X

Benim muhteşem titreşimim: Ben bu evrende eşsiz bir parçayım

“Evrenin gizemini anlamak istiyorsanız, enerji, frekans ve titreşim cinsinden düşünün.” -Nikola Tesla

Çokça görmezden geliriz. Güne ilk başladığımız anı düşünelim; yine yeni bir gün diye düşünerek uyanabiliriz veya “iyi ki” buradayım bugün beni muhteşem bir akış bekliyor diyerek de uyanabiliriz. Dikkat ettiniz mi bu iki cümle arasında bile “her kelimenin” bir araya gelişinde, belki içinde “muhteşem” kavramını kullanmamda bile bir sihir vardır adeta… Siz okurken ve ben bu metni şu anda oluşturmaktayken bizlerle olan sihir gibi. Bu sihir nedir diye düşünürseniz cevabım “enerji”… Nasıl yani diyebilirsiniz, işte her kelime ile cümleye yüklediğimiz anlam ile “titreşen” yani evrene yansıttığımız düşüncelerimiz, kelimelerimiz, söylemlerimiz ve yazdıklarımız hepsi burada bizimledir. Ve hepsi bizim muhteşem “titreşimimizi” oluşturur.

Peki neden bu titreşim bu kadar önemlidir, hangi enerji ile dünyaya bakmakta olduğumuz neden bu derece elzemdir? Hemen bir örnek ile açıklamaya çalışalım, örneğin siz bilmediğiniz bir şehre gittiniz ve henüz burada kalacak bir oteliniz bulunmuyor. O an önceliğiniz yani “aramakta olduğunuz”, yani “yolunuza çıkmasını istediğiniz”, diğer bir ifade ile “ihtiyacınız olduğuna inandığınız şey” bir oteldir veya konaklayacağımız bir yerdir. Bu arayış içerisinde belki muhteşem güzellikte parklar geçeriz, belki zaman geçirmekten çok hoşlanabileceğimiz kafeleri atlarız veya susadığımızı bile unuturuz. Öyle odaklanmış oluruz ki bizim için o an anlam ifade eden şey şehirde bir otel olur ancak.

İşte hayatımız da tam anlamıyla bunun gibidir. Örneğin eğer biz süreçlere, insanlara yani hayatımızın akışına pozitif bir enerji ile yaklaşıyorsak, bakış açımız “ben tüm oluşun merkeziyim, bolluk, bereket, aşk, sevgi ve uyum beni bulur, her an benimledir” şeklinde bir düşünceye odaklanmışsak, yani bu düşünce seviyesinde “titreşimlerimiz” ile evrene mesaj göndermekte isek, işte “aradıklarımız” olarak tüm bu bahsettiklerimiz karşımıza çıkıverecektir. Biz aslında buna tesadüf deriz, şaşırabiliriz veya tam ümidimizi kesecekken nasıl oldu hiç anlamadan kendimi bunun içinde buldum diye düşünürken; aslında olan bizim titreşimimizin evrenden gelen karşılığıdır sadece.

Peki tam tersini düşünelim, sabah kalktığımız andan itibaren titreşimimiz “bugün yine çok kötü bir gün, ne istedimse olmuyor, herkes bana düşman, sürekli mutsuzum ve ben yaşadığım bu hayattan çok sıkıldım” şeklinde ise sizce evren bize bu titreşimi hangi yöntem ve oluş ile yansıtacaktır? Siz bu cümleleri sürekli kafasından geçirmekte olan bir insan görmüş olsanız ve iyi / kötü gibi bir ayrımınız olmasa ve duyduğunuz ne varsa “sadece” onu gerçekleştirmek üzere çalışıyor olsaydınız bu titreşime ne getirirdiniz? Uyum olabilir mi, sevgi olabilir mi, aşk olabilir mi? Bence cevap kocaman bir hayır. İşte evren de aynı şekilde çalışmaktadır; sizin kafanızda ne yankılanıyorsa evet daha çok aldatılacaksınızdır, evet daha çok yalnız kalacaksınızdır, evet daha da çok haksızlığa uğrayacaksınızdır. Çünkü tümü için titreşimleriniz muhteşem bir güç ile akım oluşturmaktadır…

Daha ileri gidelim, bu sonuçları gördüğümüzde biz aslında kayıplar yaşadıkça daha da fazla kayıplara odaklanırız. Ve işte titreşim gibi odağımız ne ise hayatımızda o çoğalmaya devam eder. Örnek verecek olursak ilişkimin son döneminde kendimi bir anne gibi hissetmeye başlamıştım ve içten içe sürekli kızmakta, sürekli sevdiğim insanın hayatı hakkında yeterince sorumluluk almadığını düşünmekteydim. Bunu paylaşmaya da çalıştım fakat ne var ki kendime haksızlık yapıldığını düşünüyordum. Sonra ne oldu dersiniz bu örnekler öyle arttı ki artık “en küçük” bir olayda bile ben anne değilim derken buldum kendimi. Yani ben “olmayan” her şeye odaklandıkça o olmayanlar daha da çok gerçekleşmeye başlamıştı ve sonunda kendimi bu ilişkiyi bitirirken buldum. Bu noktada şöyle düşünelim eğer benim odağım yani titreşimim muhteşem bir ilişkim var ve ben bu ilişkide muhteşem bir dengedeyim cümlesi olsaydı sizce sonuç ne olurdu?

Sevgili Lobsang Rampa bakın eseri 30 Derste İçimizdeki Gizli Güçleri Geliştirme Teknikleri ile bu akışı nasıl açıklıyor:

“…Bütün varlık alemini, bir ucundan diğer ucuna kadar, yani artı sonsuzdan, eksi sonsuza kadar bütün titreşimleri içeren devasa bir piyanonun klavyesi olarak isimlendirelim. Gelin sonsuz kilometrelerce uzanan bu piyanonun klavyesini gözümüzde canlandıralım. Eğer isterseniz, karıncalar olduğumuzu ve notaların sadece çok azını görebildiğimizi hayal edelim. Titreşimler, piyanonun farklı tuşlarına karşılık gelecektir. Bir nota, ya da tuş, “dokunuş” olarak adlandırdığımız titreşimleri kapsayacaktır, bu titreşimler o kadar yavaş, o kadar “katıdır” ki duymaktan ya da görmekten çok, hissederiz.

…Madde yok edilemez. Her şey, hala vardır. Eğer bir ses çıkarırsanız, o sesin titreşimleri bir enerji ortaya çıkarır ve her daim sürüp gider. Örneğin, yeryüzünden çok uzak bir gezegene gidebilseydiniz, binlerce yıl önce olmuş imajları görebilecektiniz. Işık belli bir hıza sahiptir ve ışık yok olup gitmediği için, yeryüzünden yeterince uzağa gidebilseydiniz, yeryüzünün yaradılışını görebilecektiniz!

…Eğer istersek hepimiz, düşüncelerimizi daha yüksek bir seviyeye yükseltebiliriz… İnsan beyni, her parçasından yayılan elektriksel sinyaller ile bir titreşim kütlesidir.”

İşte tam olarak bu yüzden hepimiz birer titreşim makinasıyız yani evrene muhteşem müziğimizi yansıtan bizleriz. Bu müzik bizim “güzel” bakış açımızı içeriyor ise aynı güzellikte değerler “tezahür” gerçeği ile enerji seviyesinde karşılık bulacaktır… Fakat titreşimimiz endişe, korku, ego, önyargı, değersizlik, ümitsizlik, bolluktan yoksunluk, hak etmeme inancı ve kendine güvensizlik gibi kavramları içeriyorsa, sevgili evren bunları da hayatımızda “aynı şekilde” açıkça ayırmadan ve çok büyük bir tezahür ile “bunları istediğimiz için bu titreşimde olduğumuzu” bilerek karşımıza çıkaracaktır.

Bu yüzden her nefesimiz sihirdir; her kelimemiz sihirdir ve evet her anımızda bu sihri evrene yansıtmaktayız… Bu yüzden titreşiminiz sizin muhteşemliğinizi yansıtır; siz evrenin “eşsiz” bir parçasısınız; peki bunun farkında mısınız?

Pınar Özeken (Ulus): 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini aldı. Özellikle 2011’den bu yana moda ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi ve hala moda üzerine yazı dizileri, farklı moda kaynaklarında yayınlanmaktadır. Yoga eğitmeni olma yolunda ilerleyen Pınar, bir Arjantin Tango aşığı. Gerçek tutkularından bir diğeri ise seyahat etmek."Dünya üzerinde ayak basılmadık toprak kalmasın" mottosu ile dünyayı dolaşmaya devam ediyor.

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale