Mutlu olduğunuzda kendinizi daha hafif ve fiziksel olarak rahatlamış hissettiğinizi fark etmiş miydiniz? Veya mutsuz olduğunuzda göğsünüzde, karnınızda veya boğaz bölgenizde bir sıkıntı olduğu dikkatinizi çekmiş miydi? Aslında tüm bunlar bedeninizin size dikkatinizi çekmek için gönderdiği sinyaller. Böylelikle hayat sizin karşınıza ne çıkarıyorsa, bedeniniz de buna karşılık bir yanıt veriyor.
Bedeni dinlemek nedir?
Meditasyon bedeninizi duymanızı sağlar, böylelikle bedeninizin sesine kulak verip ona göre bir yanıt verme imkanı sağlar. Verdiğiniz bu yanıtları düzenlemek için yapabileceğiniz en etkili meditasyon çalışmalarından biri de bedeni hissetmektir. Düzenli bir şekilde bedeninizi hissederek merkezi sinir sisteminizi sakinleştirebilir, böylelikle derin bir fiziksel ve zihinsel rahatlama yakalayabilir, bedeninizin doğal iyileşme gücünü artırabilir, bu sayede stresle daha kolay baş edebilir ve kendi kapasitenizi geliştirebilirsiniz.
İlgili yazı: Bedenin sesine ve hafızasına kulak verin
Bedeniniz sizinle ne şekilde konuşur?
Bedeninizi hissetmek için pratik yaptıkça, bedeninizin sağlığınız, duygularınız, düşüncelerinizle ilgili size gönderdiği mesajları anlama ve algılama yeteneğini kazanırsınız. Eğer siz onu dinlemezseniz, bedeniniz size sesini duyurabilmek için gün geçtikçe daha yüksek sesle konuşmaya başlar. Bedeninizin dikkatinizi çekmek için sesini yükseltmesini beklemek yerine siz onun en kısık sesli mesajlarını bile duymayı öğrenmelisiniz. Örneğin ağırlık, gerginlik, rahatsızlık, keyifsizlik gibi erken stres semptomları dikkatinizi çektiğinde, bu semptomlara yanıt vermek için beklemeyin. Aksi takdirde bu semptomlar anksiyete, yüksek tansiyon, düşük kan şekeri, kronik yorgunluk gibi çok daha ağır semptomlara yerini bırakabilir.
Bedenin sesini dinleme yöntemi: Ellerinizi hissetmek
– Öncelikle bedeninizi bir enerji alanı olarak düşünün. Bu enerji alanı zihninizin hayat ettiği ölçüde her tarafa uzayabilir.
– Gözlerinizi kapatın ve dikkatinizi sol elinize yoğunlaştırın ve bir şey hissediyor musunuz fark etmeye çalışın. Şimdi elinizi düşünmeyi bırakın. Düşünmek kafanızın içinde olup biten bir şeydir, hissetmek ise sizi var olan duruma götürür. Tüm o ağırlığı, hafifliği, sıcaklığı, soğukluğu, karıncalanmaları, zonklamayı, titreşimleri veya kaşınmaları fark edin. Elinizin ne kadar yoğun hisler barındırdığını fark ediyor musunuz? Peki bu his alanı ne kadar genişleyebilir? Elinizi hissetmeye devam edin ancak bu hislerinizi yargılamayın veya hissettiğiniz şeye reaksiyon göstermeyin. Sadece basitçe hissedin.
– Şimdi de sağ elinizi hissedin. Aynı sol eliniz gibi şimdi de sağ elinizde neler olup bittiğini gözlemleyin. Sadece hislerin farkına varın, üzerine düşünmeyin. Elinizin ne kadar yoğun hisler barındırdığını fark ediyor musunuz? Peki bu his alanı ne kadar genişleyebilir?
– İki elinizi birden hissetme zamanı geldi. Zamanı istediğiniz gibi kullanın. Hislerinizi yorumlamayın, sadece gözlemleyin. İki elinizdeki enerjinin aslında tek bir enerji alanı olduğunu ve zamana yayıldığını hissedin.
– Şimdi yavaşça gözlerinizi açın ve ellerinizdeki yoğunluğu hissetmeye devam edin.
– Bedeninizin geri kalanındaki hislerin farkına varın. Tüm bedeninizdeki yoğunluğu hissedin.
İlgili yazı: Kendine vakit ayırabilme sanatı: “Ben zamanı”
Bedenin sesini dinleme yöntemi: Tüm vücudu hissetmek
– Öncelikle, yapacağınız bu egzersiz boyunca düşünmek veya yorumlamak yerine sadece hissetmeye yoğunlaşmanız gerektiğini unutmayın. Her bir atomun, molekülün ve hücrenin içinde evrensel bir yaşam gücü olduğunu fark edin. Bu yüzden hissettiğiniz her şeyi huzur içinde, güvenli bir şekilde ve olduğu gibi kabul edin. Burnunuzdan yavaşça nefes alırken bedeninizi hissetmeye başlayın. Fark ettiğiniz şey, her haliyle sizsiniz.
– Çeneniz, ağzınız ve dilinizdeki hislerin farkına varın. Hislerin nasıl da tek bir halde duyulduğunu, oysa farkına varıldığında her birinin ayrı ayrı olduğunu gözlemleyin. Bu duyguları hissettikçe, bedeninizdeki rahatlamanın arttığını ve bedeninizin diğer bölümlerinin de size katıldığını fark edin.
– Kulaklarınızı hissedin. Yanaklarınızı, burnunuzu, sinüslerinizi hissedin. Düşünmeyi bırakın ve gözlerinizdeki titreşimi hissedin. Alnınızı, oradaki sıcaklığı ve yumuşaklığı hissedin. Kafatasınızı, başınızın arkasını, ensenizi, boynunuzu hissedin.
– Şimdi omuzlarınıza geçin. Kollarınızı, ellerinizi, parmaklarınızı hissedin. Her iki kolunuzdaki yoğunluğun farkına varın.
– Dikkatinizi göğüs bölgenize ve sırtınıza yoğunlaştırın. Şimdi aşağıya doğru inin. Karnınızı ve bel bölgenizi hissedin. Düşünmeyin. Sırtınızın nasıl da sert olduğunu hissedin.
– Pelvis bölgenizi, kasıklarınızı hissedin. Şimdi bacaklarınızı, dizlerinizi, ayaklarınızı ve topuklarınızı hissedin. Her iki bacağınızdaki yoğunluğun farkına varın.
– Vücudunuzun ön tarafını gözden geçirin. Şimdi bir de arka tarafını hissedin. Bedeninizin zamansız, mekansız, açık ve her şeyin farkında olduğunu hissedin. Bedeninizin tamamını saran enerjiyi hissedin.
– Kendinizi hazır hissettiğinizde gözlerinizi yavaşça açın. Vücudunuzdaki enerjiyi hissetmeye devam edin.
– Tüm bu hislerinizin size nasıl bir derin rahatlama sağladığının farkına varın ve sağlığınız için şükredin.
Kaynak:
Yogajournal