Bayramların “yılın en harika zamanları” olması gerekiyordu. Çünkü bayram dediğimiz şey genellikle neşe, aile ve mutlu zamanlarla eşanlamlı bir şekilde algılanır. Peki sizce, gerçekten böyle mi? Hayır, herkes için değil.
Bazı insanlar için bayram tatili, ailelerindeki işlev bozukluklarının ve yalnızlık duygularının acı verici bir hatırlatıcısı veya tetikleyicisi. Uzaktan bakıldığında, bayram için temizlenmiş evlerin içinde, kalabalık sofraların başında bu kadar çok insanın birlikte mutlu vakit geçirdiğini (!) görmek harika! Ama biraz yaklaşınca, yalnızlık ve yalıtılmışlığın karşıtlığı çok daha somut ve belirgin hale geliyor. Başka bir ifadeyle bazıları için bayramlardan nefret etmek diye bir şey var…
Bayram tatillerinde bazı olumsuz duyguların harekete geçmesinin ve belki de bazı travmaların tetiklenmesinin sayısız nedeni olabilir. Örneğin süper kalorili yiyeceklerle sosyalleşilen bu zamanlarda mevcut bir yeme bozukluğuyla başa çıkmak ekstra zordur. Veya tanıdık yemek kokuları, geleneksel ev dekorasyonları tarafından tetiklenen, çocukluğa ait acı verici ve hatta travmatik anılar aniden canlanabilir…
Bayramlardan nefret etmek: Bayram tatilleri neden bazılarımız için tetikleyici olabilir?
Bir yılın içerisinde güler yüzlü, sosyal ve dışa dönük olma baskının en yoğun olduğu zaman, sanıyoruz bayramlardır. Düşünsenize, kim bilir kaç kez “Hadi ama, bugün bayram” cümlesini duydunuz. Ayrıca reklamlardaki aşırı keyifli aile toplantılarına da yeterince doyduk.
Ama bazıları için bayram, neşeli olmaktan başka her şeydir. Hatta çoğu insan için normalden fazla kaygı yaşanan bir dönem olabilir. Peki ama neden? İşte bayramların tetikleyici olmasına yol açabilecek nedenlerden bazıları.
1. Kayıplar, ayrılıklar ve zor aile üyeleri
Bayram tatillerinde ailelerin bir araya gelmesi, yıl boyunca mesafeli tutulan işlevsiz ilişkilere ışık tutabilir. Bazı aile üyeleri, bayram döneminde farklılıklarınızı bir kenara bırakacağınız yönünde bir beklentiye sahip olabilirler. Bu, özellikle boşanmış çiftler söz konusu olduğunda böyledir. Ebeveynler, bayramda bir gün çocukların iyiliği için birbirlerine tahammül etmeye karar verebilirler. Ancak bu hem çocuklar hem de yetişkinler için zorlayıcı olabilir. Veya bazı istismarcı eşler, yeniden bir araya gelmek için çocukları duygusal bir piyon olarak kullanabilirler.
Bayram dönemleri aynı zamanda çocuklukta yaşanan istismar ve ihmalin acı verici anılarını da tetikleyebilir. Yetişkinler olarak bile, çocukken yaşadığımız ebeveyn çatışmasına tutunabiliriz. Veya çocuklarıyla yaşamayan bazı ebeveynler için bayram, herkes kalabalık aile toplantılarının tadını çıkarırken özellikle zor olabilir. Benzer şekilde kalabalık aile toplantıları, artık aramızda olmayan sevdiklerimizin acısını da yeniden kalbimizde hissetmemize yol açabilir.
2. Ruh sağlığı koşulları
Bayram dönemleri, ruh sağlığıyla mücadele eden bir kişi için özellikle zorlayıcı olabilir. Sosyal baskılar, gergin bir ilişki, işlevsiz bir aileyle vakit geçirme ya da bayramı yalnız geçirme; bunların hepsi sosyal kaygıları tetikleyebilir.
Bayram coşkusu nedeniyle ‘mutlu hissetmek’ için sürekli bir hatırlatma olduğunda, depresyondan muzdarip biri diğerlerine kıyasla daha fazla zorlanabilir. Bu, değersizlik ve umutsuzluk duygularının şiddetlenip ön plana çıkmasıyla kişinin kendini daha da kötü hissetmesine neden olabilir. Bayram atmosferi, depresyon yaşayan bir kişinin daha da içine kapanmasına yol açabilir. Benzer şekilde sosyal kaygıları olan insanlar için de bayramlar bunaltıcı olabilir ve yaşanan panik atak sıklığı artabilir. Sosyalleşme baskısı ve ekstra sosyal söylemler, hipomaniyi veya maniyi de tetikleyebilir.
3. Acı verici duygular
Toplumda bayramların mutlu zamanlar olması gerektiğine dair bir beklenti var. Ancak birçok insan bayramda artan bir yalnızlık ve umutsuzluk duygusu hissedebilir. Bunun altında çeşitli nedenler olabilir. Örneğin çocuklukta kötü geçen bayram zamanlarından kaynaklanan travma, sevilen birinin kaybı ve yeniden su yüzüne çıkan keder… Tüm bunlar bayramda izolasyon isteğini beraberinde getirebilir.
4. İstismar mağduriyeti
Aile içinde meydana gelen birçok istismar gizli tutulur veya üstü kapatılır. İstismar mağdurları, yılın büyük bir bölümünde, kasıtlı olarak ailelerinden uzak durabilirler, ancak genellikle bayramlarda geçmişi bir kenara bırakacaklarına dair bir beklenti vardır. Bu nedenle istismar mağduru suçluluk hissedebilir. İçlerindeki acı verici duygular canlandığında, aileleri tarafından gülümsemeleri ve normal davranmaları beklenebilir. Ne yazık ki kötüye kullanılan anılar kolayca kaybolmaz; hatta bazı kişiler TSSB semptomlarından muzdariptir.
Bayram tatillerinde ruh sağlığını korumak için ipuçları
Bayram tatilleri ve sonrasında içinizde hüzün ve yalnızlık hisleri uyanıyorsa bilin ki yalnız değilsiniz… Peki bu olumsuz hisleri yenmek mümkün mü? İşte birkaç işlevsel ipucu.
1. Duygularınızdan kaçmayın
Eğer bayramlar, sizde geçmiş yaraları tetikliyorsa bu duyguları yaşamak için zaman ayırın. “Ama bugün bayram” gibi ifadelere inanmayın. Eğer arkasında geçerli bir sebep olmasaydı, bayram hakkında mutsuz hissetmezdiniz. Bu nedenle, bu şekilde hissettiğiniz için sizde bir sorun olduğunu düşünmek yerine, duygularınızı onaylayın.
Kendinizi tatilin tadını çıkarmaya zorlamadan nerede olduğunuzu kabul edin. Duygularınızı doğrulamadan olumlu bir tarafa geçmek, bir baypas şeklidir. Bunun yerine kendinize şunu söylemeyi deneyin:
“Böyle hissetmem hiç şaşırtıcı değil.”
2. Hissettiklerinize yakından bakın
Yarayla ilişkili duyguyu tanımladıktan sonra, onunla bağlantınızı gözlemleyin ve onu kişileştirin. Nefes alın ve onunla birlikte olun.
Duygunuz nasıl görünüyor? Eğer o bir karakter veya kişi olsaydı, nasıl görünürdü? Kaç yaşında olurdu? Dişi mi yoksa erkek mi olacaktı? İsmi ne olurdu? Duygularımız bazen bizim daha genç bir versiyonumuzun şeklini alabilir. Hayatımızın veya hafızamızın belirli bir zamanıyla bağlantılı olabilir. Duygunun duymanızı, görmenizi veya bilmenizi istediği herhangi bir mesaj var mı?
Eğer kendinizin daha genç bir versiyonunu görürseniz, onun ihtiyaçlarını keşfedebilirsiniz. Bazen bir duygunun bizden istediği tek şey, onu görmemiz ve duymamızdır. Görselleştirmenizde, o yönünüzü kucakladığınızı veya onunla bütünleştiğinizi hayal edebilirsiniz.
3. Bayrama dair yeni bir bakış açısı bulun
Acı verici duygularınızı kabul ettiğinizde, onayladığınızda ve tamamen kucakladığınızda, bayram tatillerine bakmanın yeni bir yolunu bulabilirsiniz. Bayramın aşırı tüketicilik gibi pek çok gölge yönü ama aynı zamanda pek çok olumlu yanı da var. Farklı kültürlerde bayramları kutlamanın çeşitli yollarını araştırabilirsiniz. Siz de bu bayramda kendinize özgü yeni gelenekler yaratabilirsiniz. Örneğin bayram tatilinin tamamını rasgele nezaket eylemleri etrafında merkezlemeyi seçin. Bunu yapmak bayram ruhunun olumlu tarafına odaklanmanıza yardımcı olur.
4. Yavaşlayın
Bayram tatilinin keyifli olması için mükemmel olması gerekmez. Mükemmeliyetçilik veya tüm görevleri kendi başınıza yapmak yerine, işleri başkalarına devretmeyi ve kendinizi şımartmak için daha fazla zaman yaratmayı düşünün. Biraz öz bakım herkese iyi gelir.
Meditasyon yapın. Biraz Güneş almak veya el işi hediyelerle yaratıcı olmak için doğada yürüyüşe çıkın. En sevdiğiniz filmleri izleyin, güzel bir kitap okuyun, bulmaca çözün, banyo yapın. Lezzetli yemekler pişirin ve kendinizi besleyin. Sevdiklerinizle fiziksel olarak birlikte olamıyorsanız, onlara ulaşın ve bayramlarını çevrimiçi kutlayın.
5. Bırakın ve yas tutun
Bu bayram, hepimiz için öncekilerden çok farklı. Ülkemizde çok sayıda insanı etkileyen deprem felaketinin ardından kalbimiz hala kayıplarımızın acısıyla dolu. Eğer sizin de bayram hüznünüz kayıp travmasıyla bağlantılıysa, o zaman kendinize yas tutmak için izin verin. Bayramda neşelenmeye çalışmak yerine, sevdiklerinizin anısını onurlandırmanın farklı yollarını düşünün. Bayramda iyi vakit geçirmenize izin vererek onlara ihanet etmiyorsunuz. Acınız hala tazeyse bir kağıt kalem alın ve bir mektup veya şiir; size doğru gelen neyse onu yazın. Bazı sevdikleriniz yanınızda değilse, çevrenizdeki sizi seven, sizin için endişelenen insanlarla bayramı yaşamaya çalışın. Veya gönüllü olarak insanları mutlu etmeyi deneyin.
Kaynaklar: elephantjournal, caldaclinic
İlginizi çekebilir: Ailemden nefret ediyorum: Böyle hissediyorsanız ne yapmalısınız?