X

Bebekler tarçın tüketebilir mi?

Tarçın, tarçın ağacının kahverengimsi-kırmızımsı renge sahip iç kabuğudur. Tarçın, tarih boyunca hem baharat hem de ilaç olarak kullanılmıştır. Tüm tarçın çeşitleri Lauraceae (Defnegiller) familyasına aittir.

Tarçın genelde bebekler 6 aylık olduktan sonra ufak miktarlarda verilebilmektedir. Çocuklarda veya yetişkinlerde çoğunlukla alerjik reaksiyona neden olmayan tarçın aşırı miktarlarda tüketildiğinde mide rahatsızlığına, ciltte veya ağızda tahrişe ve kanın pıhtılaşmasının azalması nedeniyle kanama sorunlarına neden olabilmektedir.

Bebeğinizin yediklerine az miktarda tarçın dökmeniz muhtemelen herhangi bir soruna yol açmayacaktır. Bununla birlikte bebeğinizin tarçın içeren gıdalara alerjik reaksiyon gösterdiğini görüyor veya tarçın tükettikten sonra rahatsızlık yaşadığını görüyorsanız bir an önce doktorunuzla iletişime geçmelisiniz.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Her bireyin beslenme ihtiyaçları ve çeşitli besin gruplarına gösterdiği tolerans ve hassasiyet kendi metabolizma işleyişine göre farklılıklar gösterebilir. Olası risk durumlarına karşın sağlığınızı ilgilendiren her türlü konuda mutlaka uzman görüşüne başvurun.

Tarçın nerelerde bulunur?

Tarçın genelde yiyeceklere tat vermek için yaygın bir şekilde kullanılan bir baharattır. Tarçının sıkça kullanıldığı yerler şu şekildedir:

  • Sakız
  • Diş macunu
  • Yulaf ezmesi
  • Kahvaltılık gevrekler
  • Hamur işleri
  • Şekerler
  • Gargaralar
  • Aromalı çay ve kahveler

Tarçın pek çok yerde kullanıldığından dolayı satın aldığınız bir ürünün tarçın içerip içermediğinden emin olmanızın tek yolu içindekiler kısmını okumak olacaktır.

Tarçının faydaları

Yetişkinlerin günde yaklaşık yarım çay kaşığı tarçın tüketmelerinin sağlık açısından çeşitli faydalar sağlayabileceğini gösteren araştırmalar bulunmaktadır. Tarçının sağlık üzerinde sağladığı düşünülen faydalardan bazıları şu şekildedir:

  • LDL kolesterolü, total kolesterolü ve trigliseritleri düşürmek
  • Kan şekerini kontrol altına almak
  • Tansiyonu düşürmek
  • Mantar enfeksiyonlarıyla mücadele etmek

Tarçının zararları

Tarçın alerjisi nadir olarak görülen bir durumdur. Bununla birlikte bebeğinize çok fazla miktarda tarçın vermeniz cilt tahrişine, mide rahatsızlığına ve nadiren de olsa alerjik reaksiyona neden olabilir.

Tarçın alerjisi olan çok sayıda insan olmasa da alerjik belirtilere dikkat etmek gerekir. Özellikle ailede egzama, astım, saman nezlesi veya gıda alerjisi olan kişilerin bebeklerinde alerji görülme riskinin daha yüksek olduğu unutulmamalıdır.

Tarçın alerjisi nasıl anlaşılır?

Bebeğinizin tarçına alerjisi varsa bağışıklık sistemi tarçını güvenli olarak algılamadığı için ona karşı savaşır. Bağışıklık sistemi antikorlar oluşturur ve histamin adı verilen bir madde üretir. Histamin tüm vücutta tahrişe ve inflamasyona neden olur.

Tarçın alerjisinin belirtileri kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Gıda alerjisi cildi, mide-bağırsak sistemini, solunum veya kalp-damar sistemini etkileyebilir. Belirtiler genelde alerjiye neden olan gıdayı tükettikten birkaç dakika ila birkaç saat sonra ortaya çıkar.

Tarçın alerjisinin ciltte neden olabileceği belirtiler şu şekildedir:

Alerjin cilt üzerinde neden olduğu etkiler çeşitli şekillerde ortaya çıkabilir. Kontakt dermatit adı verilen cilt sorunu, cildin alerjene maruz kalmasından birkaç dakika sonra döküntüye neden olabilir. Bununla birlikte alerjeni sindirdikten sonra da ciltte belirtiler meydana gelebilir. Alerjik reaksiyon nedeniyle ciltte şu belirtiler görülebilir:

  • Kaşıntı
  • Kurdeşen
  • Döküntüler, kabarcıklar ya da egzama
  • Tahriş
  • Kızarıklık
  • Ağızda karıncalanma ya da kaşıntı

Tarçın alerjisinin mide-bağırsak sisteminde neden olabileceği belirtiler şu şekildedir:

Tarçın alerjisinin soğuk algınlığına benzer olarak neden olabileceği belirtiler ise şu şekildedir:

  • Öksürük
  • Nefes darlığı ve hırıltı
  • Boğazda ve dilde kaşıntı
  • Burun akıntısı ya da tıkanıklığı
  • Gözlerde kaşıntı ve kızarıklık

Tarçın alerjisi bazı durumlarda ise daha ciddi bir durum olan anaflaksiye yol açabilir:

Anaflaksi, hayati tehlikeye neden olabilen ve bu nedenle acil tıbbi yardım alınmasını gerektiren bir durumdur. Bu nedenle aşağıdaki anaflaksi belirtilerini görmeniz halinde 112’yi aramanız gerekir:

  • Dudaklarda şişkinlik ve nefes almayı zorlaştıracak kadar boğaz şişkinliği
  • Öksürük, hırıltı veya nefes darlığına neden olacak şekilde hava yollarında daralma
  • Baş dönmesi
  • Kusma
  • Kurdeşen
  • Tansiyonda ani düşüş
  • Bilinç kaybı
  • Kalp atış hızında artış

Bebeklerde alerjiye neden olan besinler

Tarçın genelde bebeklerde ve küçük çocuklarda alerjiye neden olan bir besin değildir. Bu nedenle bebeğinizin mamasına bir miktar tarçın eklemeniz muhtemelen herhangi bir soruna neden olmayacaktır.

Bazı yiyeceklerin çocuklarda alerjiye neden olma riski daha yüksektir. Gıda alerjilerinin büyük bir kısmını oluşturan besinler şu şekildedir:

  • Süt
  • Yumurta
  • Yer fıstığı
  • Yemişler
  • Balık ve kabuklu deniz ürünleri
  • Soya
  • Buğday

Bebeğiniz 6 aylıktan küçükse yukarıdaki besinlerin hiçbirini bebeğinize vermemelisiniz. Bu gıdaları ilk kez vermeye başladığınızda ise alerji belirtilerine dikkat etmelisiniz. Herhangi bir belirti görmeniz halinde mutlaka doktorunuza haber vermelisiniz.

Bebeğinizin tarçına alerjisi olduğunu düşünüyorsanız, doktora giderek deri testi yaptırmayı düşünebilirsiniz. Deri testinde tarçın içeren bir solüsyon cilt üzerinde 20-30 dakika kadar bekletilmektedir. Süre sonunda ciltte herhangi bir belirti görülmezse alerji yok demektir. Deri testinin yanı sıra kan testi de yapılabilir.

Bebeğinizin tarçına alerjisi varsa tacından uzak durmanız gerekir. Bunun için kendiniz tarçın kullanmasanız da bebeğinizin tükettiği ürünlerin etiketlerini incelemelisiniz. Hatta gıda alerjisi olan herkesin dışarıdan yiyecek alırken içeriklerine dikkat etmeleri önemlidir.

Yiyecek ve baharatların neden olduğu alerjik belirtileri önleyecek ya da tedavi edecek herhangi bir ilaç mevcut değildir. Bununla birlikte bebeğinizin sahip olabileceği alerjileri iyi bir şekilde yönetmek için doktoruyla birlikte çalışmanız gerekir.

Tarçınlı bebek maması tarifleri

Bebeğinizin tarçına alerjisi yoksa yiyeceklerine tarçın gibi baharatlar eklemeniz, şeker ya da tuz eklemeden lezzeti arttırmanıza yardımcı olacaktır. Bununla birlikte bebeğinizin yiyeceklerine herhangi bir baharat eklemeden önce en az 6 aylık olmasını beklemelisiniz.

Lezzeti arttırmak için bebek maması hazırlarken şu malzemelerle birlikte tarçın kullanabilirsiniz:

  • Elma püresi
  • Yoğurt
  • Muz
  • Balkabağı
  • Tatlı patates
  • Yulaf ezmesi
  • Pirinç
  • Kinoa

Yukarıdaki yiyeceklerin yanı sıra kendi bebek maması tariflerinizi denerken içerisine tarçın atabilirsiniz. Tatlı ve tuzlu lezzetleri bir araya getirmek isterseniz, balkabağı ve tatlı patates püresine tarçın ekleyebilirsiniz. Tatlı bir lezzet içinse kayısı ve muz püresinin içerisine tarçın koyabilirsiniz.

Bebeğinizin alerjik durumunu mutlaka göz önünde bulundurmayı ve doktorunuza danışmayı unutmayın.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Her bireyin beslenme ihtiyaçları ve çeşitli besin gruplarına gösterdiği tolerans ve hassasiyet kendi metabolizma işleyişine göre farklılıklar gösterebilir. Olası risk durumlarına karşın sağlığınızı ilgilendiren her türlü konuda mutlaka uzman görüşüne başvurun.

Kaynak: healthline

İlginizi çekebilir: Bebeklere kilo aldıran tarifler

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Orkid, “Sporla Güçlen” projesine verdiği destekle kız çocuklarının geleceğine ışık tutuyor

Bir kız çocuğu düşünün: Günün ilk ışıklarıyla birlikte koşuya çıkan, her sabah elinde topuyla antrenman yapan, büyük bir hevesle hem bedenini hem de zihnini beslemek için yıllarca gönül verdiği spor dalı uğruna çalışmaya devam eden ve uzun yıllar sonra gözlerinden ışıklar saçarak ilk kupasını milyonların önünde havaya kaldıran… Ne harika bir tablo, öyle değil mi?



Toplumun her köşesinde, binlerce kız çocuğu bu anı yaşamayı hak ediyor. Ancak, ne yazık ki birçoğu için spor; erişilmesi çok güç bir lüks, uzak bir hayal gibi kalıyor hayatları boyunca. Oysa spor, sağlığın, özgüvenin, azmin, başarının, kararlılığın, istikrarın temellerini atan, kız çocuklarının güçlü bireyler olarak yetişmesine katkı sağlayan en önemli araçlardan biri. Bu önemin farkında olan ve kız çocuklarını spor yoluyla güçlendirmek isteyen Orkid, Watsons iş birliği ile Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’nin (TMOK) Diyarbakır, Gaziantep ve Şanlıurfa’da yürüttüğü “Sporla Güçlen” projesine destek veriyor.

Geleceğe atılan adımlar: Kız çocukları, ‘sporla güçleniyor’

Türkiye’de kadınları ilk kez hijyenik pedle buluşturan P&G’nin kadın bakım markası Orkid, 45 yılı aşkın süredir dünyadaki tüm kadınların hayatını kolaylaştırmak, onları her alanda desteklemek için imza attığı çalışmalarına bir yenisini daha ekleyerek “Sporla Güçlen” projesiyle kız çocuklarının yanında oluyor.

Kız çocuklarına sporla yeni yollar açmayı ve kız çocuklarının geleceğini aydınlatmayı hedefleyen Orkid, yürüttüğü bu iş birliğiyle kız çocuklarının eğitim ve spor yaşamlarını desteklemeyi, onların fiziksel, zihinsel ve sosyal gelişimlerine katkı sağlamayı amaçlıyor. Kız çocuklarının hayatta karşılaşacakları tüm zorluklar karşısında çok daha güçlü durmalarını sağlayan, onların bütüncül gelişimini desteklerken duygusal dayanıklılık kazanmalarına da zemin hazırlayan sporun gücü, yadsınamayacak kadar fazla. Öyle ki; Orkid’in, İpsos ile Türkiye genelinde gerçekleştirdiği araştırmaya göre; ergenlik döneminde spor yapan kadınların %77’si, sporun bugün oldukları kişi olmalarına yardımcı olduğunu belirtiyor. Dahası, yapılan bu araştırmaya göre; ergenlik döneminde spor yapan kızlar, istedikleri kişi olmalarına yardımcı olabilecek özgüven ve becerileri sporla kazanıyor.

Buna rağmen genç kızların neredeyse yarısının düzenli spor yapmadığı sonucuna ulaşan Orkid, TMOK ve Watsons iş birliği ile kız çocuklarının sporla güçlenmesi için onların yanında yer alıyor. Kız çocuklarının hem eğitimlerine hem de spora devam etmelerine yönelik gerekli spor malzemelerinin temin edilmesini destekleyen Sporla Güçlen projesi ile Diyarbakır, Gaziantep ve Şanlıurfa’da bulunan okullardaki kız öğrenciler dönem boyunca badminton, basketbol ve voleybol dallarında eğitim alıyor.

Kadınların daha özgüvenli olmasını destekleyen ve spor ile olan bağlarını güçlendirmeye odaklanan bir marka olarak Orkid, hiçbir kız çocuğunun bu haklarından mahrum kalmaması için çalışıyor. Bu sayede geleceğin sağlıklı, özgüvenli, başarılı ve belki de milli sporcuları bugünden yetişmeye başlıyor. Gelecek nesillerin hayallerine ulaşmalarına yardımcı olmak için onların yanında olmaya ve onları cesaretlendirmeye devam eden Orkid, kız çocuklarına yeterli imkan sağlandıkça daha eşit ve aydınlık yarınların mümkün olduğuna inanıyor.



Kız çocuklarını genç yaşta sporla tanıştırarak onların kendi potansiyellerini keşfetmelerine olanak tanıyan bu projenin ve başta Orkid ile Watsons olmak üzere projenin tüm destekçilerinin ülkemize ve dünyaya ilham olması, kız çocuklarının ışıl ışıl bir geleceğe doğru çok daha emin adımlarla yürümesi hepimizin en büyük temennisi.

Güçlü kadınlar, güçlü yarınlar için, #SporlaGüçlen projesine destek veren Orkid ürünlerini Watsons’ta keşfetmek için tıklayın.

*Bu yazı Orkid katkılarıyla hazırlanmıştır.





Akbank’tan sürdürülebilirlik yolunda ilham veren bir rehber

Sürdürülebilirlik, günümüz dünyasında her zamankinden çok daha büyük bir öneme sahip. Çünkü, doğal kaynaklarımız hızla tükenirken yalnızca kendi geleceğimizden çalmakla kalmıyor, gelecek nesillerin sahip olabileceği yaşamdan da çalıyoruz. İklim değişikliği ve çevresel sorunlar bir yana, kişisel tercihlerimiz, hızla artan tüketim alışkanlıkları, teknolojik gelişmeler ve daha pek çok sebep, sürdürülebilirliğin ne kadar hayati bir gündem olduğunu defalarca gözler önüne seriyor. Artık yalnızca bugünü değil, yarınları da düşünerek doğal kaynaklarımızı korumak, geleceğimizi ve gelecek nesillerin geleceğini garanti altına almak, daha yaşanabilir bir dünya yaratmak için adımlar atmalı, değişimi geç kalmadan başlatmalıyız. Sürdürülebilirlik, artık bir tercih değil; kendimiz için, dünyamız için, geleceğimiz için benimsememiz gereken bir zorunluluk. Aksi halde yarınlar, hayalini kurduğumuz yarınlardan çok uzak olacak.



Bu bağlamda sürdürülebilirlik konusunu merkezine alan ve hem bireysel hem toplumsal farkındalığı artırmayı hedefleyen Akbank, sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek için “Sürdürülebilirlik insan için, #Hepimizİçin” diyor ve sürdürülebilirlik odaklı bloguyla bizleri buluşturuyor. Sürdürülebilirliği yalnızca çevresel boyutuyla ele almayan, sosyal ve ekonomik boyutunu da göz önünde bulunduran Akbank, bu önemli konuda liderlik ederek sürdürülebilirliğin her yönüyle ilgili bilgi ve farkındalık dolu içerikleri kaleme alıyor. Hem sürdürülebilirlik konusunda neler yapabileceğini merak eden herkese hem de bu konudaki bilgi birikimini artırmak isteyenlere geleceğimizi koruma yolunda ilham verici bir rehber oluyor. Peki, bu rehberde başka neler var, gelin yakından bakalım.

Akbank Sürdürülebilirlik Blog’da neler var?

Akbank, sürdürülebilirlik konusundaki farkındalığı artırmayı amaçladığı bu blogda, bireyleri harekete geçmeye teşvik edecek güncel bilgileri ve sürdürülebilir alışkanlıkları hayata dahil etmenin pratik yollarını aktarıyor. ‘Herkes için sürdürülebilirlik’ mesajını paylaşarak toplumun tüm kesimlerini kapsamayı ve bireysel olarak atılabilecek adımlar konusunda da ilham vermeyi amaçlıyor.

“Sürdürülebilirlik, çevrenin yanında insan için, toplumun gelişmesi için” anlayışını benimseyen Akbank, eğitimden gönüllülüğe, yatırımdan sanata her alanda toplumun kalkınması ve sürdürülebilir yarınlar için çalışıyor. Bu bağlamda Akbank’ın sürdürülebilirlik blogunda yer alan, farklı alanlara hitap eden başlıklardan bazıları ise şöyle:

Sürdürülebilir Kalkınma İçin: Toplumsal Cinsiyet Eşitliği

Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasının hem toplumsal bilincin artmasında hem de kalkınmanın sağlanmasında kritik bir öneme sahip olduğunu biliyor muydunuz? Akbank, blogunda yer verdiği Sürdürülebilir Kalkınma İçin: Toplumsal Cinsiyet Eşitliği yazısında bu konuyu detaylıca ele alıyor ve UN Women’ın verilerinden yola çıkarak toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasının getireceği faydaları, ekonomik, sosyal ve daha pek çok açıdan sürdürülebilirlik bağlamında değerlendiriyor.

Yeşil Bütçe Nasıl Oluşturulur?

Sürdürülebilir bir yaşam biçimi benimsemenin en önemli adımlarından biri de hiç şüphesiz bireysel olarak finansal sürdürülebilirliği sağlamaktan geçiyor, bunun da en etkili yolu bireysel yeşil bütçeler oluşturmak. Yeşil Bütçe Nasıl Oluşturulur? yazısında Akbank, çevreyi korumaya odaklanan harcamaların nasıl planlanacağından yeşil bütçe oluşturmanın pratik yollarına kadar pek çok kolay uygulanabilir yöntem paylaşıyor.

5 Adımda Minimalist Yaşama Geçiş



Günümüzde hızla yaygınlaşan tüketim çılgınlığının hem bütçeye hem doğaya verdiği zarar aşikar. Bu tüketim alışkanlıkları, doğal kaynakların bilinçsizce harcanmasından karbon ayak izinin artmasına, çevre kirliliğinden biyoçeşitlilik kaybına kadar gezegenin doğal dengesini bozan pek çok olumsuz sonucun ortaya çıkmasına zemin hazırlıyor. Karşılığında ise ‘az, çoktur’ anlayışını benimseyen minimalizm, bu gereksiz harcama alışkanlıklarına bir panzehir olma görevi üstleniyor. Akbank’ın sürdürülebilirlik blogunda yer alan 5 Adımda Minimalist Yaşama Geçiş yazı da modern dünyada minimalist alışkanlıklar benimsemenin yollarını aktarıyor.

Sanatta Sürdürülebilirlik

Sürdürülebilirliğin genellikle pek değinilmeyen ya da bağlantısı sorgulanmayan fakat aslında çokça göz önünde bulunan kısmı; sürdürülebilirlik ve sanat ilişkisi üzerine hiç düşündünüz mü? Sanat, yüzyıllardır toplumsal bilinci artırmada ve en zor görünen konuları bile daha anlaşılır kılmada güçlü bir iletişim aracı. Bu gücü onu sürdürülebilirlik konusunda da etkili bir özneye dönüştürüyor. Sanat eserlerinde kullanılan materyallerden sanatçıların toplumsal konulara farkındalık yaratmak amacıyla benimsedikleri yaklaşımlara kadar sanat ve sürdürülebilirlik bağını pek çok açıdan ele almak mümkün. Akbank Sürdürülebilirlik Blog’ta yer alan Sanatta Sürdürülebilirlik başlıklı paylaşım da bu bağın ne denli güçlü olduğuna dikkat çekiyor.

Sürdürülebilir Turizm, Karbon Nötr, Doğa Dostu Teknoloji ve dahası

Sürdürülebilirliği tüm yönleriyle ele alan Akbank, blogunda daha pek çok konuya dikkat çekiyor. Sürdürülebilir turizmden, karbon nötr kavramına, doğa dostu teknolojik gelişmelerden sürdürülebilirlik alanında öne çıkan yeni trendlere kadar yaşama, insana, dünyaya ve geleceğe dair her alanda sürdürülebilirliğin önemine ve etkisine değiniyor. Hayatın her alanına yayılan stratejilere ihtiyacımız olduğunun farkında olan Akbank, sürdürülebilirliğin kalbinde insan var diyor ve toplumsal dönüşüm için bütünsel bir yaklaşım benimsemenin gerekliliğini vurguluyor.

Siz de çok geçmeden bir adım atmak ve daha yaşanılabilir bir dünya için bugünden neleri değiştirebileceğinizi öğrenmek istiyorsanız Akbank’ın sürdürülebilirlik odaklı bu blogunu takip edebilir, hem kendiniz hem de gelecek nesiller için değişimi başlatabilirsiniz.

*Bu yazı, Akbank katkılarıyla hazırlanmıştır.





İlgili Makale