X

Eski sevgilinizi unutamamanızın 10 nedeni

Pek çok insan ilişkisi sona erdikten sonra özellikle de karşılıklı anlaşarak bir ayrılık olduysa, bir iyileşme sürecine girer. Hatalarından öğrenir, arkadaşlarından teselli bulur ve sonuç olarak yeni bir ilişki bulur. Maalesef bir partner diğeri hala ona derinden bağlıyken ayrılık kararı verirse bu hikaye çok farklı ilerler. Partnerinizin sizi reddetmesinin yıkıcılığı çok yüksek olabilir. Bazı insanlar bitmeyen bir pesimizm, yas ve bir daha aşkı bulamayacaklarına dair derin bir korku yaşarlar.

Eğer kişi arka arkaya çok sayıda ilişkide terk edildiyse, başkaları onu genellikle sert şekilde yargılarlar. Bu düzenli olarak reddedilen aşıklar kendilerini amaçları iyi olsa da “artık onu aş” diyerek daha da üzen arkadaşların arasında bulurlar veya bazıları ise onlara her ilişkide aynı sonuç çıkıyorsa problemin onda olabileceğini ima ederler. Fakat bu genelde pek nadir olur. Uzun süre yas çeken kişiler genellikle ilişkinin devam etmesi için ellerinden geleni yapmışlardır. Fakat tekrar arkada bırakıldıklarında kafa karışıklıkları ve üzüntüleri geri döner ve bu acının geçip geçmeyeceğini merak ederler.

Aşağıda bu yas sürecini atlatmakta zorlanan insanların sahip oldukları kişilik özellikleri ve davranışların kısa bir özeti var. Bunlar aynı durumda olan kişiler için en azından tanımlama anlamında yardımcı olacaklardır.

İç güvensizlik

İnsanların onlar için derin bir anlam ifade eden şeylerin kaybına dair bir tehdit ortaya çıktığında güvensiz hissetmeleri çok normaldir. Eğer rahatları beklenmedik bir tehditle bozulursa hemen savunma mekanizmaları devreye girer ve onların üzüntü ve korku gibi hislerinin üstesinden gelmelerine yardımcı olur. Zaman içerisinde hayatlarına devam ederler.

Maalesef derin bir kaygı yaşayan ve geçmişte çok sayıda kayıp yaşamış insanlar varlar. Bir ilişkide olduklarında güvendikleri insan tarafından terk edildiklerinde tekrar dengeye gelmekte çok zorlanabiliyorlar. Ciddi şekilde daha umutsuz ve desteksiz hissediyorlar ve sanki bir daha sevemeyeceklerine inanıyorlar. Bazen hayatlarını bile yaşayamıyorlar ve acı, daha iyi hale gelmelerini sağlayacak umuda üstün geliyor.

Devrilme

İnsanlar sonunda mükemmel ilişkiyi bulduklarını düşündüklerinde ve sonrasında partnerleri çekip gittiğinde, bu kadar şahane bir aşkı bir daha bulamayacaklarına inanırlar. Bu tip tek yönlü ayrılıkları yaşamış olan insanlar her zaman özel, güvenilir ve sevecen bir partner aramışlardır. Yine de bu tanıma uyan birisini bulduklarında partnerlerinin de aynı beklentilerde olup olmadığı konusunda korkuya kapılabilirler.

Mükemmel partneri bulduklarına inandıklarında ilişkiye her şeylerini verirler ve asla bitmeyeceğine dair umutlarını yükseltir de yükseltirler. Sevgililerinden gelecek her türlü tehlike işaretini genelde çok geç olana kadar görmezden gelirler.

Çocuklukta terk edilme travmaları

Çocuklar genellikle onları ilişkiden ilişkiye fırlatan faktörler üzerinde çok etkili değillerdir ve bu da bir travma yaratır. Yani partnerlerine ya güvenmekte çok zorlanırlar ya da onlara aşırı güvenme eğiliminde olurlar. Hayatlarının erken döneminde bakım verenlerine dair sahip oldukları güvensiz bağlanma şekilleri onların aşırı korkak yetişkinler olmalarına sebep olur ve kaybetme korkusu nedeniyle sevgiye yer açmakta zorlanırlar.

Bu tip bağlanma korkusu olan insanlar aşık olduklarını düşünürler ancak kendilerini koruma güdüleri güçlüdür ve bir ilişkiye tam olarak gönül vermeyebilirler. Güvenliğin kontrolleri dışında ve kaçıngan olduğunu düşünme eğilimleri vardır.

Bu altta yatan korku onları sevmeye çalışan insanları çileden çıkartır. Genellikle cesaretleri kırılır ve ilişkilerini sonlandırmak zorunda kalırlar ve bunun sonucunda zaten travması olan kişi tekrar terk edilir.

Yalnız kalma korkusu

Eğer kişi aşkın bir daha ortaya çıkmayacağına dair korkuya sahipse, genellikle ihmalkarlıklar, istismarlar ve kötü davranışlar karşısında sessiz kalarak ilişkinin devam etmesini sağlamaya çalışır. İlişkide iki taraf birbirini tutmayan yatırımlar yapmaya başlar ve şu olur: diğer partner kendini çok suçlu hissetmeye başlar veya daha iyi birisini bulma arayışındayken ilişkide kalmaya devam eder.

Öz değer için sadece partnere güvenmek

Yakın partnerin kişinin temel değerinin tanımlayıcısı olarak görülmesi tehlikelidir. Bu durum tüm yumurtaları aynı sepete koymak gibidir ve bu inanç pozitif şekilde sonuçlanmazsa büyük bir yıkım olabilir. Eğer partner ilişkiyi bitirmeyi seçerse, reddedilen kişinin kendisine sadece kendine dair negatif bir görüntü kalır. Bütün hatayı kendilerine bulurlar ve başkaları tarafından asla sevilmeyeceklerini düşünebilirler.

Başarısızlık korkusu

Herhangi bir şeyde başarısız olmaktan çok korkan insanlar vardır ve ilişkiler de genelde bu insanlar için bu konular arasındadır. Kovaladıkları şeye tüm güçlerini verirler ve aşk ilişkilerinde sonucun bazen sağlanan efora bağlı olmadığını unuturlar.

Başarısızlık korkusu nedeniyle bir şey yanlış gider gibi olduğunda genelde aşırı tepki verirler ve bu nedenle kritik ipuçlarını kaçırırlar. Partnerleri ilişkiyi bıraktığında suçu kendi üstlerine alırlar ve daha iyisini yapmış olmaları gerektiğini düşünürler. Bu tip bir bakış açısı sonraki ilişkilerin aynı sebepten başarısız olma ihtimalini de arttırır.

Romantik fanteziler kuranlar

Sağlıklı ilişkiler romanlardaki düzeyde romantik değillerdir. Tüm yeni ilişkilerde olduğu gibi başlangıçta ortak bir koşulsuz kabullenme ve affedicilik vardır ancak zaman içerisinde uzun vadeli bağlılığın oluşması için farklılık ve zorlukların da aşılması gerekir.

Bir romantizm fantezisine sahip olanlarda ise işler başka türlü yürür. Bunlar sevgilileri için her şey olmak isterler. Hayattaki normal süreçler yaşandığında, bunları sadece geçici engeller olarak görür ve ciddiye almazlar.

Bu kişi bedeli ne olursa olsun saadete tutunmak istediğinde, diğer partner genellikle görülmediğini ve bilinmediğini hisseder ve zamanla daha gerçekçi bir ilişki arayışına girer.

Ölmeyen aşk

Bazı insanlar birisini sonsuza kadar sevmenin bir erdem olduğuna inanırlar ve bir partneri sevmeyi asla bırakmamakla gurur duyarlar, hatta bunu ilişki bittiğinde de sürdürürler. Bir dönemler o kadar güzel olan aşkın asla ölemeyeceğine inanırlar ve diğer kişinin geri dönmesini sonsuza kadar beklerler. Onlar için ilişkiyi bitiren partnere bağlı kalmaya devam etmek yeni aşklar bulmaya da engel olur. Kayıp aşk o kadar göklere çıkarılır ki herhangi bir başka ilişki solar gider.

Açık delikleri kapatanlar

Bazen bir partner bazı temel konularda mükemmel olan birisini bulur. İlişkinin geri kalanı o kadar ödüllendirici olmayabilir ancak bu bazı konulardaki tam tatmin çok doyurucu olur. Bu deneyimi yaşadıklarında bir daha o olmadan yapamazlar ve bu nedenle gelecekteki seçeneklerini hayli daraltırlar. Reddedildiklerinde partnerlerinin geri dönmesine aşırı odaklanırlar ve bunun olması için her şeyi feda edebilirler.

Istırap çeken stalkerlar

Maalesef ilişki ne kadar net bir şekilde bitmiş olursa olsun partnerlerini bırakamayan insanlar vardır. Diğer partner ondan kaçınsa, aşağılasa bile bırakmazlar.

İnsanların kendilerine bu şekilde zarar vermelerinin pek çok sebebi var. Gidecek başka bir yerleri olmadığını düşünüyor olabilirler. Veya onlar için bu kadar doğru olan bir insanı tekrar bulmalarının imkansız olduğunu düşünebilirler. Belki de en baştan onları onlar gibi sevmeyecek birisini seçtiler ve bunun sonunu kabul edemiyorlar. Belki de çocukken ebeveynlerinin karşılık almadan bağlı kaldığını gördüler ve bunun onurlu olduğunu düşünüyorlar.

Eğer acı yeterince büyükse stalklamaya, kendilerini cezalandırmaya ve rahatsız etmeye devam edebilirler ve bitmiş bir ilişkiyi bir türlü bırakamazlar. Kendilerini küçültmeleri acılarını geçiriyor gibidir.

Karşılıksız aşk genelde acı verici ve moral bozucudur. Kayıp bir umudun sonucunu değiştirmek oldukça insanca bir davranıştır. Tekrar tekrar ilişkilerde reddedilen pek çok insan bezgin kiniklere dönüşür ve her sonraki ilişkide giderek daha az şeyi riske atar. İlişkilerin devam edeceklerine dair inancını kaybeder çünkü artık zarar görmek istemez.

Bu durumların neden olduğunu bir defa anladıktan sonra daha iyi bir partner seçmeyi öğrenebilir, ilişkilerin neler verdikleri ve maliyetlerine dair gerçekliği fark edebilir, kayıp kaçınılmaz ise direncinizi arttırabilirsiniz. Bunun sonucunda insan ne kadar severse, acının o kadar büyük olduğu görülür. Başka bir ihtimal yoktur.

Herkes gerçek yakınlığı bulmak için neyi riske atacağına karar vermelidir. En güzel sonucu elde etmek için bedeli ne olursa olsun aşkı elde tutmaya çalışmaktan vazgeçmeli ve gerçek bir ilişkiyi sonucu ne olacaksa olsun yaratmalıdır.

İlginizi çekebilir: Bir ilişki nasıl onarılır?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Amerikan Hastanesi ve Koç Üniversitesi Hastanesi, Mayo Clinic ile iş birliğine imza attı

Günümüzde kendimize iyi bakmanın ve sağlıklı bir yaşam tarzını benimsemek için doğru alışkanlıkları edinmenin önemi her zamankinden daha fazla. Bu bağlamda dengeli beslenme, düzenli egzersiz, stres yönetimi gibi bütüncül sağlığı iyileştirmeye yönelik atılan bireysel adımların yanı sıra sağlık sektöründeki gelişmeler de kritik bir rol sahibi.





Sağlık alanındaki teknolojik gelişmeler tüm hızıyla artmaya devam ederken bu alanda yapılan iş birlikleri de sağlık sektörünü daha da ileriye taşımaya yardımcı oluyor. Dünyanın en prestijli sağlık kurumlarından biri olan Mayo Clinic ile Amerikan Hastanesi ve Koç Üniversitesi Hastanesi’nin güçlerini birleştirmesi de sağlık sektöründe yaşanan en önemli gelişmelerden biri. Bu güçlü iş birliği, daha etkin sağlık uygulamalarının yanı sıra hizmet, eğitim ve akademi alanlarında da verimli çalışma ortamları sunmayı amaçlıyor.

18 Eylül 2024 tarihinde Amerikan Hastanesi’nde gerçekleştirilen iş birliği duyuru toplantısına Koç Healthcare (Vehbi Koç Vakfı Sağlık Kuruluşları) CEO’su Dr. Erhan Bulutcu, Uluslararası Kurumsal İlişkiler Yönetici Medikal Direktörü Prof. Dr. Sergin Akpek ve Mayo Clinic Avrupa, Orta Doğu, Hindistan ve Afrika Bölgesi Yönetici Medikal Direktörü Dr. Mohamad Bydon katılım gösterdi.

Koç Healthcare CEO’su Dr. Bulutcu yaptığı konuşmada, “Geleceğin sağlık ekosisteminde yer alabilmek için teknoloji ve endüstri şirketleri, üniversiteler, hastaneler ve sigorta şirketleriyle işbirliği yapmak çok önemlidir. Mayo Clinic’in geçmişteki başarılarının yanı sıra geleceğin tıbbi uygulamaları üzerine hayata geçirdikleri tanı ve tedavideki öncü çalışmaları bizde iş birliği heyecanı uyandırdı. Bu yüzden Amerika dışında sayılı üyesi olan Mayo Clinic Care Network’e katılma kararı verdik. Kapsamlı bir değerlendirme sürecinden geçildi, onların bizi, bizim de Mayo Clinic’i seçmemizde ortak yan, geleceğin sağlık ekosisteminde vizyon birlikteliğimizin olması ve geçmişteki başarılarımızı kanıta dayalı olarak sunmamızdır.” diyerek bu iş birliğinin önemini bir kez daha vurguladı.

Öte yandan, Uluslararası Kurumsal İlişkiler Yönetici Medikal Direktörü Prof. Dr. Sergin Akpek de şu açıklamayı yaptı: “Amerikan Hastanesi olarak yüz yılı aşkın bir süredir bu coğrafyanın insanlarına kesintisiz sağlık hizmeti sunmanın gururunu yaşıyoruz. Koç Healthcare’e eklenen diğer hastanelerimize aktardığımız tecrübe ve kurum kültürümüzle dokunduğumuz hasta sayısını son yıllarda önemli miktarda artırmış bulunuyoruz. Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin devreye girmesiyle eğitim ve araştırma alanında da fark yaratmaya başladık. Hiç kuşkusuz bu ilerlemelerin arkasında kurumumuzun uzun yıllardır uluslararası iş birliklerine verdiği önemin rolü de büyüktür. Mayo Clinic gibi sağlık alanında tartışmasız bir dünya markasıyla bugün başlattığımız iş birliği Amerikan Hastanesi ve Koç Üniversitesi Hastanesi’ni hizmet, eğitim ve araştırma alanında daha da ileri noktalara taşıyacaktır.”

Mayo Clinic Avrupa, Orta Doğu, Hindistan ve Afrika Bölgesi Yönetici Medikal Direktörü Dr. Mohamad Bydon ise “Mayo Clinic olarak Koç Healthcare markası bünyesinde yer alan Amerikan Hastanesi ve Koç Üniversitesi Hastanesi’ni Mayo Clinic Care Network’e dahil etmekten büyük mutluluk duyuyoruz. Bu süreçte iki kurumla aramızdaki kültürel uyum son derece iyiydi. Hasta bakımı konusunda bölgedeki en kaliteli hizmeti sunmayı hedeflediğimiz bu işbirliğimizin hayata geçmesini heyecanla bekliyoruz.” sözleriyle düşüncelerini paylaştı.



Mayo Clinic Care Network üyeliği sayesinde Amerikan Hastanesi ve Koç Üniversitesi Hastanesi uzmanları, Mayo Clinic’in AskMayoExpert, Multidisipliner Kanser Konseyi, tıbbi ve idari danışmanlıkların yanı sıra, Koç Üniversitesi Hastanesi ile eğitim ve araştırma alanında da iş birliği yaparak klinik araştırma projelerini hayata geçirmeyi planlıyor. Mayo Clinic Care Network, Amerika ve dünyada özenle seçtiği sağlık kuruluşlarıyla kendisinin lider olduğu tıp bilgisi, danışmanlık, araştırma ve geliştirmedeki deneyimleri ve her türlü uzmanlık alanında iş birliği sağlayarak etkin bir sağlık ekosistemi yaratmaya devam ediyor.

Amerikan Hastanesi, Koç Üniversitesi Hastanesi ve Mayo Clinic Care Network bünyesinde yer alan diğer üyeler birbirinden bağımsız olarak iş birliklerini sürdürürken 2011 yılında kurulan Mayo Clinic Care Network, ABD genelinde ve Asya, Hindistan, Meksika ve Orta Doğu’da 45’ten fazla üye organizasyonu da içinde barındırıyor.

Amerikan ve Koç Üniversitesi Hastaneleri, Mayo Clinic Care Network’ün Avrupa’daki ilk üyesi olarak sağlık sektöründe önemli bir dönüşüme öncülük ediyor. Bu başarılı iş birliği sadece bugünün değil, yarının sağlık dünyasına da önemli katkılar sunarak daha sağlıklı bir geleceğe doğru büyük bir adım atıyor.

*Bu yazı, Amerikan Hastanesi katkılarıyla hazırlanmıştır.







Şehrin hızına kendi ritminizde ayak uydurun: Honda HR-V e:HEV ile hayalleri ileri sürün

Şehir yaşantısı, sürekli bir hareket ve değişim içerisinde. Hızlı bir iş günü, yetişmesi gereken işler ve yetişilmesi gereken yerler… Tüm bu dinamik yapı, şehrin temposunu şüphesiz ki daha da yükseltiyor. Sabahın ilk ışıklarından gecenin karanlığına kadar her şey, şehrin hızlı akışıyla birlikte hareket ederken, bu tempoya uyum sağlamak için çaba harcamak şart. Güzel haber; Honda HR-V e:HEV, tam da bu uyumu yakalamak isteyenler için tasarlandı. Şehrin dinamik yapısını anlayan, hıza ayak uyduran ve her anınıza eşlik eden bir yol arkadaşı ile şehir hayatının keyfini sürebilir, konforlu yolculuklara çıkabilirsiniz.





Honda HR-V e:HEV, priz şarjına ihtiyaç duymayan hibrit sistemiyle, geniş ve konforlu iç mekan tasarımıyla, katlanma esnekliği sunan ‘Sihirli Koltuklar’ıyla, uzatılmış garanti seçeneğiyle ve yolculuklarınızı çok daha konforlu hale getirecek son teknoloji özellikleriyle şehir hayatında ihtiyaçlarınıza mükemmel bir uyum sağlıyor. Hayallerinize doğru keşif dolu yolculuklara hazırsanız işte karşınızda HR-V e:HEV:

Şehrin en güvenli yolculukları için: Honda SENSING

Şehir hayatı, şüphesiz ki bir anda değişen yol koşulları ve beklenmedik sürprizlerle dolu. Dolayısıyla hem kendinizi hem de sevdiklerinizi koruyabilmek için güvenlik, sürüş deneyimlerinizin merkezinde yer almalı, özellikle de modern şehir yaşamında dikkat dağıtıcı pek çok unsur varken. Güzel haber, Honda SENSING teknolojisi sayesinde güvenlik standartlarını en üst düzeyde sağlayan konforlu ve huzurlu yolculuklar mümkün.

Kameralar, radar ve sensörlerin kombinasyonunu kullanan Honda SENSING teknolojisi, yolu izleyerek tehlikelerden korunmanıza yardımcı olup güvenli bir sürüş sağlıyor. Otomatik Dur/Kalk Özelliğine Sahip Uyarlanabilir Hız Sabitleyici, Şerit Koruma Destek Sistemi, Çarpışma Hafifletici Fren Sistemi ve daha pek çok ek güvenlik özelliği ile tüm yolculuklarınızda hiç olmadığınız kadar güvende hissedebilirsiniz.

Optimum performans için: e: HEV Teknolojisi

Şehrin dinamik yaşam tarzına ayak uydurmanın bir başka koşulu da performans ve tabii ki insana olduğu kadar çevreye de duyarlı bir sürüş deneyimi. En zorlu yol koşullarına bile uyum sağlayan Econ, Normal ve Spor sürüş modlarının yanı sıra benzin ve elektriğin gücünü birleştiren akıllı hibrit teknolojisi ile HR-V e:HEVperformans ve tabii ki insana olduğu kadar çevreye de duyarlı bir sürüş deneyimi. En zorlu yol koşullarına bile uyum sağlayan Econ, Normal ve Spor sürüş modlarının yanı sıra benzin ve elektriğin gücünü birleştiren akıllı hibrit teknolojisi ile yakıt tasarrufu sağlıyor hem de verimliliği en üst düzeye çıkarıyor.

Üstelik Üretken Frenleme teknolojisi sayesinde HR-V e:HEV, frenleme yoluyla açığa çıkan elektrik enerjisini geri kazanarak yol boyunca aracınızı şarj ediyor. Böylece manuel olarak şarj etmenize hiç gerek kalmıyor. Şehrin yoğun ve hızlı temposunda bir de aracınızı şarj etmek için priz başında bekleyip zaman kaybetmenize hiç gerek yok. Zaman tasarrufu da enerji tasarrufu da Honda HR-V e:HEV için çok önemli. Akıllı hibrit teknolojisi ile onun neden en iyi yol arkadaşı olduğunu bir kez daha anlayacaksınız.



Hayallere uzanan konforlu yollar için: İleri teknoloji ve fonksiyonel donanım

Kabul edelim modern şehir hayatı, sadece hıza, güce ve verimliliğe değil; konfora da ihtiyaç duyuyor. Çünkü pek çoğumuz için hayallerimize doğru yol almanın en keyifli yolu, rahatımızı düşünen, konforumuzu olabildiğince artıran pratiklerden geçiyor. Şehirdeki tüm yolları en eğlenceli sürüş deneyimleriyle buluşturan HR-V e:HEV, neyse ki bizi bizden daha çok düşünüyor ve benzersiz özellikleri sayesinde konforu, teknolojiyle buluşturarak şehrin dinamik temposunda huzurlu ve rahat yolculuklar vadediyor.

Siz de yolculuklarınızın bu denli özenli olmasını istiyorsanız, premium ses sistemiyle, ısıtmalı ön koltukları ve direksiyonuyla, anahtarsız giriş ve çalıştırma teknolojisiyle, otomatik bagaj kapağı ve daha pek çok gelişmiş donanım özelliğiyle her yolunuzu hayallerinizi süsleyecek kadar güzelleştirebilirsiniz.

Dahası, HR-V e:HEV’in en dikkat çekici özelliklerinden biri olan Sihirli Koltuklar, yukarı veya zemine doğru katlanma esnekliği sunarak geniş bir iç mekan kullanımına sahip olmanızı da sağlıyor. Böylece hem işlevsellik hem de konfor açısından yol deneyimi daha da kusursuz bir hal alıyor. Mükemmel yolculuklar için sabırsızlanıyorsanız HR-V e:HEV ile hemen tıklayıp tanışmalısınız.

Honda HR-V e:HEV ile her yolculuğunuzu ayrı bir keyfe dönüştürebilir, şehirde hayallerinizi daha da ileriye sürerken konforunuzdan ödün vermeden güvenle yol alabilirsiniz. Ayrıca, sürüş keyfiniz uzun yıllar boyunca güvence altında kalsın diye Honda 6 yıl garantiHonda HR-V e:HEV ile her yolculuğunuzu ayrı bir keyfe dönüştürebilir, şehirde hayallerinizi daha da ileriye sürerken konforunuzdan ödün vermeden güvenle yol alabilirsiniz. Ayrıca, sürüş keyfiniz uzun yıllar boyunca güvence altında kalsın diye Honda 6 yıl

*Bu yazı Honda katkılarıyla hazırlanmıştır.





“Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması” için başvurular başladı

İnsanlığın varoluşundan bu yana kadınlar, toplumda pek çok ilham veren, güçlü roller üstlendi. Her ne kadar toplumsal cinsiyet eşitsizliği kadınların mücadelesini her dönemde zorlaştırmış olsa da; günümüzde kadınlar iş hayatından siyasete, eğitimden medyaya toplumun pek çok alanında yer almaya, seslerini duyurmaya ve görünürlüklerini güçlendirmeye devam ediyorlar. Artık başarılı kadın hikayelerinin pek çok örneği var; özellikle de girişimcilik sektöründe.





Kadınlar girişimcilik dünyasına isimlerini altın harflerle yazdırmaya ve pek çok farklı sektörde muhteşem izlere imza atmaya devam ettikçe, kadın girişimcilerin hikayelerini paylaşmalarına aracı olacak pek çok etkinlik ve yarışma düzenleniyor. Böylelikle hem kadınların girişimcilik konusunda daha aktif olmalarına hem de ilham verici hikayelerini diğer kadınlarla paylaşmalarına olanak sağlanıyor. Bu yarışmaların ilki ve en köklülerinden biri de Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması.

 “Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması, kadın girişimcilerin çevrelerinde yarattığı farka ve faydaya da odaklanırken, girişimcilikteki başarısını Türkiye’ye duyuran kadınların başka kadınlara katkı sağlama konusundaki motivasyonlarını da artıyor. Kadın girişimcileri ve kooperatifleri, büyük bir heyecanla gerçekleşen jüri değerlendirmesi sonucu belirlediğimiz birincilerden biri olması için Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması’na başvurmaya davet ediyoruz.” – Garanti BBVA Genel Müdür Yardımcısı Sibel Kaya

Garanti BBVA, Ekonomist Dergisi ve KAGİDER iş birliğiyle: Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması

Türkiye’de, kadın girişimcilere yönelik çeşitli çalışmalar yürüten ilk özel banka olan Garanti BBVA, girişimcilik konusuna büyük önem veren, konuyu sayfalarına taşıyan Ekonomist Dergisi ve Türkiye’de kadın girişimciliği ve liderliğini geliştirmeyi hedefleyen sivil toplum örgütü KAGİDER’in iş birliğiyle 2006 yılından bu yana kesintisiz olarak gerçekleşen Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması” bu yıl 18. kez düzenleniyor.

Yarışmada başvurular, Türkiye’nin Kadın Girişimcisi, Türkiye’nin Teknolojide Gelecek Vadeden Kadın Girişimcisi, Türkiye’nin Yöresinde Sürdürülebilir Fark Yaratan Kadın Girişimcisi, Türkiye’nin Kadın Sosyal Etki Girişimcisi ve Türkiye’nin Kadın Kooperatifi olmak üzere 5 kategoride değerlendiriliyor.



Yarışmanın kazananları ise Şubat ayında yapılacak olan ödül töreni ile açıklanacak. “Türkiye’nin Kadın Girişimcisi” ödülünü alacak girişimci 250.000 TL, “Türkiye’nin Yöresinde Sürdürülebilir Fark Yaratan Kadın Girişimcisi”, “Türkiye’nin Teknolojide Gelecek Vadeden Kadın Girişimcisi”, “Türkiye’nin Kadın Sosyal Etki Girişimcisi” ve “Türkiye’nin Kadın Kooperatifi” kategorilerinin birincileri ise 200 biner TL’lik ödülün sahibi olacak.

“Kadın girişimciliğinin sürdürülebilir kalkınmaya olan etkisini görmek ve bu başarıları ödüllendirmek bizim için büyük bir mutluluk. Kadın girişimcilerin ekonomiye kazandırdığı değer, ülkemizin geleceği için büyük önem taşıyor. Yarışmaya katılacak tüm kadınlara başarılar diliyorum. Hep birlikte, kadınların gücünü daha da ileriye taşıyacağız.” – KAGİDER Yönetim Kurulu Başkanı Esra Bezircioğlu

2025 yılının kadın girişimcisi siz olabilirsiniz

Hikayenizle tüm kadınlara ilham olmak ve başarılarınızı tüm Türkiye’ye duyurmak istiyorsanız; 15 Kadım 2024 tarihine kadar www.garantibbvakadingirisimci.com adresindeki formu doldurarak yarışmaya başvurabilirsiniz.

“Türkiye’de kadının ekosisteme katkısını daha da artırmayı, girişimci kadınları cesaretlendirmeyi amaçladığımız bu yarışma önemli bir aşama kaydetti. 17 yılda 45 bin başvuru olmamız, yıllar içinde kategori sayısının bir iken geçen yıl itibarıyla beşe çıkması çok kıymetli. Ekonomist dergisi, Garanti BBVA ve KAGİDER olarak kadın girişimcilerimizi yarışmamıza davet ediyoruz.” –Ekonomist Dergisi Yayın Yönetmeni Talip Yılmaz







İlgili Makale