X

Nöroplastisite: Zihinsel esneklik ile zihniyeti değiştirebilmek mümkün mü?

Teknik olarak evrende bulunan en güçlü, en esnek, değişikliklere en kolay uyum sağlayabilen, farklı durumlara en iyi şekilde adapte olabilen sisteme sahibiz. Evet, nöroplastisite yani beynin yapısal veya fizyolojik değişikliklere uğrama yeteneği ve sinir sisteminden bahsediyoruz.

Evrimbilimci Charles Darwin’in “survival of the fittest prensibini mutlaka duymuşuzdur. Yaygın kanının iddia ettiğinin aksine bu prensip aslında “en güçlü olanın hayatta kalması” demek değil. Zira doğada her zaman kuvvetli olan değil, çevresel koşullara en kolay uyum sağlayabilenler hayatta kalır. Bu cümlede de ‘fit’ten kasıt, değişen koşullara uyum sağlayabilen, soyunun devam etmesi için gereken biyolojik ve psikolojik donanımlara sahip olan canlılar. Esnek bir zihniyet, sıkı bir çalışmayla birlikte başarmak istediğiniz her şeyi kolaylıkla uygulamanıza ve karşınıza çıkan zorluklarla kolaylıkla baş etmenize olanak tanır. Peki, esnek bir zihne sahip olmak ne demek?

Nöroplastisite nedir?

En kısa tanımıyla beynin değişikliğe uğrama yeteneği olarak tanımlanan nöroplastisite, ilk olarak 1948 yılında Polonyalı sinirbilimci Jerzy Konorski tarafından kullanıldı ve ilerleyen yıllarda birçok farklı bilim insanının araştırmalarına konu oldu.

Bergland (2017), nöroplastisiteyi, “beynin yeni bağlantılar ve yollar oluşturma, devrelerinin nasıl bağlandığını değiştirme yeteneği” olarak tanımlarken Shaw and McEachern, nöroplastisiteye iki farklı perspektiften yaklaştı: Nöral aktivitedeki veya davranışsal tepkideki herhangi bir değişikliği tanımlayan temel bir süreç ve farklı beyin değişim ve adaptasyon fenomenlerinin geniş bir koleksiyonunu kapsayan bir şemsiye.

Geçmişten bugüne üzerine birçok araştırmanın yapılamaya devam ettiği bu kavram, hayatımız için ne kadar önemli? Beynimizin değişime açık olması ne fayda sağlar?

Hayata dair çoğumuzun belki de en çok farkında olduğu şey, ne planlarsak planlayalım hiçbir şeyin zihnimizdeki akışla yüzde yüz tutarlı şekilde ilerlemeyeceği gerçeği. Hayatı ve yaşamı zor olduğu kadar anlamlı kılan şey de aslında geleceğin ve çevremizde olan bitenlerin kontrolümüz altında olmaması, yani belirsizlik.

Hayatta değişmeyen tek şey, değişimin kendisi. Bu nedenle de hayatın iniş ve çıkışlarıyla baş edebilecek bir zihniyete sahip olmak, düşünceleriniz ve duygularınız konusunda esnekliğe alan açabilmek başarının ve daha tatmin eden bir yaşama sahip olmanın en önemli formülü.

Hayattaki hedeflerine ulaşmayı amaçlayan herkes bir plan doğrultusunda hareket etmek konusunda oldukça yüksek bir motivasyon, kararlılık ve azimle ilerleyebilme becerisine sahip. Ancak hedeflerimizi gerçekleştirmek konusunda en az motivasyon kadar önemli olan bir başka şey daha var: Planlarımız dışında gelişen olaylara uyum sağlayabilme ve gerekli yanıtları anında üretebilme becerisi. Öngörülemeyen koşullara etkili bir şekilde tepki vermek, ancak esnek bir zihniyet geliştirerek mümkün olsa da, zihinsel esnekliğin hayatımıza getirdiği tek fayda bu değil. 

Esnek bir zihniyete sahip olmak neden önemli?

Esnek bir zihne sahip olabilmek ve zihniyetimizi değiştirebilmek, yalnızca karşılaştığımız zorluklara kolay adapte olabilmemize değil ilişki kurma, kurduğumuz ilişkileri sürdürebilme ve amaçlarımız doğrultusunda ilerleyebilmemize de katkıda bulunuyor.

Pes etmeden ilerlemenize olanak verir

Esnek bir zihniyete sahip olmanın en büyük avantajlarından biri, daha tutarlı olmanıza ve zorluklar karşısında güçlü durabilmenize yardımcı olması. Esnek bir zihin yapısına sahip olduğunuzda karşınıza çıkan ‘bilinmez’ durumları zorluk değil, öğrenme fırsatı olarak görürsünüz ve ne olursa olsun problemi bir şekilde çözebileceğiniz konusunda kendinize güvenebilirsiniz. Esnek bir zihin, risk alma konusunda daha istekli olmanıza, zorluklar karşısıda pes etmemenize, hedefinize ulaşmak için tam gaz ilerleyebilmenize olanak verir.

Başarısız olma korkusunu ortadan kaldırır

Esnek bir zihniyet geliştirmenin en önemli kuralı değişimden korkmayı bırakıp olasılıkları kucaklamayı öğrenebilmek. Hepimiz değişimin sürekli olarak devam ettiğini ve hayattaki zorluklarla, başarısızlıklarla ve engellerle başa çıkmanın mecburi olduğunu bildiğimiz için, olumsuz durumlardan, insanlardan ve koşullardan korkarak kaçmaya çalışmak yerine bu değişimi kucaklamayı ancak esnek bir zihin yapısına sahip olarak başarabiliriz. Kararlarımıza bağlı kalırken kötü bir durumu kendi yararımıza kullanma ve yaklaşımımızı manipüle etme yeteneğimiz olduğunu fark ettiğimizde, değişim korkusunun üstesinden gelmek de bir o kadar kolaylaşır.

Diğer insanları dinleme becerinizi geliştirir

Esnek bir zihniyete sahip olmak diğerler insanların bakış açılarına ve fikirlerine açık olmayı da beraberinde getirmenin yanı sıra her şeyi bilmediğinizi ve tüm sorulara cevap veremeyeceğinizi de anlamayı beraberinde getirir. Dünyayı başkalarının gözünden görmeye başlayabildiğinizde, tüm ilişkilerinizde daha fazla empati kurmaya, daha adil ve eşitlikçi davranmaya, karşınızdakilerin deneyimlerini daha iyi anlamaya ve anlamlandırmaya başlayabilirsiniz.

Fırsatları daha iyi görebilirsiniz

Değişikliklere uyum sağlamayı ve değişimlere ayak uydurmayı öğrenmek, fırsatlara daha hızlı yanıt verebileceğiniz, gerektiğinde yön değiştirebileceğiniz ve daha fazla başarı ve mutluluğu beraberinde getirebilecek fırsatları çok daha iyi değerlendirmeniz konusunda size yardımcı olur.

Esnek bir zihniyet, daha fazla seçeneği keşfetmenize olanak tanır. Bir problemin çözümüne ya da hedefe ulaşmaya yönelik aksiyonlarınızda esnek bir zihinle hareket etmek, zamandan, paradan ve enerjiden tasarruf etmenize yardımcı olabilecek birden fazla çözümü aynı anda görmenizi sağlayacaktır.

Kişiliğinizin farklı yönlerini görmenize olanak tanır

Düşünceleriniz konusunda esnek olabilmek, hayatınız boyunca kişiliğinizin farklı yönlerini kullanma ve farklı sorumlulukları üstlenebilme becersini de beraberinde getirir. Katı ve sabit bir zihniyete sıkışıp kaldığınızda, kişiliğinizi de değişmez gibi görüp yeni şeyler denemek için kendinizi yeterli hissetmeyebilirsiniz. Ancak esnek ve değişken bir zihne sahip olduğunuzda, başarısızlıkların ya da yetersizliklerin kişiliğinizle değil öğrenme isteğinizle, motivasyonunuzla ya da sorun çözme becerilerinizle ilgili olduğunu, yani çalışma ve azimle değiştirilebilecek şeylere bağlı olduğunu düşünürsünüz.

Stresten kurtulmanıza yardımcı olur

Esnek bir zihinle hareket ettiğinizde, endişelerinizin ya da korkularınızın henüz çözümlenmemiş problemlerden kaynaklandığını bildiğiniz için kurban rolüne girip yerinizde saymak yerine çözüm arayışına giderek kendi hayatınızın sorumluluğunu almayı öğrenirsiniz. Sorun çözme beceriniz konusunda zamanla kendinize güvenmeyi öğrendikçe, problemler karşısında korku ve endişe duygularıyla strese girmek yerine huzurla çözüm aramaya devam edersiniz.

Daha başarılı olmanıza destek olur

Başarısızlık, esnek zihne sahip kişiler için endişe kaynağı değildir, çünkü başarısızlığı bir sonraki denemelerinde çok daha iyisini yapmak için bir öğrenme fırsatı olarak görürler. Esnek düşünme şekli ayrıca en kötüye her zaman hazırlıklı olduğunuz ve tek plana bağlı kalmadığınız anlamı taşır. Bu nedenle de esnek bir zihniyete sahip olduğunuzda ‘başarısızlık’ kelimesinin anlamı ‘fırsat’ olarak zihninizde yer bulur.

Üretkenliğinize katkı sağlar

Daha başarılı olmak için rutinlerinizin ve alışkanlıklarınızın olması tabii ki oldukça önemli, ancak bundan daha önemlisi, işe yaramayan ve adaptasyonunuzu zorlaştıran alışkanlıklarınızı ve rutinlerinizi gerektiğinde geride bırakarak yeni alışkanlıklar edinme esnekliğine sahip olabilmek. Bu nedenle, günlük programınız, tamamlamanız gereken işler ve alışkanlıklarınızla ilgili esnek olabilmek, karşınıza çıkan daha iyi fırsatları da göz önünde bulundurmanıza ve hayattan daha fazla zevk almanıza yardımcı olacaktır.

Kaynaklar: Success Mystic, Life Hack

İlginizi çekebilir: Zihnini aktif, hafızayı güçlü, beyni genç tutmanın yolları

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.

Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.



21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.

Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?



İlgili Makale