X

Sağlıklı beslenme ve yemek planlamasında öne çıkan yenilikçi girişimler

Sağlıklı beslenme ve yemek planlama, dengeli bir yaşam tarzının ayrılmaz parçası olduğu için pek çok insanın bu konuda bilinçlenmesi gerekiyor. Bu alana odaklanan çeşitli girişimler, yenilikçi ve sofistike yaklaşımlarıyla bu bilinçlenme sürecinin öncüsü oluyor. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte, kişiye özel diyet programları, egzersiz önerileri, alışverişi kolaylaştıran mobil uygulamalar gibi çeşitli yenilikler, sağlıklı beslenmeyi ve doğru yemek planlamasını daha erişilebilir ve sürdürülebilir hale getiriyor. Bu yazımızda, beslenme alışkanlıklarını dönüştürerek sağlıklı bir hayat stilinin kilidini açan beş girişimi derinlemesine analiz ediyoruz.

Noom

Görsel: noom.com

2008’de kurulmuş olan Noom, psikoloji, sağlık ve beslenme alışkanlıklarının kesişiminde yer alıyor. Bu girişim, insanlara farkındalıkla beslenmeyi öğretmeyi hedefliyor.

Kalıcı bir değişimin anahtarının psikoloji olduğunu savunan Noom, beslenme hedeflerine ulaşmak isteyen insanların ilk olarak alışkanlıklarını fark etmeleri gerektiğini savunuyor. Bu girişime göre, beslenme alışkanlıkları net bir şekilde anlaşıldıktan sonra değişim süreci başlatılıyor. Bilişsel davranışçı terapiden ve diğer kanıtlanmış psikolojik tekniklerden yararlanan girişim, kilo verme sürecine yardımcı olan bir mobil aplikasyon geliştiriyor. Kullanıcılar, bu uygulamayla etkileşime geçmeden önce birkaç soru cevaplıyorlar. Bu sorular, kilo, boy ve çeşitli hastalıkları kapsıyor. Girişimin anketi cevaplandıktan sonra da psikoloji destekli kilo verme süreci başlatılıyor. Girişimin geliştirdiği uygulama sayesinde her gıda maddesinin kalorik yoğunluğu öğrenilebiliyor. Ayrıca, uygulama aracılığıyla beslenme odaklı koçluk desteği alınıyor ve bu da kilo verme motivasyonunu yükseltiyor. Bunlara ek olarak, uygulamada tamamlanması gereken günlük derslere de yer veriliyor. Psikoloji ve davranış bilimiyle desteklenen bu kişiselleştirilmiş dersler, beslenme odaklı farkındalığın artmasında büyük bir rol oynuyor.

Seri F finansmanda bulunan Noom, 2021’de düzenlediği yatırım turunda 540 milyon dolarlık bir yatırım alarak toplam fon miktarını 658.9 milyon dolara ulaştırdı. Girişim, günlük alınması gereken makro besin miktarından her gıdanın kalorisine kadar beslenmeye dair her noktaya psikolojik bir bakış açısıyla odaklanıyor.

SunBasket

2014 kuruluşlu SunBasket, organik malzemelerle donatılmış beslenme alışkanlıklarını insanların hayatlarına entegre etmeye çalışıyor. Bu girişim, sağlıklı beslenmeye odaklanıp kişiye özel tarifleri ve gıdaları müşterilerin kapısına ulaştırıyor.

SunBasket, beslenmenin hem fiziksel hem psikolojik hem de duygusal sağlığa büyük bir etkisi olduğunu vurguluyor. Girişim, bu vurguyla beraber insan yaşamının her noktasına iyi gelecek lezzetli besinlere odaklanıyor; bu besinler, tamamen organik malzemelerden sürdürülebilirlik ilkelerine bağlı kalarak üretiliyor. Bir başka deyişle, girişim insanların dengeli ve düzenli beslenme alışkanlığı kazanmasını sağlarken aynı zamanda gıda israfını önlüyor ve doğayı koruyor. SunBasket, müşterilere yemek kitleri ve taze ve hazır paketler sunuyor. Yemek kitlerini seçen insanlar, bu setlerin içindeki önceden porsiyonlanmış malzemelerle kendi mutfaklarında pişirmeye başlayabiliyorlar. Taze ve hazır paketler ise dakikalar içinde tüketilmeye hazır olan yemekleri içeriyor. Akşam yemeğine yönelik hazırlanmış bu seçeneklerden biri seçildikten sonra, kahvaltı, atıştırmalık, öğle yemeği ve özel et gibi ürünler arasından seçim yapılıyor. Bu seçim de bittikten sonra, seçilen her gıda maddesi paketlenmiş halde müşterilen kapısına bırakılıyor. Her pakette basit pişirme ve ısıtma talimatları da yer alıyor. Girişim, her hafta müşterilerin seçimlerine bağlı kalarak paket teslimatı yapıyor. Bu sayede, insanlar ‘’İşten dönünce ne yemek yapsam?’’ sorusuyla baş başa kalmayarak hızlı bir şekilde sağlıklı bir beslenme alışkanlığı geliştirebiliyorlar. Girişimden alınan hizmet, istenilen herhangi bir zaman diliminde iptal edilebiliyor.

SunBasket, 2020’de düzenlediği yatırım turu aracılığıyla toplam fon miktarını 143.1 milyon dolara yükseltti. 2021’in Aralık ayında ise bu girişim ketojenik diyet odaklı Prüvit tarafından satın alındı. Girişim, vejetaryenlerden paleo diyeti yapanlara kadar pek çok insana bağlı kalarak hizmet vermeye devam ediyor.

MyFitnessPal

2005’de kurulmuş olan MyFitnessPal, beslenme, egzersiz ve diyet alışkanlıklarına odaklanan bir girişim olarak karşımıza çıkıyor. Bu girişim, ayrıntılı makro besin takibi ve geniş gıda veri tabanıyla kendisini belli ediyor.

MyFitnessPal, yemek planında sadece beslenme düzenin önemli olmadığını ve spor alışkanlıklarının da bu planı etkilediğini vurguluyor. Girişim, bu vurgu doğrultusunda mobil bir aplikasyon geliştiriyor. Başta sık sık fitness yapan insanlar olmak üzere pek çok kişiye hitap eden bu uygulama, yiyecek ve egzersiz kaydı ve kilo takibi konularında kullanıcılara yardımcı oluyor. Barkod tarayıcı ve cihaz entegrasyonu sayesinde kullanıcılar kalorilerini ve tükettikleri makro besinleri verimli bir şekilde takip edebiliyorlar. Ayrıca, uygulamadaki kişiselleştirilmiş beslenme bilgileri de kullanıcıların daha bilinçli kararlar vermesini sağlıyor. Bunlara ek olarak, bu uygulamanın 35’ten fazla cihaz ve uygulamayla entegrasyonu olduğunu vurgulamak istiyoruz. Örneğin, verilerine hızlı bir şekilde ulaşmak isteyen kullanıcılar Apple Watch’larıyla uygulama arasında senkronizasyon oluşturabiliyorlar.

MyFitnessPal, 2013’te düzenlediği yatırım turuyla toplam fon miktarını 18 milyon dolara ulaştırdı. Girişim, 2021’de Francisco Partners tarafından satın alındı. MyFitnessPal, yediği öğünlerin takibini yapmak, kalori yakımını hızlandırmak ve beslenme düzenini yaptığı egzersizlere desteklemek isteyenler için uygulamasının gelişimine odaklanıyor.

PlateJoy

2012 kuruluşlu PlateJoy, başta paleo diyeti olmak üzere birbirinden farklı diyet alışkanlıklarına yoğunlaşıyor. Bu girişim, sektörde attığı adımları gıda israfının önüne geçme hedefiyle de destekliyor.

PlateJoy, geliştirdiği platformda paleo tariflerine, düşük karbonhidratlı gıdalara, pesketaryen beslenmeye ve veganlığa yer veriyor. Sıkı kalori takibi ve sert diyetler yerine sağlıklı beslenmenin önemi vurgulayan bu girişim, elliden fazla veriden yararlanarak kişiselleştirilmiş menüler ortaya çıkartıyor. Ayrıca, girişimin platformu sayesinde bilinçli market listeleri de hazırlanabiliyor; bu market listeleri için kullanıcıların mutfaklarında halihazırda bulunan malzemeler göz önünde bulunduruluyor. Bu anlayış sayesinde de hem gıda israfının önüne geçiliyor hem de kullanıcılar maddi açıdan tasarruf edebiliyorlar. Sürdürülebilir beslenmebeslenmenin önemi vurgulayan bu girişim, elliden fazla veriden yararlanarak kişiselleştirilmiş menüler ortaya çıkartıyor. Ayrıca, girişimin platformu sayesinde bilinçli market listeleri de hazırlanabiliyor;ye öncelik veren girişim, Amazon Fresh ve Instacart gibi market alışverişi hizmeti sunan şirketlerle ortaklık yapıyor. Bu ortaklık anlayışı sayesinde kullanıcılar tek bir tuşa basarak istedikleri ürünleri sipariş edebiliyorlar. Market listesi planını ve alışverişi en kısa sürede bitirmeye yardımcı olan PlateJoy, paradan kazanç sağladığı gibi zaman israfının da önüne geçiyor.

PlateJoy, 2018’de düzenlediği yatırım turu aracılığıyla toplam fon miktarını 1.8 milyon dolara ulaştırdı. Girişim, geliştirdiği yazılımla dengeli öğünler oluşturma konusunda tüketicileri bilinçlendiriyor.

BigOven

2004’te yemek yapmayı seven bir yazılım uzmanı tarafından kurulan BigOven, her yere taşınabilecek tarifler çıkartmaya odaklanıyor. Bu girişim, aynı zamanda uygun alışveriş listelerinin oluşturulmasının ve gıda israfının önüne geçilmesinin önemini vurguluyor.

BigOven, hem App Store hem de Google Play aracılığıyla indirilebilen bir mobil aplikasyon geliştiriyor. Bu uygulama aracılığıyla diğer kullanıcıların yemek tariflerine ulaşılabiliyor, popüler yemek yazarları takip edilebiliyor ve başka insanların tariflerine yorum bırakılabiliyor. Bu sosyalliğe ek olarak, uygulamanın hızlı bir yemek planlayıcısı ve market listesi yöneticisi görevi gördüğünü de belirtmek istiyoruz. Kullanıcılar, uygulama aracılığıyla herhangi bir tarifte yer alan malzemeleri doğrudan alışveriş listelerine ekleyebiliyorlar. Ayrıca, uygulamada çeşitli filtrelerle malzemeler işaretlenebiliyor. Bunlarla birlikte, uygulamanın besin artıklarına odaklanan özelliği de gıda israfının önüne geçiyor. Örneğin, kullanıcılar herhangi bir işe yaramayacağını düşündükleri malzemeleri uygulamayla paylaşıp bu malzemelerle yapılabilecek pratik tariflere ulaşabiliyorlar. Bu sayede, çöp kutusuna gidecek pek çok besin maddesi değerlendiriliyor ve gıda israfı engelleniyor. Temelde atık olduğu düşünülen malzemeleri hayata döndürmeyi amaçlayan bu uygulama, kullanıcılara günlük, haftalık ve aylık yemek planları çıkartmaları konusunda yardımcı oluyor.

BigOven, 2018 yılında gıda sektöründe dijital alışveriş deneyimini dönüştüren Aisle Ahead isimli şirket tarafından satın alındı. Girişimin uygulaması, şu ana kadar 13 milyondan fazla kez indirildi ve yaklaşık 5 milyondan fazla kayıtlı üyeye sahip.

Kaynak: Fortune, The Spruce Eats, GreyB, Crunchbase

İlginizi çekebilir: Menopoza bağlı kilo alımıyla nasıl başa çıkılır?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale