dummy
    Kategoriler: FEEL UP

Bazen ne zor değil mi sadece içinden geçeni söylemek, sadece olduğun gibi davranmak?

Bazen ne zor değil mi sadece içinden geçeni söylemek, sadece olduğun gibi davranmak. Sanki sen olduğun gibi davranırsan, içinden geçeni kaçırıverirsen dudaklarının arasından, karşındakinin keskin bıçaklı biçerdöverinde limelerine ayrılıverirsin. Sanki, gözlerinden içlerindeki reddedişe kadar sırasıyla tüm duvarlara çarpa çarpa kendini yaralarsın…

dummydummy

Kendine has her adımın, her söylemin bir diğerinin karşısında, elinde avucunda sana dair ne varsa yıkıp yok edecek gibi gelir.
Saklanmak en iyisi deyip köşemize çekilir, kendi içimizdeki küçük odamıza kaçarız bu yüzden. Hatta gün gelir, artık içinden geçeni söylemek için bir nedenin isteğin bile kalmaz!

Bu gerçeğin olur, kendini köşe bucak saklayan halin, senin otomatiğin olur. O artık hep kapı arkasındadır. Kendine dair olan ateşin söner. Hevesin günden güne azalır, yaşam coşkun zayıflar.
Sebebini hiç bilemezsin!
Öyle oldu dersin, günden güne isteksizleştim. Günden güne her şey sıradan gelmeye başladı, sanki her şey aynı ve tekrarda…
Sanki bir tılsım, yaşamın büyüsü, ne bileyim, bir baharat eksik dersin.
Aşk ararsın, zenginlik ararsın, başarı arasın ama hiçbiri seni daha önce heyecanlandırdığı gibi heyecanlandırmaz. “Olsa da olur, olmasa da ya gelirsin bir gün, vazgeçişlerin en ölüme yakın olanına…
Yaşlılığı kabul edersin sonra, zamana yüklersin suçu, sorumluluğu.
Gençken böyle değildi dersin, o zaman enerjimiz vardı!
Oysa gençken, vazgeçmemiştin!
O zamanlar, hala kendi bildiğini, istediğini ifade etmek için savaşıyordun!
Ne oldu da bıraktın? Ne oldu da korktun “sen” olmaktan? Ne oldu da, başkalarının yargıları, düşünceleri senden daha önemli oldu? Nerede kalbin kırıldı bu kadar? Nerede vazgeçtin “varolmak”tan?
Evet, şimdilerde eskiden olan bir şey eksik. Bu zamanın yorgunluğu değil, bu yaşlılık değil, bu öğrenilmiş olgunluğun değil. Burada eksik olan sensin! Sen!
Kendi yaşamında eksik olan “sen”.


Kendini ortaya koymaktan çekine çekine kendini unuttun! Ne istediğini, ne hayallere sahip olduğunu unuttun! Hem de bunu başkalarını haklı çıkarmak için, diğerlerinin yanında yer alabilmek için, sorumluluklarından biraz olsun kurtulmak için yaptın, kendini bir odaya kilitleyip orada unuttun!
Kendinden vazgeçip, karşındakilerin bir derlemesi oldun…
İsteğin kalmadı, ateşin söndü. Çünkü ateşinin altına odun atmadın, onu kapattın!
Bunu sen yaptın, korkarak, çekinerek, değer vermeyerek, kendi kendinin arkasında durmayarak.
Evet belki çok canın yandı, belki çok kırıldın, çok üzüldün. Ama o yıkımların içinden kendini terk ederek çıktın. Ve belki hala içinde kendi yasını tutuyorsun, içindeki belli belirsiz hiç geçmeyen sızı, kendi yasın!

Bitsin mi artık?
Anahtarını kaybettiysek bile çıkalım mı kendimizi kilitlediğimiz odadan, sadece bir cesaret “içinden geleni” yaparak.
Kim ne der, ne olur diye düşünmeden?
Tüm dünyada sadece “sen” varmışsın gibi dans ederek!
Seni kıran birine sessiz kalmak yerine kırgınlığını açıklıkla söyleyerek. Sevdiğine sevgini söyleyerek, hayır diyerek, evet diyerek! Öyle olması gerektiği için değil de, sadece istediğin için, kurallara, öğrendiğine göre değil de hissettiğine göre davranarak! Hani sana “dengesiz” diyecek olsalar bile, seni yanlarına almamakla gizli gizli tehdit etseler bile, komik duruma düşeceğini düşünsen bile…
Her şeye rağmen!
Her şeye rağmen, saklandığın yerden çıkıp “benim” der misin?
De ki, hayat aksın, yaşam renklensin…
İçindeki yas bitsin, heyecanlar geri gelsin.
Sadece içinde tutmayarak kendini, yak ateşini!
Kendi gözlerinin içine bak ve “benim” de, bu hayat sadece senin! Başkası yok, tekrarı yok!
Tut göğüs kafesine saklanmış mavi kuşu ellerinle ve sal gökyüzüne uçsun, esaret bizden öte dursun! Yaşam, yaşanmayı bekler!

İlginizi çekebilir: Dharma: Korkusuzca kendini var eden, yapmaya geldiğini yapan için her yer cennettir

Esra Uyman: Lise yıllarında başlayan kişisel gelişim, ruhsal gelişim ve metafizik konularına duyduğu yoğun merak onu yurt içi ve yurt dışında birçok özel eğitim çalışmalarına katılmaya yönlendirdi. İlk eğitmenlik diplomasını ‘World Initiatives School of Esoteric Studies’den alan Uyman’ın katıldığı çalışmaların bazıları; Organizasyon Konstelasyonu, Aile Sergileri, Vernon Frost eğitimleri, Louis Franco’dan aldığı çeşitli eğitimler, Anthony Robbins Unleash the Power Within San Jose semineri, Charlie Morlay Lucid Dreaming eğitimi, Tayland da Tantrik Yoga (RYT-200) eğitmenliği eğitimi, Peru, Amerika, Şili, G.Afrika ve Türkiye’de katıldığı Şamanik çalışmalar ve seremonilerdir. Bunların yanı sıra TGA İleri Seviye Metafizik Semineri, Ziya Azazi’nin Dervish in Progress Çalışması gibi pek çok özel çalışmaya katıldı ve eğitmenlik eğitimini aldı. Masssuma Altın Enerji I-II enerji uyumlamasını alan Esra Uyman, Avi Gören-Bar Jungian Coaching School (ICF) (ACSTH) dan koçluk sertifikasını aldı. Tüm bu çalışmalar ve eğitimlerle kendi uyanış deneyimini birleştiren Esra Uyman, farklı başlıklar altında bireylere ve kurumlara yönelik, birbirinden güçlü çalışmalar tasarlayıp sunuyor. Kişilerin iç dünyalarına yönelik farkındalıklarını artıran, çarpıcı bir vizyon ve perspektif değişimi sunan, yaşamda üstlendikleri sorumluluklarda anlam bulmalarını sağlayan, merak, heyecan ve umut duygularını yükselten, tüm insanlık deneyiminin derinliğini kavramaya yardım eden ve çarpıcı yüzleşmeleri şefkatle yaşamalarını sağlayan eğitimler gerçekleştiriyor. Yaşamın Sorumluluğunu Almak, Kendimiz Olmak, Bizi Engelleyen İnançlar, Metafizik ile Özgürleşme Yolculuğu, Seçimlerimiz ve Biz, Gözlemci Bilinci, Nefes ve Meditasyon Teknikleri başlıkları altında kurumlara webinar ve uygulamalı eğitimler veriyor.

Anne evi rahatlığında seçimler: Anneler Günü’ne özel içinizi ısıtacak hediye önerileri

“An-ne”; iki hecesine dünyaları sığdıran; güven, sıcaklık, huzur, sevgi ve daha nice güzel duyguyla bizleri kucaklayan, yorgun günlerin ilacı, mutlu anların ortağı, düştüğümüzde koştuğumuz, sevincimizi ilk paylaştığımız o eşsiz kahraman. İki hece ama içinde bir ömür saklayan… Anne demek bir evin kalbi demek, sevgiyle hazırlanmış sofralar, kahve fincanında biriken mutlu anılar, bir koltukta kurulan huzur, sıcak bir evin rahatlığı demek. Çünkü bir annenin dokunduğu her şey, dünyayı biraz daha yaşanır kılar. İşte bu yüzden Anneler Günü yaklaşırken bu yıl onlara sadece bir hediye değil, hissettirdikleri o tarifsiz sıcaklığı, huzuru, ‘anne evi rahatlığını’ hediye etmek gerek. Ne de olsa her şeyin en iyisini, güzelini, rahatını, konforlusunu hak eden onlar.



Geçmişten günümüze dönüşümler geçirmiş olsa da bu özel ve anlamlı günün değişmeyen en önemli özelliği, kalbimizde ayrı bir yeri olan annelerimizi onurlandırmak için bir fırsat sunuyor oluşu. Şüphesiz ki annelerimizin bize kattığı güzellikleri bir güne sığdırmak mümkün değil ama bu özel günde özenle seçeceğimiz küçük bir hediye, onların bizim için ne kadar değerli olduğunu hissettirmek için şahane bir fırsat olabilir. Önemli olan, seçtiğimiz hediyeye sevgimizi katmak; tıpkı onların her lokmaya, her bakışa kattığı sevgi gibi. İşte birkaç sıcak öneri:

‘Anne kucağı’ gibi: Konforu eve taşıyacak hediyeler

Anne kucağının o benzersiz sıcaklığı, en zor zamanların bile en güzel ilacı değil mi? Ve evet aslında hiçbir hediye tam anlamıyla o sıcaklığı vermeye yetmez ama yine de biraz da olsa yaklaşabilir. Film keyfi için sıcacık ve yumuşacık bir battaniye, polar bir sabahlık, rahat terlikler, evin her köşesini anne sıcaklığına büründürecek ev tekstili ürünleri, yastıklar, kırlentler ve çok daha fazlası ile annelerinize bu Anneler Günü’nde huzur ve konforu hediye edebilirsiniz.

‘Anne eli değmiş’ gibi: Kişisel bakım ürünleri

Annelerimizin dokunduğu her yeri güzelleştirdiği aşikar… ‘Anne eli değmiş gibi’ dendiğinde her ne kadar lezzetli yemekler akıllara gelse de, bir atkının düğümünde, bir buklenin düzeltilmesinde de aynı özen var. Bazen son bir anne dokunuşu her şeyi bambaşka yapabilir. Annenizin kendisine de en az başkalarına gösterdiği kadar şefkatle ve özenle yaklaşması için kişisel bakım ürünlerinden şahane hediyeler seçebilirsiniz. Parfümler, cilt bakım ürünleri, saç şekillendiriciler, makyaj setleri ve çok daha fazlası bu özel günde annenizin yüzünde güller açtırabilir.

‘Annemin tarzı’ gibi: Zamansız, şık ve özel parçalar

Bazı parçalar vardır, bize hep annemizi hatırlatır. Onun yıllardır severek taşıdığı bir fular, özel günlerde takındığı bir broş ya da gençliğinden kalma bir ceket… Şimdi, o hatıraların yanına çok daha özellerini eklemenin tam zamanı. Zarif elbiseler, şık altın takılar, birbirinden güzel aksesuarlar, rahat ayakkabılar, yazlık kombinlerini tamamlayacak parçalar ve çok daha fazlası Anneler Günü’nde harika hediyelere dönüşebilir.

‘Anne sofrasından fırlamış’ gibi: Sofralara renk ve lezzet katan detaylar

Anne sofrası; her tabakta ayrı bir hikaye, her kasede ayrı bir emek ama hepsinde aynı lezzet. Kimi zaman dört gözle beklenen bayram sofralarının, kimi zaman okuldan eve dönüşte karşılayan leziz yemeklerin yıldızı annelerin sofralarını daha da güzelleştirecek, mutfakta geçirdikleri zamanları kolaylaştıracak pratik ve şık ürünler harika hediyeler olmaz mı? Şık yemek takımları, renkli masa örtüleri, kahve makineleri, mutfak robotları, airfryer’lar ve çok daha fazlası tek bir tık uzağınızda.

Pazarama’da ‘anne evi rahatlığında’ alışveriş

Annenize hissettirmek istediğiniz tüm bu duygular, bir hediyeye sığabilir mi? Belki tam olarak değil, ama Pazarama’da, onun kalbine dokunacak seçenekler sizi bekliyor.

Pazarama, binlerce ürün seçeneği, avantajlı fiyatlar, çok kanallı erişim imkanı ve güvenli ödeme alternatifleriyle size anne evi rahatlığında bir alışveriş deneyimi sunuyor. Bir hediye seçin, içine sevginizi katın ve annenize onu ne kadar çok sevdiğinizi bir kez daha gösterin. Aradığınız her şey Pazarama’da.

Ayrıca Anneler Günü’ne özel şahane kampanyalar da sizi bekliyor. Pazarama üzerinden yapacağınız 750 TL ve üzeri alışverişlerde geçerli “HEDIYE125” kupon kodu ile 125 TL indirim fırsatı yakalayabilir, eğer Pazarama Plus üyesi iseniz aynı tutardaki alışverişleriniz için “PLUS200” kupon kodunu kullanarak 200 TL’lik özel indirimden faydalanabilirsiniz. Hepsi ve daha fazlası için hemen tıklayın, tam anneme göre’ diyeceğiniz hediyeleri kaçırmayın.  Her şeyin en iyisini hak eden anneler için, bu Anneler Günü’nde sadece bir hediye değil, bir “teşekkür” armağan edin.

*Bu yazı Pazarama katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale
whatsapp