iletişim güçleniyor, gelişiyor, çoğalıyor ve bilişsel performans ve zihinsel işlevler iyileşmeye başlıyor.

Bilimsel araştırmalar da seyahat etmenin de bilişsel esnekliği yani nöroplastisiteyi artırdığına dikkat çekerek, beyin sağlığını iyileştirmenin en keyifli yolunu bizlerle buluşturuyor. Yani, beyninizi çalıştırmak ve bilişsel becerilerinizi iyileştirmek istiyorsanız, hemen bir seyahat planı yapabilirsiniz

Nöroplastisiteyi teşvik eden seyahatin, beyin sağlığını destekleyen bir dizi olumlu etkisine gelin yakından bakalım:

Yeni deneyimler ve öğrenme fırsatları

Seyahat etmek, rutinlerimizden çıkarak farklı kültürlerle, insanlarla ve çevrelerle etkileşimde bulunmamıza olanak sunuyor. Ve elde ettiğimiz bu yeni deneyimler de beynimizde yeni bağlantıların kurulmasını teşvik ediyor; çünkü toplanan yeni bilgilerin işlenmesi gerekiyor ve beyin bu süreçte daha fazla çalışarak gelişmeye devam ediyor.

Seyahat ederken gördüğümüz, okuduğumuz, yaşadığımız, öğrendiğimiz her şey, beynimizi sürekli olarak değişime maruz bıraktığı için beynin adapte olma yeteneğini kullanmasını sağlıyor, bu sayede nöroplastisiteyi güçlendiriyor. Diğer yandan, yeni kültürler keşfetmek, yeni bir dil öğrenmek, yeni insanlarla tanışmak, yeni adresler kaydetmek gibi eylemler de beyin için oldukça önemli egzersizler. Çünkü tüm bu egzersizler de mevcut nöron bağlantılarının gelişmesine ve yeni bağlantıların kurulmasına imkan tanıyor.

İlginizi çekebilir: Kaşif zihniyeti (explorer mindset) geliştirmenin 3 adımı

Azalan stres seviyesi ve zihinsel rahatlama

Stres, özellikle yoğun, kontrol edilemez ve sürekli olduğunda, vücudun tüm sistemlerine zarar veren en önemli faktörlerden biri. Ve buna bilişsel becerilerin zayıflaması ve beyin sağlığının olumsuz etkilenmesi de dair. Dolayısıyla stresi azaltan ve zihinsel rahatlama sağlayan her aktivite, beyin sağlığını desteklemek konusunda önemli bir yere sahip, tabii seyahat etmek de…

Seyahat ettiğimizde, rutin hayatımızdan alışık olduğumuz gündelik stresten uzaklaşma fırsatı bulabiliyoruz; pazartesi sendromundan, sonu gelmeyen maillerden, yetişmeyen işlerden, azalmayan to-do listlerden, ‘akşam ne pişirsem’ derdinden, çocukların okul ödevlerinden ve daha nicesinden… Bu nedenle günlük stres faktörlerinden uzak kalmak, bunlar yerine yeni yerler keşfederek, yeni tadımlar yaparak, bol bol keyifle gezerek seyahat etmek stresin beyinde yarattığı hasarları önlemeye yardımcı oluyor. Üstelik, seyahat ederken dinlenme imkanı da yakaladığımız için mental yorgunluğumuzu da atma fırsatı yakalayabiliyoruz.

Problem çözme becerisi ve yaratıcı çözümler

Daha önce hiç gitmediğimiz bir ülkede, hiç bilmediğimiz bir dili konuşanların arasında, telefonumuzun internete erişimi dahi yokken, birdenbire büyülü bir atmosferle sarılı olduğumuz gökyüzünden iniyor ve kendimizi havalimanında buluyoruz… İlk iş; şehir merkezine nasıl gideceğimizi öğrenmek. Bunun için neler gerekli? Senaryoyu hemen kafanızda canlandırmaya başlayabilirsiniz.

Türlü türlü fikirler, yapılacaklar listesi aklınıza geliyor olabilir: Ülkenin para birimine elindeki nakit parayı dönüştür, taksiden tahmini bir ücret bilgisi al, Türkçe, İngilizce ya da hangi dil gerekliyse onu bilen biri var mı diye etrafına bakın, hepsinden önce valizler tam mı, çantada eksik var mı kontrol et… Saniyeler içinde ne kadar fazla problem ve olası çözüm önerisi karşımızda öyle değil mi? Seyahat etmek, problem çözme becerilerimizi geliştirmekle kalmıyor aynı zamanda yaratıcı çözümler bulmak için de bizi teşvik ediyor. Ve tüm bunlar da bilişsel becerileri harekete geçirerek nöroplastisitenin gelişmesine katkıda bulunuyor.

Belki de uçağa binmeden önce gittiğiniz yerin yerel dilinde gerekli olabilecek birkaç kelimeyi veya soru kalıbını ezberlemiştiniz… Beyniniz hemen harekete geçerek o bilgileri geri çağırıyor. Ya da dönüşte zorluk çekmemek için hemen havaalanından şehir merkezine giden otobüslerin geliş-gidiş saatlerinin yazılı olduğu panoyu hafızanıza attınız. Beyniniz yine aktif, hem de tamamen odaklanmış bir şekilde çalışıyor. Bu örnekleri çoğaltmak mümkün. Dolayısıyla seyahat etmek, beynin devamlı aktif kalması için harika bir fırsat; ve kısa süreli-uzun süreli bellek, hatırlama, ezberleme, bilgiyi işleme, hızlı düşünme, odaklanma, problem çözme gibi tüm hünerlerini göstermesi için de mükemmel bir zaman.

Kültürel-sosyal etkileşimler ve farklı bakış açıları

Yaratıcılığımızı geliştirmek için illaki birtakım sorunlarla karşılaşmamıza gerek yok. Seyahat ederken tanıştığımız, iletişim kurduğumuz yeni insanlar da farklı bakış açıları kazanmamıza yardımcı olabilir. Yeni insanlar tanımak, farklı kültürleri keşfetmek, alışık olmadığımız ortamlarda sosyalleşmek, beynimizin düşünme şeklini ve olağan yaklaşımını değiştirerek yepyeni bakış açıları kazanmasına destek olur. Ayrıca, farklı yaşam tarzlarını gözlemlemek hem iletişim becerilerini güçlendirdiği hem de empati yeteneğini geliştirdiği için beyindeki nöroplastisiteyi artırabilir ve sosyal becerilerin gelişmesine katkıda bulunabilir. Kısacası, seyahat etmek beyin sağlığını pek çok farklı açılardan destekleyebilir, o halde dünyayı keşfetmek için bundan daha iyi bir sebep olmadığını söyleyebiliriz!

Elbette ki seyahat etmenin yanı sıra beyin-zihin sağlığını destekleyen, bilişsel fonksiyonları iyileştiren ve nöroplastisiteyi teşvik eden pek çok iyi yaşam alışkanlığı daha var. Yeterli ve düzenli uyku, stres yönetimi, bedeni ve zihni çalıştıran egzersizler, mindfulness, meditasyon, yoga gibi pratikler, dengeli beslenme, yeni bir şeyler öğrenme, hobilerle ilgilenme ve sağlıklı sosyal ilişkiler de oldukça önemli.

Dilerseniz aşağıdaki yazılarımıza da göz atabilir, beyin sağlığını desteklemek için yaşamınıza katabileceğiniz veya yaşamınızdan çıkarabileceğiniz pek çok önemli faktörü öğrenebilirsiniz:

Kaynak: neurohacker

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale