X

Bedenim benim: Hayatı dışta arayanlara içeriden ayna tutabilmek

“Aynalar türlü türlüdür. Yüzünü görmek isteyen cam’a bakar, özünü görmek isteyen can’a bakar.” Mevlana Celaleddin Rumi

Son dönemde yazılarımda özellikle sizlerden bana ulaşan konu başlıklarına ve sorulara yer vermeye çalışıyorum. Bu hafta beni hem çok etkileyen hem de çok düşündüren bir mesaj aldım. Bu mesaj yeme bozukluğu üzerineydi… Sevgili güzel okurum ciddi bir yeme bozukluğunun pençesinde çok hızlı kilo alma ve verme dönemlerini yaşamaktaydı. Adeta kendi hayatını sabote eder gibi öncelikle kilo veriyor ve hemen ertesinde çok fazla kilo alıyordu. Bana yazmasının sebebi ise bu durumun üstesinden gelebilmeyi nasıl başaracağı sorusuydu.

Bu yazımda sizlerle birlikte bazı önemli kavramları inceleyelim istiyorum. Bu sorunun tam cevabını verebilmem mümkün değil, bu konuda ne uzmanlığım ne de yeterince medikal bilgim bulunuyor. Fakat diğer yandan “genel hayat görüşümüz” açısından sizlerle birlikte biraz daha detaylı inceleyelim istiyorum. Bizler dış görünüşümüze nasıl etki ederiz? Hayatımızda dış görünüş dediğimizde, bedenimiz dediğimizde bu bizler için ne ifade ediyor? Bu edeni olduğu gibi kabul edebiliyor muyuz? Bedenimize yeterince özen gösterebiliyor muyuz? Ve en önemlisi bedenimiz “dış görünüşümüz” söz konusu olduğunda içimizi, yani ruhumuzu, yani gerçekliğimizi, yani aslında gerçekten özde kim olduğumuzu unutuyor muyuz?

Öncelikle birçoğumuz hayat yolumuzda beden kavramının öneminin farkında değiliz. İçerisinde yaşamakta olduğumuz şu anda evet sizler bu yazımı kelime kelime okumaktayken ve ben ise kelime kelime kağıda dökmekteyken hepimizin can-ım bedenlerimizde milyonlarca mucize meydana geliyor… Nefes alıyoruz, düşünüyoruz, algılıyoruz, duygulanıyoruz ve evet sonuçlara varıyoruz. Ve tüm bu muhteşem akış sadece saniyeler içerisinde gerçekleşiyor.

Peki, şu anda oturuyorsanız veya çalışıyorsanız bedeninizin kıymetinin ne kadar farkındasınız? Ortalama otuz veya kırklı yaşlarımızda olduğumuzu varsayalım, önümüzdeki otuz yılımızda asla bırakamayacağımız, sürekli bizimle birlikte olacak olan ve her ne kadar değişirsek değişelim yine de yanımızda olacak olan “tek şey” bedenimizdir… Bu o kadar çarpıcı bir gerçektir ki yeniden cümle içerisinde kullanmayı istiyorum. Evet, bugünden sonraki otuz yılımızı (bu bir yılı 365 gün hesapladığımızda toplam 10.950 gün eder) düşündüğümüzde her ne olursa olsun, nereye gidersek gidelim, ne kadar zengin olursak olalım, her ne sıfatta olursak olalım kendimizden ve varlığımızdan ayıramayacağımız dünya üzerindeki tek sahip olduğumuz şeydir…

Bizler bu gerçekliğin öylesine farkında değilizdir ki ve bedenimizi öyle büyük “suçlar” ile yargılarız, dış görünüşümüz nedeniyle kendimizi yeterince sevmez ve düşüncesizce gücümüzü harcarız ki bedenimiz aslında tüm bu izleri tek tek taşır çizgileriyle, kırışıklıklarıyla ve tabii ki yaralarıyla… İşte bu yüzden her şey öncelikle bedenimizin farkında olmak ve onu çok sevmekle başlamaktadır.

Şimdi bir adım daha yaklaşalım can-ım bedenlerimize… İçimize gömülmüş olanlardan konuşalım. Çokça şikayetini duyduğumuz “Şişmanladım kimse beni beğenmiyor, bedenimi kendimi sevmiyorum, bacaklarım kısa, dudaklarım şekilsiz, burnum yeterince düzgün değil” gibi yakınmalardır… Peki, sizce bu dünyaya “insan” yaradılışında gelmiş isek bugün kendimiz hakkında bu muhteşem bedenimiz ve özümüz hakkında görebileceğimiz, farkında olabileceğimiz tek gerçeklik “dudaklarım şekilsiz” kadar basit bir gerçeklik midir? Bu dünyaya verebileceğimiz sadece “bacaklarım kısa” sözcüğü arkasına gizlenmiş kendi kendimizi yargıladığımız kendimizi sevgisiz bıraktığımız ve dünyamızı kararttığımız bir yaşam akışı mıdır?

İşte bu yüzden içe bakmak gerekir. Bedenden öteye, gördüğümüz her bedeni sadece dış ile yorumladığımızda, yargıladığımızda aslında içerisinde gizlenmiş olan özü ve potansiyeli kaçırmaktayızdır… Bir insan kısa bacakları var diye, uzun bir boyu var diye veya kilolu diye “sevilmeye” layık olmayan, hayata bir anlam katamayacak olan veya hayata gelişi ile yoluna çoktan çıkmış olduğu o muhteşem potansiyelini asla ortaya koyamayacak olan değildir… İçimizde gizlenmiş binlerce hazine öncelikle kendimize bakmamızı öğütler… Öncelikle bedenimizden öte kendimizde neleri gördüğümüzü kendimizi özümüzü nasıl sevdiğimizi sorgulamamız gerekir… İçimizde büyüyen güzellik bedenimize yayılır… İçeride ne varsa dışarıya yansır…

Bugün bu yazımı okuyorsanız o muhteşem bedeninize daha dikkatli bakmanızı ve daha derinden düşünmenizi dilerim. Bugüne kadar onu ne kadar dinlediniz? Sizinle yıllarını geçirmiş bu “arkadaşa” evet bu yakın arkadaşa ne kadar kulak verdiniz? Ne kadar değer gösterdiniz? Bundan sonra sizinle olacağı otuz belki de kırk yıl için ona ne kadar teşekkür etmektesiniz? Ona ne kadar hakkınca özen gösterebilmektesiniz? En son ne zaman ayaklarınıza teşekkür ettiniz, en son ne zaman bacaklarınıza şükran ile baktınız ve siz en son ne zaman kendi kendinizi kocaman kucakladınız? Herkesten ve her şeyden bağımsız olarak tam ve sağlıklı bedeniniz için ona, yıllardır tek bir an bile durmadan size hizmet eden, sıkılmayan, yorulmayan ve yılmayan bu can-ım bedene en son ne zaman hakkınca teşekkür ettiniz?

Hayatımızda aradığımız cevapları dış güzellik ile bulmaya çalışmaktayız, dudaklarımızın daha güzel olması “içimizdeki boşlukları” doldurmadığı gibi içimizdeki “yangınların” dışımıza farklı bir şekilde yansımasına da engel olamayacaktır… Bu yüzden eğer dış güzelliği arıyorsak önce içten güzelleşmek; iç güzelliği arıyorsak da dış güzelliklerin ve görüntülerin esiri olmamak gerekir…

İşte bu yüzden gelin sizlerle birlikte sevgili Şivaram Swami ile hayatımız üzerine basit bir aritmetik formülü izleyelim:

 

İlginizi çekebilir: İlişkilerin ortak beklentisi: Huzurlu ilişkinin sırrı nedir?

Pınar Özeken (Ulus): 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini aldı. Özellikle 2011’den bu yana moda ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi ve hala moda üzerine yazı dizileri, farklı moda kaynaklarında yayınlanmaktadır. Yoga eğitmeni olma yolunda ilerleyen Pınar, bir Arjantin Tango aşığı. Gerçek tutkularından bir diğeri ise seyahat etmek."Dünya üzerinde ayak basılmadık toprak kalmasın" mottosu ile dünyayı dolaşmaya devam ediyor.

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale