”Ayna ayna söyle bana, var mı benden daha güzeli bu dünyada?” Pamuk Prenses ve 7 Cüceler masalının unutulmaz anektodlarından biridir kötü kraliçenin aynaya bakarak söylediği bu cümle. Kendisinden daha güzel kimsenin olmasını istemez ve bunu test etmek için her gün aynanın karşısına geçerek bu soruyu sorar. Kim olduğumuzu, neye göre daha iyi olduğumuzu ya da olamadığımızı, nasıl daha iyi olabileceğimizi bize anlatan bir ayna olsaydı, hayatımızın ne kadar kolay olabileceğini hiç düşündünüz mü? Hepimiz toplumsal beklentilerin, hayatta kalabilmek için istemesek de gerçekleştirmek zorunda olduğumuz sorumlulukların ve başkaları tarafından bize biçilen rollerin arasında kendimiz olabilmek için çabalıyor, içsel benliğimizin farkında olmak ve hayat amacımızı bulmak için belki de sonsuza kadar sürecek bir mücadele veriyoruz. Hal böyle olunca da “Ben kimim?” sorusunun cevabını merak ediyor, kendini tanımanın yolları konusunda bize yardımcı olacak ipuçları arıyoruz.
Tutkularımızın peşinden koştuğumuz, becerilerimize ve kişiliğimize en uygun işlerle meşgul olduğumuz, kısıtlı olan zamanımızı en verimli şekilde kullandığımız bir yaşam sürdürmek hepimizin hayali. Ancak ne aradığımızı bilmediğimiz sürece, o şey karşımıza çıksa da tanıyabilmemiz mümkün değil. İnsanın kendini keşif yolculuğu hayat amacını bulması gibi büyük bir farkındalığın da ötesinde, yaşamın her anından daha fazla keyif alması, hatalarından ders çıkarması, güzellikleri kutlayabilmesi ve ilerleyebilmesi için de son derece gerekli ve önemli.
Kendiniz olabilmek güzel ama, kendinizin neye benzediğini biliyor musunuz? İçsel benliğinizin farkında olabilmeniz belki size pek çok kapı açacak, peki içinizde kim yaşıyor? Belki gelecekle ilgili nihai beklentiniz mutlu olduğunuz bir yaşam sürdürmek ama mutluluk sizin için ne anlam ifade ediyor?
Bu sorulara cevap vermekte zorlanıyorsanız, kendinizi keşif yolculuğuna çıkmanızın, yani olduğunuz ve olmak istediğiniz kişiyi daha iyi tanımanızın zamanı gelmiş demektir. Bilinmezliklerle dolu olan kendini bulma yolculuğuna başlamak çoğumuz için oldukça korkutucu bir süreç. Zira kendini bulma yolculuğu becerilerimizi, yetkinliklerimizi, tutkularımızı, hoşumuza giden kişilik özelliklerimizi keşfetmemize alan açacağı kadar; günlük yaşamda maskelediğimiz karanlık yönlerimizi, eksikliklerimizi, zaaflarımızı ve yetersizliklerimizi de ortaya çıkaracak bir süreç.
İnsanın kendini gerçekleştirmesi ne anlama geliyor?
Kendini gerçekleştirmenin ne anlama geldiği, kime sorduğunuza bağlı olarak değişebilen bir dinamiğe sahip. Kişinin potansiyelini gerçekleştirmesi ve ideal benliğine ulaşmasının ne anlama geldiği konusunda en çok kabul gören tanımlardan biri, hümanist psikolojinin kurucusu sayılan Abraham Maslow’un ‘İhtiyaçlar Hiyerarşisi’ teorisiyle açıklanıyor. Maslow kendini gerçekleştirmeyi ‘bütün olasılıklar arasından kişinin yaşam tarzına, beklentilerine ve kişiliğine en uygun ve en doğru hedeflere ulaşma süreci’ olarak tanımlıyor. ‘Kendinin en iyi versiyonu olma.’ becerisi olarak da bilinen kendini gerçekleştirme sürecinin bir sonu yok ve hepimiz yaşam yolculuğumuz boyunca hep daha iyi bir versiyona ulaşabilme potansiyeline sahibiz.
Kişinin kendi potansiyelini gerçekleştirebilmesi en temelde, ‘gerçek’ bir yaşam sürdürmesine yardımcı olabilecek içsel bilgeliği’ kazanmanın yollarını bulmasını gerektiriyor. Dolayısıyla kendini gerçekleştirmenizin sizin için ne anlama geldiğini yalnızca siz belirleyebilirsiniz. Bu göreceli ‘potansiyeli’ gerçekleştirmenin en önemli ön koşuluysa, şu an olduğumuz kişiyi çok iyi tanımak ve sahip olduklarının üzerine eklenebilecekleri, var olan tüm kaynakları en verimli şekilde kullanarak ekleyebilmek.
Psikolojide benlik ya da psike olarak tanımlanan ve her bir bireyi eşsiz kılan bu potansiyel, insanın yine özünde barındırdığı kişilik özelliklerinin, yaratıcılığın ve özgür iradenin bir sonucu olarak ortaya çıkıyor. Yani, tıpkı iyi bir yemek ortaya çıkarmak için önce elimizdeki malzemeleri, bir araya geldiklerinde nasıl tatlar ortaya çıkabileceğini, nasıl pişirmemiz ve ne kadar kullanmamız gerektiğini bilmemiz gerektiği gibi; kendimizi gerçekleştirebilmek ve idealimizdeki benliğe ulaşabilmek için de önce kişilik özelliklerimizi, becerilerimizi, yetkinliklerimizi, beklentilerimizi, tutkularımızı, sevdiklerimizi ve sevmediklerimizi, yaşamımıza katkı sağlayan ya da aşağı çeken insanlarla kurduğumuz ilişkileri, hangi durumlara nasıl tepkiler verdiğimizi, kısacası olduğumuz kişiyi ve sahip olduklarımızı çok iyi tanımamız ve değerlendirmemiz gerekiyor.
İlginizi çekebilir: Özünüzdeki potansiyelin farkında mısınız: İdeal benlik, gerçek benlik ve kendini gerçekleştirme
İçsel benliği keşfetmek ve kendini bulmak ne demek?
‘Kendini bulmak’ ya da ‘benliği keşfetmek’ gibi öze dönüşü ve kendini tanımayı odağına alan kavramların ne anlama geldiği ve altının nasıl doldurulduğu bireyin yaşam tarzına, geçmiş deneyimlerine, kişilik özelliklerine ya da gelecekle ilgili beklentilerine göre farklılıklar gösterse de; kendinizi gerçekten tanıdığınız o an, genellikle kim olduğunuzun ve gerçekten ne istediğinizin daha fazla farkına vardığınız zamandır. Bu içsel farkındalık düşüncelerinizi, duygularınızı, ilişkilerinizi ve hedeflerinizi daha derin bir düzeyde kabul etmenizi ve anlamlandırmanızı sağlar. Kişinin kendini bulması, yani kendisiyle ilgili içsel bir farkındalık kazanması özgüveni, tatmin hissini, yaratıcılığı, başarıyı, netliği, odaklanmayı ve üretkenliği artırır.
Kendinizi tanıma yolculuğunuzda kim olduğunuz kadar, kim olmadığınızı bulabilmeniz de eşit derecede önemlidir. Başarılı bir kendini keşif yolculuğu kendini tanımanın, farkındalığın ya da iç görünün de ötesinde, tatmin edici ya da doyurucu olmadığını bildiğiniz deneyimlerle ve insanlarla zaman kaybetmekten kaçınmayı da gerektirir.
Kendini tanımanın yolları
Kendini keşif ve tanıma yolculuğu son derece zorlayıcı ve belirsizliklerle dolu bir süreç olsa da, bu yolculukta size rehberlik edebilecek alışkanlıklar geliştirerek kendinizi çok daha doğru tanıyabilir, kendinizle ilgili sınırlarınızı çok daha net görebilir ve amacınızdan sapmadan, hedefinize yönelik adımlar atabilirsiniz.
1. Değerlerinizi gözden geçirin
Kendinizi daha iyi tanımanızın ilk adımı, hayatta sizin için önemli ve değerli olan şeylerin neler olduğunu gözden geçirmek ve anlamlandırmak olacaktır. Psikologlar çoğumuzun yaklaşık sekiz temel değere sahip olduğunu ve bunların işte, evde ve günlük yaşamda yaptığımız seçimler üstünde en önemli rolü üstlendiğini söylüyor . Size rehberlik ettiğini düşündüğünüz sekiz değerin bir listesini yapın. Adalet, eşitlik, başarı, açık fikirlilik, özgürlük, şefkat, sevgi, saygı, mutluluk, hoşgörü, dürüstlük gibi değerlerin hangilerine sahip olduğunuz ve bu değerlerin hangilerini önceliklendirdiğiniz yaşamda ilerlediğiniz yönü ve yaşam tarzınızı anlamlandırmanıza yardımcı olacaktır. Kendinizi dürüst ve adil bir insan olarak görüyor musunuz? Kendinizden daha az şanslı olan diğerlerine yardım ediyor olmak size nasıl hissettiriyor? Sadık bir arkadaş mısınız? Bu değerlerin nasıl ve ne zaman geliştiğini düşünmek için biraz zaman harcarsanız kendiniz hakkında daha fazla şey öğrenebilirsiniz.
Ahlak yargılarınız ya da değerleriniz, gerçekte kim olduğunuz hakkında önemli derecede farkındalık kazanmanıza yardımcı olabileceği gibi, hangilerinin sizin için işlevli ya da işlevsiz olduğunu keşfetmenize ve kendinizin daha iyi bir versiyonu olmanıza da yardımcı olacaktır.
İlginizi çekebilir: Gerçekçi olmayan değerler üzerine bir deneme: Gölgelerinizin nedeni siz olabilir misiniz?
2. Kişilik özelliklerinizi iyi analiz edin
Gerçek benliğe ulaşmanın en etkili yollarından biri de, kendinizden bir adım uzaklaşarak davranışlarınızı ve tepkilerinizi dışarıdan bir gözle analiz etmeye çalışmak olacaktır. Kendiniz gibi biriyle ilk kez tanışsaydınız, o kişi hakkında neler söylerdiniz? Hiç tanımadığınız insanların yanında kendinizi nasıl hissediyorsunuz? Kimsenin bilmediği özellikleriniz neler? Kendinizle ilgili neleri başkalarıyla paylaşmaktan rahatsızlık duyardınız? Kendinizi utangaç ve içine kapanık biri olarak mı tanımlarsınız yoksa dikkatleri üzerinize çekmekten mi hoşlanırsınız? Yalnız kalmayı sevenlerden misiniz yoksa başka biri olmadan keyifli zaman geçiremeyenlerden mi? Öngörülmedik bir problemle karşı karşıya kaldığınızda nasıl tepki verirsiniz? Ayakları yere sağlam basan biri misiniz yoksa uslanmaz bir hayalperest mi? İstediği şeyin peşinden ne pahasına olursa olsun gidenlerden misiniz yoksa fırsatların yoluna çıkmasını bekleyenlerden mi? Bu ve benzeri sorularla kendi kişilik özelliklerinizle ilgili farkındalık kazanmanız, farklı durumlara verdiğiniz tepkileri anlamlandırmanıza ve kendinizi daha iyi tanımanıza yardımcı olacaktır.
İlginizi çekebilir: Kişilik tipleri ve özellikleri: Hangi kişilik tipine sahipsiniz ve bu ne anlama geliyor?
3. Kendinize sık sık soru sorun
Periyodik olarak kendinize soru sormanız ve bu sorular aracılığıyla içsel gözlem yapmanız, şu anda nerede olduğunuzu ve neyi değiştirmek istediğinizi anlamanıza yardımcı olabilir.
Yaşamımda en çok nelere minnettarım ve şükran duyuyorum?
Kendimle ilgili en çok neyi seviyorum?
Kariyerimden ne kadar memnunum?
Hayatımda en çok enerji ve zaman harcadığım şey ne?
Geçen yıl/ay/hafta yaptığım en iyi/en üretken şey neydi?
Bu yıl yapılacaklar listemde neler var?
Bu ve bunun gibi tüm soruları oturup tek seferde cevaplamak zorunda değilsiniz. Yoğunluk durumunuza göre her birinin üstünde haftanın ayrı bir gününde çalışabilir, günde sadece 10-15 dakikanınızı ayırarak bu sorulara cevap bulmaya çalışabilirsiniz.
İlginizi çekebilir: Sen kimsin: Kendinizi daha iyi tanımanıza yardımcı olacak 18 soru
4. Gelecekle ilgili beklentilerinizi sorgulayın
Bundan 5, 10, hatta 20 yıl sonra nerede olmak istediğinizi düşünmek, gelecekle ilgili beklentilerinizi daha iyi anlamanın en kolay yollarından biridir. Yaşamınızın ilerleyen yıllarında hangi başarıları elde etmeyi umduğunuz, nasıl bir yaşam tarzına sahip olmak istediğiniz, ilişkilerinizin nasıl olmasını istediğiniz gibi gelecekle ilgili tüm beklentilerinizi gözden geçirmek, bu beklentilerin değerlerinizle ve kişilik özelliklerinizle uyumlu olup olmadığını anlamanıza ve ne kadar gerçekçi olduğunuzu görmenize aracı olur. Hayattan ne istediğinizi bilmek, hedeflerinize daha hızlı ve daha kolay ulaşmanıza yardımcı olacaktır.
İlginizi çekebilir: 10 farklı pencereden geleceğe güvenle bakmak
5. Planlı ve düzenli olun
Sizi çok zorlayan, bilinmezliklerle dolu ve keşfedilmeyi bekleyen her deneyim birazcık düzen ve planlamayla çok daha yönetilebilir hale gelebilir. Planlama ya da düzen demişken, bütün yaşantınızı değiştirmek ve ‘artık her şeyi saati saatine yapacağım’ demek zorunda değilsiniz. Evinizi temizlemek, planlamalarınız için düzenli ajanda ya da takvim kullanmak, günlük bir program belirlemek, hatta evde yemek yapmak bile yaşamınıza gerekli düzeni getirecektir. Dikkat dağıtıcıların daha az olması ve günlük rutindeki sıradan aktiviteleri daha yönetilebilir hale getirmek size kendinizle ilgili düşünmek ve anda olmak için daha fazla alan açacaktır.
İlginizi çekebilir: Daha düzenli bir yaşam için: Hayatınızı düzene sokmanın 50 yolu
6. İlişkilerinizi gözden geçirin
İlişkiler zaman ayırmayı, enerji harcamayı ve emek vermeyi gerektirir ancak çevremizdeki herkese eşit derecede özen gösterebilmemiz gerçekçi olmayan bir beklenti. Bazı ilişkiler görece daha yüzeysel ya da toksiktir ve gösterdiğiniz çabanın karşılığı beklediğiniz gibi olmayabilir. Yaşamınızda, özellikle bağımlı ve kontrolcü ilişkileriniz konusunda dikkatli olun ve farkındalık kazanın. Bir ya da daha fazla ilişkinizin yaşam kalitenizi olumsuz etkilediğini ya da kendiniz olmanızı engellediğini düşünüyorsanız, bağlarınızı koparmanın zamanı geldi de geçiyor demektir.
Yaşamınızda sizi aşağı çektiğini ve içinde kendiniz gibi olamadığınızı düşündüğünüz bu toksik ilişkiler bağlarınızı koparamayacağınız aile bireylerinizse, Toksik ilişkiler: Toksik insanların 4 türü ve toksik ilişkilerle baş etme yöntemleri yazımızdaki önerilere mutlaka göz atmanızı öneriyoruz.
7. Tepkilerinizi ve davranışlarınızı gözlemleyin
Fiziksel benliğinizin ve etrafınızdaki dünyaya nasıl tepki verdiğinin, yanı davranışlarınızın farkında olmak, derinlerde yatan kişilik özellikleriniz, değerleriniz ve bilinçaltınızla ilgili önemli ipuçları taşıyor. Bu yüzden sadece bilişsel düzeyde, düşüncelerinize odaklanarak değil; aynı zamanda bedensel tepkilerinize, davranışlarınıza ve duyumsamalarınıza odaklanarak da kendinizi daha iyi tanıyabilmeniz mümkün. Ağlamak, bağırmak, kahkaha atmak, beden dilini kullanmak, sarılmak gibi normalde çok fazla göstermediğiniz davranış ve tepkilerinizi fark ettiğinizde hemen tepki vermek yerine bir an için durabilir ve kendinize şu soruları yöneltebilirsiniz:
Bedenimde tam olarak ne hissediyorum?
Dikkatimi bedenime çevirdiğimde, hangi duyguları deneyimliyorum?
Tepkimden hemen önce ne söylendi ya da ne oldu?
Bu duyumsamalar ya da duyguları geçmişte en son hangi durumdan sonra deneyimlemiştim?
Şu an bedenimin neye ihtiyacı var ve bu ihtiyacı nasıl karşılayabilirim?
İlginizi çekebilir: Beden tarama meditasyonu ile farkındalığın 6 adımı
8. Doğada vakit geçirin
Araştırmalar, doğada sadece bir saat geçirmenin bile zihin, ruh ve beden için iyileştirici ve onarıcı bir etkisinin olabileceğini gösteriyor. Doğayla bağlantı kurmak evrendeki konumumuza, diğer canlılarla olan bağlantımıza ve içsel dinamiklerimize dair düşünme ve anda olma fırsatı sunuyor. Yaşadığınız yerin yakınındaki parklara, ormanlara, deniz kıyısına, kısacası doğayla baş başa kalabileceğiniz yerlere gitmeye ve bu alanlarda tek başınıza, teknolojiden uzak zaman geçirmeye çalışmak, içsel keşif yolculuğunuza katkı sağlayacaktır.
İlginizi çekebilir: Ekoterapi: İnsan ve doğa arasındaki ilişkinin iyileştirici gücü
9. Yeni deneyimlere açık olun
Daha önce hiç yapmadığınız şeyler yapmak, yeni şeyler deneyimlemek, yeni insanlarla tanışmak daha önce hiç bilmediğiniz yönlerinizi keşfetmenize de alan açar. Yeni bir enstrüman çalmayı öğrenmek, resim yapmaya başlamak, kişisel gelişim eğitimlerine katılmak, dünya turuna çıkmak, yüksek lisansa ya da ikinci üniversiteye başlamak gibi sizi konfor alanınızdan çıkaracak tüm yenilikler, daha önce hiç kullanmamış olduğunuz başa çıkma stratejilerini kullanmanıza, farkında olmadığınız yeteneklerinizin ortaya çıkmasına ve bu yolla kendinizi gerçekleştirmenize fırsat sağlar. Kendinizle ilgili keşfettiğiniz her yeni şey, kariyerinizi, ilişkilerinizi, gelecekten beklentilerinizi ve hayatla ilgili vizyonunuzu şekillendirmenize yardımcı olacaktır.
İlginizi çekebilir: Yeni deneyimler kazanmak daha fazla mutluluk getiriyor
10. Günlük tutun
Günlük tutmak, düşünce akışını bir süreliğine de olsa duraklatmak ve hislerinizi yansıtmak için harika bir yoldur. Bu iç gözlem anları, gerçek benliğinizi ortaya çıkarmanıza yardımcı olmanın yanı sıra, ilerlemenizi kaydederek kendinizi somut şekilde gözlemlemeniz ve yeni hedefler belirlemeniz için de son derece etkili bir araçtır.
İlginizi çekebilir: Günlük tutmanın hayatınıza katacağı yepyeni özellikler
11. Seyahat edin
‘Tedbil-i mekanda ferahlık vardır.’ sözünden de anlayabileceğiniz gibi, manzaranızı biraz değiştirmeniz kendinizi keşfetme yolculuğunuzda önemli bir rehber olabilir. Yeni insanlarla tanışmak, yeni lezzetler denemek, yeni tutkular keşfetmek, yolda karşınıza çıkabilecek zorluklarla tek başınıza mücadele etmeye çalışmak yaşam yolculuğuna da çok daha hazırlıklı olmanıza yardımcı olacaktır. Seyahat etmenin ve yolda olmanın size neler kazandırabileceğiyle ilgili iç görünüzü geliştirmek için Into the Wild filmini mutlaka izlemenizi öneriyoruz.
12. Meditasyon yapın
Meditasyonun faydalarıyla ilgili yapılan araştırmalar düzenli olarak meditasyon yapmanın stresi azaltabileceğini ve dikkat sürenizi artırabileceğini gösteriyor. Meditasyon, kalıplaşmış inançlarınız, işlevsel olan ya da olmayan alışkanlıklarınız, istekleriniz, gelecekle ilgili beklentileriniz ve tutkularınız hakkında daha fazla farkındalığa ulaşmanıza yardımcı olacaktır. Günde sadece 10 dakikalığına meditasyon yapmak ve süreç boyunca bu süreyi uzatarak ilerlemek bile kendinizle ilgili farkındalığınızı geliştirmenize alan açar.
İlginizi çekebilir: Kendinizden başka hiçbir şeye ihtiyaç duymayacağınız bir içsel yolculuk: Tek başınalık
13. Çevrimiçi dünyanın tuzaklarından kurtulun
Sosyal medyaya takılı kalmanın ve farkında olmadan saatlerinizi geçirmenin ne kadar kolay olduğunu anlamak için tam şu anda Instagram ya da Twitter uygulamasını açarak bir şeyler karıştırmaya başlamanız yeterli olacaktır. Herhangi bir şeyi merak ederek, sadece o şeye bakmak için sosyal medya uygulamalarından herhangi birine girmeniz, saatler süren bir ‘kaydırma’ etkinliğine dönüşebilir ve sizi gerçek hedefleriniz ve yaşam amacınız hakkında düşünmekten, kendi hayatınıza ve içsel benliğinize odaklanmaktan alıkoyabilir. Bu nedenle, sosyal medya kullanımınızı sınırlandırmak ya da en azından günlük sosyal medya sürenizi azaltmak kendinizle daha fazla baş başa kalmanıza yardımcı olabilir.
İlginizi çekebilir: Dijital detoks: İnternete ara vermek istediğinizde yapabileceğiniz 25 eğlenceli aktivite
14. Fikir değil, destek arayın
Kendini keşif yolculuğuna çıkmanız ve bunun için adımlar atmanız her ne kadar sevdiklerinizi mutlu edecek olsa da, çevrenizdeki herkesin bu sürece destek olmasını ya da zorlandığınız anlarda sizi anlayışla karşılayacağını düşünmek gerçekçi bir beklenti olmayabilir. Yolculuğunuz süresince neyi ve kimi dinlediğinize çok dikkat edin. Hayatınızla ilgili net kararlar almak, kendinizi daha iyi tanımak ve farkındalığınızı geliştirmek için ihtiyacınız olan şey daha fazla fikir değil, kendi fikirleriniz ve seçimleriniz konusunda sizi destekleyecek, olduğunuz halinizle sizi koşulsuz kabul edecek insanlarla çevrelenmek olacaktır.
İlginizi çekebilir: Besleyici ilişkiler, zehirli ilişkilere karşı: “Toksik” insanların tam karşıtı “nütrik” kişileri hayatımıza nasıl çekeriz?
15. Gönüllülük esasına dayalı işler yapın
Gönüllülük, kendinizle ilgili net bir bakış açısı edinmenin en etkili yollarından biridir. Gönüllü olarak sorumluluk almanız ve başkalarına fayda sağlayacağını düşündüğünüz, ‘iyiliği’ özüne alan bir amaca tutunmanız size yaşamınızda gerçekten neye değer verdiğinizi gösterebilir ve sizin için anlamlı olan şeylerle meşgul olmanıza alan açabilir.
İlginizi çekebilir: Gönüllü faaliyetlere katılmanın kariyerinize olumlu etkileri
16. Tutkularınıza yönelin
Kendinizi bulma yolculuğu her zaman mücadele etmeniz ya da zorlanmanız gerektiği anlamına gelmemekle birlikte, aynı zamanda isteklerinizin ve tutkularınızın peşinden gitmenizi de gerektiriyor. Uzun zamandır gitmek istediğiniz bir ülkeye gitmek, hep denemek istediğiniz ancak bir türlü cesaret edemediğiniz bir yemeği denemek, dans kursuna yazılmak, sevdiklerinizle vakit geçirmek… Uzun zamandır yapmayı çok istediğiniz ve tutkulu olduğunuz her şeyi gerçekleştirmek ve size mutluluk veren şeylerle meşgul olmak kendinizi daha iyi tanımanız ve anlamanız için harika fırsatlar yaratacaktır.
İlginizi çekebilir: Potansiyelinizi keşfetmek için kendinizle ilgili unutmamanız gereken gerçekler
17. Kendinize karşı nazik olun
Kendinizi bulmanın büyük bir kısmı, bir yandan gelecekle ilgili hayallerinizi ve hedeflerinizi gerçekleştirmeye çalışırken bir yandan da geçmişi acı ya da tatlı tüm hatıralarıyla, koşulsuzca kabul etmektir. Tabii ki geçmişte yaptığınız hataları, başınıza gelen zorlayıcı durumları ya da olumsuz deneyimleri bir anda kabul edebilmeniz mümkün değil. Ancak zaman makinesi icat edilmediği sürece geçmişinizi değiştiremeyeceğinizin, geçmişle ilgili neleri geleceğinize taşıyacağınızsa elinizde olduğunun farkında olun.
İlginizi çekebilir: Öz şefkat, varlığınızın değerini fark etmenize yardımcı olabilir mi?
Kaynaklar: Greatist, Simple Psychology, Psychology Today, PyschCentral, The Law of Attraction, My Nourished Home