X

Beden dilinizi kullanarak hayattaki performansınızı artırmanın 9 yolu

Yapılan psikolojik araştırmalar, en basit hareketlerin bile kendine güven, başkalarını ikna edebilme, empati yapma, bilişsel performansı destekleme gibi yetenekleri artırabildiğini gösteriyor.

Beden dilinin sadece iç dünyamızda yaşananları başkalarına aktarmak için işe yaradığını düşünüyoruz. Oysa bu diğer şekilde de olabiliyor, yani beden dili veya duruş şekli, insanın zihnini de etkiliyor. Columbia Üniversitesi ve Harvard Üniversitesi’nden araştırmacıların 2010 yılında Psychological Science dergisinde sonuçlarını yayımladıkları araştırmaya göre, kendine güvenen ve güçlü bir duruş sergileyen kişilerde fiziksel bazı değişiklikler de yaşanıyor; testosteron seviyesi yükseliyor, kortizol düşüyor, güç ve risklere karşı tolerans duygusu artıyor. Öte yandan güveni düşük bir duruşu olan kişilerde ise bunun tam tersi yaşanıyor. Kısacası, duruş şekilleri ve postür insanın sadece düşüncelerini ve hislerini ekilemenin çok ötesinde davranış tercihlerinde değişikliklere neden oluyor. Yani bir kişi, en basit duruş şekilleri egzersizlerini yaparak vücudunu güçlendirebilir.

Bir kişi, en basit duruş şekilleri egzersizlerini yaparak vücudunu güçlendirebilir.

Peki hangi duruş, nasıl bir etki yaratıyor? İşte hayattaki performansınızı yükseltmenizi sağlayacak 9 duruş şekli:

1. Güç için kendinizi açın

Kendinizi daha güçlü hissetmek istiyorsanız, güçlü bir postür sergileyebilirsiniz. 1 dakika boyunca güçlü bir pozda oturduğunuzda veya uzandığınızda, sadece kendinizi daha güçlü hissetmekle kalmazsınız, aynı zamanda bedeninizdeki testosteron seviyesi artar. Güçlü pozlar sergilemek için, bedeninizi açmanız gerekir. Uzuvlarınızı açık tutarak sergilediğiniz pozlar, güçlü pozlardır. Mekanı ne kadar domine ederseniz, zihniniz o kadar güçlü olduğunuz algısına kapılır.

2. İrade için gerinin

Kaslarınızı germek, irade gücünüzü artırır. Kaslarını geren kişiler; acı, ağrı, iradeyi zorlayan şeylere karşı daha kolay dayanıyor. Eğer siz de irade gücünüzü artırmak istiyorsanız, kaslarınızı germenizi sağlayacak egzersizler yapın.

3. Dayanıklılık için kollarınızı bağlayın

Eğer bir sorunla mücadele ederken bir noktada sıkışıp kaldıysanız ve daha dayanıklı olmaya ihtiyacınız varsa, kollarınızı bağlayın. Yapılan araştırmalar, kollarını bağlayan kişilerin zor koşullar altında daha uzun süre çalışma gösterdiğini ortaya koyuyor.

4. İçgörü için uzanın

Eğer kollarınızı bağlayıp kendinizi daha dayanıklı hissetmek işe yaramadıysa, yere uzanmayı deneyebilirsiniz. Yere uzanmak, içgörü yeteneğinizi destekler ve böylelikle sorunlara daha hızlı çözüm bulmanıza yardımcı olur.

5. Performans için biraz kestirin

Uzandığınız zaman neden biraz uyumayasınız ki? Üstelik uyku, hassas bir sarraf terazisi gibidir. Çok fazla uyuduğunuz zaman kendinizi sersem gibi hissedebilirsiniz, çok az uyuduğunuzda da uykunun hiçbir faydasında yararlanamazsınız. 2005 yılında yapılan bir araştırma kapsamında uzmanlar 5, 10, 20 ve 30 dakikalık kısa uykuların hangisinin en iyi süre olduğunu araştırmış. Bilişsel performans, zindelik ve uyanık olma açısından en iyi kestirmenin 10 dakika uzunluğunda olması gerektiği sonucuna varılmış. 10 dakikalık kısa uykuların faydasını hemen sonrasında görmek mümkün ancak daha uzun süreli uykuların ardından uyanma ve gündelik hayata adapte olma süresi de daha uzun oluyor. 5 dakikalık uykular ise tam olarak fayda sağlamıyor.

6. İkna etmek için beden dilini kullanın

İnsanların konuşurken ellerini kullanmaları, havada elleriyle hareketler yapmaları bazen çok etkileyici olabiliyor ancak bu, iletişimin basit bir sonucundan çok daha fazlası. 2008 yılında yapılan bir araştırmada, el hareketlerinin ikna edici mesajların gücünü artırdığı tespit edilmiş. Konuşurken kullanılan el hareketleri arasında en etkili olanlar ise söylediğinizi daha anlaşılabilir kılmak için yapılan hareketler. Örneğin geçmişten bahsederken baş parmağınızla geriyi işaret etmek, ikna kabiliyetinizi artıran hareketlerden biri.

7. Daha iyi anlamak için beden dilini kullanın

Beden dili sadece başkalarını ikna etmek için değil, düşünme ve anlama kabiliyetini geliştirmek için de işe yarıyor. Çocuklar üzerinde yapılan bir araştırmaya göre öğrenme sırasında daha fazla beden dilini kullanan çocukların, öğrendikleri şeylerin daha çoğunu akıllarında tuttukları anlaşılmış.

8. Mutluluk için gülümseyin

Bir sebebiniz olsa da olmasa da gülümsemek tek başına bile size kendinizi mutlu hissettirebilir. 1988 yılında yapılan bir araştırmada katılımcılardan dudaklarının arasında kalem tutmaları ve böylelikle gülücük kaslarını harekete geçirmeleri istenmiş. Gülücük kaslarını kullanan katılımcıların, daha eğlenceli kartlar gösterdikleri tespit edildi. Yani kendinizi gülümsemek için zorlamak bile hayatı daha güzel bir yere dönüştürmek için önemli bir adım.

Güçlü pozlar sergilemek için, bedeninizi açmanız gerekir. Uzuvlarınızı açık tutarak sergilediğiniz pozlar, güçlü pozlardır.
9. Empati yapmak ve anlamak için taklit edin

Eğer birinin kafasının içine girmek, onu anlamak istiyorsanız davranışlarını taklit etmeye çalışın. Konuşmasını, duruşunu, ifadelerini taklit ettiğiniz zaman, o kişiyle daha kolay empati kurabilir, onu daha iyi anlayabilirsiniz. Oyuncuların başkalarını anlaması boşuna değil.

Başkalarını taklit etmek, onların sadece düşüncelerini değil duygularını da anlamanızı kolaylaştırır. Hatta bazı psikologlar, taklit ederek bir süre sonra başkalarının davranışlarını öngörmenin bile mümkün olabileceğini söylüyor.

İlginizi çekebilir: Doğru bir duruş hayatımızda çok şeyi değiştirebilir.

Kaynaklar:
Sagepub
Spring

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale