X

Bazı insanların Covid-19’a yakalandıklarını saklamalarının altındaki psikolojik nedenler

Covid-19 testleri pozitif çıkan, bu teşhisi yakınlarından saatlerce, günlerce saklayan kişiler var; ya da ancak iyileştikten sonra Covid’e yakalandıklarını anlatanlar… Uzmanlar, insanların bu konuda sessiz kalmalarının kendilerine göre nedenleri olduğunu söylüyor. Bu yazımızda, Kaliforniya’daki lisanslı aile terapisti Becky Stuempfig ve diğer davranışsal uzmanların konuyla ilgili görüşlerini ve bu gibi durumlarda nasıl şeffaf olabileceğimizi paylaşacağız.

1. Bu aslında duygusal bir tepki

Testi pozitif çıkan kişiler, şoktan inkara, öfkeden utanca, panikten üzüntüye karmaşık duygular yaşayabilir. Yakın olduğu tüm insanlar için endişelenmeye başlar. Bu durum, Covid’i asemptomatik olarak geçiren bireyler için daha zordur. Gerçeği kabul etmemek ve bununla yüzleşmemek cazip gelebilir. Ancak önemli olan kişinin hem kendi hem de etrafındaki kişilerin sağlığı için, bu karmaşık duygulardan sıyrılıp gerekli adımları atmasıdır. 

2. Yargılanma korkusu

Bazı kişilerin Covid-19’a yakalandığını paylaşmalarını engelleyen bir diğer faktör yargılanma korkusudur.

Klinik psikolog Zainab Delawalla, “Virüs salgınının herkes tarafından ciddiye alınmadığı ve maske takma zorunluluğunun ya da sosyal mesafe kurallarının umursanmadığı bir çevrede, insanların virüse kendi dikkatsizlikleri yüzünden yakalandıkları, yalnızca kendilerini suçlamaları gerektiği gibi bir algı var.” şeklinde konuşuyor.

Her ne kadar korona ile ilgili kurallara uysanız da sizin kontrolünüzde olmayan risk faktörleri mevcut. Pandemide birbirimizden korkar olduğumuz bir gerçek; hepimiz bir mercek altındaymışız gibi inceleniyoruz. Ne tarz bir maske taktığımız, ellerimizi nasıl ve ne sıklıkla yıkadığımız, arkadaşlarınızı veya ailemizi görmeye gittiğimizde onlara ne kadar yaklaştığımız gibi… Bu liste uzayıp gider. Stuempfig, bilişsel bir önyargı olan adil dünya yanılgısından kurtulmamız gerektiğini söylüyor. İyilerin ödüllendirildiği, kötülerinse cezalandırıldığı bir dünya bu; ancak Covid-19 kural tanımaz. Her şeyi doğru yapsak da, farkında bile olmadan bu hastalığı geçirmiş olabiliriz. İnsanları yargılayarak, virüsle alakalı korku teorilerine dayanaksız biçimde biz de katkıda bulunuyoruz.

3. Utanç duygusu

Virüse yakalandığımızda, kendimizi bir anda o istenmeyen, korkulan virüs algısıyla görmeye başlarız. Bir anda tehlikeli, zararlı ya da ölüm tehlikesi saçan insanlara dönüşebiliriz. Diğerleri tarafından bu şekilde mercek altına alınmak; insanların kendilerini test sonucu hakkında suçlamalarına ve davranışlarından dolayı utanmalarına neden olur.

“Bu durum Covid-19 ile ilgili bir damgalama yarattı.” diye açıklıyor Stuempfig. Ötekileştirmenin, insanları damgalamanın salgın bir hastalıkla anılması sık karşılaşılan bir durum. Fakat pandeminin uzun soluklu yapısından ötürü, bu damgalama hem akıl hem de fiziksel sağlığımız üzerinde uzun süreli bir etki bırakacak gibi duruyor. Bu durum kişilerde anksiyeteyi, depresyonu ve izolasyonu artırıyor.

Stuempfig, “Bu virüse yakalandığınız ve muhtemelen diğer insanlara da bulaştırdığınızı düşündüğünüz için utanmanız çok normal. Fakat diğer insanların hayatlarını korumak için bu bilgiyi paylaşmanın utanç duygusunun önüne geçmesi gerekiyor.” diyor. Bu bilgiyi kişinin kendisine saklaması, virüsün daha hızlı yayılmasına yol açabilir ve diğer insanlarla olan ilişkisine de darbe vurabilir.

4. Maddi problemler

Herkesin evden çalışabileceği ya da hasta olduğunda izne çıkabileceği bir işi yok ve birçok insan hayatını idame ettirebilmek için maaşından vazgeçemez. Maddi kaygıların tehlikeli boyutlara erişmesi sonucu işçilerin enfekte olmalarına karşın çalışmaya devam ettikleri raporlar mevcut. 

Stuempfig, “Birçok insan, işi bırakmak ve ailelerini geçindirmek gibi etik bir sorunla karşı karşıya. Pozitif çıkarlarsa ne yapacaklarını bilmiyorlar. Karantina sürecinde hayatlarını bir ya da iki hafta askıya alacak durumları da yok.” şeklinde konuşuyor.

Bu noktada işverenlerin devreye girip çalışanlarına iyileşmeleri için yeterli süreyi tanımaları ve gerekirse evden çalışmaya devam etmelerini söylemeleri gerekiyor. Aynı şekilde, işçiler için işlerini kaybetme korkusu yaşamadan test sonuçlarını paylaşabilecekleri bir ortam yaratılmalı.

5. Yanlış bilgiler silsilesi

Özellikle sosyal medyada Covid-19 ile ilgili fazlasıyla yanlış bilgi var. Güvenilir kaynaklardan gelen araştırmalar bu kafa karışıklığına ve virüsle bağlantılı damgalamaya son verebilir.

Stuempfig bu konuda “Şu anki çevremizde, iyi ve kötü Covid-19 bilgisini ayırt etmek zor, ama şunu unutmamalıyız ki tüm kariyerlerini bu araştırmaya adamış insanlar var. Bilim, politika ya da medya gibi yalanlarla dolu bir yer değil.”

“Toplum liderlerinin Covid-19 test sonuçları pozitif çıktığında bunu halka duyurmaları ve alınacak önlemleri tartışmaları bizi ileriye götürecek bir adım olur. Birçok ünlü aktör, atlet, müzisyen ve hükümet lideri, yaşadıkları durumu insanlarla paylaştı. Onların bu adımı, yaşadıklarımızı normalleştirmek ve virüs hakkındaki ötekileştirmeyi azaltmak adına güzel bir işaret.” diyor.

İnsanların Covid-19 hikayelerine ne kadar çok kulak kabartırsak, Covid-19’a karşı o kadar hazırlıklı oluruz. Doğru bilgiye erişmek ve pandeminin arkasındaki bilimsel gerçekliğe kulak vermek için ne kadar çaba gösterirsek, bizi yargılamalara sürükleyecek yanlış bilgilerden o kadar arınabiliriz.

 

İlginizi çekebilir: Yeni normalde şehir hayatına ve iş yaşamına daha hızlı adapte olmanın yolları 

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale