Siyah çay ve yeşil çay gibi beyaz çay da Camelia Sinensis bitkisinin yapraklarından üretilmiştir. Farklı tada ve etkilere sahip olmalarının nedeni; işlenme yöntemleridir. Bu üç çay içerisinden en yüksek antioksidan etkiye sahip olan çay türü beyaz çaydır. Bunun nedeni bu üç çay içinden en az işlenen çay türü olmasıdır. Pek çok çalışmada sağlığa oldukça fazla olumlu etkisi belirtilen beyaz çayın 10 önemli faydasını sizler için derledik, keyifli okumalar diliyoruz…
Antioksidan özelliği yüksektir
Polifenol türlerinden olan kateşinler, beyaz çay içerisinde oldukça fazla miktarda bulunmaktadır. Bunlar vücudumuza zararlı serbest radikallerin atılmasına yardımcı olmakta ve kansere yakalanma riskimizi azaltmaktadırlar. Yapılan bir çalışma sonucunda özellikle sinir hürelerinde biriken serbest radikallerin atılmasını kolaylaştırdığı saptanmıştır. Yeşil çayda da benzer özelliklerin olduğunu unutmayıp günlük beslenmenizde bu çaylara yer verebilirsiniz.
Kalp hastalıklarına yakalanma riskini azaltmaya yardımcıdır
Kalp hastalıkları önde gelen ölüm sebeplerindendir. Yapılan araştırma sonuçları; düzenli beyaz çay tüketiminin, kandaki kötü huylu olarak bilinen LDL kolestrol düzeylerinde iyileşme sağladığını göstermiştir. Bir başka çalışma sonucuna göre; düzenli olarak günde 3 fincan ve daha fazla beyaz çay tüketiminin kalp hastalıklarına yakalanma riskini düşürdüğü görülmüştür.
Bu nedenle günlük düzenli olarak beyaz çay tüketmek ve bu tüketimi sağlıklı beslenme, yeterli sıvı alımı ve sebze-meyve tüketimi ile desteklemek kalp hastalıkları açısından vücudumuza fayda sağlayacaktır.
Kilo kaybetmeye yardımcıdır
Yeşil çay ve beyaz çayda bulunan EGCG yani epigallokateşingallat ismini verdiğimiz flavonoid madde; vücuttaki yağ yakımını hızlandırmaktadır. Aynı zamanda vücutta yeni yağ hücrelerinin oluşmasını engellemeye yardımcı olamaktadır. Bunlar göz önüne alındığında düzenli ve dengeli bir beslenme programına ek olarak gün içinde beyaz çay ya da yeşil çay tüketmek; hızlı yağ yakmamıza yardımcı olabilmektedir.
Diş sağlığı için faydalıdır
Beyaz çayın içeriğinde florür, kateşin ve tanen bulunmaktadır. Florür; dişin dış tabakasını koruyarak biriken bakteri plaklarını önlemeye yardımcı olmaktadır. Bu sayede diş çürükleri oluşumu engellenebilmektedir.
Kansere karşı korunmamıza yardımcı olur
En önemli ölüm nedenlerinden birisi de kanserdir. Yapılan çalışmalar; beyaz çayın içeriğindeki fitokimyasal besin öğelerinin özellikle akciğer ve kolon kanseri gelişimini engellemeye yardımcı olduğunu göstermiştir. Antikanser özellikte kabul edilen bu çayı beslenmemize eklememiz için bir güzel sebep daha!
İnsülin direncini düşürmeye yardımcıdır
İnsülin; kan şekerimizin dengelenmesini sağlayan önemli bir hormondur. Yüksek şeker tüketimi, düzensiz ve sağlıksız bir yaşam ve beslenme şekli ve daha pek çok neden sonucunda vücudumuzda insülin metabolizması sarsılabilir ve vücudumuz insülin hormonuna yanıtsız kalabilir. Bu durum insülin direnci olarak tanımlanmaktadır. Beyaz çayın içerdiği ECGC, yani epigallokateşingallat bileşenleri; insülin direnci üzerinde olumlu etkilidir.
Osteoporoz hastalığından korunmaya yardımcıdır
Osteoporoz hastalığı; özellikle yaş ilerledikçe görülme sıklığı artan, kemiklerin güçsüzleştiği, iç yapılarının boşluklu bir hal aldığı bir sağlık sorunudur. Sıklıkla 50 yaş ve üzerinde rastladığımız bu hastalığın önlenmesinde beyaz çay tüketimi etkili bulunmuştur.
Beyaz çay; yapılan araştırma sonuçlarına göre, içerdiği kateşinler sayesinde kemikleri yıkıma sürükleyen hücreleri durdurmaya yardımcı olmaktadır.
Yaşlanmayı geciktirir
Cilt yaşlanması 2 türlü gerçekleşmektedir. İç yaşlanma ve dış yaşlanma. Dış yaşlanma dediğimiz tür; UV ışınlar, kullanılan kozmetik ürünler, kesik-çizik gibi dış hasarlar nedeniyle oluşmaktadır. İç yaşlanma ise; tükettiğimiz besinler, ilaçlar gibi faktörlerden etkilenmektedir. Beyaz çay tüketimi cildimiz için önemli olan elastin ve kolajen dengesinin sağlanmasına yardım etmektedir. İçerdiği polifenoller sayesinde hem iç, hem de dış yaşlanma karşıtı bir çaydır diyebiliriz. Düzenli su tüketimi ile birlikte günlük beslenmemize eklememiz cildimiz için oldukça faydalıdır.
Parkinson ve Alzheimer hastalıklarından korunmamıza yardımcıdır
Beyaz çayın serbest radikallerin vücuttan kolay atılmasını sağladığından bahsetmiştik. Vücuttan atılan bu serbest radikaller sayesinde sinir hücrelerinde birikim yaşanmaz ve nörodejeneratif dediğimiz bu hastalıkların gelişimi engellenmiş olur. Yani vücutta inflamasyon sorunu oldukça azalır. Bu nedenle beyaz çay tüketimi Alzheimer ve Parkinson gibi nörodejeneratif hastalıkların gelişmesini engellemeye yardımcı olmaktadır.
- Faydası oldukça fazla olan beyaz çayın yapımı da bir o kadar kolaydır. Demleme yöntemi ile 75-80 derecedeki suya çay yaprakalarını ilave edin ve 3-4 dk demlendirin.
- Dilerseniz poşet çay da kullanabilirsiniz. Bu da yine aynı şekilde 75-80 derecelik suya poşet çayın atılıp 3-4 dk demlenmesi ile kolayca hazırlanabilmektedir.
İlginizi çekebilir: Hayalinizdeki saçlara sahip olabilirsiniz: Sağlıklı saçlar için tüketmeniz gereken 7 besin