X

Belirsizliğin hafifliği: Nefesini bozan şey “kontrol etme” arzusu

Şu anda en çok ihtiyacımız olan şey bağışıklık sistemini güçlendirmek ve bunu en iyi yapamam şey nefesimiz. Fakat nefesini bozan şeyin “KONTROL” olduğunu söylesem? Sürekli yaşamı, davranışları ve insanları kontrol etmeye çalışıyor insanoğlu. Peki işe yarıyor mu? Hayır.

Neden kontrol etmeye çalışıyoruz sürekli her şeyi? Çünkü belirsizliği sevmiyor zihnimiz. İnsanoğlunun tüm endişe ve korkularının temeli belirsizlikten kaynaklanır. Ya ölürsem, ya aç kalırsam, ya yalnız kalırsam, ya yetemezsem, ya başarısız olursam? Hepsinin altında belirsizlik var. Görebiliyor musun? Olumsuz kurgular…

Ölüme ya da başka bir şeye yüklediğin anlamlar ve tanımlar. Sana ölüm kötü bir şey olarak anlatılmıştır. Ya da hasta olmaya ya da başarısızlığa yüklenen anlamlar kötüdür. Yine de hepsi BELİRSİZLİK ile birleşiyor. Çünkü geleceği bilemeyiz.

Eğer bir anne babaysanız, çocuğunuza bilinmezliğin kapılarını açın ki keşfetmeyi öğrensin. Çocuğunuzu bilinmezlikten ürkütmeyin; tersine, bu yolculukta ona destek olun” demiş Osho. Bence çok doğru söylemiş.

Şimdi düşünce yapınıza bakın. Zihninizi şu şekilde eğitseydiniz: “Başarısızlık başarıya giden bir basamak. Daha iyiye ulaşman için bir fırsat. Başarısızlık harika bir şey çünkü sana neyi güçlendirmen gerektiğini gösteren en muazzam ayna. Olsun bu bir fırsattı, haydi toparla kendini ve daha iyisini yapmak için yola koyul. Bakalım nerede takılmışsın şimdi onun yerine ne koymalısın, bunu düşünelim.” İşte bunun adı, içsel motivasyon.

İçsel motivasyonu güçlendirebilen bir kişi, belirsizlikle uyum içinde kalabilir. Hafifler.

Aslında ilk soru ne biliyor musun? Belirsizlikle gelen korkularımız ile bir şeylere mi tutunmaya çalışıyoruz?

İlgiye, destek almaya, şefkate, sevgiye ya da hayatta kalmaya.

Korkular sürüngen beynin adresi. Burası savaş ve kaç mantığıyla hareket ediyor. Burası ayrım yapıyor iyi veya kötü -doğru veya yanlış- olması gereken veya gerekmeyen… Burası sürekli tanım yapar. Belirsizlikten nefret eder. Seni hep geçmiş deneyimlerde veya öğrenilmişliklerde tutar.

Peki ne yapmalı?

Beyni mi geliştirmeli?

Korktuğun şeyin kaynağına gitmeli.

Hangi düşünce ya da tanım seni andan koparıyor. Sonra o düşünceye sor bakalım: Bu düşüncem doğru mu, emin miyim?

Başka olasılık ya da tanım yok mu? Araştır. Farklı düşünceleri araştır.

Düşünsene bize ölümün harika bir şey olduğunu öğretselerdi, yeniden bir uyanış, yeni bir farkındalık, farklı bir yoldan yürümek deselerdi korkar mıydın?

Tanımlar yok mu tanımlar! İşte zihni zehirleyen, hayatımızı çıkmaza sokan onlar…

Peki ne yapmalı?

Bol bol meditasyon yapmalı. Meditasyon beyin hücrelerini yapılandırır. Nefes almalı. Nefes bağışıklık sistemini güçlendirdiği gibi sinir sistemini düzenler ve sağlıklı düşünmemize katkı sağlar.

Zihindeki düşünceleri gözlemle. Kaçma ya da savaşma. Bunu genelde mağara adamları yapar. Sen Altın Çağ’da yaşıyorsun. O zaman gözlemle. Zihnin sana ne diyor, hangi düşüncelerle seni korkutuyor veya andan kopartıyor?

Bir de şunu söylemeden geçemeyeceğim.

Her şey olması gerektiği gibi oluyor. Eğer bir şeye hizmet etmiyorsa o deneyim, zaten yaşanmazdı. Tam da yaşadığımız bu süreç gibi.

İlginizi çekebilir: Dünya hastalanırken bize bir mesaj veriyor: Denge bozulursa dünya tepetaklak olur

Tuba Kaytaş: Türkiye’nin ilk nefes koçlarından olan Tuba Kaytaş, Beden Eğitimi Spor Yüksek Okulu’ndan mezun oldu. İlk nefes eğitimini 2005 yılında Judith Kravitz’ten aldı. Nefesin hayatına ve kendisine yaptığı muazzam değişikliği fark edince deneyimlediği tüm güzellikleri insanlarla paylaşabilmek için yoluna nefes eğitmeni olarak devam etmeye karar verdi. 2009 yılında Ommira Kişisel Gelişim Merkezi’ni kurdu. Bu süreçte yaptığı çalışmaları ve deneyimlediklerini Özgür Kocaeli Gazetesi’nde kişisel gelişim konularında yazılar yazarak paylaştı. Yıllardır içinde bulunduğu nefes seminerlerinin ardından bilgi ve tecrübelerini 2012 yılında yayımlanan ilk kitabı Nefes’le Mucizelere Giden Yol adlı kitabında topladı. Araştırmacı ve yenilikçi bakış açısıyla, nefesle ilgili her konuyla ilgilenerek yoluna devam eden Kaytaş, Nefesimizin düşüncelerimizi etkilediğini fark edince kendi yöntemini geliştirip nefesi duygularla bütünledi. 8 yıllık çalışmaları ve eğitimleri sonucu geliştirdiği Nefs-i Terapi yöntemini aynı isimli kitapla paylaşmaya karar verdi. 3. Kitabı olan Bedenin Şifresi ile okuyucularına bedeni tanımanın ve şifanın yollarını sundu. 4. Kitabı olan 1 ile ilişkilere farklı bakış açısıyla bakabilmeye rehber oldu. Türkiye’nin İlk Transformal Nefes Koçları’ndan olup, daha sonra kendi sistemini kuran Kaytaş, nefesin en doğal halini Bütünsel Nefes’te birleştirdi. Şu anda Nefes Kampları düzenliyor, sorgulanabilir sertifikalı olan Profesyonel Nefes Uygulayıcılık Eğitimleri veriyor ve kendi sitesi olan www.nefesatolyesi.com da yazı yazmaya devam ediyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale