Stefano zamanla İstanbul’daki yaşam tarzına alışıyordu. Aslında mevsimsel olarak bu şehir Roma’ya benziyordu ama tek bir farkla; Roma’da çok nadiren kar yağardı okaliptus ağaçlarının üzerine.
Stefano soğuğa ve kış mevsimine pek alışkın bir İtalyan değildi, örneğin bir Lombardialı gibi Alpler’in eteğinde yaşayan ve kuru soğuğu kendi ruhunda ısıtan bir adam olamamıştı hiçbir zaman.
İstanbul’da yağan kar belki haftalarca sürmedi, ancak Stefano’nun üşütmesi ve grip olması için yeterliydi. Eşi Dilek, onu bu pazar günü adeta bakıma aldı ve gripten hızla kurtaracak formülleri bir araya getirmeye başladı.
Formülün önemli kısmını Stefano uyanmadan hazır etmişti, çünkü bu şifalı içeceğin 3 saat kadar kısık ateşte kaynaması gerekiyordu. Bu tarif sıcak şarap tadında çeşni doluydu.
Keçi boynuzu pekmezini suyla kaynatmakla başladı. İçine 7 farklı baharatı; tarçın, karanfil, zerdeçal, havlıcan, zencefil, yenibahar, kakuleyi ilave etti. Stefano gelir gelmez baharat-pekmez karışımını, ısıttığı badem sütü ile karıştırdı. Stefano’nun doğduğu ülke badem ile Arapların 9. yüzyılda Sicilya’yı işgal ederek bölgeye getirmesiyle tanışmış. Stefano kadınının onu ne kadar sevdiğini düşünüp onu izlerken o kadar huzur doldu ki, odaya yayılan kokularla annesini hatırladı birden.
Dilek, şefkatli bir kadındı ve Stefano’nun ne istediğini annesi gibi çok iyi biliyordu. Bir yudum, bir yudum daha… Göğüs kafesi yumuşuyor, sanki tüm soğuk dışarı çıkıyordu. Yorgunluk, rahatlık, pazar günü ve kadınının şefkati eşliğinde uykuya daldı. Kalktığında ter içindeydi, üzerini değiştirdi. İştahı çok yoktu. Dilek’in akşam için hazırladığı sofraya geçtiler. Ertesi sabah ofisteki haftalık toplantısında güçlü ve zinde görünmesini sağlayacak bir menü hazırlamıştı Dilek.
Kocasına mutfaktaki becerilerini göstermeyi seviyordu. Akşam yemeğinde Normanların Sicilya’ya tanıttığı güveç, fesleğenli kaju ayranı, Trüflü fermente kaju peyniri vardı.
İtalyan usulü güveç
İstiridye mantarı, sarımsak, soğan ve domatesi kekik ile birleştiren enfes bir yemek. Normalde kuzu etiyle yapılıyor, ama etin içindeki yağlar ve kolesterol damarları tıkadığından sağlıklı bir cinsel yaşam için uzak durulması gerekiyor.
Fesleğenli kaju ayranı, Stefano’nun en sevdiği lezzetlerden biri. Trüf ise zaten İtalya’da oldukça meşhur bir mantar. Kaju ile birleşimini Dilek yaratmıştı ve Stefano bundan çok etkilenmişti.
Tüm bu lezzetlerin damaklarında bıraktığı tat ve Dilek’in şefkati Stefano’yu ertesi haftaya yavaş yavaş hazırladı.
Hikaye ve kurgu: Birliktelik Uzmanı Adil Yıldırım
Menü: Beslenme ve Diyet Uzmanı Kevser Başkara
Adil Yıldırım kimdir?
Gecede Saklı Yalnız Aşklar isimli romanı Doğan Kitap etiketiyle raflarda yer alan yazar Adil Yıldırım, aynı zamanda kadın-erkek ilişkileri üzerine seminerler vermektedir. Yazarın deyimiyle “İnsanın ilk ve öncelikli ilişkisi kendi ruhuyla gerçekleşir ve sonrasında toplumdaki diğer insanlarla sağlıklı ilişkiler kurabildiği ölçüde kendisini gerçekleştirmiş bir insan olarak yaşamını sürdürür…”
Kevser Başkara kimdir?
Kevser Başkara 24 Haziran 1988’de İskenderun’da doğdu. Ankara Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nden mezun oldu. Eğitimini tamamlamasının ardından İstanbul Üniversitesi ÇAPA Tıp Fakültesi Diyabet ekibiyle çalışmalarda bulundu. Belediyelere, şirketlere beslenme danışmanlığının yanı sıra bireysel ve grup eğitimleri vermektedir. Türkiye’nin ilk Vegan Beslenme Okulu’nun ve Vegitisyen markasının kurucu yöneticisidir. Vegan beslenme, sağlıklı yaşam ve diyabet beslenmesi, insülin direnci ile ilgili yazılar yazmaktadır. Açık Radyo’da ÇAPA Tıp Fakültesi Dahiliye Ana Bilim Dalı üyesi Dahiliye Uzmanı Prof. Dr. Osman Erk ile her Çarşamba Vegan Sağlık programını hazırlayıp sunmaktadır. Kaliteli kadın erkek ilişkilerinin temelinde beslenme ve kaliteli yaşamın olduğuna inanmaktadır. Sağlıklı beslenerek, form tutarak sağlıklı düşünmek, hareket etmek kolaylaşır, cinsel performansınız artar.
İlginizi çekebilir: Beslenme ve kadın-erkek ilişkileri: Bir kadın, bir erkek ve aşk dolu bir hafta sonu