X

Belirsizlik girdabında kaybolmamak için 10 öneri

İçinden geçtiğimiz bu dönemde sizi en çok rahatsız eden hissin ne olduğunu sorsam eminim çoğunuzun cevabı belirsizlik hissi olacaktır. Evet, Coronavirüs salgınının bize verdiği en baskın his belirsizlik. Literatürde belirsizliğin birbirinden farklı tanımları bulunmaktadır. Örneğin Humphreys ve Berkeley (1985) belirsizliği değişkenler arasındaki ilişkiye dair (örneğin davranış-durum, durum-durum, durum-sonuç, karar verme süreci, davranış-gelecekteki olasılıklar) belli özellikleri değerlendirirken yaşanan zorluk olarak tanımlar (Akt. Küçükkömürler, 2017). Başka tanımlarsa belirsizliği varolan anlamın kaybı ile açıklamaktadırlar (Sedikides ve ark. 2010).

Belirsizliğin insan psikolojisi üzerinde bir çok etkisi bulunmaktadır. Belirsizlik hissi korku, kaygı ve endişe gibi duygularımızı tetikleyebilir. Belirsizlik bizi rahatsız ediyor, çünkü bize kontrolü kaybetmişiz hissi veriyor. İyi de kontrol hiçbir zaman bizde değildi ki. Kontrolün bizde olduğu illüzyonunu geride bırakma zamanı gelmedi mi artık? Her ne kadar doğanın üzerinde bir hüküm kurduğumuzu zannetsek de biz doğanın hiçbir hareketini kontrol edemiyoruz. Bırakın doğayı, dış dünyayı, biz kendi bedensel faaliyetlerimizi kontrol edemiyoruz. Örneğin ne kalbimizin atışı üzerinde hükmümüz var, ne de nefes alışımızın. Bu dünyada bizim gerçekten de kontrol edebileceğimiz tek şey hareketlerimiz. Başımıza gelenlere verdiğimiz tepkiler.

Coronavirüs dönemi, içimizdeki birçok duyguyu harekete geçirdi. Kimimiz kendini öfkeli hissediyor, kimi tüm bu olan biten yüzünden kaygılı, kimiyse üzgün. Tüm bu hissettiklerimiz çok normal. Duygularımızı oldukları gibi kabul edip bu Coronavirüs günlerine karşı vereceğimiz tepkileri ve davranış şekillerini kontrol altına almalıyız. Bizim hareketlerimiz virüsün yol açtığı belirsizlik hissini körüklememeli.

Örneğin evde kaldığımız tüm günümüzü plansız bir şekilde virüs hakkında haber üstüne haber dinleyerek, arkadaşlarımızla durmaksızın yine malum konu hakkında bitmek bilmeyen konuşmalar yapmak yerine, kendimize günlük bir yol haritası çizmeliyiz. Odak noktamızı virüs gibi kontrol edemeyeceğimiz bir konudan alıp kontrol edebileceğimiz noktalara; hareketlerimize vermeliyiz.

Kendimizi bu belirsizlik girdabında kaybetmemek için

  • Her gün aynı saatte yatıp aynı saatte kalkalım.
  • Evdeyiz diye lütfen rehavete kapılmayalım. Kalkar kalkmaz, sanki sokağa çıkacakmış gibi giyinip bakımımıza özen gösterelim. Dış görünüşümüzün moralimiz üzerindeki etkilerini göz ardı etmeyelim.
  • Evden çalışıyorsak kendimize gün içinde küçük molalar verelim.
  • Günün 15-20 dakikasını hafif egzersizler yaparak geçirelim.
  • Her gün zihnimizi sakinleştirecek bir aktivitede bulunalım. Bu meditasyon yapmak ya da bulmaca çözmek olabilir. Yöntemimiz ne olursa olsun gün içinde zihnimizi sakinleştirecek bir aktivitede bulunmayı ihmal etmeyelim.
  • Sağlıklı ve dengeli beslenmeye özen gösterelim. İnsan stres altındayken karbonhidrat tüketiminde artış olabilir. Arada bir kaçamak yapabiliriz ama biz yine de kendimizi hamur işlerinde kaybetmemeye gayret gösterelim.
  • Bize sürekli felaket senaryoları gönderen arkadaşlarımızdan bir süreliğine uzak kalalım. Bu dönemde hem fiziksel hem de ruhsal sağlığımızı korumalıyız.
  • Ruhumuza iyi gelen, insana umut veren filmler seyredelim. Yine ruhumuza iyi gelen, moralimizi düzelten kitaplar okuyalım.
  • Sağlık Bakanlığımızın 14 Kuralına uyalım.
  • Uzun zamandır yapmak istediğimiz ama bir türlü başlayamadığımız bir hobiye zaman ayıralım. İnternette her türlü hobi hakkında yüzlerce eğitim var. İçlerinden birini seçip gün içinde yeni hobimize zaman ayıralım.

Evet, içinde bulunduğumuz dönem belirsizliklerle dolu bir dönem. Bize düşen bu belirsizlik hissini de, şu an bu virüsün yol açtığı negatifliği de kabul edip, tedbirli olmayı elden bırakmadan pozitife yönelmek. Olan bitene karşı verdiğimiz tepkileri kontrol etmek.

Hepimize bu zorlu süreci bir an önce geride bırakacağımız sağlık dolu günler diliyorum. Bu arada size bir eğitim haberim var. WhatsApp ya da FaceTime üzerinden birebir görüşmeler şeklinde ilerleyen üç haftalık “Stres Yönetimi” eğitimimle ilgileniyorsanız bilgi için rsolaker@gmail.com adresine yazabilirsiniz. Hayatı güzelleştirmeyle ilgili psikoloji egzersizlerini ise @ranakutvan Instagram hesabımdanrsolaker@gmail.com  paylaşıyorum.

Bu yazının tüm hakları Rana Kutvan’a ve Uplifers’a aittir. İzinsiz ve uygun şekilde referans verilmeksizin kopyalanması, çoğaltılması ve başka mecralarda paylaşılması kesinlikle yasaktır.

Kaynaklar:
Humphreys, P. ve Berkeley, D. (1985). Behavioral Decision Making. Handling Uncertainty: İçinde 257-282. United States: Springer.
Küçükkömürler, S. (2017). Belirsizliğin psikolojik etkileri. Nesne, 5(10), 329-344.
Sedikides, C., De Cremer, D., Hart, C. M. ve Brebels, L. (2010). The uncertain self: A handbook of perspectives from social and personality psychology. R. M. Arkin, K. C. Oleson ve P. J. Carroll (Ed.) Procedural fairness responses in the context of self-uncertainty. Mahwah, NJ: Lawrence Erlbaum Associates.

İlginizi çekebilir: Salgın zamanlarında zihin rahatlatma teknikleri: Anda kalabilmeniz için 3 öneri

Psikolog Rana Kutvan: İstanbul doğumlu olan Rana Kutvan lise öğrenimini Nişantaşı Kız Lisesi’nde tamamladı. Önce LCC’de bir sene akabinde de İstasyon Sanat Merkezi’nde iki sene süren bir moda eğitimi aldıktan sonra çeşitli firmalarda stilist olarak görev aldı. 1997-2008 tarihleri arasında New York’ta ikamet etti. Türkiye’de almış olduğu moda eğitimini Parsons School of Design’dan almış olduğu derslerle pekiştirdi. Kutvan moda eğitiminin yanı sıra City University of New York’a bağlı Hunter College’da Psikoloji ve Sanat Tarihi üzerine çift anadal lisans eğitimi görerek cum laude (yüksek onur) derecesiyle mezun oldu. Hunter College’a devam ettiği süre zarfında dünyanın önde gelen psikologlarından Albert Ellis’in Enstitüsünde staj yaptı. Bu staj süresince Ellis’in bulmuş ve de geliştirmiş olduğu Rational Emotive Behavior Therapy (REBT)’i yakından inceleme fırsatı buldu. Kutvan, Albert Ellis Enstitüsündeki stajının yanı sıra New York’un önemli psikoloji enstitülerinin düzenlediği workshoplara katıldı. Kutvan 2008 Mayıs ayında Türkiye’nin ilk Kişisel Gelişim ve Stil Danışmanlığı merkezi Karakter A’yı kurdu. Kurumsal ve bireysel hizmetler veren Rana Kutvan’ın referansları arasında Braun, CNN TÜRK, Aras Kargo, TURKCELL, Kuveyt Türk, Doğan Holding gibi şirketler vardır. Kutvan bireylere ve kurumlara Stres Yönetimi, Kadın Liderliği, İş Özel Yaşam Dengesi, Zaman Yönetimi, Kadın Ruhu isimli workshop çalışmaları düzenlemektedir. Kutvan Karakter A’nın yanı sıra 2008-2012 tarihleri arasında Profesör Dr. Kerem Doksat’dan süpervizyon aldı. Kutvan psikoloji ve kişisel gelişim çalışmalarında holistik bir yaklaşım uygulamaktadır. Rana Kutvan anadili olan Türkçe’nin yanı sıra anadili düzeyinde İngilizce, iyi derecede Fransızca, İtalyanca konuşmaktadır.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale