X

Beklentilerin gücü: İlişkilerinin kaderini değiştirmek senin elinde

İlişkiler bizler için çok önemli, hatta mutluluğumuz kaliteli sosyal bağlarla epey ilgili. Peki biriyle ilgili beklentilerimizin onunla ilişkimizin kaderini belirleyebileceğini biliyor muydun? Evet, bugün ilişkilerde beklentilerimizin karşı tarafı nasıl etkileyebileceğinden bahsedeceğiz.

Eski Türk filmlerinde oğluna “Sen adam olmazsın” diyen babalar vardır. O çocuklar gerçekten de tabiri caizse adam olmaz. Acaba gerçekten adam olmayacakları bir kodları olduğu için mi yoksa onlardan beklenen ya da güçlü bir şekilde talep edilen bu olduğu için mi? İşte bu ikincisi bugün bahsedeceğim Pygmalion ya da kendini gerçekleştiren kehanet konusu ile ilgili ve bu beklentiyle ilgili çarpıcı çalışmalar var. Ama öncesinde daha iyi anlamak için Pygmalion’un hikayesine bir bakalım.

Bir heykeltıraş olan Kıbrıs prensi Pygmalion, ideal kadını temsil eden fildişinden bir heykel yapar ve ona Galatea adını verir. Galatea o kadar güzeldir ki, Pygmalion ona aşık olur, onunla bir yaşam paylaşırmışçasına hareket eder. Onunla konuşur, oyunlar oynar, ona sarılır. Tanrıça Venüs’e ona hayat vermesi için yalvarır. Venüs onun isteğini kabul ederek Galatea’yı canlandırır; Pygmalion ile insan olan heykeli mutlu bir aşk yaşarlar.

Bu mitolojik hikaye sembollerle, aslında bizlere gündelik hayatlarımızda kullanabileceğimiz çok işe yarar bir ipucu verir: Beklentinin gücü. Pygmalion etkisi, bilhassa kendimizden üstün olarak algıladığımız kişilerin, bir süre sonra kuvvetli taleplerimize, yani beklentilerimize uygun davranışlar sergilemesi olarak bilinir.

Konuyla ilgili pek çok bilimsel çalışma mevcut, bunlardan birinde öğretmenlerin rastgele seçilen öğrencilerin yüksek not alacağına dair tutum ve davranışları onların yüksek notlar almasını sağlarken, düşük beklentiyle yaklaşılan öğrencilerin düşük notlar aldığı görülmüş. Başka bir çalışmada, bir takım koçunun yıldız oyuncu ile ilgili olumsuz beklentilerinin, oyuncunun kendine olan güvenini azalttığı ve attığı sayıların ciddi biçimde şekilde azaldığı ortaya konmuş. Daha da çarpıcı olanı bir başka çalışmada olumsuz beklentilerin olumlu beklentilere göre daha güçlü bir etkisi olduğu bulgulanmış.

Şimdi esas soruya geliyoruz: Özellikle ikili ilişkilerimizde karşımızdakinden daha çok ne bekliyoruz? Bu beklentiyi biz nasıl yansıtıyoruz? Eşimize, çocuğumuza, partnerimize, dostumuza, patronumuza, iş arkadaşımıza? Daha çok olumsuz beklentilerimizi mi yansıtıyoruz? (Sorumsuz, tembel, başarısız, güvenilmez gibi…) Yoksa olumluları mı? Bunu anlamanın basit bir yolu var; yakın ilişkide olduğun birini düşün ve ne hissettiğine bak?

Beklenti etkisiyle tanışmadan öncesinden beri keşfettiğim bir denklem var; birini ne kadar eleştirirsen o kişi sana o taraflarını daha çok gösterir çünkü bir anlamda ondan beklentin budur, birinin iyi yanlarına odaklanır ve onları översen, o kişi o güzel yanlarını daha çok göstermek ister, çünkü yine ondan talebin budur. Senin gözünde o güzel özellikleri kaybetmek istemez, dolayısıyla o övülesi tarafını daha çok gösterir.

Dahası birinde daha çok görmek istediklerinle ilgili ufak övgüler de o kişinin o alanda gelişmesini sağlar. Örneğin çok yemek yapmayan partnerine “Yemeklerine bayılıyorum, arada sırada yemek yapman beni çok mutlu ediyor” demek ya da çok aramayan bir arkadaşına “Beni aradığın zaman çok iyi hissediyorum, aklına geldiğimi bilmek çok güzel” demek, yeterince ince olmadığını düşündüğün yöneticine “İncelikle talep ettiğiniz görevler sayesinde işimi hevesle yapıyorum” gibi gönülden edilen sözler o kişilerin o alanda dönüşmelerine yardım eder.

Neden gönülden çünkü burada sahiciliğe ihtiyacımız var; sarkastik yani “laf sokma” gibi sözlerin ters tepen bir etkisi olur. O nedenle gerçekten o kişideki övülesi yanı bulmak mühim. Bunlar yerine “Hiç yemek yapmıyorsun!”, “Hiç aramıyorsun!” ya da “Çok kabasın” sözleri yine benzer davranışları doğuracak beklentilerdir. O nedenle olmasını istediğimize odaklanıp minnettarlıkla talep etmek beklediğimiz davranışın gerçekleşmesi olasılığını yükseltir.

Aslında bu minnettarlıkla beklenti etkisini birleştirdiğim bir pratik. Özellikle ikili ilişkilerde minnettar hissetmek ve partnerine minnettar olduğunu belirtmek her iki tarafın da ilişkiye bağlılığını artırıyor ve ilişkiye daha çok ilgi duymasını sağlıyor. Bir çalışmaya göre partnerine minnettar olduğunu söyleyen kişinin partneri, ertesi gün önceki güne nazaran ilişkisinden daha fazla memnun olduğunu söylüyor. Minnettarlık ilişkinin tutkalı olma özelliği taşıyor. Partnerin iyi taraflarına odaklandıkça daha fazlasını görmeye başlıyoruz. Beklenti etkisini kullanarak da karşımızdakinin yapmasını beklediğimiz şeyleri zamanla gerçekleştirmesine sebep olduğumuz için bu iki alıştırmayı birleştirdiğimizde aslında turnayı gözünden vurmuş oluyoruz.

Evet, bizler göremesek de, herkesin sevilesi bir tarafı var. Marifet o güzel tarafı bulup büyütebilmekte. Hadi gel bilgiyi deneyime dönüştürmek için ilişkilerde eksikleri gösteren gözlüğümüzü çıkarıp, karşımızdakinin güzelliklerine odaklanalım. Sana meydan okuyorum: Bir hafta boyunca ilişkini iyileştirmek istediğin bir kişinin iyi taraflarını görmeye odaklan ve her fırsatta bu güzel tarafla ilgili minnettarlıkla bir övgüde bulun. Bakalım ilişkin nasıl dönüşecek…

Lütfen pratiğin sonuçlarını benimle paylaşmayı unutma. Pozitif psikoloji pratikleri ve hayat deneyimlerimi paylaştığım Instagram hesabımdan bana ulaşabilir, Youtube kanalımı takip edebilirsin.

7-27 Haziran tarihlerinde Mutluluk Pratiklerini paylaştığım “Mutluluk Tasarımı” eğitimime katılmak ya da online bireysel danışmanlık almak istersen bilgi için bilgi@iremulgu.com adresine mail atabilirsin.

Kocaman sevgiler…

İlginizi çekebilir: İlişkileri sağlamlaştıran mutluluk pratiği: Aktif yapıcı karşılama

İrem Ülgü Orhan: Berkeley, North Carolina ve Pennsylvania Üniversitelerinde bulunan Pozitif Psikoloji kürsülerinde, Pozitif Psikoloji alanında eğitimler almış olan İrem Ülgü Orhan, bu eğitimlerini şamanik öğretiler ile besleyerek, doğu batı senteziyle kendi mutluluk atölyelerini tasarlıyor. Bireysel danışmanlık pratiğinde, özellikle kişilerin hedefleri önünde engel oluşturan, farkında olmadıkları düşünce ve davranış kalıplarını fark ettirme ve değişim yaratmaya dayalı kendine has koçluk metodlarını kullanıyor. Amacını "Her geçen gün daha çok kişinin potansiyelini gerçekleştirmesine yardımcı olmak" olarak özetliyor. İrem kurucusu olduğu HUB Consulting şirketi ile koçluk, eğitim ve danışmanlık hizmetleri vermenin yanı sıra, İrem Ülgü Orhan adlı Youtube kanalı aracılığıyla kendi alanıyla ilgili video içerikleri paylaşıyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale