X

Bedeninizin yardım çağrısı: Stresin henüz farkına varmamış olabileceğiniz fiziksel göstergeleri

Stres, sık sık karşı karşıya geldiğimiz ve etkilerini yakından hissettiğimiz bir olgu. Kimilerine göre modern yaşam temposunun kaçınılmazı, kimi zaman bir kamçı mekanizması, ancak çoğu zaman da olumsuz sonuçları sağlık problemlerine kadar varabilen bir ruhsal gerilim durumu.

Üzerine ne kadar sık konuşuyor olursak olalım, stresin etkilerini bazen gözden kaçırabiliyoruz. Çünkü stres etkilerini herkeste farklı şekillerde gösteriyor ve bazen etkileri çok büyük değişikliklere yol açmadığı için fark edilemeyebiliyor. Bu durumda stres bizi içten ve yavaş yavaş kemiren bir etken haline gelirken, pek çoğumuzda yer alan inkar mekanizması, stresten kurtulmak için herhangi bir adım atmamıza da engel oluyor.

Beden ve zihin birbiriyle pek çok açıdan bağlantılı olduğu için, stres kendini farklı şekillerde gösterebiliyor. Aşağıda stresin vücut üzerindeki farklı yansımalarını bulabilir; kendinizde gördüğünüz semptomlardan yola çıkarak stres seviyenizi belirleyebilirsiniz.

Diş gıcırdatma

Stres, vücudunuzda, özellikle de kaslarınızda ekstra enerji yaratır ve bu enerjinin bir şekilde kullanılması gerekir. Geceleri siz uyurken açığa çıkmaya çalışan enerji tüm vücudunuz dinlenme durumundayken çene kaslarınızın gerilmesine ve dişlerinizi gıcırdatmanıza neden olabilir. Bruksizm olarak da bilinen diş gıcırdatmanın etkilerini çene ağrısı, baş ağrısı ve diş minesinin yıpranması şeklinde gözlemleyebilirsiniz.

Kilo değişimi

Stresli olduğumuz zamanlarda salgılanan kortizol hormonu, iştahımızla yakından ilgilidir. Kortizol hormonunun artması kendini farklı şekillerde gösterebilir; bazı kişiler stresliyken iştahını tamamen kaybedebilirken, kimileri stresliyken kendini yemeğe verebilir.

Sindirim sistemi problemleri

Yüksek stres ve anksiyete, vücudunuzun daha çok mide asidi üretmesine neden olabilir. Bu durum mide ağrısı, yanma, ishal gibi pek çok farklı sindirim sistemi problemine yol açarken, irritabl bağırsak sendromu gibi sindirim sistemi problemlerinin daha da kötüye gitmesine neden olabilir.

Garip rüyalar

Bilinçaltı düşünceler genellikle rüyalarda açığa çıkar. Uykuya daldığınızda beyninizde dönüp durmaya devam eden negatif düşünceler, farklı kombinasyonlarda ve kurgularda garip rüyalara ve hatta kabuslara dönüşebilir.

Kas spazmları

Stresin sık görülen bir yan etkisi olan kas spazmları, aslında diş gıcırdatmayla benzer bir sebepten kaynaklanıyor. Stresin yarattığı enerji kaslarınızda doğrudan bir etki yaparken, bu enerjiden kurtulmak için kaslarınız sık sık kasılarak spazmlara neden olabiliyor.

Unutkanlık

Stres dikkat dağıtıcı bir etkiye sahiptir; öyle ki bu etkisinin farkına bile varamayabilirsiniz. Stresin neden olduğu artan kortizol salgısının beyin üzerindeki etkisi kendini genellikle unutkanlık olarak gösterir. Çünkü stresli zamanlarında beyin korkular ve endişelerin daha çok etkisinde kalarak, günlük hayata dair konuları hatırlamanızı zorlaştırabilir.

Uyku problemleri

Yüksek kortizol seviyesi uykuya dalmanızı zorlaştırdığı gibi, uykuda kalmanızı da zorlaştırabilir. Kortizol seviyeniz arttığında vücut “savaş ya da kaç” moduna girdiği için uykunuzun da sık sık bölünmesiyle karşı karşıya kalabilirsiniz.

Eleştiri dozunun artması

Stres içimizde büyüyüp dururken, biz çözmek için herhangi bir adım atmadığımızda, stresin yaratttığı gerginlik hissi de büyüyerek çevremizdekilere “patlamamıza” neden olabilir. Stresli dönemlerde yakın arkadaşlarımız, ailemiz ya da partnerimiz de bu durumdan etkilenebilir.

Stresin etkileriyle nasıl başa çıkılır?

Yukarıda saydığımız nedenler, siz farkında olmasanız bile ne kadar stres altında olduğunuzu size göstermiş olabilir. Siz farkında olun ya da olmayın, stresin etkileriyle başa çıkmak için uygulayabileceğiniz pek çok yöntem mevcut.

Stresle başa çıkabilmek için öncelikle strese neden olan sebepleri bulmanızda fayda var. Kendinize şu soruları sorabilirsiniz:

  • Yakın zamanda stres seviyemi artıracak herhangi bir değişiklik oldu mu?
  • Bu semptomları yaşamadığım günlerden bugüne kadar hayatımda ne değişti?

Stresinizin kaynağını keşfettikten sonra çözüme daha rahat odaklanabilir; gerekiyorsa profesyonel yardım alabilirsiniz. Stres seviyenizi azaltmanıza yardımcı olacak diğer önerilerimiz ise şöyle…

  • Günlük tutun: Gergin ya da stresli hissettiğiniz anlarda hislerinizi bir kağıda yazmak, kendinize bile itiraf edemediğiniz duygu ve düşüncelerinizin farkına varmanızı sağlayabilir. Diğer yandan günlük tutmak terapi etkisi yapan bir iyi yaşam alışkanlığıdır.
  • Sakinleşin: Kendinizi çok stresli hissettiğiniz zamanlarda, nefes almak için bir adım geriye çekilmek, ihtiyacınız olan tek şey olabilir. Dinlenmek ve kendinizi dinlemek, stresinizin kaynağının yanı sıra çözümünü de bulmanızı sağlayabilir.
  • İşi işte bırakın: İş-yaşam dengesinin bozulması, çoğu zaman göz ardı ettiğimiz bir stres kaynağı. Özellikle çok yoğun çalıştığınız günlerde, paydos ettikten sonra iş üzerine düşünmemenizde ve zihninizi boşaltmanıza yardımcı olacak aktivitelere yönelmenizde fayda var.
  • Stresle baş etmenize yardımcı sağlıklı alışkanlıklar geliştirin: Stres söz konusu olduğunda rahatlamak için ilk uzandığınız şeyler sağlıksız alışkanlıklar olabilir. Alkol kullanımı, fazla yemek yemek gibi bu alışkanlıklar uzun vadede negatif etkiler yaratabilir. Onun yerine yoga, meditasyon, spor gibi hem bedeninize hem zihninize hem de ruhunuza nefes aldıracak sağlıklı alışkanlıklara bir şans verebilirsiniz.
  • Partnerinizle daha çok vakit geçirin: Partneriniz ve sevdiklerinizle vakit geçirmek, pek çok sevgi dolu etkisinin yanı sıra stres seviyenizi azaltmak için de oldukça etkilidir.
  • İyi yanını görmeye çalışın: Başınıza gelen ve olumsuz olduğuna inandığınız olayları iyi yönden görmeye çalışmak, stres seviyenizi düşürmenize yardımcı olabilir. Örneğin, işte terfi alamamış olmak sizi strese sokuyorsa, bunu yeni bir iş aramak için fırsat olarak görebilirsiniz.

Kaynak: Well+Good & PopSugar

İlginizi çekebilir: Sağlıklı ve mutlu yaşam için daha iyi uyku: Uyku ve stres arasındaki ilişki

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale