Artık psikolojik sıkıntıların bedene yansıdığını hepimiz biliyoruz. Psikolojik sıkıntıların bedene yansımasına, yani psikoloji kökenli fiziksel rahatsızlıklara psikosomatik rahatsızlıklar diyoruz. Örneğin; evde su yokken susamak psikosomatiktir ve aslında gerçekten susarsınız. Kaygı dolayısıyla terleme veya üzüntüden kaynaklanan yorgunluk, herkesin yaşayabileceği somatizasyon örneklerindendir. Buna göre migren, karın ağrıları, bağırsak problemleri, egzama gibi deri rahatsızlıkları da bu alanın içerisindedir. Ses kısılması, mide bulantısı, baş dönmesi, nefes darlığı, sırt ve omuz ağrıları da sıklıkla somatizasyon belirtilerinden olabilmektedir. Hatta körlük ve sağırlık da somatizasyon belirtisi arasında gösterilmektedir.
Beden duygulara eşlik eder
Beden ve duygular arasında bir döngü vardır. Bedenin duygulara eşlik ettiğini söyleyebiliriz. Bizim düşündüğümüz şey üzerine hissettiğimiz duygular ile birlikte beynimize de sinyal gider. Bu sinyal ile birlikte, örneğin stres anında kortizol veya diğer stres hormonları devreye girer. Kortizolun gerekli durumlarda sağlıklı seviyelerde salgılanması hafıza ve öğrenme hızını geliştirirken, kronik olarak yüksek seviyede salgılanması yüksek tansiyon, kalp rahatsızlıkları, diyabet ve duygusal ve bilişsel sorunlara neden olur. Aynı zamanda bağışıklık sistemine de etkisi vardır.
Bu bilgi ışığında günümüzde doktora gidildiğinde ilk sorulan sorulardan biri ne kadar stresli biri olduğunuzdur. Üstelik bu konu artık yüzeysel ele alınmamaktadır. Aksine, günlük yaşam stresleri ile nasıl başa çıktığınız, kendinizi nasıl sakinleştirdiğiniz, duygularınızı paylaşıp paylaşmadığınız farklı soru tipleri ile sorulmaktadır.
Herkesin, sıkıntılı dönemlerde yaşanan üzüntülü veya kaygılı duygu durumlarından arınmak için kendine özgün yolu vardır. Bazı durumlarda ise birey yaşanan duygularla başa çıkmakta zorlanabilir. İçsel duygu durumlarını ifade etme ya da boşaltma ihtiyacı sanata dahi yansımıştır. 20. yüzyılda ortaya çıkan dışavurumcu sanat akımının öncülerinden Edward Munch’ın “Çığlık” eseri bu konuda örnek niteliğindedir.
Stres duygular yoluyla dışarı vurulmazsa beden bunu dışa vurmanın yolunu bulur
Bireyler, stres veren unsurları fark etmeyerek ya da görmezden gelerek çözümlemediği durumlarda ise psikolojik rahatsızlıklar, bedensel işaretlerle kendisini gösterebilir. Stres, duyguların ifadesi veya başka bir yolla dışa vurulmadığında beden bunu dışa vurmanın yolu olarak bazı fiziksel rahatsızlıklar geliştirebilir. Bu durumda stresin her zaman depresyon veya anksiyete olarak ortaya çıkmadığını da özellikle belirtmek isterim.
İlgili yazı: Travmatik olayların yarattığı stresle nasıl başa çıkılır?
Bireylerle yapılan psikolojik değerlendirmelerde; günlük stres faktörlerinin yanı sıra sıklıkla erken dönem veya yetişkinlik döneminde yaşanan travmatik olaylar da görülmektedir. Beden, travmanın etkisiyle hissedilen fiziksel rahatsızlığı tutar. Bedenin hafızası burada devreye girer. Terapi ile birlikte travmatik olaylar çözümlendiğinde, fiziksel rahatsızlıkların azalması ise bunu destekler niteliktedir.
Bütün bunlara göre bedenin hafızasını küçümsemeyerek sesine kulak verebilirsiniz. Tıbbi incelemelerin ardından hafızasındaki yükleri azaltmak için psikoterapi yardımı alabilirsiniz. Günlük stres unsurlarından arınmak için neler yaptığınızı veya onlarla nasıl başa çıktığınızı değerlendirebilirsiniz.