Pole dancing, yani direk dansı günümüzde bir çok kadın tarafından fitness amaçlı tercih edilmesine karşın, striptizle bağdaştırıldığı için hala ön yargılı yaklaşılan bir dans türü.
Şubat ayında direk dansı yapan bir grup kadın dansçının yayınlamış oldukları ve sosyal medyada izlenme rekorları kıran video, dansın spor ya da sanat tanımlamalarının dışında bireyin kendisini ifade edebilmesi için kullandığı önemli bir araç olduğunun altını çiziyor.
Farklı renklerdeki, farklı vücut şekillerindeki, farklı bedenlerdeki 16 amatör direk dansçısının çekmiş olduğu bu kısa belgesel, dansçıların tüm doğallıklarıyla kendilerini nasıl ifade ettikleri, bedenlerini toplumsal cinsiyet kalıplarının dışına çıkarak nasıl benimsediklerini gösteriyor.
Amatör de olsalar kadınların tüm özgüvenleriyle kendilerini ifade etmeleri ve bu doğallığın bir sonucu olarak segiledikleri performanslardaki estetik dikkat çekici. Ancak bu videoda vurgulanmak istenen asıl nokta dansın estetik ve sanatsal öğelerinden çok, kadınların sahip oldukları beden içinde kendilerini ne kadar özgür, mutlu ve rahat hissettikleri.
Videoda dans eden kadınların tümü, neden dans ettiklerini ve dansın onlar için ne anlama geldiğini yazarak da ifade ediyor. Her bir kadının aynı koreografi içindeki farklı duruşu, bir araya geldikleri andaki harmoni ve estetik dikkat çekici.
Why I Dance (Neden Dans Ediyorum) projesi, geçtiğimiz yıl Kickstarter’da 48 saatte en çok destek alan projelerden biri oldu. Videodaki kadın dansçıların dans ederkenki özgüvenleri ve sergiledikleri muhteşem performans da bu projenin neden bu kadar ilgi çektiğinin ve sosyal medyada kısa sürede yayıldığının göstergesi gibi.