Bedeninizle aranızdaki ilişkiyi nasıl tanımlıyorsunuz? Mutlu bir birliktelik mi yaşadığınız yoksa çatışmalarla mı dolu? Kendinizi sürekli fazla kilolarınızdan şikayet ederken mi buluyorsunuz yoksa tüm benliğinizi sevgiyle, şefkatle kucaklarken mi? Eğer, bedeninizle aranızda bir nevi toksik bir iletişim olduğunu düşünüyorsanız bu yazı olumlu bir dönüşümü başlatmak için iyi bir fırsat olabilir. Hem bedeninizi hem de bedeniniz hakkındaki düşüncelerinizi sadece fiziksel gücünüzü kullanarak değil zihin gücünüzden faydalanarak da iyileştirebilirsiniz. Nasıl mı? Çeşitli zihinsel egzersizlerle. Bu yazımızda bedeninizle daha iyi ilişki kurmak için zihninizde cevaplamanız gereken soruları, görselleştirmenin (visualisation) ve olumlamaların gücünü keşfedebilirsiniz.
Kendinize sorular sorun
Kabul edelim ki birçoğumuz fiziksel benliklerimizle güçlü bir sevgi bağına sahip değiliz. Bunun yerine, bedenlerimize bütünümüzün bir parçası değilmiş gibi yaklaşma eğilimi gösterebiliyoruz. Hem davranışlarımızla hem de bedenimiz hakkında sahip olduğumuz olumsuz düşüncelerimizle onunla aramızdaki bağı giderek zayıflatabiliyoruz. Bu durum da zaman içinde hem fiziksel hem zihinsel mutsuzluğu beraberinde getirebiliyor. Bedenimize pozitif yaklaşmadıkça, onunla sağlıklı bir ilişki kuramadıkça bedensel memnuniyeti daha da uzağa itebiliyoruz.
Ünlü terapist ve yazar Martha Kauppi, danışanlarına bedenleriyle aralarındaki ilişkiyi geliştirebilecekleri bir dizi egzersiz önerdiğini paylaşıyor ve bu egzersizler sayesinde hem çok daha iyi hissettiklerine hem de zihinsel, duygusal ve bedensel bir bütünlük içinde olabildiklerine dikkat çekiyor. Aşağıdaki sorulara cevap vererek herkesin kolayca bedeniyle sağlıklı bir bağ kurmaya başlayabileceğini söylüyor:
Şu anda bedeninizle ne tür bir ilişkiniz var?
Bedeninizle nasıl bir ilişkiye sahip olmak isterdiniz?
Bedeninizle olan ilişkiniz için hedefleriniz neler ve bu hedefler sizden ne kadar uzakta?
Bedeniniz, zihninizin bu günlerde bedeninizle ilgili kararları ele alış şeklinden memnun mu?
Bedeninize nasıl daha nazik davranabilirsiniz?
Kauupi, bunlar ve benzeri sorular yardımıyla bedeninizle konuştuğunuzda, aynaya baktığınızda, zihninizin bedeniniz hakkında neler söylediğini fark ettiğinizde bir şeyleri değiştirebileceğinize vurgu yapıyor. Sahip olduğunuz düşüncelerin, verdiğiniz mesajların bedeninizin içinde olmayı isteme hissini destekleyip desteklemediğini bulduğunuzda değişim için hazır olduğunuzu söylüyor. Ona göre beden, hala gizemini koruyan bir dizi mucizeden ibaret. Bunu fark ederek ona neyin iyi neyin kötü geleceğini bulmak mümkün.
Martha Kauppi, beden ve beynin tamamen iç içe olduğunu, birbirinden farklı güçler olmadığına da dikkat çekiyor ve şunları ekliyor: “Kendinize dürüstçe vücudunuz hakkında olumlu şeyler söylemeyi öğrenmek, iyileşmenin (ve aynı zamanda uyarılmanın) gerçekleştiği “dinlen-ve-yenile” parasempatik sinir sistemine dokunmanıza izin verir. Bunların hepsi vücudunuz için harika gelişmelerdir. Ruh sağlığınız ve fiziksel sağlığınız birbirinden ayrı değildir. Derin nefes alın, gevşeyin ve kendinizi sevin.” Ek olarak bedeninizle nasıl bir ilişki kurmak istediğinize yalnız siz karar verirsiniz diyerek ilham verici bir değişimin herkes için mümkün olduğuna ışık yakıyor.
Görselleştirme (visualisation) ile bedensel gücünüzü artırın
Fitness eğitmenlerinin, bireysel spor koçlarının görselleştirmenin önemini ne sıklıkla dile getirdiğini hiç fark ettiniz mi? Potansiyel fiziksel başarınıza zihninizin gözünden tanık olmak, odaklanmayı artırmaya ve öz güveni geliştirmeye yardımcı oluyor; ayrıca gerçek anlamda kaslarınızın güçlenmesini de sağlıyor. Evet, şaşırtıcı ama gerçek. Zihninizde yapacağınız canlandırmalar, gerçekten fiziksel bir egzersiz yapmışçasına kaslarınıza iyi geliyor.
Ohio Üniversitesi’ndeki araştırmacılar tarafından yürütülen 2014 tarihli bir çalışma, zihinsel imgeleme egzersizlerinin, bir kası hareket ettirmeden bile fiziksel kas zayıflığını önleyebildiğini ortaya çıkarıyor. Yani, kendinizi egzersiz yaparken hayal etmek daha güçlü bir bedene erişmenizi sağlayabiliyor. Düşünce gücünün gerçekten bu kadar etkili olabileceğini tahmin edebilir miydiniz?
Peki, zihinsel imgeleme yani görselleştirme, kasları nasıl güçlendiriyor? Yapılan bu araştırmada dört hafta boyunca bazı katılımcıların bileklerinin etrafına kasların hareketini engellemesi için alçı sarılıyor. Bir gruba her gün 11 dakika boyunca kol kaslarını esnettiklerini görselleştirmeleri söylenirken, diğer gruba herhangi bir talimat verilmiyor. Dört haftanın sonunda zihinsel güçlerini kullanarak yani sadece görselleştirme ile kol kaslarını çalıştırdıklarını düşünenlerin, diğer katılımcılardan iki kat daha fazla fiziksel güce sahip olduğu ortaya çıkıyor.
Araştırmayı yürüten ve Ohio Üniversitesi’nde fizyoloji ve sinirbilim profesörü olan Brian Clark, “Çalışmamızın önerdiği şey, bir sağlık sorunu kişinin hareketliliğini kısıtladığında kasların zayıflamasını önlemek veya yavaşlatmak için görüntü egzersizleri etkili bir araç olabilir.” diyerek zihin gücü ile bedensel gücü artırmanın mümkün olduğuna dikkat çekiyor.
Diğer yandan, New Jersey’deki Hudson Premier Fizik Tedavi ve Spor’un kurucusu ve rehabilitasyon dünyasında çok tecrübeli bir fizyoterapist olan Sandra Gail Frayna bu araştırmanın sonucunu ve Brian Clark’ın sözlerini destekleyici yorumlarda bulunuyor:
“Zihinsel imgeleme egzersizleri, genellikle rahatlamak ve daha iyi bir zihin alanına girmek isteyen insanlar için kullanılan görselleştirme tekniklerine nörobilişsel bir yaklaşımdır ve burada uyarıcıyı önceden almadan zihinlerinde duyusal bilgilerle deneyimler yaratırlar.”
Birçok uzmana ve araştırmaya göre, görselleştirme sadece sporla uğraşanlar ya da fiziksel sakatlanmalar yaşayanlar için değil; bedenini güçlendirmek ve bu konuda zihinsel gücünden faydalanmak isteyen herkes için benzer etkiyi yaratabilir.
Sporcular genellikle bu yaklaşımı vücutlarını aşırı zorlamadan yarışmalara hazırlamak için kullansalar da fiziksel bir eforun mümkün olmadığı durumlarla karşılaştığınızda -tıpkı bilekleri alçıya alınmış katılımcılar gibi- ya da daha güçlü, daha sağlıklı bir beden için tüm imkanlarınızı değerlendirmek istediğinizde siz de zihinsel egzersizle fiziksel egzersiz etkisi yaratabilirsiniz. Zihinsel gücünüzü kullanmayı, bedeniniz için daha fazla iyilik yapmayı istediğinizde görselleştirmenin yanı sıra bedensel olumlamaları da bu sürece katabilirsiniz.
Olumlamalardan faydalanın
Sağlıklı beslenmek ve düzenli egzersiz yapmak elbette ki fazla kilolardan kurtulmak ve ideal kiloyu korumak için gerekli en önemli iki unsur. Ancak, bazen daha fazlasını yapmak da fayda sağlayabilir. Kilo verme sürecinizi desteklemenin yanı sıra bedeninizle aranızdaki olumlu ilişkiyi daha da derinleştirmek için olumlamalardan faydalanabilirsiniz.
Günlük olarak tekrarladığınızda kendinize olan güveninizi, motivasyonunuzu, öz saygı ve öz sevginizi artırmaya yardımcı olacak; zihninizdeki olumsuz düşüncelerden oluşan engelleri kaldırmanızı sağlayacak olumlamaları, bedeninizle ilgili iyileştirmeler yapmak için kullanabilirsiniz. Özellikle kilo verme sürecinizde işler zorlaşmaya başladığında motivasyonunuzu yeniden aktive edebilirsiniz. Olumlamalarla bilinçaltınıza yediğiniz yiyecekleri egzersiz, sağlık ve diyetle ilgili olumlu inançların kaynağına nasıl dönüştürebileceğinizi öğretebilir; bedeniniz hakkındaki olumsuz düşüncelerinizi dönüştürebilir; sağlıklı ve güçlü bir beden algısı geliştirebilirsiniz.
Bedeninizi sevmenize yardımcı olacak olumlamalar
Olumlamaları tekrarladıkça daha doğru gelmeye başladığını ve zihninizde yerleştiklerini hissedebilirsiniz. İşte sağlıklı beden algısı, sağlıklı beslenme, ideal kilo, güçlü beden gibi farklı konular için tekrarlayabileceğiniz olumlamalar:
Her gün daha da güçleniyorum.
Ben, kafama koyduğum her şeyi başarabilecek güçlü, kararlı bir insanım.
Kendimin en iyi versiyonu oluyorum.
Kilo verme yeteneğine sahibim.
Kendime iyi bakmaya kararlıyım.
Kilo verme yolculuğumda başarılı olacağımdan eminim.
Kilo verme yeteneğime güveniyorum.
Daha sağlıklı bir yaşam süreceğim için heyecanlıyım.
Abur cubur yerine sağlıklı gıdaları yiyerek, fazla kilolarımdan kurtulacağım.
Sağlıklı bir vücuda ve zihne sahip olduğum için şanslıyım.
Verdiğim kilolara şükrediyorum.
Sağlıklı ve fitim.
Sağlıklı yiyecekler yiyorum çünkü ideal kiloma ulaşabiliyorum.
Yediklerim bedenimi ve zihnimi besler.
Vücudumun kontrolü bende ve kilo vermem bunun kanıtı.
Kendimi ve vücudumu sevmeyi öğreniyorum.
Sağlıklı bir hayat yaşıyorum.
Kilo veriyorum ve sağlıklı bir yaşam yolculuğuna başlıyorum.
Yağları eritiyorum, yediklerimi değiştiriyorum.
Vücudumla gurur duyuyorum.
Olumsuz kendi kendine konuşma, abur cubur ve duygusal yeme alışkanlıkları artık geçmişte kaldı.
Hissettiğim mutluluğu ve sağlığı hak ediyorum.
Mutlu ve sağlıklı olmayı hak ediyorum ve kilo vermek oraya ulaşmanın bir yolu.
Sevilmeyi ve olduğum gibi kabul edilmeyi hak ediyorum.
Kilo verme sürecim sağlıklı yiyeceklere ve daha sağlıklı bir yaşam tarzına bağlı.
Hayatımı değiştirecek güce sahibim.
Sağlıklı yeni yaşam tarzıma uyan dengeli bir vücut ağırlığı oluşturacağım.
Bedenime uygun kıyafetlerde iyi görünüyorum.
Besleyici gıdalara ve sağlıklı alışkanlıklara dayalı sağlıklı bir yaşam tarzı yaratıyorum.
Bedenime saygı duyduğum için kilo vereceğim ve ideal kilomu koruyacağım.
Hayatımda bir denge bulacağım, devam edeceğim ve asla pes etmeyeceğim.
Vücudum için sağlıklı seçimler yapacağım.
Kalbim belimden daha büyük ve kilom kim olduğumu belirlemez.
Kilo vermeye çalışmak, harcadığım zamana ve çabaya değer.
Tüm bu adımları takip ettiğinizde siz de bedeninizle aranızdaki bağı güçlendirebilir, sevgi, şefkat ve zihinsel gücünüzle ideal kilonuzda ve fiziksel gücünüzde olabilirsiniz.
Kaynak: psychologytoday, wellandgood, psychnewsdaily
İlginizi çekebilir: Bedenini sevmek ve olduğu gibi kabul etmek isteyenler için ipuçları