X

Bu belirtilere sahipseniz hormonlarınızla ilgili bir şeyler ters gidiyor demektir

Hormonlarımızı korumak çok önemli. Çünkü tüm hormonların dengede olmadığı ve uyum içinde çalışmadığı durumlarda vücut, kendisi olmaktan çıkıyor.

Belirtiler kişiden kişiye değişiklik gösterebilir, ve durumlar değişebilir; ancak hormonların sağlığınızdan güzelliğinize birçok şeyi etkilediği kesin. Aşağıda hormon dengesizliğinin en sık görülen belirtilerine ve bunlarla nasıl başa çıkabileceğinize yer verdik:

  • Saçın tepe kısmında dökülmesi

Özellikle başın üst kısmında görülen saç dökülmesini her hormon etkileyebilir. Bu sorunu yaşıyorsanız, yapmanız gereken şey, öncelikle sizin hormon dengesizliğinizi tanımlayan hormonların rollerini öğrenmek.

Saçların tepe kısmında dökülmesi, genellikle tiroit veya insülinle ilgilidir. Yavaş çalışan tiroit veya gün içinde önemli ölçülerde alçalıp yükselen insülin seviyeleri, androjen üretiminin artmasına neden olabilir. Bu ise saç kaybına neden olur. Çünkü androjenler erkeklik hormonlarıdır ve saç köklerinin zayıflamasına neden olur. Kökleri zayıflayan saç telleri giderek incelir ve dökülür.

Çözüm: İlk yapmanız gereken şey, hormonlarınızı kontrol ettirip tiroit ve insülin seviyelerinizin dengede olduğundan emin olmak. Bazı durumlarda bu kontrol süreci, sizin için neyin normal olduğunu tam anlamıyla anlayabilmek için 6 haftaya kadar uzayabilir.

Kan şekeri seviyenizi dengeleyin. Düzenli aralıklarla yiyin ve şekeri tamamen beslenmenizden çıkarın. Kan şekerinizi dengede tutabilmek için her 3-4 saatte bir 7-10 gram kadar protein almaya dikkat edin.

Belirtiler kişiden kişiye değişiklik gösterebilir, ve durumlar değişebilir; ancak hormonların sağlığınızdan güzelliğinize birçok şeyi etkilediği kesin.
  • Saçın yanlardan dökülmesi

Yan taraflardaki saçların dökülmesi östrojen ve bir stereoid hormonu olan prejesteron dengesizliğinin tipik bir belirtisidir. Genellikle hamilelik sonrasında veya menopoz sırasında gerçekleşir. Bu hormonları kontrol ettirmek ve bunların dengelenmesine yardımcı olacak yiyeceklerin tüketimini artırmak için uyarıcı bir işarettir.

Çözüm: Sağlıklı yağlar ve hatta biraz da kolesterol bakımından zengin olan yiyecekleri deneyin. Her gün bir yumurta, bir çay kaşığı sade yağ ve hormonlara yardımcı olan goji berry, gui zhi ve Çin melekotu gibi bitkileri tüketmeye çalışın. 

İlginizi çekebilir: Hormon dengenizi korumak için buzdolabından eksik etmemeniz gereken besinler

  • Yorgunluk veya düşük enerji

Her hormon türü, enerjinin düşük olmasına yol açabilir. Dolayısıyla bu durumda tüm hormonlarınızı kontrol ettirmenizde fayda var. Fakat bu konudaki ipuçlarınızdan biri, enerjinizin aylık döngünüz içinde ne zaman düşük olduğunu anlamak olabilir. Eğer döngünüz başlar başlamaz kendinizi yorgun ve halsiz hissediyorsanız, bu çok fazla östrojene sahip olmanızdan kaynaklanıyor olabilir. Veya döngünüzden haftalar önce gerçekleşiyorsa, projesteron seviyeniz düşük olabilir.

Öte yandan söz konusu eğer aylar süren derin bir yorgunluksa, nedeni daha çok kortizon seviyeleriniz veya tiroidiniz olabilir; çünkü bunların her ikisi de siz stres altındayken desteğe ihtiyaç duyar. Yüksek ve düşük kortizon seviyesi; bilinç kararması, öğleden sonra gevşemek ya da sinirli ve yorgun olma hissini doğurabilir. Yavaş veya hızlı çalışan tiroit ise kaslarda kramp, zayıflık, düşük egzersiz dayanıklılığı ve hatta nefes darlığı gibi yorgunluk belirtilerine neden olabilir.

Çözüm: Yorgunluğunuzun tam olarak neleri içerdiğini anlamanız, sorunun kökenini daha çabuk ulaşmanızı sağlayacaktır. Protein ve sağlıklı yağ alımınızı artırıp, şeker alımınızı düşürerek beslenmenize yeni bir düzen getirin; ve yorgunluğu tedaviye öncelikle bu şekilde başlamış olun. Daha sonra enerjiyi artırırken hormon üretimine ve bozukluklarına iyi gelen B vitaminleri takviyesi alın.

Son olarak, yorgunluğunuzun döngünüzün hangi zamanlarında meydana geldiğine dikkat ederek sizin ve doktorunuzun sorunun kaynağını çözüp enerjinizi artırmasına yardımcı olun.

  • Göbek yağı

Kilo vermek; hayatları boyunca yetişkinlik, doğurgan çağlar, menopoz ve bunun gibi farklı aşamalardan geçen kadınlar için kolay bir iş olmayabilir. Bunun zorluğunun en önemli kısmı olan ön görülemeyen hormon değişiklikleri sonucunda kadınlar kendilerini çok aç halde bulabilir ve kilo kaybı için fazla egzersiz yapmak durumunda kalabilirler.

Eğer karın bölgesindeki fazla kilolarınızdan şikayetçiyseniz, bunun suçlusu genellikle insülin ve kortizondur. Her iki hormon da strese cevap olarak yükselir ve göbek yağlarının depolanmasına neden olur. Bu durumda kilo vermenin en önemli koşulu sindirimi geliştirmek ve insülin ile kortizon seviyelerini normale çekmektir.

Çözüm: Belli aralıklarla sık sık yiyin. Kendinizi uzun süre aç bırakmayın.

  • Göğüslerde şişme

Sutyen ölçünüzün artması östrojen seviyelerinizin tırmanışta olduğunun ya da östrojeninizi etkili bir şekilde bölemediğinizin işareti olabilir.

Çözüm: Brokoli, karnabahar vs. gibi östrojeni işleyen turpgilleri beslenmenize dahil edin. Ayrıca egzersiz de östrojene iyi gelir, dolayısıyla her gün 45 dakika hareket etmeye özen gösterin.

  • Basen ve kalçalardan kilo almak

Bu bölgelerden kilo almak, tiroidinizin dengede olmadığının bir göstergesi olabilir.

Çözüm: Tiroidinizi kontrol ettirmenin yanı sıra, demir ve iyot bakımından zengin besinlerle tiroit hormonunuzu destekleyin. Bu besinlerin ikisi de tiroit dengesi için hayli önemlidir.

  • Cilt sorunları

Deriniz, vücudunuzdaki en büyük organınızdır ve yüzünüz sağlığınızla ilgili işaretler verir. Solgun ve mat bir cilt, Çin tıbbında gıda eksikliğinin belirtisidir. Gıda eksikliğini vücudun hormonları dengelemek için ihtiyaç duyduğu bileşenlere sahip olmaması şeklinde ifade edebiliriz. Ciltteki kızarıklıklar karaciğerin şişmesi ve hormonları temizleyip dengeleyememesi anlamına gelebilir. Çenede çıkan sivilceler, genellikle yüksek androjen veya insülin sorunu ya da östrojen-projesteron dengesizliği gibi hormon bozukluklarının kesin bir işaretidir.

Bu işaretleri tanıyıp doğru okuyabilmeniz, hormonlarınızı dengelemenizi ve bunu yıllarca korumanızı sağlayacaktır.

İlginizi çekebilir: Cildiniz hormon sağlığınızla ilgili ne söylüyor?

Kaynak: 

mindbodygreen.com

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale